CHP Ar-Ge Bilim Platformu, Türkiye'deki ilk vakanın üzerinden 1 yıl geçmesi nedeniyle koronavirüs raporu yayınladı. Salgının ilk yılının değerlendirildiği raporda merkez bankasının 'buharlaşan' 128 milyar dolarlık rezerviyle salgından etkilenen herkese yeterli destek verilebileceği vurgulandı.
CHP, Türkiye'de bir yılını dolduran koronavirüs salgınıyla ilgili dikkat çeken bir rapor hazırladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel başkanlığındaki CHP Ar-Ge Bilim Platformu tarafından hazırlanan, “Kovid-19 Gölgesinde Bir Yıl: Saray Vatandaşlarımızın Hayatını Tehlikeye, Ekonomiyi Buhrana Sürükledi” başlıklı rapora göre Kovid-19 öncesinde başlayan ekonomik kriz pandemiyle birlikte derinleşti, işsizlik, yoksulluk ve yüksek enflasyon ise kalıcılaştı.
Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre salgın döneminde sosyal devletin öneminin ortaya çıktığı belirtilen raporda, AK Parti iktidarının sosyal devleti tasfiye politikaları izlediği, bu nedenle toplumun tüm kesimlerini yalnız bıraktığı savunuldu. Raporda, “Ocak 2021 itibarıyla dünya ölçeğindeki ülkelerin toplam Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ortalamalarının yüzde 7,3’ü nakdi gelir ve harcama desteği olarak vatandaşa sunulurken, Türkiye için oran yüzde 1,1’de kalmıştır. Pandeminin derinleştirdiği krizlerin karşısında vatandaşımız bir başına bırakılmıştır” denildi.
"128 MİLYAR DOLAR BUHARLAŞTI"
Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarlık rezervlerinin ekonomik buhran içerisinde buharlaştığı ifade edilen politika notunda, bu 128 milyar dolarla iktidarın atabileceği adımlar şu ifadelerle sıralandı:
“Oysa 128 milyar dolar ile 10 milyon işsiz vatandaşımıza ayda 3 bin TL destek verilebilir; 1 milyon 300 bin esnafın 13 milyar TL’lik kredi borcunun, çiftçilerimizin banka takibine düşen 5 milyar TL’lik kredi borcunun tümü kapatılabilirdi. Küçük işletmelerimizin 16 milyar TL’lik kredi borcu ödenebilir, 50 milyon vatandaşımıza iki doz ücretsiz Pfizer-Biontech aşısı yapılabilir, 4 milyon 800 bin öğrencimize tablet verilebilirdi. AKP’nin sahipsiz bıraktığı esnafımıza ve müzisyenlerimize 1 yıl boyunca her ay 3 bin TL destek verilebilirdi.”
Pandemi döneminde topluma doğrudan ekonomik destek verilmediği, gerçek ihtiyaçların görmezden gelindiği, kredi, vergi ve borçların ertelenmesi yoluna gidildiği ifade edilen raporda, “Saray, IBAN’la vatandaştan para istemiş, yoksullaşmaya göz yummuştur.
"AVRUPA ORTALAMASININ YÜZDE 41 GERİSİNDE KALDIK"
Salgın, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizi derinleştirmiş, Türkiye, satın alma gücü paritesinde Avrupa ortalamasının yüzde 41 gerisinde kalmıştır. Enflasyonun çift haneli değerlere ulaştığı Türkiye, enflasyondaki oynaklık açısından 2010’da 35. sıradan 2020’de 144. sıraya gerilemiştir” denildi ve şu tespitler yapıldı:
Pandemi sürecinde iş gücü 1 milyon 406 bin kişi, istihdam 1 milyon 103 bin kişi, iş başında olanların sayısı 271 bin kişi azalmıştır. Kasım 2020’de geniş tanımlı işsiz ve iş kaybı sayısı bir yıl öncesine göre 1 milyon 386 bin artarak 11 milyon 768 bine yükselmiştir. Kasım 2019 – Kasım 2020 arasında geniş tanımlı genç işsizliği ise yüzde 32,9’dan yüzde 43,5’e yükselmiştir.
Ekonomik desteklerin yokluğunda pek çok sektör darboğaza girmiş, iş yerleri iflas etmiştir. Esnaf çalışanlarının ücretlerini, sigortasını, işletme giderlerini ödeyememiş, borçlanmış ya da kepenk indirmek zorunda kalmıştır. 2020 yılı Ocak-Aralık döneminde 16 bin şirket ve 24 binden fazla gerçek kişi ticari işletme kapanmış, yaklaşık 100 bin esnaf kepenk kapatmıştır. Diğer bir deyişle günde 273 esnaf iflas etmiştir.
