Haaretz gazetesi yazarı Michael B., İsrail’in Gazze’deki eylemlerini uluslararası soykırım kriterleri üzerinden değerlendirdi. Yazar, İsrail’in soykırım tanımında yer alan beş eylemden dördünü karşıladığını savunarak, 'Bu eylemler, Gazze’de işlenen suçların soykırım kapsamına alınabileceğini gösteriyor' dedi. Uluslararası tutuklama kararlarının gündeme gelmesinin İsrailli yetkilileri endişelendirdiğini belirten yazar, bu durumun ölümden bile daha ağır bir ceza olabileceğini öne sürdü.
İsrailli yazar Michael B., Haaretz gazetesinde yayımlanan makalesinde, soykırım yapmak için bir ulusu tamamen yok etmenin gerekmediğini savunanlara katıldığını belirtti.
"Soykırım" terimini ortaya atan kişinin, Polonyalı hukukçu Raphael Lemkin olduğunu hatırlatan yazar, Lemkin'in bu suçu uluslararası hukuka tanıtmak ve özel bir statü kazandırmak için yorulmadan çalıştığını belirtti.
SOYKIRIM LİSTESİ
Michael, Lemkin'in çabaları sayesinde, soykırımı engellemeyi ve faillerini cezalandırmayı amaçlayan uluslararası bir sözleşmenin oluşturulduğunu belirtti. Bu sözleşme, bir devletin veya toplumun soykırım sayılacak eylemlerini içeren bir liste sunuyor.
Michael, sözleşmenin ikinci maddesinin soykırımı tanımlayan beş eylemi sıraladığını ve İsrail’in Gazze’de soykırım işleyip işlemediğini belirlemek için bu kriterlerin "kelime kelime" incelenmesi gerektiğini ifade etti.
Yazar, maddenin "A" bendinde belirtilen "bir grubun üyelerini öldürme" kriterini İsrail’in "kolaylıkla" karşıladığını savundu. Soykırım sayılacak bir ölü sayısı belirtilmese de, 43 bin kişinin öldürülmesinin bu tanıma uygun olduğunu düşünüyor.
LİSTEDE NELER YER ALIYOR?
Michael ayrıca, İsrail’in madde "2-B"yi de "başarıyla" yerine getirdiğini ifade etti. Bu bent, "bir gruba ciddi fiziksel veya zihinsel zarar verme" durumunu içeriyor. Yazar, Gazze’nin gece gündüz bombalandığını, yüzlerce uzvun kesildiğini, on binlerce çocuğun ve ebeveynlerinin hayatlarının yıkıldığını, fiziksel ve zihinsel olarak hasar gördüklerini belirtti.
Soykırım sayılan beş eylemden biri de "bir grubu, fiziksel olarak tamamen veya kısmen yok etmeyi amaçlayan yaşam koşullarına kasten maruz bırakmak" olarak belirtilen "2-C" bendidir.
İNSANİ YARDIMLARIN ENGELLENMESİ, SOYKIRIM KRİTERLERİNDEN BİRİ
Michael, insanları açlığa ve susuzluğa mahkum etmek, insani yardımların ulaşımını geciktirmek, sistematik olarak konutları, ibadet yerlerini ve okulları yıkmak ve yerle bir edilen Rafah şehrini buna örnek olarak gösteriyor.
Gazze’de neredeyse tüm hastanelerin, yeni doğan servisleri ve doğum odaları da dahil olmak üzere yok edildiğini, tıbbi malzeme taşıyan kargoların engellendiğini ve sağlık ekiplerinin öldürüldüğünü belirten yazar, bunların "bir grubun çocuk sahibi olmasını engellemeye yönelik tedbirler" maddesine dahil edilebileceğini savundu.
Michael, İsrail’in soykırım kapsamındaki beş eylemden yapmadığı tek şeyin, "çocukları zorla bir gruptan başka bir gruba aktarma" olduğunu ifade etti.
Yazar, "masum görünmeye çalışmanın" bir savunma olarak kabul edilmeyeceğini belirterek, "Kimse tüm bunları iyi niyetle ya da yalnızca kendimizi savunmak için yaptığımıza inanmayacak. Kamuya gösterilen üzüntü de bu kez işe yaramayacak" dedi.
Michael, uluslararası mahkemelerce İsrail hükümetindeki bazı bakanlara yönelik tutuklama kararlarının çıkmasının kendisini kaygılandırdığını ve bu durumun, onların yurt dışına seyahat etmelerini engellediğini belirtti. Bu durumu, "ölümden daha acı bir ceza" olarak değerlendirdi.