Bükreş’te düzenlenen 22. Uluslararası İstihbarat ve Güvenlik Forumu'na katılan Uygur temsilcileri, Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurlar, Kazaklar ve diğer Türk halklarına yönelik insanlık suçlarını gündeme taşıdı. 61 ülkeden 300’den fazla devlet adamı, insan hakları aktivisti ve gazetecinin katıldığı forumda konuşan Uygur Türkü temsilcileri “Uygurlar kendi dilleri, kültürleri ve dini inançları ile ayrı bir millet. Çin hükümeti onları soykırımla yok etmek istiyor” dedi.
Romanya’nın başkenti Bükreş’te 22. Uluslararası İstihbarat ve Güvenlik Forumu düzenlendi. Foruma ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya Türkiye ve Kanada’nın da bulunduğu 61 ülkeden 300’den fazla devlet adamı, politikacı, insan hakları aktivisti ve gazeteci ile Uygur Hareketi Lideri Ruşen Abbas ve ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komitesi Başkanı Dr. Nuri Türkel de katıldı. Foruma katılan Uygur Temsilciler ise Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygurlar, Kazaklar ve diğer Türk halklarına yönelik suçlarını ile etnik soykırımını gündeme taşıdılar.
“ÖZGÜR DÜNYA BU SÜREÇTE ÇİN’İN TEHDİTLERİNE DİKKAT ETMELİ”
70 konuşmacıdan biri olan Dr. Nuri Türkel “Soykırımcı Çin de en az saldırgan Rusya kadar tehlikeli” dedi. Türkel konuşmasında “Dünya bu süreçte Çin’in tehditlerine dikkat etmeli. Çin’in dünya barışını tehdit eden girişimleri durdurulmalı. Bunun için şimdiden çareler geliştirilmeli aksi takdirde Çin’in uluslararası toplum için sorun yaratan tavrını değiştirmenin çok daha ağır bedelleri olacak." dedi.
Türkel konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uluslararası toplum Putin’in saldırgan tutumuna karşı tavır koyma ve Ukrayna’ya yardım etme fırsatını değerlendirirken, Çin’i asla gözden kaçırmamalı. Çin’in mevcut küresel gündemi ve bu gündemi gerçekleştirmek için yaptığı hazırlıklar, dünyayı Ukrayna’daki durumdan daha tehlikeli bir duruma sokabilir. Çin’in emperyal tehdidine yönelik duyarsızlık veya Çin tehlikesinin farkında olunmaması gibi tedbirsizliklerin bedeli Ukrayna’ya yapılan silah yardımında bulunarak Rusya’yı durdurulmasından daha ağır bir bedel ödemeyi gerektirecektir”
“HİÇBİR UYGUR ASLA ÇİNLİ SAYILAMAZ VE TANIMLANAMAZ”
Uluslararası İstihbarat ve Güvenlik Forumu Daimi Üyesi de olan Uygur Hareketi Direktörü Ruşen Abbas ise konuşmasında şunları söyledi:
“Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan bir Uygur, asla Çinli değildir. Hiçbir Uygur asla Çinli sayılamaz ve tanımlanamaz. Uygurlar binlerce yıllık kadim geçmişe sahip, kendi dilleri, kültürleri ve dini inançları örf, adet ve gelenek göreneklere sahip ayrı bir millettir. Bu yüzden Çin hükümeti onları toptan soykırımla yok etmek istemektedir. 21.yüzyılda Çin komünist yönetiminin ülkemde tüm dünyanın gözü önünde yüzlerce toplama kampları kuracağını, milyonlarca kardeşlerimi hapsedeceğini, halkımı köle/işçi olarak zorla çalıştırarak köleleştireceğini hiç tahmin etmemiştim.
2018’de Hudson Enstitüsü’nde Çin’in halkıma karşı uyguladığı etnik soykırım cinayetlerini anlatan bir konuşma yaptıktan bir hafta sonra bunun intikamını almak için Urumçi’de yaşayan ve doktor olan Ablam Gülşen Abbas’ı rehin alarak onun izini kaybettirdiler. 4 yıldır kendisi hakkında hiçbir bilgiye ulaşabilmiş değiliz. Ben bugün onun özgürlüğü için bedel ödemekte ve sizlere onun ve halkımın mevcut durumu hakkında söz etmeye mecburum"
“DÜNYA LİDERLERİ ÇİN'DEN BUGÜN ELDE EDECEĞİNİ ÇIKARLARINIZ İLERİDE SİZE AĞIR TEHDİT OLACAKTIR”
Hümanizm, insan hakları, özgürlükler ve demokrasi gibi kelimeleri ağızlarından düşürmeyen dünya liderlerine, siyasetçilere, sanat ve kültür çolpanlarına, önde gelen entelektüellere ve aydınlara seslenmek istiyorum: Bu söylemleriniz Çin’in Uygurlara yönelik insanlık suçları ile soykırım cinayetleri karşısında kesiliveriyor, aniden kayıtsızlık ve suskunluk deryasına gark oluyorsunuz. Çin’den elde edeceğiniz çıkarlarınız ileride özgürlükleriniz ve demokratik değerleriniz için ağır tehditler oluşturacağını lütfen unutmayın. Bütün bunları göz önünde bulundurarak Çin’in Uygurlara yönelik insanlık suçları ile soykırım cinayetlerine sessiz ve kayıtsız kalarak Çin’in zulüm ve soykırım ortağı olmayınız”