BM insan hakları uzmanları, Gazze'de kadın ve çocuklara yönelik devam eden ve artan şiddet olaylarını kınayarak, bu durumu kabul edilemez bulduklarını açıkladı. Özellikle kadın ve kız çocuklarını hedef alan sistematik cinsel saldırılar, şiddet, işkence ve yargısız infazlar uluslararası toplumda büyük yankı uyandırdı. Uzmanlar, bu saldırıların, temel insan haklarına yönelik ağır ihlaller olduğunu ve acil eylem çağrısında bulunduklarını belirtti.
Birleşmiş Milletlerin insan hakları uzmanları, Gazze'de Filistinlilere yönelik sistematik ve devam eden şiddet olaylarını kınadı. Özellikle kadın ve çocukların hedef alındığı bu saldırılar, uluslararası toplumda büyük yankı uyandırdı. Uzmanlar, son yedi ay içinde çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan kurbanlarla ilgili dehşet verici bilgiler paylaştı.
BM uzmanlarının raporlarına göre, Gazze Şeridi'nde bulunan Nasser ve El Şifa hastanelerinin çevresinde 390'dan fazla ceset keşfedildi. Bu cesetlerin çoğunun işkence gördüğü ve yargısız infazlara kurban gittiği, bazılarının ise diri diri gömüldüğüne dair kanıtlar bulunuyor.
BİLANÇO HER GÜN AĞIRLAŞIYOR
Gazze'de devam eden çatışmalar sırasında 34.488 Filistinlinin öldürüldüğü ve bunların 14.500'ünün çocuk, 9.500'ünün ise kadın olduğu belirlendi. Ayrıca 77.643 kişi yaralanırken, kayıp veya enkaz altında kalanların yarısının da kadın ve çocuk olduğu tahmin ediliyor. Her gün ortalama 63 kadın hayatını kaybediyor ve 17.000 çocuk yetim kalıyor.
YÜZLERCE BEBEK KUVÖZLERDE HAYATINI KAYBETTİ
Gazze'de hamile ve emziren kadınlar başta olmak üzere, sağlık hizmetlerine erişim büyük oranda kısıtlanmış durumda. 50.000 hamile kadının yetersiz sağlık imkanları nedeniyle zor şartlarda doğum yaptığı, yeni doğan bebeklerin ise hayatta kalma şanslarının düşük olduğu bildirildi. Elektrik kesintileri nedeniyle yüzlerce bebeğin kuvözlerde hayatını kaybettiği, hamile ve emziren kadınların yüzde 95'inin ciddi gıda yoksunluğu çektiği vurgulandı.
"ARTIK MAZERET KALMADI"
BM uzmanları, İsrail'in gözaltına alınanlar da dahil kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsel saldırılarının, temel insan haklarını hiçe sayarak gerçekleştirildiğini ve bu durumun uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde kabul edilemez olduğunu belirtti. Ayrıca tüm devletlerin silah ihracatını derhal durdurması gerektiğini, çünkü bu silahların masum kadın ve çocukları öldürmek için kullanıldığının artık görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladılar. Uzmanlar, "Artık mazeret kalmadı" diyerek, kadınların ve çocukların özel koruma hakkına sahip olduğunu hatırlattı.
