ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Campaign for Uyghurs (CFU), Volkswagen’ın Urumçi'deki fabrikasında zorla çalıştırma uygulamalarını akladığı iddialarını sahte bir denetimle örtbas ettiğini açıkladı. Sızdırılan belgeye göre VW’nin denetimi uluslararası standartları karşılamazken çalışanlarla yapılan görüşmeler Çin hükümetinin gözetimi altında gerçekleştirildi. CFU, Volkswagen’ın bu süreçte kasten insan hakları ihlallerini gizlediğini belirtti.
Washington D.C. merkezli Campaign for Uyghurs (CFU), Alman otomotiv devi Volkswagen'in (VW) Çin Komünist Partisi’nin Sincan’daki soykırım politikalarına olan dolaylı desteğini örtbas etmek için yürüttüğü sahte denetimi ortaya çıkardı. CFU’ya sızdırılan denetim raporu, VW’nin Urumçi fabrikasında zorla çalıştırmaya dair iddiaları akladığına dair açıklamalarını tamamen yalanladı. Guangdong Liangma Law tarafından yapılan ve Berlin merkezli Löning danışmanlık şirketi tarafından denetlenen bu raporun uluslararası sosyal sorumluluk standartlarını karşılamadığı açıklandı.
VW, Aralık 2023’te yayımladığı açıklamada Urumçi fabrikasında zorla çalıştırmaya dair “hiçbir bulguya rastlanmadığını” iddia etmişti. Ancak, CFU tarafından Financial Times, Der Spiegel ve ZDF ile paylaşılan sızdırılmış denetim raporu, denetimin temel SA8000 standartlarını ihlal ettiğini gösterdi. Raporda, çalışan gizliliği ve kapsamlı röportajlar gibi kritik unsurların ihmal edildiği belirtildi. Ayrıca, hem Liangma hem de Löning'in SA8000 denetimleri yapma yetkinliği bulunmadığı da ortaya çıktı.
Denetimin Çin’in Uygur bölgesindeki zorla çalıştırma ve asimilasyon programlarını görmezden geldiği anlaşıldı. Urumçi’deki Volkswagen fabrikasında çalışanların %25'inin Uygur olduğu ve bu kişilerin "etnik uyum" faaliyetlerine zorlandıkları belirtildi. Sızdırılan raporda, denetim sırasında yapılan görüşmelerin sadece yöneticilerle yapıldığı ve işçilerin zorla çalıştırılma uygulamalarına dair soruların sorulmadığı belirtildi.
Rapor ayrıca, denetim görüşmelerinin Şenzen'deki hukuk ofislerine canlı olarak yayınlandığını ve bu durumun Çin devlet gözetimine olanak tanıdığını açığa çıkardı. Bu tür uygulamalar, VW’nin Urumçi’deki insan hakları ihlallerine ortak olduğunu gösteriyor.
ABBAS: İNSANLIK ONURUNA İHANET
CFU Direktörü Rushan Abbas, Volkswagen’ı sert bir şekilde eleştirerek, “Bu sadece bir hata değil, insanlık onuruna yapılmış soğukkanlı bir ihanettir. VW’nin soykırım politikalarından çıkar sağlaması, ahlaki iflasın en yüksek noktasıdır. VW derhal Uygur bölgesinden çekilmelidir,” dedi.
Volkswagen, bu iddialara henüz detaylı bir yanıt vermedi ve "sözleşmesel gizlilik yükümlülüklerini" gerekçe göstererek sessizliğini korudu. CFU ve insan hakları savunucuları, Volkswagen’in Uygur bölgesindeki faaliyetlerine son vermesini talep ediyor.