ABD başkanlık seçiminde kritik eyaletlerden Michigan'da halk, yeni başkan ve Kongre üyelerini seçmek için sandıklara akın etti. Kritik eyalet Michigan'da seçmenler "Gazze soykırımını" sandığa taşıyor. Dearborn'da oy kullanan Filistin kökenli Jacklin Zeidan, Gazze'ye verilen desteği eleştirerek, "Hükümetimizin suç ortağı olduğunu düşünüyorum, insanlığa ve barışa dayalı kararlar almadı" dedi.
ABD’de 2024 Başkanlık Seçimleri için milyonlarca seçmen sandık başına gitti. Yerel saatle 20.00’ye kadar devam edecek oylamada seçmenler, Demokrat aday Kamala Harris ve Cumhuriyetçi aday Donald Trump arasında tercih yaparak ülkenin 47. başkanını belirleyecek. Bu seçimler, birçok açıdan tarihi nitelikte değerlendiriliyor. Özellikle Michigan’daki Müslüman toplum, Gazze’de devam eden çatışmalar ve ABD’nin dış politika desteğine yönelik eleştirilerini sandığa taşımaya hazırlanıyor.
Michigan’ın en yoğun Arap nüfusuna sahip bölgelerinden biri olan Dearborn’da Filistin kökenli Amerikalı seçmenler, bu seçimlerde seslerini daha güçlü bir şekilde duyurmayı amaçlıyor. Dearborn kasabasında oy kullanan Filistin asıllı Amerikalı Jacklin Zeidan, AA muhabirine yaptığı açıklamada Gazze’deki insani duruma dikkat çekerek, “Yıl boyunca çok şey yaşandı. Hükümetimizin Gazze’deki trajedide suç ortağı olduğunu düşünüyorum. İnsanlığa ve barışa yönelik kararlar alınmadı” diyerek tepkisini dile getirdi.
“MİLYARLARCA DOLAR ASKERİ YARDIM GÖNDERİLİYOR, OYSA BURADA İHTİYAÇ SAHİPLERİ VAR”
Zeidan, ABD’nin askeri yardım harcamalarını eleştirerek, iç sorunlara yeterince önem verilmediğine vurgu yaptı. “Burada, yemek bile bulmakta zorlanan aileler tanıyorum, arabalarına benzin koyamayan insanlar var ama buna rağmen dünyanın dört bir yanına milyarlarca dolar gönderiliyor” diyen Zeidan, hükümetin önceliklerinin Amerikan halkının ihtiyaçlarına daha fazla odaklanması gerektiğini belirtti. Zeidan, Müslüman toplumunun bu seçimlerde yüksek bir katılım göstermesini umduğunu söyleyerek, “Bir ulus olarak artık kenarda durmadığımızı ve politikacıları sorumlu tuttuğumuzu göstermek zorundayız” ifadelerini kullandı.
“BU SEÇİMLE DEMOKRAT PARTİYİ CEZALANDIRMAK İSTİYORUZ”
Dearborn’da ilk kez oy kullanan Reajb ise Gazze’deki durumun kendisi için çok büyük bir önem taşıdığını belirtti. Seçimlerde tepkisini göstermek adına üçüncü bir partiye oy verdiğini söyleyen Reajb, “Son bir yılda yaşanan olaylar nedeniyle Demokrat Partiyi cezalandırabileceğimizi ve artık onlara koşulsuz destek vermeyeceğimizi göstermeyi umuyorum. Bizi Cumhuriyetçi Parti üzerinden korkutmalarına izin vermeyeceğiz,” dedi. Reajb’ın bu duruşu, Demokrat Parti’ye geleneksel olarak destek veren Arap Amerikalı seçmenlerin bu seçimlerde farklı seçeneklere yönelme ihtimaline işaret ediyor.
“ARAP AMERİKALILARIN SESİ DAHA GÜÇLÜ DUYULMALI”
Dearborn sakini Has Chero ise bölgedeki Arap Amerikalıların sesinin daha güçlü duyulması gerektiğini vurguladı. “Ben bir Arap Amerikalıyım ve bölgemizde, özellikle Orta Doğu’daki olaylar göz önüne alındığında, sesimizin daha fazla duyulmasını istiyorum” diyen Chero, Arap Amerikalıların, özellikle Gazze, Lübnan ve diğer Orta Doğu ülkelerindeki gelişmeler karşısında ABD politikasının daha duyarlı olmasını beklediğini belirtti. Chero, seçmen olarak bu sesin en güçlü ifade edilebileceği yerin sandık olduğunu ifade etti.
DEARBORN’DA TOPLUM SANDIKTA BİRLEŞTİ
Dearborn sakinlerinden Henry Ray ise Demokrat aday Kamala Harris’e oy vermiş olmasına rağmen, Gazze konusundaki durumun seçmenlerde rahatsızlık yarattığını dile getirdi. Ray, seçimin kaderini belirleyecek kritik “salıncak eyalet”lerden birinde yaşamanın zorluğuna dikkat çekerek, “Beni gerçekten yordu. Adaylar sürekli burada kampanya yapıyor, her yerde büyük seçim reklamları var. Günün sonunda tüm bu hareketliliğin en azından biraz sakinleşmesini umuyorum” şeklinde konuştu.