Mescid-i Aksa Tufanı, İsrail ekonomisinde benzeri görülmemiş bir krize yol açtı. 2024'te açıklanan mali açık, resmi rakamlara göre GSYH'nin yüzde 6,9'una ulaşırken, gerçek oranların çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Uzmanlara göre, savaşın ve ekonomik politikaların yarattığı tahribat, İsrail'in finansal ve toplumsal yapısını derinden sarsıyor.
İsrail, benzeri görülmemiş bir ekonomik zorlukla karşı karşıya. Resmi raporlar, 2024 yılında gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) %6,9’una tekabül eden 136 milyar şekellik (36,1 milyar dolar) bir mali açık olduğunu gösteriyor.
Yetkililerin bu rakam üzerinden bir kutlama havası yaratmaya çalışmasına rağmen gerçek, bu rakamların gösterdiğinden çok daha karanlık. Ekonomiye odaklanan İsrail gazetesi Calcalist’in analizine göre, gerçek açık oranı GSYH'nin %7,2’sine, yani yaklaşık 142 milyar şekele (37,7 milyar dolar) ulaşıyor.
Bu durum karşısında Başbakan Binyamin Netanyahu ve Maliye Bakanı Bezalel Smotriç, bu rakamları "ekonomik politikaların başarısı" olarak övmeye devam ediyor. Ancak, İsrail gazetesi Calcalist’in değerlendirmelerine göre bu övgüler gerçekleri yansıtmıyor.
EKONOMİK VE MALİ POLİTİKALARIN DERİN KRİZİ
Calcalist’e göre, 2024 yılı için açıklanan mali açık, ekonomide ve mali politikalarda derin bir yapısal krizin varlığını ortaya koyuyor. Hükümet, bu süreçte "başarılarından" bahsederken, İsrail halkı yüksek yaşam maliyetleri ve yavaşlayan ekonomik büyüme ile mücadele ediyor.
EKONOMİK VERİLER VE KAVRAMLARLA OYNAMA
Calcalist’in raporlarına göre, hükümetin açıkladığı mali açık rakamları gerçekleri tam olarak yansıtmıyor. Maliye Bakanlığı 2024 yılı için %6,9’luk bir açık oranı açıklarken, İsrail Merkezi İstatistik Bürosu (CBS), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) gibi uluslararası kurumlar tarafından kabul edilen standartlara göre çok daha farklı bir tablo ortaya koyuyor.
Örneğin, hükümet 2023 yılında GSYH’nin %4,2’sine denk gelen bir açık açıkladı, ancak İsrail İstatistik Bürosu bu rakamı daha sonra %5 olarak düzeltti. Tahminler, 2024 yılında benzer bir senaryonun tekrarlanacağını ve açığın %7,2’yi aşacağını öngörüyor.
Maliye Bakanlığı Baş Ekonomisti Shmuel Abramzon, 2024 yılı için gelir tahminlerinin Ekim ayında 474,2 milyar şekel (126,1 milyar dolar) olduğunu belirtirken, gerçek gelirlerin 485 milyar şekel (128,8 milyar dolar) seviyesinde kaldığını söyledi. Bu, savaş öncesi yapılan tahminlere kıyasla 13 milyar şekel (3,4 milyar dolar) daha düşük bir gelir anlamına geliyor.
GAZZE SAVAŞI’NIN MALİYETİ
Calcalist daha önce yaptığı bir haberde, Gazze Şeridi'ndeki savaşın 2024 yılının sonuna kadar 250 milyar şekel (67,57 milyar dolar) maliyete ulaştığını belirtti. Maliye Bakanlığı, 7 Ekim 2023'te başlayan savaşın İsrail'e şu ana kadar 125 milyar şekel (34,09 milyar dolar) kaybettirdiğini açıkladı.
Yanıltıcı ve Geçici Rakamlar
Hükümet, 2024 yılı için vergi gelirlerinde artış kaydettiğini açıklasa da bu artışın ekonomik büyümeyi değil, geçici ve istisnai faktörleri yansıttığını ifade ediyor.
Aralık 2024’te aylık gelirler, 47,8 milyar şekel (12,7 milyar dolar) ile rekor bir seviyeye ulaştı. Bu artışın büyük ölçüde 2025 yılında KDV oranının %18’e yükseltilmesi öncesinde tüketicilerin alışverişlerini hızlandırmalarından kaynaklandığı belirtildi.
Elektrikli cihaz ithalatındaki artış, bu durumu daha da belirgin hale getirdi. Örneğin, çamaşır makinelerinde %124,5, kurutucularda %68,7 ve televizyon ekranlarında %187,6 oranında artış kaydedildi. Bu geçici alışverişler, vergi gelirlerine yaklaşık 4,7 milyar şekel (1,25 milyar dolar) katkı sağladı.
Ancak bu gelir artışlarının uzun vadeli etkileri olumsuz olabilir. Calcalist’in analizine göre, "Bu gelirler, 2025'in ilk yarısında toplanması gereken gelirlerin bir kısmını tüketmiş durumda."
Denetimsiz Kamu Harcamaları
Calcalist, hükümet harcamalarının %6 oranında arttığını, buna karşın nüfus artış oranının %2’nin altında kaldığını belirtti. İlginç bir şekilde, bu artışın büyük bir kısmı askeri ya da savaşla ilgili harcamalardan değil, koalisyon anlaşmaları ve yönetimsel masraflardan kaynaklanıyor.
2024 yılı bütçesinin, ekonomik değer katmayan pahalı koalisyon anlaşmalarını iptal edemediği belirtiliyor. Bunun yerine, hükümet uluslararası seyahatler ve üretken olmayan projelere büyük miktarda kaynak tahsis etmeye devam ediyor.
TOPLUMSAL VE EKONOMİK ETKİLER
Ekonomik büyümenin yavaşladığı bu dönemde, İsrail ekonomisinin kişi başına düşen GSYH’sinde daralma bekleniyor. Yüksek yaşam maliyetleri İsrail halkının yükünü artırırken, küçük ve orta ölçekli işletmeler ciddi zarar görerek kapanmak zorunda kaldı.
Daha da endişe verici olan ise, 2024 yılında yaklaşık 82,7 bin İsraillinin yurt dışına göç etmiş olması. Bu, hükümet politikalarına olan güvenin azaldığını gösteren önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.
2025 BÜTÇESİ ÇÖZÜM GETİRECEK Mİ?
2025 yılı bütçesi, mali açığı GSYH’nin %5’ine indirmeyi hedeflese de, gerçek rakamların %5,5’e ulaşabileceği tahmin ediliyor. Hükümet, harcamaları azaltma gibi gerçekçi olmayan varsayımlara dayanan bir plan hazırladı. Ayrıca, yeni bütçe üretkenliği artırmaya ya da ekonomik altyapıyı geliştirmeye yönelik herhangi bir yapısal reform içermiyor.