Yaklaşık bir hafta önce muhalif güçlerin Suriye'nin güneyinden Şam'a doğru ilerlemesi ve "Saldırıyı Caydırma" operasyonunun başlatılmasıyla, Dera'daki ilk halk protestolarıyla ilişkilendirilen "Suriye devrimini ateşleyen çocuk" olarak bilinen Muaviye es-Sayasine, Şam’a giren muhalif savaşçılarla birlikte çatışmalara katıldı.
Pazar sabahı, 30 yaşındaki Sayasine, Dera'dan gelen savaşçılarla birlikte Şam'a girdi. Bu sırada Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın kaçtığı ve başkentin muhaliflerin kontrolüne geçtiği açıklandı. Esad rejiminin son kalıntıları da kaçarken, Sayasine bir zamanlar başlattığı mücadelenin en kritik anlarına tanıklık etti.
Sayasine, Halep kırsalından Şam’ın kalbine kadar süren "Saldırıyı Caydırma" operasyonunu "büyük zafer" olarak nitelendirdi ve Suriye halkının yıllarca süren baskı, ölüm ve ekonomik çöküşün ardından beklediği anın geldiğini söyledi.
Geçtiğimiz Cuma, Suriye devriminin sembolü haline gelen ve Mart 2011’de Beşar Esad karşıtı ilk protestoların düzenlendiği Ümari Camii Meydanı’nda düzenlenen gösterilere katılan Sayasine, Dera halkıyla birlikte eşi benzeri görülmemiş bir sevinç yaşadı.
Sayasine, o dönemde küçük bir çocukken, Esad’ı tehdit eden ve Arap Baharı’nda devrilen liderleri hatırlatan sloganlar yazdığı için birçok insanın kendisine teşekkür ettiğini dile getirdi.
'SIRA SANA GELDİ DOKTOR'
Sayasine, Suriye tarihine damga vuran ve adını Suriye devrimiyle özdeşleştiren o olayları hatırlıyor. 2011 baharında, okul duvarına ünlü "Sıra sana geldi Doktor" yazısını yazmıştı; bu yazıyla Beşar Esad’a karşı isyanın yakın olduğunu ima ediyordu.
El Cezire’ye yaptığı açıklamada, Şubat 2011’de bu yazıyı yazdıktan sonra arkadaşlarıyla birlikte tutuklandığını ve elektrik şoku, kabloyla dayak gibi korkunç işkencelere maruz kaldığını anlatan Sayasine, Filistin askısı denen işkencenin üzerinde uygulandığını belirtti.
Suriye güvenlik güçlerinin Sayasine ve arkadaşlarını serbest bırakmayı reddetmesi üzerine, aileleri çocuklarının serbest bırakılması için protestolar düzenledi. Ancak Suriye rejimi göstericilere gerçek mermilerle karşılık vererek onlarca kişiyi öldürdü. Protestolar hızla Humus, Şam, Halep, Hama ve diğer şehirlere yayıldı.
Bugün, Dera doğumlu genç, yaşananlardan pişmanlık duymadığını, aksine Esad ailesinin yarım asır süren iktidarından kurtulduklarını düşünüyor. Kendisi ve arkadaşlarının okul yıllarında başlattıkları mücadelenin, Suriye’de büyük bir değişimin parçası olmasını kadere bağlıyor.
DEVRİMİN SİMGESİ
Dera denildiğinde, devrimin sembol isimlerinden biri olan "devrimin ikonu" Hamza el-Hatib’i anmamak mümkün değil. 2011 Nisan ayında Dera’nın kırsalında Sidiye yakınlarında tutuklanan ve Suriye güvenlik güçleri tarafından öldürülen el-Hatib’in cesedi işkence izleriyle doluydu.
Hamza’nın amcası Hüsam el-Hatib, "Ailem, 2019 yılında Suriye güvenlik güçleri tarafından tutuklanan Hamza’nın büyük ağabeyi Ömer’in de öldüğünü öğrenince ikinci bir yıkım yaşadı," dedi. Bu acı haberi, Sidnaya Hapishanesi’nden gönderilen belgelerle öğrendiklerini ve Hamza ile Ömer’in annesinin yaşadığı şokun tarif edilemez olduğunu ifade etti.
Ailelerinin yıllardır yaşadığı zulüm nedeniyle hüzünle karışık bir sevinç yaşadıklarını belirten Hüsam el-Hatib, Hamza ve Ömer’i öldürenlerin uluslararası yasalara uygun bir şekilde adalet önünde hesap vermesini talep etti.
