Efendiler bugün nutuk atmayın

Efendiler bugün nutuk atmayın

Türkiye bir Kadınlar Günü’ne daha cinayet, şiddet ve hak ihlallerinin gölgesinde giriyor. Önceki yıllarda olduğu gibi 8 Mart’ın yine siyasilerin, kanaat önderlerinin kadının değerini vurgulayan söylemleriyle ‘geçiştirilecek’ olması kamuoyu vicdanında rahatsızlık yaratıyor. Son 65 günde 67 kadının katledildiği vahşet tablosu ortadayken 83 milyondan ‘Artık hamasi çağrılar yerine sorunlu her konuda somut adım atılsın’ çağrıları yükseliyor.

Kadına şiddet kanayan yara olmaya devam ediyor. 65 günde 67 kadın öldürüldü. Kadın Hakları Dijital Veri Platformu’nun araştırmasına göre 8 bin kullanıcı yardım istemek için internete girdi.

‘Zorla evlendiriliyorum’, ‘Kocam beni dövüyor’ aramaları geçen nisanda bir önceki aya oranla iki kat arttı.

Neredeyse her gün bir vahşet yaşanması ‘sıradanlaşma’ tehlikesini beraberinde getirirken canilerin yeterli cezayı almaması da rahatsızlık yaratıyor. 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ PAZARLIKSIZ UYGULAYIN 

Sıkıntılı tablo ortadayken siyasetin kadınlarımızın canına mal olan, haksızlığa uğramalarına yol açan başlıklara neşter vurmak yerine hep söylemde kalan açıklamalarla yetinmesi tepki çekiyor.

Toplumun her kesiminde kadın sorunlarına artık kalıcı bir çözüm bulunması konusunda beklenti arttı.

Sosyal medyada siyasi pazarlık unsuru olarak görülen İstanbul Sözleşmesi’nin şartsız, şerhsiz uygulanmasına yönelik çağrılar dile getirildi.

* 18 yılda 6 bin 732 kadın erkekler tarafından katledildi. 

* Son 7 yıldaki iş kazalarında 965 kadın hayatını kaybetti.

* 3 bin 482 sığınma evi talebi karşılamakta yetersiz kaldı.

5 YAŞINDAKİ KIZI İZLEDİ CANİ ESKİ EŞİNİ SOKAK ORTASINDA ÖLDÜRESİYE DÖVDÜ 

Samsun’da İbrahim Zarap’ın üç yıl önce boşandığı eşi E.M.’yi sokak ortasında ve 5 yaşındaki kızlarının gözü önünde tekme tokat dövmesi kadına şiddetin son korkunç örneği oldu.

Görüntülere sosyal medyada öfke yağınca cani tutuklandı. Kız kardeş Rümeysa M.’nin “Aynı şey üç kez daha başımıza geldi.

Darp raporu ve uzaklaştırma verildi ama tekrar tekrar yaşadık” sözleri ise asıl sorunun nerede olduğunu gösterdi. 

karar-manset-8-mart.jpg

Yaklaşık iki ayda 67’den fazla kadın katledildi. Türkiye, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü böylesine bir tabloyla karşılarken, Samsun’daki vahşet 83 milyonu ayağa kaldırdı. Sosyal medyada yüz binlerce şiddet karşıtı paylaşım yapıldı. CHP’li Tanrıkulu tarafından açıklanan rapor, bu konuda somut adımların acilen atılması gerektiğini ortaya koydu: 18 YILDA 6 BİN 732 KADIN KATLEDİLDİ. 

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Türkiye’de Kadın Hakları İhlalleri Raporu’nu yayımlandı. Raporda 18 yılda 6 bin 732 kadının erkekler tarafından öldürüldüğüne dikkat çekilerek “Pek çok vakada rastlanan ve hatta ölümle sonuçlanan şiddet vakalarına zemin hazırlayan, erkek şiddetinin ilk elde karakollarda hafife alınıp çözümlenmeye çalışılması da (şiddet gören kadını, şiddet uygulayan kocayla barıştırıp eve göndermek) Türkiye’de kadına yönelik şiddetin ne kadar hafife alındığının; erkek şiddetinin ne denli normalleştirildiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir” denildi.

