İsrail'in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian, gazetecilere verdiği demeçte, normalleşme sürecinde olduğu Türkiye'nin Hamas ile olan ilişkisiyle ilgili "Hamas'ın Türkiye ofisinin kapatılıp üyelerinin gönderilmesini istediğimiz sır değil. Bu İsrail için çok önemli" dedi.
Türkiye ile İsrail, yıllardır süregelen çeşitli krizlerle sarsılan ilişkilerinin normalleştirilmesi için karar alarak bunun için çeşitli adımlar atmaya başladı. İsrail'in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian da konuya ilişkin, Türkiye ile İsrail ilişkilerinin sağlam temellere dayanarak geliştirilmesinin önemini vurguladı.
DW Türkçe'nin haberine göre; Ankara'da bir grup gazeteciye Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme sürecine ilişkin bilgi veren Lillian, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda iyimser olduğunu ve sağlam temeller kurulmasının önemli olduğunu belirtti.
'HAMAS BÜYÜK SORUN'
İki ülke ilişkileri için farklı alanlarda büyük potansiyel bulunduğunu ama ilerleyen süreçte bazı sorunlu alanların da olabileceğini belirten İsrailli diplomat, bunlardan birinin Hamas'ın İstanbul'daki ofisi olduğunu kaydetti.
İsrail'in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Irit Lillian
Türkiye'nin, İsrail'in yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere ve Avrupa Birliği tarafından "terörist örgüt" olarak tanınan Hamas'a verdiği destek, ikili ilişkilerinin gelişmesinin önündeki olası sorunlu alanlardan biri olarak görülüyor.
Lillian, bu konunun önemli sorunlardan biri olduğunu belirterek, "Hamas'ın İstanbul'daki ofisinin varlığı önemli bir husus. Hamas, uluslararası camia tarafından terör örgütü olarak görülüyor ve bu örgütün İstanbul ofisinin kapatılmasını ve üyelerinin gönderilmesini istediğimiz bir sır değil" diye konuştu.
'ÖNEMLİ OLAN KARŞILIKLI ÇIKARLAR, KİŞİSEL BİR KONU DEĞİL'
İki ülkenin uzlaştıkları ve uzlaşamadıkları konular olmasının doğal olduğunu söyleyen Lillian, "Bunlara rağmen iki ülkenin de temel amacının bölgemizi daha güvenli ve barışçı kılmak olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
Gerek Türkiye gerekse İsrail'de yaklaşan seçimlerden normalleşme sürecinin olumsuz etkilenme ihtimalinin sorulmasına karşılık ise İsrailli diplomat, "Umarım olmaz. Çünkü iki ülkede de hangi hükümetler iktidarda olursa olsun önemli olan karşılıklı çıkarlar, bu kişisel bir konu değil" diye konuştu.
BÜYÜKELÇİLER ATAMASI NE ZAMAN OLACAK?
İki ülke uzun bir zaman sorunlu bir şekilde ilerleyen ilişkilerini normalleştirme kararı almış ve bu çerçevede geçtiğimiz günlerde karşılıklı olarak büyükelçi atama kararı almıştı.
Lillian, İsrail'in Ankara'ya atayacağı büyükelçisi için ismin henüz belirlenmediğini belirterek, bu sürecin İsrail'de teknik açıdan farklı bir şekilde ilerlediğini ve bu aşamada kariyer mi yoksa siyasi bir atama mı yapılacağının henüz net olmadığını belirtti. İsrailli diplomatın beklentisi birkaç hafta sonra İsrail'deki sürecin tamamlanabileceği yönünde.
Türkiye'nin atayacağı büyükelçinin ismi, kariyer mi yoksa siyasi bir atama mı olacağı da henüz belli değil.
'ARAMIZDA HİÇ SORUN OLMAYACAK DİYEMEM'
Lillian, Türkiye ile İsrail arasında zaman zaman gerilimli dönemler olsa da kesilmeyen bir ilişki olduğunu belirterek, "İstikrarsız bir bölgede sağlam temelli bir ilişki arzu ettiklerini" kaydetti.
Lillian, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önümüzdeki dönemde aramızda hiç sorun olmayacak diyemem. Ama ilişkilerin devamı için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye İsrail'i tanıyan ilk Müslüman devlet ve uzun yıllar bu trenin lokomotifiydi. Şimdi diğer Müslüman ülkelerle ilişkilerimizi geliştirirken bunların arasında Türkiye'nin olmaması düşünülemez."
'DİYALOG KAPISI AÇIK OLMALI'
İlişkilerin sağlam temelde ilerlemesi için diyalog kapısının açık olmasının çok önemli olduğunu belirten İsrailli diplomat, Türkiye'den Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal'ın muhatapları ile doğrudan iletişimde olduğunu ve iki ülke arasında muhtemel anlaşmazlıkları önlemeye yönelik bir mekanizma kurulduğunu belirtti.
İki ülke ilişkilerinin geliştirilmesinde İsrail için önemli motivasyon konularından birisinin İran olup olmadığının sorulması üzerine de Lillian, "İran'ın bölgeye tehdidinin" de bir motivasyon olduğunu ancak tek etmen olmadığını, en önemli motivasyon kaynağının tarihi bir geçmişi bulunan Türkiye-İsrail ilişkilerini yeniden rayına koymak olduğunu kaydetti.