Sultanahmet'teki terör saldırısının hemen ardından olayın DEAŞ ile bağlantılı olduğunun anlaşıldığı belirten Başbakan Davutoğlu, son 48 saatte Irak ve Suriye'deki DEAŞ mevzilerine 500'e yakın top atışı yapıldığı ve operasyonda 200'e yakın militanın öldürüldüğünü açıkladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu büyükelçileri kabulünde konuştı. Sultanahmet'teki bombalı saldırının ardından gerçekleşen güvenlik zirvesinde eylemin DEAŞ bağlantılı olduğunun belirlenmesiyle Irak ve Suriye'deki DEAŞ mevzilerine 500 top atışı yapıldğını söyleyen Davutoğlu, operasyonda 200'e yakın örgüt militanının etkisiz hale getirildiğini açıkladı.
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;
Sultanahmet'te meydana gelen saldırıyı bir kez daha telin ediyorum. Alman dostlarımızı saygıyla anıyorum. Yaralananlara Allah'tan şifa diliyorum. Terör alçak, korkak yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Londra, Paris saldırılarından herhangi bir farkı yok. Ülke olarak tam bir kenetlenme ile cevap vermeliyiz. Gerektiğinde ülkemize meydan okuyan bu terör örgütlerine karşı cevap vermekte gecikmemeliyiz.
IŞİD'e operasyon
Salı günü, 10.20'deki olayın hemen sonrasında topladığımız bilgiler dolayısıyla bu adi terör olayının DAEŞ tarafından yapıldığının tespit edilmesine müteakip 48 saat içinde DAEŞ mevzilerinde 500'e yakın top ve tank atışıyla taaruzda bulunulmuş. Sınır boyumuzda büyük imkanlarımızda vurulmuş, 200'e yakın DAEŞ mensubu son 48 saat içinde etkisiz hale getirilmiştir. Bundan sonra Türkiye'ye yönelecek her tehdit misliyle cezalandırılacaktır.
DEAŞ terör örgütü, Türkiye sınırlarından tümüyle ayrılıncaya kadar, kısa dönemde bölgemizde ve dünyada mübarek dinimiz İslam'ın adını lekeleyecek davranışları sürdürdükçe de bütün bu etkisini kaybedene kadar en kararlı mücadeleyi göstermeye devam edeceğiz.
Gerekirse hava kuvvetleri de devreye girecek
Karadan atışlarla cezalandırma uygulamalarımız devam ediyor, gerektiğinde hava kuvvetlerimiz de devreye girecek. Terörle mücadele daha az özgürlüğü beraberinde getirmemelidir. Dünya milletler ailesi olarak bu zaafiyeti yaparsak terörün istediğini yapmış oluruz.
"O zaman tuzağa düşmüş oluruz"
Terörü yapan, Suriye menşeili bir DEAŞ'lı diye düşünüp, bütün Suriyeli mültecileri, mağdurları, mazlumları tehdit olarak görürsek, DEAŞ'ı yapan, yüce dinimizi istismar eden bir grup olması sebebiyle bütün Müslümanları yerkürede potansiyel tehdit gibi görüp, onları uçaklardan indirmeye kalkarsak, işte o zaman tam da terörün istediği tuzağa düşülmüş olur.
Biz Türkiye olarak terörle mücadeleden edindiğimiz bir sonuç var. Biz teröristleri masum insanlardan ayırarak bu tuzakları bozabiliriz. Temmuz ayından itibaren terör örgütünün düğmesine basıldı. Eli kanlı güruh yeni bir ihaleye yöneltildi.
"Teröristlerin birbirinden ne farkı var"
5 aylık bebeğin de içinde olduğu lojmanlara yapılan saldırı haberi geldi. Bu terör olaylarını maruz göstererek devleti katil görenlere sesleniyorum. İstanbul'da aziz dostlarımızı öldüren terörist ile Diyarbakır'daki adi saldırı arasında ne fark vardır. Neden terör olayları karşısında hep beraber omuz omuza durulamaz.
Bildiricilere tepki: Siz çekilin diyorlar
Bildiriye imza atan akademisyenlere sormak istiyorum. Altına imza attıkları metin olgusal olarak gerçekliği yansıtıyor mu? Siz kendi odalarınızda, evlerinizde çalışırken silahlı bir terör örgütü sizin hayatınızı tehdit etseydi, sizin hastaneye gitmenizi dahi engelleyecek bir ortamda yaşasaydınız, siz bize 'Niye can güvenliğimizi sağlamıyorsunuz' diye sormaz mıydınız? Dünyada tek bir demokratik ülke göstersinler, silahlı bir gruba müsaade etmiş olsunlar. Devlet operasyonları durdursun diyenler, 'Siz çekilin PKK orada egemen olsun' demek istiyorlar.
"Görmeden imza atan varsa muhasebeye davet ediyorum"
Bazı akademisyenler metnin çoğunu görmeden 'Arkadaşlarımıza güvenerek imza attık' dediler. Bilmeden imza atmış olanlar varsa, hatta sonuçlarını görmeden imza atmış olanlar varsa onları bir kez daha muhasebeye davet ediyorum. Entellektüel bir iç eleştiriye davet ediyorum. Bu ülkenin vatandaşı olmak hasebiyle bir öz eleştiriye davet ediyorum. Bu öz eleştiri sonrasında eğer son derece açık, kendilerine dürüstlerse, yanlış da olduğunu düşünüyorlarsa, bu metni kabul etmediklerini deklare etmelerini bekliyorum.
"Onlarla entellektüel tartışma yapmam"
Etrafımızda kimlik iradeleri üzerinden parçalanan Suriye ve Irak gibi örnekleri gördükten sonra, Türkiye'yi de aynı anafora sokmak isteyen kim olursa olsun, onlarla entellektüel tartışma yapmam. Onlarla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak sonuna kadar mücadele ederim. Gelecek nesillere parçalanmış bir ülke, değişik terör gruplarının parça parça kendi siyasi iradelerini empoze ettikleri bir ülke bırakmamak için son nefesime kadar mücadele ederim. Entellektüel tartışmanın olması gereken yer ayrıdır, bir ülkenin bekası söz konusu olduğunda verilmesi gereken mücadele ayrıdır.