Libya’da Trablus kapısına dayanan iç savaşa dur demek için dünya nihayet harekete geçti. BM öncülüğünde başlatılan Berlin Süreci için Almanya’da 14 ülkenin devlet başkanları ve ilgili bakanları bir araya geldi. İlk tur görüşmelerinde çözüme giden bir yol haritası çıkmadı umutlar bir ay sonraki Cenevre zirvesine kaldı.
Libya’da Muammer Kaddafi’nin devrilmesinin ardından bir türlü sağlanamayan barış ortamı Tobruk merkezli Meclis’in destekleği General halife Hafter güçlerinin Trablus merkezli BM onaylı Ulusal Mutabakat güçlerine saldırmasıyla daha de endişe verici bir hale geldi. Libya’daki krizi 10 yılı aş kındır izlemekle yetinen Batı ise çözüm için kolları sıvadı. BM’nin koordinatörlüğünde başlatılan süreç sonunda Berlin Konferanıs düzenlendi. ilgili 14 ülkenin devlet başkanı ve bakanları Berlin’de bir araya geldi krizi sona erdirecek bir yol haritası için masaya oturdu.
4 saati şakı süren zirveden ise kesin çözümü hedefleyen bir yol haritası çıkmadı. Liderler zirve öncesi hazırlanan ekononmik. siyasi ve askeri maddeleri içeren 55 maddelik taslak metinde büyük oranda uzlaştı. Buna göre taraflar derhal ateşkese çağrılacak, Libya’da çatıan taraflara kesin silah ambargosu uygulanacak buna yumyanlara cezalar öngörülüyor. Kesin çözüm için top BMGK’ya atıldı. Libya’daki tarafların ayrıca bu ay sonunda Cenevre’de yine BM öncülüğünde düzenlenecek zirvede de bir araya gelmesi bekleniyor.
SARRAC İLE HAFTER AYRI ODALARDA
Yuvarlak masa toplantısında Libya’da çatıyan iki tarafın liderleri UMH hükümeti başbakanı Feyyaz arrac ile General Hafter yer almadı. İki ismin ayrı ayrı odalarda bekediği ve zirve öncesi görüşmelerini de buralarda yaptıkları öğrenildi.
Berlin’e hareketinden önce konuşan Erdoğan, zirveyi ateşkesi ve siyasi çözüm yolunda önemli bir adım olarak niteleyerek “Ateşkes ve Berlin Zirvesi ile filizlenen umutlar kan ve kaos tüccarlarına kurban edilmemelidir” dedi.
Almanya Başbakanı Angela Uluslararası toplumun general Hafter’in saldırılarına aylarca göz yumduğunu söyleyen Erdoğan “Çatışmalar nedeniyle 400 bine yakın Libyalı kardeşimiz evlerini terk etmek zorunda kaldı. DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerinin Libya’da tekrar zemin kazandığına da şahit oluyoruz. Saldırılar Tüm Akdeniz’in istikrarını tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Darbeci Hafter’in pervasız saldırıları karşısında uluslararası toplum maalesef gerekli tepkiyi bugüne kadar göstermemiştir. BM Güvenlik Konseyi kararlarını alenen ihlal eden eylemleri uzun süre görmezden gelinmiştir. Bu zirvenin, Trablus’a yönelik saldırıların başlamasından 9 ay sonra Berlin süreci bağlamında sarf edilen 4 aylık çabanın ardından ancak bugün düzenleniyor olması elbette düşündürücüdür.”
Rusya ile aldıkları inisiyatifin süreci bugüne getirdiğini söyleyen Erdoğan “Hafter ve destekçilerinin dizginlenmesinde ülkemizin kararlı tutumun büyük payı vardır. Berlin Zirvesi’ni ateşkesin tahkimi ve siyasi çözüm yolunda önemli bir adım olarak görüyoruz” dedi.
