Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti, İsrail ile geliştirdiği yakın ilişkilerin bir sonucu olarak, adanın savunması konusunda önemli bir adım attı. Kıbrıs Rum basınında yer alan bilgilere göre, İsrail yapımı "Demir Kubbe" hava savunma sistemine benzer bir sistemin ilk parçaları adada konuşlandırıldı.
Sigma televizyonunun güvenilir kaynaklara dayandırdığı habere göre, bu savunma sisteminin ilk bölümü adaya ulaştı ve Rum Milli Muhafız Ordusu tarafından operasyona hazır hale getirildi. Haberde ayrıca, siparişin kalan kısımlarının önümüzdeki süreçte adaya teslim edilmesinin planlandığı vurgulandı.
'DEMİR KUBBE' SİSTEMİ GELİŞTİRİLİYOR
Güney Güney Kıbrıs’a konuşlandırılan yeni hava savunma sistemi, Yunanistan’ın benzer bir sistemi kendi savunma mimarisine entegre etme planlarıyla uyumlu bir adım olarak değerlendiriliyor. Yunanistan’ın, İsrail ile iş birliği içinde kendi “Demir Kubbe” sistemini geliştirdiği ve üretim çalışmalarının sürdüğü belirtiliyor.
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, bu hava savunma sisteminin yaklaşık 2.5 ila 3 yıl içinde tamamlanmasının planlandığını ifade etmiş ve bu sistemin Güney Kıbrıs, Girit ve Ege Denizi’ni kapsayan entegre bir hava savunma şemsiyesi oluşturacağını açıklamıştı. Dendias, Yunanistan Parlamentosu’nda yaptığı bir sunum sırasında, bir milletvekilinin “Bu kapsam Güney Kıbrıs’ı da içeriyor mu?” sorusuna olumlu yanıt vermiş ve bu konuda Güney Kıbrıs hükümetiyle yakın iş birliği içinde olduklarını vurgulamıştı.
KIBRIS'IN NATO'YA KATIMI TARTIŞMALARA YOL AÇTI
Gazete Duvar'ın muhabiri Nikolaos Stelya'nın haberine göre Güney Kıbrıs Cumhuriyeti’nin önümüzdeki dönemde 6 adet Fransız yapımı Airbus H145M saldırı helikopterini adaya konuşlandırması bekleniyor. Bu helikopterlerin, Güney Kıbrıs’ın Sırbistan’a devrettiği 11 adet Rus yapımı Mi-35 helikopterinin yerini alacağı ifade ediliyor.
Hristodoulidis hükümetinin Güney Kıbrıs'ta attığı son adımın, kritik bir dönemde gündeme geldiği vurgulanıyor. Son haftalarda, Güney Kıbrıs’ın NATO’ya olası katılımı hem ada içinde hem de uluslararası arenada yoğun tartışmalara yol açmış durumda.
DOĞU AKDENİZ'DEKİ ÇIKARLARI KORUMAK İÇİN KIBRIS SORUNUNA ÇÖZÜM ŞARTI
Rum yönetimi, artan güvenlik kaygıları ve Türkiye ile yaşanan gerilimler nedeniyle NATO üyeliğine olumlu yaklaşıyor. Hristodoulidis, NATO ile daha yakın iş birliği yapılması gerektiğini savunuyor. Ancak, Güney Kıbrıs’ın bölünmüş statüsü ve Türkiye’nin veto hakkı, bu hedefin önündeki en büyük engeller olarak öne çıkıyor. Türkiye, adadaki Türk toplumunun güvenliği ve Doğu Akdeniz’deki çıkarlarının korunması için Güney Kıbrıs sorununun çözümünü öncelikli bir şart olarak görüyor.
Son yıllarda Güney Kıbrıs ve İsrail arasında, özellikle enerji, güvenlik ve savunma alanlarında dikkate değer bir yakınlaşma yaşanıyor. Doğu Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerinin keşfi, iki ülke arasındaki enerji iş birliğinin temelini oluştururken, ortak boru hattı projeleri ve enerji forumları bu ilişkileri güçlendirdi.
KIBRIS VE İSRAİL'İN İŞBİRLİĞİ GENİŞLİYOR
Bunun yanı sıra, bölgesel güvenlik tehditlerine karşı ortak bir anlayış geliştiren Güney Kıbrıs ve İsrail, askeri tatbikatlar, istihbarat paylaşımı ve savunma sanayii iş birliği gibi alanlarda da sıkı bir iş birliği içinde hareket ediyor. Türkiye ile yaşanan gerilimler ve Doğu Akdeniz’deki rekabet, bu ilişkilerin karmaşık bir jeopolitik bağlamda şekillendiğini ortaya koyuyor. Güney Kıbrıs ve İsrail, artan ekonomik ve ticari bağların yanı sıra, turizm, teknoloji ve tarım gibi alanlarda da iş birliğini genişletmeyi amaçlıyor.