CHP, MHP grubunun Baykal için seferber olacağını nereden çıkardı acaba? CHP seçkinleri ve medyası, MHP’nin sorgusuz sualsiz kendi emirlerine gireceğine nasıl inandı?
KARAR YORUM
CHP’nin Meclis Başkanı adayı Deniz Baykal’ı kolaylıkla seçtireceğini zannetmesi ve bu olmayınca derin bir hayal kırıklığı yaşaması çok maço sandığımız siyasetin aslında ne kadar naif olduğunu gösteriyor.
CHP, MHP grubunun Baykal için seferber olacağını nereden çıkardı acaba? CHP seçkinleri ve medyası, MHP’nin sorgusuz sualsiz kendi emirlerine gireceğine nasıl inandı?
Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal’ı aday gösterecek ve Bahçeli ile Demirtaş (dikkat Bahçeli ile Demirtaş birlikte) ikinci bir işaret beklemeden Deniz Beyi Meclis Başkanı yapacaklar. Türk siyasetinde bunun kadar saf ve naif bir beklenti olmamıştır herhalde. Birlikte koalisyon kuramıyorlar, tek bir ortak noktaları neredeyse yok ve hepsinden önemlisi birbirlerinin anti tezi olan üç parti, sadece AK Parti gün yüzü görmesin diye ezberden aynı isim etrafından kenetlenecek!
CHP ve CHP tabanı ile son seçimde HDP’nin barajı geçmesi için bütün bildiklerini unutan “sol” kesimlerle; bütün bu tayfanın medyası tam da bunu istiyor ve bekliyordu. Olmayınca da gizlenemez bir hayal kırıklığı ve gayet tabii MHPyi hedef alan küfür kıyamet…
MHP her istediklerini düşünmeden yapmak zorundaymış gibi… Hatta, HDP ile aynı safta durup birkaç puan da kaybetse ne olurmuş gibi… Meğer ki laik seçkinlerin ve eski tüfek solun hevesi kursağında kalmasın. MHP’nin ne önemi olabilir…
Bir kez daha görüldü ki AK Parti’den gerginliği azaltmasını bekleyenler bizatihi gerginliğin kaynağıdır. O kadar ki 258 vekil sayısıyla Meclis’in en güçlü grubuna sahip olan bir partinin en doğal hakkı olan Meclis Başkanlığını düşman eline geçmiş sayıyorlar. Nefret, ötekileştirme, inkar, kabullenememe gizlenemez boyutta. Meclis başkanlığı PKK’nın bile olsa dert etmeyecekler, yeter ki AK Parti’nin olmasın…
Bunun için de her ittifakı kendilerine hak ve ittifaka dahil olmayanı da hain görüyorlar. MHP’nin başına gelen bu psikolojinin yansımasıdır.
Sonuçta aday olan Tayyip Erdoğan değil, Ahmet Davutoğlu değil, Bülent Arınç değil İsmet Yılmaz… Hayır farketmez. Değil mi ki Ak Partili, hepsi aynıdır.
Şimdi biraz duralım… Yılmaz başkan seçildiği andan itibaren ekranlarda gazete köşelerinde öfkeyle MHP’yi ve AK Parti’ye saldıranlar bir daha diyalog ve gerilimi düşürmekten bahsetmezlerse iyi olur. Çünkü, daha ilk sınavda baraj altında kaldılar.
Anlaşılan o ki CHP ve CHP seçkinleri bir zamanlar işleyen “CHP artı Ordu = İktidar” formülünü bir kez de can havliyle “CHP artı HDP artı MHP = İktidar” yoluyla denemeye çalışıyor.
13 yıldır o kadar seçim yapıldı, 7 Haziran’ın dumanı hala üzerinde tütüyor ve alınan ders bundan ibaret.
Bir şey daha var… Bugün siyasi açıdan sadece bir hayal olan Meclis Başkanlığı’nı kaçırdıkları için MHP’ye olmadık hakaretleri yağdıran CHP’nin birkaç gün içinde AK Parti’yle birlikte koalisyon yapmaktan başka çaresi kalmayacağını da hatırlatalım.
