ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wallander'in Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili açıklaması Türkiye ve Rusya tarafından sert bir tepkiyle karşılandı. Türkiye "Sözleşmenin hükümlerini değiştirmeye yönelik her türlü girişim, uluslararası hukuka aykırı ve kabul edilemezdir" derken Rusya 'Türk meslektaşımız, sözleşmenin koruyucuları olarak bize uygulayacaklarını söylediler, ABD başarılı olmayacak.' dedi.
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wallander, dün düzenlediği basın toplantısında "Türkiye dahil Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerle çatışmadan uzaklaşmak için birlikte çalışabiliriz. Türkiye, koruyucusu olduğu Montrö Sözleşmesi'nin ilgili maddesini uygulamaya koymuştu" ifadesini kullanmıştı.
Wallander'in bu sözleri ,ABD'nin Montrö Sözleşmesi'nin feshetme veya değiştirme niyetinde olduğu şeklinde yorumlandı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Wallander'in açıklamasına tepki göstererek, "ABD'nin eğer Montrö Sözleşmesi'ne ilişkin bir değişiklik talebi bulunuyorsa, Türk meslektaşımız, sözleşmenin koruyucuları olarak bize birçok kez sözleşmenin hükümlerini kesin bir şekilde uygulayacaklarını söylediler" dedi.
Lavrov, ABD'nin başarılı olamayacağını belirterek, "ABD'nin başarılı olamayacağını belirterek "ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in 'işe döndüğünü' ve bu yüzden Pentegon'un tekrar hareketlendiğini değerlendiren Lavrov, 'başarılı olamayacaklarını düşünüyorum' mesajı verdi." dedi.
'MONTRÖ SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMLERİNİ DEĞİŞTİRMEYE YÖNELİK BİR GİRİŞİM'
Türkiye, Wallander'in açıklamasını ise "Montrö Sözleşmesi'nin hükümlerini değiştirmeye yönelik bir girişim" olarak değerlendirdi.
'ASLA KABUL EDİLEMEZ'
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, yaptığı açıklamada "Montrö Sözleşmesi, uluslararası hukukun temel ilkelerine ve normlarına dayanan, Türkiye'nin egemen haklarının ve güvenliğinin en önemli teminatı olan bir sözleşmedir. Sözleşmenin hükümlerini değiştirmeye yönelik her türlü girişim, uluslararası hukuka aykırı ve kabul edilemezdir" dedi.
Bilgiç, "Türkiye, Montrö Sözleşmesi'nin hükümleri her koşulda kesintisiz eksiksiz olarak uygulamaya devam edecek ve bu konudaki kararlılığını her zaman gösterecektir" ifadesini kullandı.
Wallander'in açıklamalarının ardından Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin geleceği konusunda yeni bir tartışmanın yaşanması bekleniyor.
Sözleşmenin değiştirilmesi veya feshedilmesi durumunda, Karadeniz'in güvenliği ve dengesi ciddi şekilde etkilenebilir.
MONTRÖ SÖZLEŞMESİ NEDİR?
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 1936'da imzalanan ve Türkiye'ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren uluslararası sözleşmedir. Sözleşme, Türkiye'ye Boğazlar üzerinde tam kontrol hakkı verir ve barış zamanı sivil gemilerin özgürce geçişini garantiler.
MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ MADDELERİ
Birinci Madde
Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar'da denizden geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesini kabul ederler ve doğrularlar.
Bu özgürlüğün kullanılışı bundan böyle işbu Sözleşme hükümleriyle düzenlenmiştir.
KESİM I. – TİCARET GEMİLERİ
Madde 2
Barış zamanında, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrak ve yük ne olursa olsun, aşağıdaki 3. madde hükümleri saklı kalmak üzere, hiçbir işlem (formalite) olmaksızın, Boğazlardan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) tam özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler, Boğazlar’ın bir limanına uğramaksızın transit geçerlerken, Türk makamlarınca, alınması işbu Sözleşmesinin I sayılı Ek'inde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka, bu gemilerden hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır.
Bu vergilerin ya da harçların alınmasını kolaylaştırmak üzere, Boğazlar'dan geçecek ticaret gemileri, 3. maddede belirtilen istasyonun görevlilerine adlarını, uyrukluklarını, tonajlarını, gidecekleri yeri ve nereden geldiklerini bildireceklerdir.
Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.
Madde 3
Ege Denizi'nden ya da Karadeniz'den Boğazlar'a giren her gemi, uluslararası sağlık kuralları çerçevesinde Türk yasalarıyla konulmuş olan sağlık denetimi için, Boğazlar'ın girişine yakın bir sağlık istasyonunda duracaktır. Bu denetim, bir temiz sağlık belgesi (patentesi) ya da işbu maddenin 2. fıkrasındaki hükümlerin kapsamına girmediklerini doğrulayan bir sağlık bildirisi gösteren gemiler için, gündüz ve gece, olabilen en büyük hızla yapılacak ve bu gemiler Boğazlar'dan geçişleri sırasında başka hiçbir duruş zorunda bırakılmayacaklardır.