"SALGINI DEĞİL SAYILARI KONTROL ALTINA ALMAYI TERCİH ETTİLER"
Koronavirüs salgının geride kalan bir yılında uzmanların dile getirdiği tam kapanma çağrılarına kulak verilmediğini, gerekli tedbirlerin alınmadığı ifade edilen rapora göre bu tutum virüsün daha fazla yayılmasına neden oldu. Raporda, “AKP, salgını değil, sayıları kontrol altına almayı tercih etmiş, uluslararası norm ve tanımlara uymayı reddetmiş, vatandaşları yanıltarak belirsizlik ve şüphe içinde bırakmış, halk sağlığını tehdit etmiş ve ulusal çıkarlara aykırı hareket etmiştir” denildi. Raporda sağlık alanına ilişkin şu tespitler yer aldı:
"2021 yılı bütçesinde Sağlık Bakanlığı payı 62 milyar 35 milyon TL ile yüzde 5,7’de kalmıştır. Kovid-19 pandemisi tüm dünyada koruyucu sağlık hizmetlerinin öneminin bir kere daha anlaşılmasını sağlamışken, Türkiye’de koruyucu sağlığa ayrılan pay tüm Sağlık Bakanlığı bütçesinin yalnızca dörtte biridir.
Pandemi döneminde kalp krizi geçirenlerin yarısı hastaneye başvuramamıştır. Kanser taramaları ve kanser tanısında yüzde 90 azalma olmuş, diyabet ve tansiyon gibi hastalıkların taramaları da azalmıştır.
"SAĞLIK ÇALIŞANLARI 14 KAT FAZLA ETKİLENMEKTEDİR"
Salgını kontrol altına almak ve en az can kaybıyla atlatabilmek için canla başla uğraşan sağlık çalışanları, Kovid-19 hastalığına yakalanma riski en yüksek gruptur. Uzmanlara göre Aralık sonu itibarıyla enfekte olmuş 1 milyon 200 bin kişinin 120 bini sağlık çalışanıdır. Sağlık çalışanları, pandemiden toplumun diğer kesimlerine göre 10-14 kat fazla etkilenmektedirler.
AK Parti, Kovid-19 aşısı konusunda aylardır süregelen gelişmelere rağmen bu yarışta çok geride kalmıştır. Resmi olarak tek bir firmayla anlaşılmış, vatandaşlar tek bir aşıya mahkûm edilmiştir. Sipariş verilen miktar çok yetersizdir. Aşıların gelişi gecikmiştir. Aşılama çok yavaş gerçekleşmektedir. Sağlık Bakanlığı aşılama başladığında günde 1,5 milyon doz aşı uygulanacağını iddia ederken, 1,5 aylık sürenin sonunda yapılan aşı miktarı 10 milyonu ancak geçmiştir."
Pandemi etkisi altında geçen bir yılda öğrencilerin uzaktan eğitim sürecinin başarısız yönetildiği ve milyonlarca öğrencinin uzaktan eğitime ulaşamadığı ifade edilen raporda;
"6 MİLYON ÖĞRENCİ EBA'YI KULLANAMIYOR"
6 milyon öğrencinin internet erişimi ya da cihazları olmadığı için EBA’yı etkin kullanamadığı, 2 milyon 660 binden fazla öğrencinin ise EBA’ya hiç erişemediği belirtildi. EBA’ya giriş yapabilenlerin yüzde 60’ından fazla, yani 8,5 milyon öğrencinin derslerini küçük cep telefonu ekranlarından takip etmek zorunda kaldığı belirtilen raporda şu ifadelere yer verildi:
“Bu süreçte hem öğrencilerin hem de öğretim üyelerinin özellikle internete ve cihaza erişim ve internet altyapısı nedeniyle sıkıntı çektiği görülmektedir. 10 üniversite öğrencisinden 3’ü internete erişmekte zorluk yaşamaktadır; 4’ünün yaşadığı bölgede internet altyapısı uzaktan eğitimi gerçekleştirmek için yeterli değildir. Her 10 öğrenciden yalnızca 1’i üniversitesinden altyapı desteği aldığını belirtmiştir.”
Rapora göre salgın döneminde iktidarın aldığı tedbirlerin yetersiz kalması üzerine CHP’li 11 büyükşehir, 10 il, 177 ilçe ve 49 belde belediyesi yardım kampanyası başlattı. Kampanyalar kapsamında 75 milyondan fazla maske ve dezenfektan ücretsiz dağıtıldı, 8 milyon 228 bin vatandaşa ayni, 1 milyon 587 bin vatandaşa nakdi yardım yapıldı. Sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım desteği, hastanelere nakil hizmeti sunuldu, üretici ve çiftçilere ayni ve nakdi yardımlar yapıldı. ‘Askıda Fatura’ kampanyasıyla 44 milyon TL tutarındaki 461 bin 908 fatura ödendi. Su faturasını ödeyemeyen 1 milyon 173 bin abonenin suyu kesilmedi, CHP’li belediyelere ait 15 bin 215 bin adet mülkün kirası ertelendi.