Donald Trump, Panama Kanalı’yla ilgili tehditkar açıklamalarının ardından bu kez Grönland’ı hedef aldı. "ABD’nin ulusal güvenliği için Grönland mutlak bir ihtiyaç" diyen Trump, Danimarka'ya yeni bir diplomatik gerilim sinyali verdi.
Donald Trump, ABD başkanlık görevine resmen başlamasına sayılı günler kala, dış politikada ses getiren açıklamalara imza atmaya devam ediyor. Sert üslubu ve agresif çıkışlarıyla bilinen Trump, geçtiğimiz günlerde Panama Kanalı’yla ilgili sözleriyle dikkat çekerken, şimdi de Grönland’ın ABD’ye katılmasını gündeme taşıdı.
Trump'ın yeni hedefi Panama: Kanalı elinizden alırım
PANAMA KANALI'NI İSTEMİŞTİ
Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir açıklamada, Panama Kanalı’nda Amerikan gemilerinden alınan geçiş ücretlerinin yüksek olduğunu belirterek, bu durum düzeltilmezse ABD’nin kanalı yeniden kontrol altına almak için adımlar atacağını ifade etti. Ancak Trump’ın bu söylemi, uluslararası hukuk açısından gerçekçi bir zemin oluşturmadı. Zira Panama Kanalı, 2000 yılından bu yana tamamen Panama’nın kontrolünde bulunuyor ve böyle bir değişiklik ancak askeri müdahaleyle mümkün olabilir. Trump’ın çıkışı, uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
GRÖNLAND ÇIKIŞI: "STRATEJİK BİR İHTİYAÇ"
Trump’ın son hedefi ise Atlantik’in kuzeyindeki Grönland oldu. Danimarka Krallığı’na bağlı özerk bir bölge olan Grönland, Trump’ın ifadelerine göre, ABD’nin ulusal güvenliği ve dünya çapında özgürlüklerin korunması için “stratejik bir ihtiyaç” teşkil ediyor. Sosyal medya paylaşımında Trump, “Grönland’ın sahipliği ve kontrolü ABD için mutlak bir zorunluluktur” ifadelerini kullanarak, bölgenin önemine dikkat çekti.
Trump, Danimarka Büyükelçiliği’ne Ken Howey’i aday gösterirken Grönland’ın ABD’ye ait olması gerektiğini tekrarladı. Daha öncesinde de adayı satın almak istemişti.
— Yunus Emre Erdölen (@yunuserdolen) December 23, 2024
Kanada, Panama’dan sonra Danimarka’yı da rencide edecek açıklamalar..
Trump eğleniyor:) pic.twitter.com/JAWY1kfGJz
GRÖNLAND’IN STATÜSÜ
Trump’ın bu açıklamaları, uluslararası diplomasi çevrelerinde şaşkınlıkla karşılandı. Danimarka yetkilileri Trump’ın önerisini daha önce reddetmiş ve Grönland’ın satılık olmadığını açıkça ifade etmişti. Grönland, Danimarka Krallığı’nın bir parçası olmakla birlikte özerk bir yönetime sahiptir ve kendi iç işlerinde bağımsız hareket edebilmektedir. Ancak savunma ve dış politika konuları Danimarka hükümetinin yetki alanında kalmaya devam ediyor.
Grönland, dünyanın en büyük adası olarak biliniyor ve stratejik konumu nedeniyle geçmişten beri büyük güçlerin ilgisini çekiyor. Adanın doğal kaynakları ve Kuzey Kutbu’ndaki kritik jeopolitik konumu, uluslararası arenada önemli bir yer tutuyor.