Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, "Ben başbakan olarak kalsaydım, ağustos ayındaki YAŞ toplantısında 15 Temmuz'u planlayanların tümü tasfiye edilecekti" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Medyascope’da Ruşen Çakır ve Sedat Pişirici’nin sorularını yanıtladı.
Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Davutoğlu, AK Parti’nin içinde 4 tehlikeli yapının oluştuğunu ve bunların hedeflerinin Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak olduğunu belirtti.
Başbakan olduğu dönemde AK Parti’nin içine yuvalanmış kripto FETÖ’cülerin kriz beklentisine girdiğini söyleyen Davutoğlu; ‘Herkes Davutoğlu ile birlikte bir kriz çıkar, parti bölünür ve bu istikrarsızlık şartları içinde 15 Temmuz'a gidilir diye bir hesapları vardı. Çünkü biliyorlardı ki, ben başbakan olarak kalsaydım Cumhurbaşkanımızla birlikte ağustos ayındaki YAŞ toplantısında 15 Temmuz'u planlayan kişilerin tümünü tasfiye edecektik” dedi.
"APO'YA ÇİÇEK VERENLER, 28 ŞUBAT DESTEKÇİLERİ ŞİMDİ AK PARTİ'NİN POLİTİKASINI BİZ BELİRLİYORUZ DİYOR"
AK Parti’nin içinde varlığını sürdüren yapılardan bahseden Davutoğlu, “Bu yapıdan birisi kripto FETÖ’cü unsurlar. Bunların bazıları Pelikancıların içinde de mevcuttur. Onların geçmiş yazdıklarına bakın. Sonra bana karşı söylemlerine bakın. Aynı kişilerin bir müddet sonra cumhurbaşkanına karşı da mücadele edeceklerini söyleyebilirim sizlere. Bu çevreler hedefi Davutoğlu ile birlikte bir kriz çıkar, parti bölünür ve bu istikrarsızlık şartları içinde 15 Temmuz'a gidilir diye bir hesapları vardı” diye konuştu.
Partinin içinde başka tehlikeli unsurların da bulunduğunu belirten Davutoğlu; ‘Apo'ya çiçek verip, 28 Şubat'ın en sert destekçisi olanlar şimdi AK Parti'nin politikalarını biz belirliyoruz diyorlar” ifadelerini kullandı.
“Bunlar tüm dünyada dış politika yürütebilen Türkiye yerine, sınırlarına çekilen bir Türkiye istiyorlar” diyen Davutoğlu şunları söyledi:
Bunlar bazen İsrail yanlısı çıkar bazen Avrasyacı diye çıkar. Bir diğer yapı ise statükonun sürmesini isteyen unsurlar var. Bunlar, rant ve ihaleler üzerinden ciddi sermaye biriktirmiş unsurlardır. İmar yasasından da rahatsız oldular. Bu konu benim ayrılmama neden olan konulardan biridir. O dönem betona ayrılan sermayeyi sanayiye yönlendirmek istedik. Amacımız buradaki yolsuzluk çarkını kırmak ve sanayiye yatırıma arttırmaktı. Dördüncü yapı ise AK Parti'yi şahsi ve ailevi miras olarak gören çevreler. Onlar biliyordu ki ben orada olduğum sürece AK Parti kurumsallaşır ama bir şahsi miras haline dönüşmez. Bu 4 çevrenin çıkarları farklı olsa da anlaştığı bir şey vardı. Davutoğlu kalırsa biz başarıya ulaşamayız. Şimdi bakın kendi aralarında bir ihtilaflar çıkmaya başladı. Ama bu 4 çevre 5 Mayıs günü hedefine ulaştı.
"ERDOĞAN'IN İKİ EMENATİNE İHANET ETMEDİM"
Başbakanlığa başladığı dönemle alakalı soruları yanıtlayan Davutoğlu, Başbakanlık koltuğuna oturduğunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisinden iki istekte bulunduğunu ifade etti.
Davutoğlu, bunları Erdoğan’dan kendisine verilen birer “emanet” olarak niteleyerek şunları kaydetti:
“‘27 Ağustos'ta Başbakan olduğumuzda bu güvenin yansıması olarak Sayın Cumhurbaşkanı bize olan güvenini yineledi. ‘Emanetçi Başbakan istemiyorum’ dedi ve ben o konuşmayla Başbakan oldum. O dönem 2 isteği oldu. FETÖ ile mücadele ve çözüm sürecini devam ettirme. ‘Bunlar benim emanetlerim’ dedi. Biz bu 2 emaneti her şeye rağmen devam ettirdik. Kamu düzeni bozulmasından sonra terörle mücadele döneminde Cumhurbaşkanın söylemleri dışına çıkmak istemedik. Daha sonra çözüm süreci suç gibi görülmeye başlandı”
"PARTİMİZE DESTEK VERENLERİN MEMUR AKRABALARINA DAHİ MOBBİNG YAPILIYOR"
Yeni kurulan parti çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Ahmet Davutoğlu, parti kurucuları arasında yer alan iş adamlarının sık sık vergi denetlemelerine tutulduklarına, kendisi yahut eşi memur olan parti mensuplarının da amirleri tarafından psikolojik baskılarına maruz kaldığını belirtti. Bu konuda duyumlar aldığını belirten Davutoğlu, partisine destek veren mensupların memur akrabalarına da aynı mobbing yapıldığını söyledi.
"BİSAV VE ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ İNTİKAM OBJESİ OLDU"
Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyım atanmasını eleştiren Davutoğlu bu konuda ilginç açıklamalar yaptı.
BİSAV ve Şehir Üniversitesi’nin intikam objesi haline getirildiğini savunan Davutoğlu, “Ben Başbakanlığı bıraktıktan sonra hem Cumhurbaşkanımız ile hem de AK Parti yöneticileri ile ilişkilerimiz iyi devam eder diye düşünüyordum. Ama hiç umduğum gibi olmadı. Benim konferanslarım iptal edildi. Eşimin konferansları iptal edildi. Şehir Üniversitesi ve BİSAV kayyum atamaya kadar giden bir intikam objesi haline geldim. Kayyum atanan kişiler bile BİSAV’dan ders almış kişilerdi. Bunlar çok üzücü şeyler” diye konuştu.
"PARTİNİN TEPE KADROSUYLA ZİHNİYET OLARAK ANLAŞAMADIM"
“Erdoğan’dan mı ayrıldınız yoksa AK Parti’den mi” sorusuna Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ne Cumhurbaşkanına ne de AK Parti’ye küslüğü olduğunu söyledi.
Sadece AK Parti’nin tepe kadrosu ile zihniyet olarak anlaşamadığını ifade eden Davutoğlu, her zaman Erdoğan ve ailesinin hukuku koruyacağını belirterek “Şimdi 1.5 yıl içinde 1 milyon 200 bin kişi işini kaybetmiş. Böyle bir tabloda bu tablonun birinci sorumlusunu eleştirmek aileyi eleştirmek değildir. Eleştire açık olacak” dedi.