ÖTV ve kur artışı otomotiv pazarını zora sokuyor. Bu yıl pazarın yüzde 15’e kadar gerileyeceğini söyleyen sektör temsilcilerinin 2017 hedefi 800-850 bin adet. Artan kur ÖTV sınırındaki modelleri ise bir üst dilime sürükleyerek çiftte zam paniği yaşatıyor.
ALİ YILDIRIM
Geçen yılı rekorlarla kapatan otomotiv pazarını 2017’de zor bir dönem bekliyor. 2016’da otomotiv sektörüne adım atan yeni özel tüketim vergisi (ÖTV) sıfır araç fiyatlarına etki ederken, kurunda sürekli dalgalanması iç pazarı bir hayli zorluyor. Özellikle kur ve ÖTV’nin aynı döneme gelmesi, otomotiv sektörünü olumsuz olarak etkilerken, yeni yılda kullanıcıların bir üst segmentten bir alt sınıfa geçiş yapacağı öngörülüyor. Bu iki artışında beklentileri aşağı doğru revize etmesi, yeni yılda daralmayı da beraberinde getirecek.
ÖTV ve kur artışının üst üste gelmesinin etkisinin ocak ayından itibaren görülmeye başladığını anlatan Nissan Genel Müdürü Sinan Özkök, şunları kaydetti: “Yılın ilk 6 ayında biraz zorlanacağız gibi görünüyor. Eğer ÖTV aynı kalsaydı, kurların artışıyla beraber sektörde yüzde 3-5’ler seviyelerinde düşündüğümüz zamları aylara yayacaktık. Ancak kur artışının üstüne bir de şimdi yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkan bantta yüzde 3,5-4 ÖTV farkı ilave olacak. Diyelim ki daha önce araç 40 bin liranın altındaydı. Ama şimdi kurlar yüzünden aracın maliyeti 40 bin liranın üzerine çıktı. Kurlardaki bu yükseliş otomobilin çıplak fiyatını artırdığı için bu yüzde 45 bandının üzerine çıktı. Bandın üzerine çıktığınız zaman zaten ÖTV de katlamalı artmaya başlıyor. Normalde ÖTV önceki seviyesinde kalsaydı, aracın fiyatı kur kaynaklı yüzde 3 artacakken, yüzde 3,5’lik ÖTV farkıyla bu artış yüzde 6,5 olacak.” Özkök, 2016 sonu için dolar kurunda 3,35-3,50 bandını öngördüklerini ancak kur şimdiki seviyelerinde kalırsa fiyat artışlarının yüzde 3-5’lerden daha fazla olabileceğini vurgulayarak, bunun hemen olmasa da fiyatlara kademeli bir şekilde yansıtılabileceğini aktardı. Özkök, “Bu ortamda en zor noktalardan biri öngörü yapabilmek. 2017’yi planlamak durumundayız. Otomotiv sektörünün üretim ve tedarik süreçleri 4-5 ay sürüyor. 4-5 ay sonra ne kadar satabileceğimi öngörmem gerekiyor ki ona göre üretimimi, kampanyamı, finansmanımı planlayayım. Maalesef şu anda bunu öngöremiyoruz, en büyük sıkıntımız bu” diye konuştu. Özkök, 2017 yılı için önceki yıla göre yüzde 10’luk daralmayla 875 bin seviyesinde bir otomotiv pazarı tahmini yaptıklarını ancak kurlardaki bu son gidişattan sonra büyük ihtimalle düşüşün yüzde 15 civarında olacağını ve pazarın 800-850 bin bandına doğru gerileyeceğini düşündüklerini anlattı.
Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik, pazardaki ÖTV ve kur artışıyla ilgili şunları dile getirdi: “Bu artışlar dolayısıyla özellikle 2017 yılı içinde segmentler arası ve aynı segmentler içinde bir modelden başka bir modele talep kaymalarının yaşanması çok şaşırtıcı olmayacak. Kur artışıyla birlikte bazı otomobil modelleri yüzde 45 ÖTV sınırı geçebilir ve buda o modelde çifte zam anlamına gelebilir. Kurlar yükseldikçe sektörün maliyetleri artıyor, özellikle kalıcı kur artışları söz konusu olduğunda sektörümüzdeki maliyetlerin bundan etkilenmemesi imkansız. Ortalama kur seviyesinden stoklara sahipken kur artışlarına karşı bir süre direnseniz de stoklarınıza yeni girecek ürünler için maalesef bu durum söz konusu değil. Sonuç olarak sektördeki her oyuncu kendi stok ve maliyet durumuna göre hareket etmek zorunda. Bu yıl pazarın yüzde 10-15 daralacağını ve 800-820 bin adetten kapanacağını düşünüyoruz. Şu anki kurlar, tahminlerimizin ötesinde. Şu anki kura göre fiyatlarımız yüzde 15 geriden geliyor. Kur gerilemezse fiyat artışları olabilir.”
BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Opel, 2016’yı Türkiye ve 11 Avrupa ülkesinde büyümeyle kapattı. Özcan Keklik, 2016 başında hedeflerinin 60 bin adet olduğunu hatırlatarak, araç bulma sıkıntısı yaşadıklarından dolayı yılı 55 bin 471 adetlik satışla tamamladıklarını bildirdi. Satışlarda aslan payını Astra’nın aldığını vurgulayan Keklik, Astra sedan ve HB satışlarının 32 bin adedi bulduğunu, 7 bin 400 adetlik Insignia satışıyla da büyüme hızlarını artırdıklarını kaydetti. Bu yıl daralan pazardan yüzde 8.5 pay hedeflediklerine işaret eden Keklik şunları söyledi: “Bu da 60-65 bin adetlik satış anlamına geliyor. Bunu gerçekleştirmekte 5 yeni modelimiz etkili olacak. Yeni Insignia Grand Sport haziranda geliyor. Yeni aracımızdan 6 ayda 5 bin 500 adetlik satış hedefliyor. Bu aracın station vagon versiyonu (Sports Tourer) ve 4×4 ve off-road versiyonu (Country Tourer) 3’üncü çeyrekte gelecek. Crossland X’i ise 3’üncü çeyrekte pazara sunacağız ve yılsonuna kadar 1500 adetlik satış hedefimiz var. C sınıfı crossover modelimiz olan Grandland X ise yılın son çeyreğinde gelecek. 1000 adetlik satış hedeflediğimiz bu aracın geleceğinden çok umutluyuz.”
YATIRIM KARARI DEĞİŞİR
Sinan Özkök, “Bu yıl pazar payımızı artırmayı planlıyoruz” diye konuştu. Türkiye’de yapılacak bir yatırım için konuşmanın daha erken olduğunu ifade eden Özkök, “Satışlarımızı önümüzdeki dönemde belli bir seviyeye getirebilirsek ve bunun sürekliliğini de sağlayabilirsek bu tarz konular tekrardan gündeme gelebilir. En büyük amacımız 40 binlere doğru Nissan markasını çekebilmek. Bu olduktan sonra şirket farklı kararlar alabilir” dedi.