Bi'Karar Ver'e konuk olan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerindeki farka işaret ederek "Kalıyor ve büyüyor. Oyların kaydığını, kalıcı hale geldiğini ve daha da büyüyerek AK Parti'den koptuğunu görüyoruz" dedi.
MELEK GEDİK | KARAR
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur, Bi'Karar Ver'de yazılı, görsel ve dijital medyada öne çıkan haberleri yorumladı. Programın ikinci yarısına İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu konuk oldu.
Elif Çakır'ın AK Parti'den koparak muhalefete gelen oylar ile ilgili yönelttiği soruyu cevaplayan Buğra, şunları kaydetti:
"Kalıyor ve büyüyor. 31 Mart ve akabinde 23 Haziran seçimlerinde İstanbul'da bir fark oluştu. Oyların kaydığını, kalıcı hale geldiğini ve daha da büyüyerek AK Parti'den koptuğunu görüyoruz. Nerede görüyoruz? 3 alanda görüyoruz. Birincisi sahada. Vatandaşın tepkisinden, yaklaşımından, sorusundan ve halinden anlıyorsunuz. Bu çok somut.
"MUAZZAM BİR ARTIŞ VAR"
İkincisi üye. Partiye en büyük katkı, insan kazandırmaktır. Örneğin, her ilçemize hedef verdik. Üye sayılarımızda muazzam bir artış var. Her partiden var; Cumhuriyet Halk Partisi'nden, MHP'den, AK Parti'den. İYİ Parti'den AK Parti'ye çok yoğun bir katılım var. Mesele AK Parti'ye üye olup haberi olmayan insanlar var, tuhaf bir durum.
Üçüncü alan ise anket. Anketler 14,15 ve 17. 13-17 arasındaki bantı sahada yaptığımız çalışmalarla da teyit ediyoruz. Hatta kararsız seçmen çok fazla. Kararsız diye nitelendirilen seçmenin bizden yana olma teveccühünü ve potansiyelini de görüyoruz."
KÜRT SEÇMENİN OYUNA TALİPLER Mİ?
İYİ Parti'nin kırmızı çizgilerinin çok net olduğunu belirten Kavuncu, terörle hiçbir fikrin ve ideolojinin dayatılamayacağını söyledi. Bu anlamda HDP'ye karşı duruşların da net olduğunu vurgulayan Kavuncu, şunları söyledi:
"Sadece Kürt değil, tüm seçmenlerle diyaloğumuz var. Kürt seçmen HDP'lidir ya da HDP Kürt seçmen üzerinde bir hegemonya kurmuştur ve ne derse onu yapar şeklinde bir anlayışı ve yaklaşımı çok doğru bulmuyoruz. HDP'ye oy vermiş 6 milyon seçmenin, kendi durduğumuz noktadan bakınca ikna edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Diyalog kurulması gerektiğini, gördüğümüz yanlışları anlatmak mecburiyetinde olduğumuzu ve becerebiliyorsak daha önce tercihini farklı kullanmış seçmeni ikna edip İYİ Parti'ye oy vermesini sağlayacak çabayı göstermek; bizim birinci vazifemiz."
"TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin "HDP'nin oylarının Allah belasını versin" sözlerinin hatırlatılması üzerine Kavuncu, şu yorumda bulundu:
"Talihsiz bir açıklama. Bir kere terör verebilecek en büyük destek. 6 milyon insanı bir terör örgütü mensubu gibi göstermek, bugün, bu ülkede en çok PKK'nın işine yarar. Zil takıp oynuyorlardır hakikaten. Son derece yanlış bir açıklama. Fakat HDP, PKK ile arasına çizgiyi çekip bu terör örgütünü lanetlemek zorundadır. Bu bizim çok net beyan ettiğimiz bir konu. Fakat bu, şu anlama gelmiyor; her HDP'ye oy veren PKK'lıdır.
Seçim dönemi parti sözcümüz de demişti: 'PKK ile bir ilişkiniz, sempatiniz varsa oyunuzu da istemiyoruz.' Sert olabilir ama bakış açımız bu. Onun haricinde HDP'ye oy vermiş seçmenin tamamını, bir terör örgütü mensubu gibi göstermeyi asla kabul etmiyoruz."
"DOĞU TÜRKİSTAN'I SADECE KARAR YAZMAMALI"
İktidarın Doğu Türkistan'a yönelik sessizliği hakkında da konuşan Kavuncu "Çin, büyük bir güç. Bugün büyük bir realite. Herkes Çin ile diyaloğunu dengelemek için çok hassas bir şekilde hareket ediyor. Doğu Türkistan, Türkistanlı bir ailenin evladı olarak benim için özel bir anlam ifade ediyor, olabilir. Fakat hadiseye insan hakları perspektifinden bakılması gerektiğini düşünüyorum.
Doğu Türkistan'ı sadece belli bir siyasi görüşün ya da sadece Karar gazetesinin yazıp çizdiği bir konu olmaktan çıkartmalıyız. Bu konuda Türkiye'deki herkesin ve tüm medyanın duyarlı olması gerektiğine inanıyorum. Şöyle garip bir algı var, 'Doğu Türkistanlılarla sadece milliyetçiler ya da şu parti ilgilenir.' Gergerlioğlu, bu konuda en fazla çabayı gösteren insanlardan bir tanesi" ifadelerini kullandı.
Kavuncu'nun açıklamaları şöyle:
"İstanbul'da diğer siyasi partilerin il başkanları ile bayramlaşmıştık. Herkesi de çağırmıştık. Fakat AK Parti ile MHP'nin il başkanları gelmemişti. Umarım AK Parti'nin yeni il başkanı bu konularda daha açık olur.
130 milyar dolarlık bir rezerv erimesi... Ve bunun nereye gittiği belli değil. Hazine ve Maliye Bakanı ile Cumhurbaşkanı, 'Her şey hukuka ve resmi prosedüre uygun şekilde yapılmıştır' diyerek aslında 130 milyar dolar ile bir işlem yapıldığını da itiraf ediyorlar.
"O KADAR ÇOK HAİN DİYORLAR Kİ..."
Düşünün, haftanın 4 günü sahada olan bir Genel Başkanımız var. Parti teşkilatları oturamıyor, duramıyor. Siyasi anlamda söylüyorum; insanları çalıştırmanın en motive edici rolü, budur.
Hain söylemi o kadar çok kullanıldı ki... Birisine vatan haini dediğim zaman, 10 kere düşünüp arkasından da gereğini yaparım. O kadar çok ağıza sakız ettiler ki... Bu kavramları o kadar hırpaladılar ki. Yerli ve milli demeleri de o yüzden önemsiz.
"EN ÇOK PKK'NIN İŞİNE YARAR"
Muhalefete gelen oylar kalıyor ve büyüyor. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde İstanbul'da oluşan fark; bir anlamda AK Parti'den kopan oyların arttığını görüyoruz. Nerede mi görüyoruz? Birincisi sahada, ikincisi üye sayılarındaki artışta.
Doğu Türkistan'ı artık sadece Karar gazetesinin yazıp çizdiği bir mesele olmaktan çıkmalı. Türkiye'deki her kesimin, bütün medyanın Doğu Türkistan'a duyarlı olması gerektiğine inanıyorum."