Enflasyonun düşüşünde tarihler sürekli ‘güncellenirken’ Merkez Bankası Başkanı fiyatlardaki tırmanış için “Bir numaralı risk asgari ücret artışı” dedi. Eriyen aylıklar karşısında milyonlar asgari ücrette yeni artış beklentisine girerken gelen açıklama dikkat çekti. ‘Hayat pahalılığıyla mücadelede yük yine dar gelirlinin sırtına mı bindirilecek’ kaygısı dile getirildi.
Ekonomide kronik soruna dönüşen enflasyonla mücadele 2024’e de taşındı. Hazine Bakanı Şimşek düşüş eğilimi için haziran ayını işaret ederken yılın ilk enflasyon raporunu açıklayan yeni MB Başkanı Fatih Karahan mayıs sonrasında dezenflasyon dönemine girileceğini söyledi. Enflasyonda mayısta yüzde 73’le zirve beklediklerini kaydeden Karahan, bu başlıkta bir numaralı riskin asgari ücret artışı olduğunu dile getirdi.
TÜSİAD YİK BAŞKANI: TÜRKİYE’DE SİYASİ GERİLİM DÜŞMÜYOR
Karahan, kredi kartı harcamalarına yönelik düzenleme gerektiğini sözlerine ekledi. Öte yandan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan da hükümet politikalarına dönük dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. 9 yılda 8 kez sandık kurulduğunu hatırlatan Özilhan “Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçtik. İktidar yapısı değişmedi ama siyasi gerilim de düşmedi. Türkiye hâlâ siyasi istikrar arayışına devam ediyor” dedi.
Türkiye’de yaşanan ekonomik sorunlar ve ücret artışları enflasyonu tetiklemeye devam ediyor. Yeni yılla birlikte yaşanan fiyat artışları, Ocak 2024’te de enflasyonu etkiledi. Yükselişin devam edeceği tahmin edilirken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bilgilendirme toplantısında da 2024 tahminin çift hanede olacağı tekrar vurgulandı. Aynı zamanda ücret artışlarının da yılda 1 kere olacağı vurgulandı.
TCMB Başkanı Fatih Karahan da ilk toplantısını böylece gerçekleştirmiş oldu. Orta vadeli tahminler oluşturulurken enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar ara hedeflere bağlılığı yansıtacak şekilde para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği bir görünümün esas alındığını belirten Karahan, 2024 yılı tahminin korunmasında, birçok faktörün birbirini dengelemesinin etkili olduğuna işaret ederek “Ücret ayarlamaları ve kamu harcamaları nedeniyle, 2024 yılı birinci çeyreğinde önceki rapora göre çıktı açığının daha yukarıda olacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.
TCMB Başkanı Karahan enflasyon ve para politikasına ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yılın ilk yarısında, mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyonun ortalama olarak yüzde 4’ün altında, ocak hariç ise yüzde 3 civarında seyredeceğini öngörüyoruz. Enflasyonun tepe noktasına ulaşacağı mayıs sonuna kadar, ocak ayında olduğu gibi bazı geçici etkiler görülecektir. Mayıs sonrasında, yıllık manşet enflasyonda hızlı bir düşüş göreceğimiz, dezenflasyon dönemine gireceğiz. Bu dönemde olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün devamı etkili olacaktır. Bu süreçte, iç talepteki dengelenmenin devamı, ücret güncellemelerinin tamamlanmış olması ve manşet enflasyondaki düşüşün beklentilerde oluşturacağı ilave iyileşme önemli rol oynayacaktır. Böylelikle, mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun önce yüzde 2,5’in altına, yılın son çeyreğinde ise yüzde 1,5 civarına gerileyeceğini öngörüyoruz.”
ÜCRET ARTIŞLARI 1,5 PUANLIK ETKİ YAPTI
Sıkı para ve maliye politikalarının eşgüdümünün katkısıyla, iç talepteki dengelenme sürecinin devam edeceğini değerlendirdiklerini dile getiren Fatih Karahan, şunları kaydetti:
“Bu görünüm altında, çıktı açığı tahmini güncellememiz 2024 yılı enflasyon tahminimizi 0,4 puan artırıcı yönde etkilemiştir. Buna ek olarak, birim iş gücü maliyetinin, öngörülenin üzerinde gelen ücret artışları nedeniyle yükselmesi tahminimizi 1,5 puan yukarı yönlü etkilemiştir. Gıda fiyatları ve Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarından gelen güncellemelerin toplam etkisi ise 1,4 puandır. Söz konusu yukarı yönlü etkilere karşın, enflasyonun ana eğilimindeki iyileşme tahminleri aşağı yönlü etkilemiştir.”
