Türkiye, NATO'nun Soğuk Savaş'ın bitiminden bu yana hazırladığı en kapsamlı Bölgesel Savunma Planı'na itiraz etti. Türkiye'nin planda Kıbrıs’a ilişkin coğrafi konumlarla ilgili kullanılan bazı ifadeler nedeniyle itiraz ettiği belirtildi.
NATO'nun Vilnius'te 11-12 Temmuz'da yapılacak liderler zirvesine hazırlık amacıyla biraraya gelen NATO Savunma Bakanları'nın Brüksel'de iki gün süren toplantısı sona erdi. Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre; Ukrayna'ya verilecek güvenlik garantileri, Ukrayna'ya silah yardımı ve müttefiklerin boşalan silah stoklarını tedarik edecek üretim önlemlerinin yanısıra, Türkiye'nin İsveç'in ittifaka katılmasını engelleyen vetosu ve bölgesel planlara yaptığı itiraz da toplantının önemli gelişmeleri arasında yer aldı.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Türkiye bu bölgesel planlarda "Kıbrıs’a ilişkin coğrafi konumlarla ilgili kullanılan bazı ifadelere” karşı çıktı. Türkiye'nin de içinde olduğu bazı ülkeler tarafından da dile getirilen çekinceler nedeniyle, bölgesel planlar, Savunma Bakanları toplantısında resmen onaylanmadı. Karar liderler zirvesinde alınacak.
Reuters’ın haberine göre, Türkiye'nin NATO'daki diplomatik misyonu, gizli bir NATO belgesi üzerinde yorum yapmanın yanlış olduğunu belirterek, "müttefikler arasındaki olağan istişare ve değerlendirme sürecinin devam ettiğini" söyledi.
Basın toplantısında konuya ilişkin bir soruyu yanıtlayan Genel Sekreter Stoltenberg, "Bölgesel planlar Vilnius zirvesinin en önemli konularından birisi olacak. Bunları gözden geçirdik. Bu planlar bizim askeri kumandanlığımız ve onların ekipleri tarafından hazırlandı. Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez böyle planlar hazırlanıyor. NATO'nun daha çok korunması beklenen özel bölgelerle, özel misyonlarla bağlantılı, özel güçlerin yerleştirilmesiyle ilgili planlar. Daha çok güç, daha çok kaynak içeren planlar. Dolayısıyla özel tartışmalar oluyor. Elbette bütün konular üzerinde tartışıyoruz. Elbette her konuda uzlaşma noktasında değiliz. Ancak son karar zirvede verilecek" dedi.
Kıbrısta iki toplum bir arada yaşamayı denedi ama olmadı. Bunda ısrarcı olmanın bir anlamı yok, zaten Rumlar birleşmeden yanada değiller. 2004 te ki Birleşmiş milletler Anna planıda göstermiştir ki; Rumların %75 i birleşmeye hayır demişken, bizimkiler %65 birleşmek için evet demiştir. NATO dost ve müttefik bir kuruluş olarak bu gerçeği göz ardı etmemelidir. İçimizdeki Rus hayranlarına fırsat vermemeli diye düşünüyorum.
Yanıtla (2) (0)Hükumet nato değil kim gelirse gelsin kktc de geri vites yapmamali onların derdi Türk askerini kibristan çıkarmak adayı sözde birlestirip ruma teslim etmektir Rum kesimi ibareli hiçbir şeyi kabul etmemeli AB de bunun kazığını yedik rumlar Turkiyenin onayıyla ab ye girdi
Yanıtla (5) (0)