YUNANİSTAN İMZADA ÇILDIRMIŞTI
Hafter’in zirve öncesinde Yunanistan’ı ziyaret etmesinin hatırlatılması üzerine Erdoğan “Yunanistan Almanya’ya davet edilmediği için ciddi bir rahatsızlık içerisinde. Aslında Libya ve Türkiye arasındaki bu atılan imzalar, zaten Yunanistan’ı çıldırtmıştı. Bunun ardından da ‘Kiminle nasıl bir anlaşmaya gidelim ki bir rövanşist anlayışla bunu geri alalım’ gibi yaklaşımın içerisine girdi. Tabii Hafter’in kıymetiharbiyesi yok ama öbür tarafta Serrac, BM tarafından tanınmış olan bir lider. Burada bazı formüller araştırmak suretiyle tuttu tabii Hafter’i Yunanistan’a davet etti. Hafter de Yunanistan’a gitmek suretiyle oradaki verdikleri pozlarla acaba Almanya’ya gitmeyişin ardından bu rövanşist anlayış nasıl bir farklı yere varır gibi bir adımla bu görüşmeleri yaptılar. Hiçbir kıymetiharbiyesi yok. Ancak Miçotakis, oyunu yanlış oynuyor.”
Konferans sonucunda ateşkesle beraber seçim atmosferinin de sağlanıp sağlanamayacığı sorusu üzerine Erdoğan “Hepsi bir tarafa şüphesiz ki Birleşmiş Milletler’in riyasetinde biran önce Libya’da hakikaten bir seçim atmosferine girilmesi aslında olumlu bir gelişme olacaktır” diye cevap verdi.
Tolantı sonrası açıklama yapan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Önümüzdeki günlerde askeri komiteyi Cenevre’de toplayacak duruma geldik. Libya çatışmasının askeri bir çözümü olamaz. Tarafların silah ambargosuna uymasını bekliyoruz” dedi.
YARGI CAMİASINI YIPRATAN KARAR
Eski Korgeneral Metin İyidil’in FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin yargılandığı davada önce ‘ağırlaştırılmış müebbet hapse’ mahkum edildikten sonra beraatine ve tahliyesine karar vermesine ilişkin görüşünün sorulması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu yargı camiamız için gerçekten çok çok üzücü bir adım olmuştur ve ilginç olan şey şu, tabii bunların hepsinin talimatlarını da verdik. Kararı veren kişi veya kişilerin de FETÖ’cü olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor. Ama bir gerçek var ki hak sonunda, er veya geç yerini buluyor. İşte düşünün müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme veya tahliyesini verme gibi bir yola bir mahkeme nasıl gidebiliyor böyle bir adım nasıl atabiliyor. Bu, anlaşılabilir bir şey değil ve sağ olsun Adalet Bakanlığımız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar ve en kısa zamanda içişleri Bakanlığıyla beraber yaptıkları operasyonla da yakaladılar. Şu anda malum içeride.”
BARIŞ VE HUZUR İÇİN ATEŞKES KABUL EDİLMELİ
Zirvede Rusya lideri Putin ile 50 dakikalık bir görüşme gerçekleştiren Erdoğan”Libya’nın barış ve huzura kavuşabilmesi için Berlin Zirvesi’nde ateşkesin ve siyasi sürece dönüşün kabulü temin edilmelidir” dedi. Rusya ile samimi ilişkilerin geldiği noktayı anlatan Erdoğan “S-400 gibi uluslararası alanda ses getiren projeleri, karşı karşıya kaldığımız baskılara rağmen milli çıkarlarımızdan taviz vermeden kararlılıkla tamamladıkr” diye konuştu. Ortak çabaların sahada nispi sükunet sağladığını söyleyen Erdoğan, “Girişimlerimizin esas meyvesini Berlin Zirvesi’nin toplanabilmiş olmasıyla alacağız. Libya’nın barış ve huzura kavuşabilmesi için Berlin Zirvesi’nde ateşkesin ve siyasi sürece dönüşün kabulü temin edilmelidir. Siyasi sürecin ve çözümün diğer evrelerinin uygulanabilmesi için Hafter’in saldırgan tutumunun da sona ermesi gerekmektedir” diye konuştu.
AVRUPA İÇİN KABUS SENARYOSU
Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Libya Konferansı, Libya’daki çatışmalara çözüm bulmak için yapılan uluslararası toplantıların devamı niteliğinde. Ancak bu kez diğerlerinden farklı olarak, zaman zaman ihlâller yaşansa da ateşkesin yürürlüğe girdiği bir dönemde yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rus lider Vladimir Putin’in arabuluculuğunda 12 Ocak’ta yürürlüğe giren geçici ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için, yine Ankara ve Moskova’nın çabaları, General Halife Hafter’in imza atmayı reddetmesi üzerine sonuçsuz kalmıştı.
