İran'da Mahsa Amini'nin öldürülmesiyle başlayan gösterilerde iki kişinin temyiz süreci tamamlanmadan idam cezalarının infaz edilmesi tartışmaya yol açtı. İran'da bazı hukukçular idam kararlarının teamüllere ve İslam hukukuna aykırı şekilde alındığını belirtiyor. Eylemlerle bağlantılı 25 kişinin dava dosyası idam istemiyle mahkemeye gönderilirken bu kişilerden 11'i hakkında da idam kararı verildi.
İran’da Mahsa Amini’nin öldürülmesiyle ilgili başlayan eylemlerde iki kişinin idam cezasının birkaç gün içinde temyiz süreci tamamlanmadan infaz edilmesi teamüllerin dışında bir acelecilik olduğu tartışmalarına yol açtı.
Mahsa Amini gösterileriyle ilgili ilk idam kararı, 8 Aralık'ta uygulandı. Başkent Tahran'daki protestolar sırasında "soğuk silahla vatandaşları tehdit ettiği ve bir güvenlik görevlisini yaraladığı" iddiasıyla 20 Kasım'da Devrim Mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırılan Muhsin Şikari, gözaltına alınmasından 75 gün sonra idam edildi.
Şikari'ye avukat seçme hakkı verilmemişti. Ailesi, temyiz mahkemesinin kararını beklerken oğullarının idam haberini aldı. Gösteriler sırasında "2 milis gücünü (Besic) öldürmek ve 4 kişiyi yaralamakla" suçlanan Mecidrıza Rahneverd ise gözaltına alınmasının üzerinden sadece 23 gün geçtikten sonra 12 Aralık'ta idam edildi.
'PROSEDÜRÜN DIŞINA ÇIKILDI'
İran'da bazı hukukçular, rejimin idam kararlarını bu denli hızlı alarak uygulamasını eleştiriyor ve bu durumun yol açacağı hukuki sorunlara dikkati çekiyor. AA muhabirine konuşan avukat Sina Yusufi, insan hakları örgütlerinin uluslararası düzeyde tepki gösterdiği idamlarda normal prosedürün dışına çıkıldığı değerlendirmesinde bulundu. Yusufi, İran rejiminin bu uygulamasını, "olayları kontrol altına almak için sistemli ve aceleci ölüm cezası eylemleri" olarak nitelendirdi.
'İSLAM HUKUKUNA UYMUYOR'
Şikari ve Rahneverd'in kısa sürede yargılanarak idam edilmesinin İran'da daha önce benzeri görülmedik hızda gerçekleştiğini dile getiren Yusufi, "Şikari idam edildiğinde, hakkındaki muharib suçlaması henüz uzmanlar tarafından tartışılıyordu. Öyle ki, Tahran Üniversitesinden ceza hukuku ve kriminoloji alanında uzman öğretim üyesi Dr. Muhsin Burhani, Şikari hakkında verilen muharib suçlamasının esastan yanlış olduğunu ve idam edilmesinin de İslam hukuku ve kanunlara uymadığını belirtmişti." dedi.
İran yasalarına göre, bir kişi; halkın can, mal ve namusuna kastederek dehşet ve korku salmak için ateşli veya ateşsiz silah kullanması durumunda "muharib" olarak suçlanıyor.
Şikari'nin, idam kararına yol açan "muharib" kapsamı dışında değerlendirilmesinin de mümkün olabileceğine işaret eden Yusufi, "Şikari, Ceza Kanunu'nun 614 ila 618. maddelerinden yargılanabilir ve hapis cezasına çarptırılabilirdi. Hatta muharib kapsamında olsa bile hakim, ortada ölüm olmaması ve yaralamanın da şiddetli olmamasını göz önüne alarak hapis veya sürgün cezası verebilirdi." ifadelerini kullandı.
25 KİŞİNİN İDAMI İSTENİYOR
İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin polis nezaretine alındıktan sonra ölümü üzerine başlayan ve yaklaşık 3 aydır devam eden gösterilerle bağlantılı olarak şu ana kadar en az 25 kişinin dava dosyası idam istemiyle mahkemeye gönderildi. Bu kişilerden 11'i hakkında idam kararı verildi.