Yargının da kadını korumadığının altı çizilen raporda, bunun nedeni şöyle anlatıldı: “Ceza hukukunun kadını her tür şiddetten koruyacak nitelikte olmaması, şiddet vakalarında etkili soruşturma yürütülmemesi, mahkemelerde erkek şiddetini ceza indirme ve erteleme yoluyla adeta ‘meşru’ kılma yönündeki baskın tavır, şiddet gören kadınlara yönelik koruma tedbirlerinin ivedilikle ve usulüne uygun olarak hayata geçirilmemesi Türkiye’de kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırma konusundaki ısrarın ne denli zayıf olduğunu bizlere göstermektedir.”

Raporda kadınların erkek şiddetinden korunacağı kadın sığınma evlerinin yetersizliği de aktarılarak, “83 milyonluk ülkemizde nüfusun yarısını kadınlar oluşturuyor. Ancak ülkemizde sığınma evlerinin toplam kapasitesi yalnızca 3 bin 482. Sığınma evlerinde 10 bin kadına 1 yer bile düşmüyor” diye vurgulandı. Rapora göre; Türkiye’deki cezaevlerinde 17 bin kadın tutuklu ve hükümlü kadın bulunuyor, bu kadınların yanında 800’ü 3 yaş altı bebek olmak üzere 3 bin çocuk anneleriyle birlikte kalıyor.

Rapordan öne çıkan başlıklar ise şöyle: “2013-2020 yılları arasında iş cinayetlerinde 965 kadın hayatını kaybetti. Türkiye’de erkeklerin geliri kadınlardan yüzde 31 fazla. Ücret gelirlerinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği artıyor. Ücretli kadın ve erkekler arasındaki gelir eşitsizliği büyüyor. 2006 yılında yüzde 12 olan ücret farkı 2019’da yüzde 20,7’ye yükseldi. Kendi hesabına çalışan erkeklerin geliri kadınlardan yüzde 77,3 fazla.”  

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN 

Kadınlara yönelik hak kayıplarının önlenmesi için öneriler şöyle sıralandı: 

* 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un etkili bir biçimde uygulanması. 

* İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin etkili bir biçimde uygulanması. 

* Kadın ve erkeğin eşit olduğu kavramının benimsenmesi ve uygulanması. 

* Şiddet önlenememiş, tehdit ortaya çıkmış ise 6284 sayılı kanununa göre etkin korunma sağlanması. 

* Bir kadın zarar görmüş ise etkin kovuşturma ve yargılama; cezasızlığa neden olan indirimlerin, tahliyelerin uygulanmaması. 

* Kadınların geleceğe dönük olarak ekonomik ve sosyal açılardan güçlendirilmesi. 

* Hukuksal düzenlemelerin kesinlikle kadına yönelik her tür şiddeti ortadan kaldırır nitelikte olacak şekilde düzenlenmesi. 

* Öğretmenlere, polislere, hakim-savcılara, sağlık görevlilerine kadar tüm kamu çalışanlarına Toplumsal cinsiyet eğitimleri verilmesi. 

* AİHM kararları esas alınarak “cezasızlık” kavramı, cezasızlık olgusunun yanlış uygulamalar yüzünden nasıl pekiştirildiği konusunda bilhassa kolluk güçlerine eğitimi. 

HASTANE ODASINDAN FERYAT ETTİ HEP TUTUKLU KALSIN 

Samsun Canik’te önceki gece 3 yıl önce boşandığı İbrahim Zarap tarafından öldürüsiye dövülen Emriye’nin M.’nin şiddete uğraması Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Tepki çeken görüntüler sosyal medyada yayınlanınca yüzbinlerce ‘kadına şiddete hayır’ paylaşımı yapıldı.

Olay günü kendisinde kalan kızını annesine teslim etmek isterken genç kadına bir anda saldıran cani, 5 yaşındaki kızının gözü önünde Emriye M.’ye dakikalarca şiddet uyguladı. Çevredekilerin evlerinin penceresinden bağırmasına, küçük kızının da anne diyerek ağlamasına aldırmayan saldırganın, yerde yatan eşine art arda tekmeler savurduğu, başını da yere çarptığı görüldü. Vatandaşlar daha sonra saldırgana müdahale etti, polis ekipleri Zarap’ı gözaltına aldı.