Libya’daki taraflar arasında Moskova’da yapılan görüşmede anlaşma sağlanamayınca umutlar Berlin’deki Libya Konferansı’na kaldı. Peki Libya denklemi Berlin’de çözülebilecek mi?
HANGİ ÜLKE HANGİ TARAFTA
Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan Hafter cephesinin yandaşlarını oluşturuyor. Rusya ve açık destek vermekten kaçınsa da Fransa. Rus silahlı şirketlerine bağlı paralı askerlerin Hafter saflarında savaşıyor. Ulusal Mutabakat Hükümetinin başlıca destekçisi ise Katar ve Türkiye. ABD’nin durumu ise muğlak. ABD Başkanı Donald Trump, selefi Barack Obama gibi, önce es-Serrac’a da destek vermişti. Ancak şimdi yüzünü Hafter’e dönmüş gibi görünüyor. İtalya ise eski kolonisi Libya’da es-Serrac hükümetini destekliyor.
İLK HEDEF KALICI BİR ATEŞKES
BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin de bulunacağı masada, ilk etapta bağlayıcı kararların alınması beklenmiyor. Ağırlıklı olarak sahada savaşan gruplar ve uluslararası aktörlerin yer alacağı konferansta hangi konular masada olacak ve taraflardan ne istenecek? Öncelikli olarak mahkum ve ölü savaşçıların değişimi gibi güven arttırıcı önlemler alınması Ateşkesi sağlayabilme adına aradaki düşmanlıkların bir kenara bırakılması Sivil yerleşim birimleri, altyapı, petrol tesisleri ve hayati öneme sahip diğer yerlerde güvenliğin sağlanması Tüm taraflardan Birleşmiş Milletler terör örgütleri listesinde bulunan gruplarla aralarına mesafe koyması IŞİD ve diğer örgütlerle bağlantılı kişilerin mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağı getirilenlere yönelik bu yasağın uygulanması.
MOSKOVA’DA NE OLDU
Türkiye ve Rusya’nın girişimiyle yapılan 12 Ocak’taki Moskova zirvesinde hedef kalıcı bir ateşkes sağlamaktı . Ancak Hafter’in anlaşma metnindeki bazı bölümlere itiraz etmesi ve Moskova’yı terk etmesiyle birlikte bu başarılamadı.
NEDEN ALMANYA
Almanya ve Avrupa ülkelerinin başlıca korkulu rüyası istikrarsız bir Libya üzerinden büyük bir mülteci akınına uğrama riski. Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri, Akdeniz üzerinden Avrupa’ya yönelen mülteci teknelerinin sayısını azaltmak istiyor. Libya da bu konuda kilit rol oynayan geçiş ülkelerinden biri. Libya’daki çatışma ortamını kullanan terör grupları da Avrupa için bir tehdit oluşturuyor. Libya ayrıca zengin petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip. Ancak konferansa Berlin ev sahipliğinde yapacak olsa da konferans Birleşmiş Milletler’in himayesinde düzenlenecek.
KONFERANSA KİMLER KATILIYOR
Trablus yönetiminin başbakanı Fayiz es-Serrac ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin destekçisi General Halife Hafter, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Boris Johnson BM Genel Sekretereki Antonio Guiterres, ABD’yi ise Dışişleri Bakanı Mike Pompeo temsil edecek. Yunanistan ve Tunus ise Berlin’e davet edilmedikleri için kızgın.
LİBYA’DAKİ SİYASİ AKTÖRLER KİMLER
Libya’daki anlaşmazlıkta öne çıkan başlıca figür, 76 yaşındaki General Halife Hafter. Kendini Libya Ulusal Ordusu olarak tanımlayan silahlı birliklerin komutanı olan Hafter, öldürülen diktatör Muammer Kaddafi’nin İslamcılara karşı savaşında önemli müttefiklerinden biriydi. Libya’daki diğer bir önemli aktör ise 59 yaşındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac. Birbirine rakip grupların bir araya gelmesiyle oluşturulan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin başbakanı konumundaki es-Serrac, uluslararası toplum tarafından muhatap alınan başlıca siyasi. Ancak Tobruk merkezli parlamento, Türkiye ile imzaladığı anlaşma nedeniyle es-Serrac’ın “vatana ihanet” suçlamasıyla yargılanmasını istiyor. Ulusal Mutabakat Hükümeti, Hafter güçlerinin başlattığı operasyonlar nedeniyle Türkiye’den asker talebinde bulunmuştu.