İçinde veba, kolera, sarı humma, lekeli humma (typhus exanlhematique) ya da çiçek hastalığı olayları bulunan ya da yedi günden az bir süre önce bu hastalıklar bulunmuş olan gemilerle, bulaşık bir limandan beş kez yirmi-dört saatten az bir süreden beri ayrılmış olan gemiler, Türk makamlarının gösterebilecekleri sağlık koruma görevlilerini gemiye almak üzere, sağlık istasyonunda duracaklardır. Bu yüzden, hiçbir vergi ya da harç alınmayacaktır; sağlık koruma görevlileri Boğazlar'ın çıkışında bir sağlık istasyonunda gemiden indirileceklerdir.
Madde 4
Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, ticaret gemileri, bayrak ve yük ne olursa olsun, 2. ve 3. maddelerde öngörülen koşullar içinde Boğazlar’dan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Kılavuzluk ve yedekçilik (römorkörcülük) isteğe bağlı kalmaktadır.
Madde 5
Savaş zamanında, Türkiye savaşmışa, Türkiye ile savaşta olan bir ülkeye bağlı olmayan ticaret gemileri, düşmana hiçbir biçimde yardım etmemek koşuluyla, Boğazlar'da geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bu gemiler Boğazlar'a gündüz girecekler ve geçiş, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilecek yoldan yapılacaktır.
Madde 6
Türkiye'nin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karşısında sayması durumunda, 2. madde hükümlerinin uygulanması yine de sürdürülecektir; ancak, gemilerin Boğazlar'a gündüz girmeleri ve geçişin, her seferinde, Türk makamlarınca gösterilen yoldan yapılması gerekecektir. Kılavuzluk, bu durumda, zorunlu kılınabilecek, ancak ücrete bağlı olmayacaktır.
Madde 7
“Ticaret gemileri” terimi, işbu Sözleşmenin II. Kesiminin kapsamına girmeyen bütün gemilere uygulanır.
KESİM II. – SAVAŞ GEMİLERİ
Madde 8
İşbu Sözleşme bakımından, savaş gemilerine ve bu gemilerin nitelikleriyle tonajlarının hesabı için uygulanacak tanımlama, işbu Sözleşmenin II sayılı Ek'inde yer alan tanımlamadır.
Madde 9
Deniz kuvvetlerinin, sıvı olsun ya da olmasın, yakıt taşımak için özellikle yapılmış olan yardımcı gemileri, 13. maddede belirtilen ön-bildirim koşuluna bağlı tutulmayacaklar ve, Boğazlar'ı tek başlarına geçmek koşuluyla, 14. ve 18., maddeler gereğince sınırlamaya bağlı tonajlar hesabına katılmayacaklardır. Bununla birlikte, bu gemilerin, öteki geçiş koşullan bakımından, savaş gemileriyle bir tutulmaları süregidecektir.
Bir önceki fıkrada belirtilen yardımcı gemiler, öngörülen kuraldışılıktan, ancak silâhları: yüzer hedeflere karşı en çok 105 milimetre çapında iki toptan, hava hedeflerine karşı en çok 75 milimetre çapında iki silâhtan çok değilse yararlanabileceklerdir.
Madde 10
Barış zamanında, hafif su üstü gemileri, küçük savaş gemileri ve yardımcı gemiler, ister Karadeniz'e kıyıdaş olan ister olmayan Devletlere bağlı bulunsunlar, bayrakları ne olursa olsun, Boğazlar'a gündüz ve aşağıdaki 13. ve sonraki maddelerde öngörülen koşullar içinde girerlerse, hiçbir vergi ya da harç ödemeksizin, Boğazlar'dan geçiş özgürlüğünden yararlanacaklardır. Yukarıdaki fıkrada belirtilen sınıflara giren gemiler dışında kalan savaş gemilerinin ancak 11. ve 12. maddelerde öngörülen özel koşullar içinde geçiş haklan olacaktır.
FESİH ŞARTLARI
Montrö Sözleşmesi’nin 28. maddesine göre sözleşmenin 20 yıl süre için geçerli olacağı düzenlenmiş olsa da sona erdirmeye ilişkin taraf devletlerden bir bildirim gelmediği için süre uzamıştır. Bununla birlikte, sözleşmenin 1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktır.
20 Temmuz 1956'da sözleşmenin süresi bitmiş, sözleşmeyi imzalayan devletler Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni değiştirmek için girişimlerde bulunmuşlar ancak başarılı olamamışlardır.
Uluslararası Deniz Hukuku kuralları ve fesih şartlarında da belirtildiği gibi gemilerin uğraksız geçiş (transit değildir) hakkı gereği sözleşmenin değişmesi durumunda dahi, sözleşmenin I sayılı Ek 'i değişmedikçe Türk Boğaz'larından geçecek hiçbir gemiden zorunlu olarak, sözleşmenin I sayılı Ek 'inde öngörülen vergilerden ve harçlardan başka ücret talep edilemeyecektir.