‘MEVCUT PARA POLİTİKASI KORUNACAK’
Parasal sıkılığın fiyatlama davranışlarına yansımasının öngördüklerinden daha güçlü olduğuna dikkati çeken Fatih Karahan, buna ek olarak politika duruşunun ara hedefler doğrultusunda, bir önceki raporda öngörülenden daha uzun süre korunacak olmasının da ana eğilime olumlu yansıyacağını vurguladı. Karahan, “Bu unsurların etkisi, tahminlerimizi 3,2 puan düşürücü yönde olmuştur.” bilgisini paylaştı.
Karahan, hizmetlerdeki katılığın da süreç içerisinde çözülmesi ve parasal duruşun hedeflerle uyumlu şekilde yönetilmeye devam edilmesiyle enflasyonun ana eğiliminde tarihsel ortalamalara gerileme sürecinin 2025’te de devam edeceğini belirtti. Görevlerinin ve amaçlarının enflasyonu hedefledikleri patikada düşürmek olduğuna işaret eden Karahan, “İç talepte dengelenme sürecini, kredilerdeki normalleşmeyi, Türk lirasına geçişi ve bunlarla birlikte fiyatlama davranışlarında iyileşmeyi parasal aktarım mekanizması içinde bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Güçlü parasal sıkılaştırmamızla birlikte, bir önceki Enflasyon Raporu’na kıyasla enflasyonun ana eğilimi, kredi büyümesi, altın ve tüketim malı ithalatı büyümesi, öngörülerimizle uyumlu ve belirgin şekilde gerilemiştir.” diye konuştu. Karahan, Türk lirası mevduata geçiş sürecinin de tasarlandığı biçimde gerçekleştiğinin altını çizerek, mevcut sıkılık düzeyinin ve mevcut araçların söz konusu gelişmelerin öngörüldüğü şekilde devamını sağlayabilecek güçte olduğunu söyledi.
‘ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ BOZULURSA FAİZE MÜDAHALE EDERİZ’
Fatih Karahan, şunları kaydetti:
“Bu çerçevede, politika faizinin mevcut seviyesini, enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdüreceğiz. Mevduat faizi ve kredi arzı tarafında, parasal aktarımı zayıflatan oynaklıklara izin vermeyeceğiz. Bu çerçevede, likidite sterilizasyonuna ön alıcı bir anlayışla ve güçlü şekilde devam edeceğiz. Enflasyon görünümü üzerinde belirgin bir bozulma öngörülmesi durumunda ise parasal sıkılık gözden geçirilecektir.”
‘ARTMASAYDI NE GÜZEL MÜCADELE EDERDİK’
Analist Alaattin Aktaş “Asgari ücret artışı Merkez Bankası’nı ne kadar rahatsız etmiş! Meğer asgari ücret artışı beklentinin çok üstündeymiş. Merkez Bankası adeta şöyle demeye getiriyor: “Şu ücretleri, özellikle asgari ücreti artırmasaydık enflasyonla ne güzel mücadele ederdik!” Ekonomist Baki Demirel “Asgari ücret artışı tahminlerimizin üzerinde geldi, yıl sonu tahmini için en önemli risk olarak söyledi. Satıcı enflasyonu yine gündemde yok en azından benim dinlediğim bölümde. Sermaye ile iletişime geçip fiyatları çok artırmayın yoksa yüzde 36 tutmayacak diye rica edin bari” dedi.
‘UZUN SÜREDİR GÖRÜLMEYEN KURUMSALLIK’
Ekonomist Uğur Gürses dün gerçekleşen toplantıyla ilgili birkaç not sıraladı. Toplantıyı değerlendiren Gürses “İçeriği ve sıralaması, bağlamı oldukça iyi bir sunum yapıldı. Soruları yanıtlamaya Yönetim Komitesi olarak çıktılar; sorulara başkan yardımcıları da yanıt verdiler. Bu, kurumsallık vurgusu açısından kamuoyuna iyi bir mesaj. Kişisel sorulara yanıt verilmedi. Bu da kurumsallığı öne çıkardı. Soru-yanıt seansında hala o eski ‘kendine güvensizlik’ sinyali veren 3 soru alıp zaman kazanma ve yanıtları arkasından verme uygulaması değişmemiş. Enflasyon tahminlerini değiştirmediler. Beklentileri çıpalamanın daha önemli olduğunu düşündükleri açık. Faiz indirimi konuşmanın erken olduğunu oldukça açık biçimde vurguladılar. Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay sonunda kendini tutamadı ve görece uzun bir açıklama yaptı. Biraz sıra dışı gelebilir ancak, açıklıkla para politikasının içinde bulunduğu karmaşık ve makul olmaktan çıkmış cinnet yapısını nasıl düzeltmeye çalıştıklarını, kopmuş temel bağlantıları nasıl onarmaya çalıştıklarını anlatarak, kamuoyunun odaklanması gereken yeri işaret etti. Sunumu yapan ve soruları birlikte yanıtlayan ekip, uzun süredir görülmeyen bir kararlılığı ve kurumsallığı sergiledi. Merkez Bankası iletişimi için, anlattığının ve hedeflediğinin kabul görmesi, güven sağlaması için önemli bir eşik oldu.”