Geçtiğimiz hafta meydana Tel Aviv'deki bıçaklı saldırıyı gerçekleştiren Faslı Abdulaziz Kadi'nin ailesi ve köyü, şehit haberinin ardından derin bir şok içinde. Genç yaşta Amerika'da "Amerikan rüyası"nı gerçekleştiren Kadi, savaşın ve işgalin acı yüzü karşısında farklı bir yol seçerek, Tel Aviv'de feda eylemi yaparken hayatını kaybetti. Şimdi, ailesi, oğullarının cenazesini ve onurlarını geri almak için sabırsızlıkla bekliyor.
Tel Aviv’deki bıçaklı saldırıyı gerçekleştiren Faslı Abdulaziz Kadi’nin ailesi ve köyündeki insanlar, saldırıyı gerçekleştirmesinin üzerinden günler geçmesine rağmen hala şoku atlatabilmiş değiller. Aralarından büyüyen bu genç, yaşındaki her gencin ulaşmayı hedeflediği "Amerikan rüyası"na ulaşmıştı, ancak başka bir yol seçti ve hiçbir zaman gitmeyi planlamadığı bir ülkede şehit oldu.
Kadi'nin ailesi, oğullarını onurlandırmayı ve köylerinde defnetmeyi büyük bir sabırsızlıkla bekliyor. Yerel otoriteler, Abdulaziz Kadi'nin Tel Aviv’de şehit olduğu haberini verdikten sonra, babasına oğlunun cenazesini teslim almak için araştırma ve soruşturma prosedürlerinin tamamlanmasını beklemesi gerektiğini bildirdi.
Kadi, geçen salı günü Tel Aviv’de iki farklı noktada bıçaklı bir saldırı gerçekleştirerek, aralarında Gazze savaşlarında yaralanan bir askerin de bulunduğu dört İsrailli’yi yaralamıştı. Bu saldırı, Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde’nin, direnişin Fas’tan Cakarta’ya kadar destek aldığını söylediği konuşmasından iki gün sonra gerçekleşti.
ZAGORA BÖLGESİNDEN BİR GENÇ
Abdulaziz Kadi, Fas’ın güneydoğusunda yer alan Zagora bölgesinin Benadlala köyünden. 8 Haziran 1995 doğumlu Kadi, annesinin erken yaşta vefat etmesinin ardından babası ve diğer aile üyeleriyle birlikte büyüdü. Çöl ikliminde ve zor koşullarda yetişen Kadi, mütevazı bir ailenin çocuğu.
Kadi, temel ve orta eğitimini Zagora bölgesinde tamamladıktan sonra, 2017 yılında Vârâzâzât’ta çok disiplinli bir fakülteye kaydoldu, ancak üniversite eğitimini tamamlamadan eğitim hayatını sonlandırdı.
Kaynaklar, onun Fas’ta herhangi bir siyasi ya da sosyal faaliyet göstermediğini, üniversite yıllarında öğrenci örgütlerinde yer almadığını, yalnızca derslerine odaklandığını belirtmekte.
Kadi, her yıl yapılan yeşil kart çekilişini kazanarak, Amerika Birleşik Devletleri'ne giriş için vize kazanmıştı. Bu programda, bilgisayar tarafından rastgele seçilen kazananlar, bu vizeyle Amerika’da kalıcı oturma izni alabiliyorlar.
2022 yılında Fas’ı terk ederek New York’a yerleşmiş ve Brooklyn’de çeşitli geçici işlerde çalışan Kadi, Fas’a yalnızca bir kez ailesini ziyaret etmek için döndü. Kaynaklar, Kadi’nin evlenmediğini ve Fas’a yaptığı tek ziyaret sırasında arkadaşları ve akrabaları üzerinde herhangi bir fikir değişikliği ya da siyasi bir ilgi gözlemediklerini, ancak Gazze’deki soykırım görüntülerinin onun kişiliği üzerinde derin bir etki bırakmış olabileceğini ifade etmektedir.
TEPKİLER
İsrail polisi, saldırıyı gerçekleştiren kişinin öldüğünü ve bıçaklı saldırıyı gerçekleştiren kişiye yardım eden başka birinin olup olmadığını araştırdıklarını duyurdu.
İsrail medyası, saldırıyı gerçekleştiren kişinin kimliğini yayımlayarak, adının Abdulaziz Kadi olduğunu ve Fas kökenli bir Amerikalı olduğunu belirtti. Ayrıca, 18 Ocak 2025’te Varşova’dan gelen bir uçakla Ben Gurion Havalimanı’na iniş yaptıktan sonra, Gaza'daki ateşkesin hemen öncesinde İsrail’e giriş yapmak için vizesiz girmeyi reddeden ve kimliği şüpheli bulunan Kadi’nin, iç güvenlik birimi tarafından kontrol edilip girmesine izin verildiği belirtildi.
Kimliği açıklığa kavuştuktan sonra, Facebook hesabı, Gazze halkına destek veren paylaşımlar nedeniyle silindi. Hamas, "kahraman Faslı şehidi" olarak andığı Kadi’yi selamladı ve bıçaklı saldırıyı kutladı, bunun "direnişin devam ettiğini ve işgalin suçlarının sürdüğünü gösterdiğini" belirtti.
İslam Cihad Hareketi de saldırıyı "kahramanca" olarak nitelendirdi ve bunun "Arap ve Müslüman halkların Filistin davasıyla dayanışmasının bir göstergesi" olduğunu söyledi.
Fas’ta ise, Kadi’nin eylemiyle ilgili tepkiler karışık oldu. Bazıları, bu eylemi Fas halkının Gazze'deki soykırıma karşı duyduğu öfkenin bir göstergesi olarak değerlendirdi ve bunun, çocuklar ve kadınların öldürülmesinin ardından doğal bir tepki olduğunu savundu.
Diğerleri ise, genç adamın hayalini gerçekleştirerek Amerika'ya göç ettiğini ve maddi durumunu ve ailesinin durumunu iyileştirmeye odaklanması gerektiğini belirterek, yaptığı eylemin Amerikan yeşil kartı programının durdurulmasına yol açabileceği için dünya çapında milyonlarca gencin zarar göreceğini ifade etti.