Hastaneye kaldırılan genç kadının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Gazetecilerin “Pişman mısın?” sorusuna ise “Evet” şeklinde cevap veren saldırgan, polise verdiği ifadesinde “Kızımı teslim ederken bana ‘Sana bir daha kızı göstermeyeceğim’ gibi şeyler söyledi. Bir anda gözüm döndü ve sinir krizi geçirmişim. O yüzden böyle yaptım. Olaydan sonra çevredekiler beni darp etti.

Eğer kimlikleri tespit edilebilirse hepsinden şikayetçi olacağım” dedi. Zarap ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise “Hukuk gereğini yapacak, failin yaptığı yanına kâr kalmayacak” ifadelerini kullandı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da davaya müdahil olacaklarını söyledi. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, mağdur kadın ile çocuğunun koruma altına alındığını açıkladı.

Müşahade altında tutulan Emriye M. “Ben daha önce de kendisinden şikayetçi olmuştum, zaten boşanmıştık. Dışarı çıkmasını asla istemiyorum, hep tutuklu kalsın” dedi. 

ddet.jpg

SOSYAL MEDYA OLMASAYDI ELİNİ KOLUNU SALLAYIP ÇIKARDI 

Şiddet mağduru Emriye M.’nin 18 yaşındaki kardeşi Rümeysa M., yaşananları anlattı: “Bu olay 3 kez daha başımıza geldi. Darp raporu ve uzaklaştırma alarak tekrar tekrar yaşadık bunu. Ben ablama dedim, bunu sosyal medyaya taşıyalım çünkü artık bu zamanda sosyal medya olmadan bazı şeyler yoluna girmiyor. Daha fazlasına cesaret bulabiliyorlar. Sadece uzaklaştırma alıyorlar.

Ablam çekindi ‘ben istemiyorum’ dedi. Daha büyüğü gelmesin derken başımıza bu olay geldi. Arkadaşlarım beni aramaya başladı. ‘Bu videoki ablan olabilir mi?’ diye. Ben de olayı videodan öğrendim. Benim yaşadığım travma bu iken yeğenimin olayı onların yanındayken yaşadığını düşünelim. Beş yaşında orada ‘anne’ diye bağırıyor ve babası hiçbir şekilde dönüp de bakmıyor.

İnsani duyguları olan biri bu şekilde hareket edemez. Acımadan devam ediyor yapacağı işe, canice. Ve çok açık bir şekilde videoda görüldüğü gibi öldürmeye çalışıyor. Şans eseri kurtuldu ablam. Sosyal medyada destekte bulunanlara minnettarım. Şuna eminim, sosyal medyada bu kadar sesimizi duyurmaya çalışmasaydık bu adam bu kadar ağır bir şeyle suçlanmayacaktı.

Hatta denetim alıp elini kolunu sallaya sallaya çıkacaktı. Tek istediğim bu artık rol model olsun. ‘Ben ne yapıyorum? Bunu yapmaya hakkım yok’ desinler. Öyle bir ceza alsın ki buna cesareti olmasın insanların. Yarın ben, bir başkası için hashtag açmak istemiyorum. Sosyal medyadan gerçekten binlerce mesaj geldi. Onlar olmasa bu kadarını başaramazdık.” 

rumeysa.jpg

KADINA ŞİDDET PANDEMİDE PATLADI, MAĞDURLAR İNTERNETTE ARADI: KOCAM BENİ DÖVİYOR NE YAPMALIYIM

Kadın Hakları Dijital Veri Platformu’nun araştırmasına göre pandemi başladıktan sonra “Zorla evlendiriliyorum” “Kardeşim beni dövüyor” ve “Kocam beni dövüyor” diye yapılan aramada artış yaşandı.

Kadın Hakları Dijital Veri Platformu’nun ‘Kadınlar Haklarını Google’da Arıyor, 2020 İnternet Aramaları Raporu’nu yayımladı. Rapora göre 2020 yılı içinde şiddet gören 8 bine yakın kadının hakkını öğrenmek ya da yardım istemek için Google’a girdiğini tespit eden rapor, kadınların “Kocam beni dövüyor”, “Sevgilim beni aşağılıyor”, “Abim beni taciz ediyor”, “Kocam aileme gitmeme izin vermiyor” şeklinde arama yaptığını ortaya koydu.

