Rektörlerin uluslararası makalede ‘sınıfta kalması’ akademideki geriye gidişin sağlaması olurken ‘hâlâ umut var’ dedirten haber Şehir Üniversitesi’nden geldi. Doç. Dr. Abdurrahman Atçıl’ın çalışması Avrupa’nın en prestijli bilim kurumundan destek aldı. Ancak bilim üretiminin unutulduğu süreçte başarı desteklenmesi gerekirken aynı gün üniversiteye haciz kondu.
Halkbank’a olan borcu nedeniyle malvarlıklarına tedbir koydurulan İstanbul Şehir Üniversitesi’ aynı saatlerde yaşadığı iki olay ile Türkiye’de başarılı hiçbir adımın cezasız kalmayacağı önermesini bir kez daha doğruladı.
Bir süredir Halkbank’a olan borcu nedeniyle kamuoyunun gündeminde bulunan üniversiteye ilk haciz geldi. Tüm hesaplarına el konulduğu için borçlarını ödeyemeyen Akademi’nin kasasındaki 6 bin 390 lira ile çok sayıda eşya haczedildi. Bunlar arasında toplam değeri 55 bin lirayı aşan yedi adet diz üstü bilgisayar, üç adet yazıcı ve birer adet para sayma makinası ile fatura makinası bulunuyor. Kasadaki para dosyaya alınırken, eşyalar yeddi emin olarak üniversitenin mali işler direktörüne yeddi emin olarak teslim edildi. Bunun yanı sıra 43 bin 113 liralık borç gösterilerek Tuzla sekiz ve Kartal’da iki araziye haciz şerhi işlendi.
Halk Bankası’nın tedbir kararı nedeniyle zor günler yaşayan üniversite yaşadığı ilk hacizle aynı saatlerde Türkiye’ye büyük bir gururu da hediye etti. İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Atçıl’ın çalışması, Avrupa’nın bilimsel alanda en prestijli kurumu European Research Council (ERC) tarafından desteklenmeye layık görüldü. İstanbul Şehir Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Atçıl, tamamladığı projesiyle Avrupa’nın bilimsel alanda en prestijli kurumutarafından desteklenme ödülü kazandı. Şehir Üniversitesi, haberi resmi sitesinden şu şekilde duyurdu; “Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Abdurrahman Atçıl’ın “The Making of Ottoman Law: The Agency and Interaction of Diverse Groups in Lawmaking, 1450-1650” başlıklı projesi, Avrupa’nın bilimsel alanda en prestijli kurumu European Research Council (ERC) tarafından desteklenmeye layık görüldü.”
2008’de kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi, 2016 yılında Halkbank’tan 300 milyon lira yatırım kredisi almış karşılığında 8 parselden oluşan kampüs arazisi teminat olarak gösterilmişti. Üniversitenin malvarlıklarına tedbir kararı koyduran Halkbank ile Şehir Üniversitesi arasında görülen davada mahkeme, haczin kaldırılması talebini karara bağlamış üniversitesinin yaptığı itirazı kısmen kabul etmişti. Ancak ipoteğin 370 milyon liralık borç üzerinden devam etmesine hükmetti.
Tartışmaya bir süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dâhil oldu.
7 Aralık’ta Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek gibi isimleri de anarak Halkbank’ı dolandırmakla suçlamıştı.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verdiği cevapta hayatta olan mevcut ve eski cumhurbaşkanları ise eski başbakanların mal varlıklarının araştırılması için TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını önererek, şunları söylemişti:
Başbakanlığım süresince yaptığım uygulamalar konusunda şahsıma yöneltilen tek ithamın, hiç bir şahsi hakkımın ve çıkarımın olmadığı, kızıma, oğluma, damadıma, gelinime bırakmayacağım bir eğitim kurumuna arazi devri olmasından sadece onur duyarım. Sayın Cumhurbaşkanının Başbakanlığı döneminde çıkan 4046 sayılı yasaya istinaden gerçekleşen bu devir ile bahse konu arazinin rant alanı haline dönüşmesi engellenmiş ve kamuya ait olan bu değerli arazinin doğal ortamı korunarak yine kamunun hizmetinde kalması sağlanmıştır.