Raporda Türkiye dışında yaşayan kadınların Türkçe yaptıkları aramalar da yer aldı. Türkçe konuşan kadınların en az 49 ülkede daha şiddet gördüğünü kaydeden  raporda, bu ülkelerin ilk 5’i şöyle sıralandı: Almanya, Fransa, Hollanda, Bulgaristan ve Avusturya.

Raporda yurt dışında yaşayan Türk kadınların zorla evlendirildikleri ilk 10 ülke ise şöyle açıklandı. Fransa, Türkmenistan, Yunanistan, İsveç, Avusturya, Ermenistan, İngiltere, Almanya, Kıbrıs ve Azerbaycan. Türkçe konuşan kadınların sıklıkla yaptıkları aramalarda; Portekiz’de “Kardeşim beni dövüyor”, Namibya’da “Kocam beni dövüyor”, Moldova’da “Babam beni dövüyor ne yapmalıyım”, Moğolistan’da “Kardeşim beni dövüyor”, Yunanistan’da “Eşim beni dövüyor”, Nepal’de “Kocam beni dövüyor” gibi ifadeler yer aldı.

Pandemi sürecinde yaşanan şiddetin verilerinin de incelendiği raporda, pandeminin Türkiye’de en yoğun hissedildiği Nisan 2020’de, kadınların yaptıkları beyanların Mart ayına oranla yaklaşık iki katına çıktığını görüldü.

Araştırmaya göre bu aylarda “Zorla evlendiriliyorum” araması yüzde 228, “Kardeşim beni dövüyor” araması yüzde  295, “Kocam beni dövüyor” araması yüzde 175 arttı. Platform, şiddet gören kadınların kendilerine de başvurduğunu da açıkladı ve başvuran kadınların en çok 23:00- 24:00 saatleri arasında arama yaptığını belirtti. Kadınlar en çok “Abim beni dövüyor. Ne yapmalıyım?”, “Kocam beni dövüyor” ve “Erkek kardeşim beni dövüyor. Ne yapmalıyım?” yazarak, platformun internet sayfasını ziyaret etti. 

ŞİDDET VARSA EVLİLİK YÜRÜMEZ

Hamileyken ve tiroit kanseri tedavisi görürken eski eşi tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan Buket Karlı, boşandıktan sonra da tehdit ve tacizlerden kurtulamadığını anlattı.

Ailesinden “Boşandı, dul derler. İstemeyerek de olsa evliliğe devam edeceksin” sözleriyle baskı gören Karlı, tüm itirazlara karşı çıkarak başardı. Karlı “Aileler evlatlarını ne zaman kurtarsalar kardır. Şiddet gördükten sonra evliliğin yürümesi imkansız” ifadelerini kullandı.

DÖRT ÇOCUĞUNUN GÖZÜ ÖNÜNDE EŞİNİ KATLETTİ 

BİR VAHŞET DE ANKARA’DA

Ankara’da yaşayan Zeynel Korkmaz (38) tartıştığı eşi Reyhan Korkmaz’ı boğazından bıçaklayarak öldürdü. Olay, önceki gün akşam saatlerinde Mamak’ta yaşandı. İnşaat işçisi Zeynel Korkmaz, eve geldiğinde bilinmeyen bir nedenle eşi Reyhan Korkmaz ile tartışmaya başladı.

Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, Zeynel Korkmaz mutfaktan bıçak alarak eşini  kovalamaya başladı. Reyhan Korkmaz, evde 4 çocuğunun bulunduğu yatak odasına kaçtı. Ancak, Zeynel Korkmaz eşini yatak odasında yakalayarak boğazından bıçakladı. Kadın yere yığılırken, o anlara şahit olan çocukları çığlık atarak yardım istedi. Cinayet Büro Amirliği ekipleri ise bölgede yaptığı kapsamlı arama çalışması sonucu Zeynel Korkmaz’ı gözaltına aldı.

Ailenin komşusu Suat Tosun “Çocuklar bana ‘annemi kurtar’ diye yalvarıyordu. Babaları kaçmıştı. Bir süre sonra bizim yöneticiyi arayarak beni istedi. Bana da ‘çocuklarım önce Allah’a sonra size emanet’ dedi. Bizde bugün çocukları yurda teslim ettik’’ dedi. Başka bir kadınla dini nikahlı olduğu öğrenilen Zeynel Korkmaz’ın daha önce de eşine şiddet uyguladığı ve hakkında uzaklaştırma kararı verildiği belirlendi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN