Partisinin grup toplantısında muhalefetin başkanlık sistemine yönelik eleştirilerine cevap veren MHP lideri Bahçeli 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Davutoğlu'na da sert sözlerle yüklendi: Türkiye'nin kuyusunu kazmak için sıraya girenler yeni hükümet sisteminin gözden düşürmek için çaba harcıyor. Ya yeni bir hal ya da izmihal diyen zatın bugün susma vakti değildir demesi manidardır. Bugüne kadar sanki hiç konuşmamış birisi gibi sızlanan eski siyasetçinin ülkenin başına ne çoraplar ördüğü ortadadır.
Meclis'te konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muhalefetin gündeme getirdiği 'sistem' tartışmalarını sert sözlerle eleştirerek "Bu sistem keyfi olarak kurulmadı, cılız ve çıkarcı emellerle çatısı örülmedi. Bu sistem siyasi istikrarın teminatıdır. Türkiye aradığı parlak yönetim sistemini sonunda bulmuş ve benimsemiştir" ifadelerini kullandı.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 'yeni sistem' eleştirilerine de sert sözlerle tepki gösteren Bahçeli "Ülkemizin başına ne çoraplar ördüğü malumdur. Sistem eleştirileri trajikomiktir. Ülkemizi dipsiz kuyulara sürükleyip stratejik derinlikte boğulmasını sağlayanların şimdiki açıklamaları 'yeni bir hal' özlemiyle açıklanamaz. Türkiye’nin yeni bir hale değil, yeni bir partiye değil, kararlı ve inançlı yürüyüşünü devam ettirmeye ihtiyacı vardır. Niyet sahipleri bilmiyor ve görmüyorlarsa ikazen kendilerine hatırlatayım; sosyal doku, siyasal bünye yeni bir parti kurulmasına kapalıdır" diye konuştu.
Bahçeli'nin açıklamaları kısaca şöyle:
"Bir ülkenin vatandaşlaşması sadece toprak kazanılmasından ibaret değil, ondan daha önce insanın kazanılması gereken bir derinliktir. Anadolu coğrafyası silahtan önce gönüllerin fethi ile kazanılmıştır. Mutlu muassır ve müreffeh bir seviyeye ulaşmak için her nesil üzerine düşeni ifa gayretinde olmuştur...
Türk milletinin fetih ruhu hiçbir zaman kesintiye uğramamıştır. İnsanlık sürekli bir arayışın içindedir ve bu durum Türk milleti için de geçerlidir. Ne var ki yerkürede henüz ideal bir devlet ve toplum düzeni oluşmamıştır. Yönetim sistemleri ayet hükmü değildir, İhtiyaç hasıl olduğunda değişecektir. Hiçbir yönetim sistemi sabahtan akşama kökleşmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti 96 yıllık bir maziye sahiptir... Yönetim sisteminde aksaklık ve tıkanmalar yaşanmıştır. Siyasi sorumluluk taşıyanlar yani bizler, yeni arayışlara itildik.
"DEĞİL REJİM DEĞİLDİR..."
FETÖ işgal teşebbüsü yaşanmıştır. Kaleyi içten yıkmak isteyen Pensilvanyalı teröristler millete ve devlete kast etmişlerdir. Türk milleti istiklalini kurtardı, istikbaline sahip çıktı. 15 Temmuz destanı milli hafızalara kazındı... Bağımsızlık onurumuzu ayağa düşürmeyiz. Milli birlik ve bekamız yoğun bir tehdide maruz kalmıştır. Tarihin omuzlarımıza yüklediği vazife için kollarımızı sıvadık. Parlamenter sistemle mesafe alamayacağımız 15 Temmuz'da belli olmuştu. Sonuç olarak Türk milleti Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evet demiştir ve üçüncü evreye geçilmiştir. Bu sistem keyfi olarak kurulmadı, cılız ve çıkarcı emellerle çatısı örülmedi. Bu sistem siyasi istikrarın teminatıdır. Türkiye aradığı parlak yönetim sistemini sonunda bulmuş ve benimsemiştir. Değişen rejim değildir, aksini iddia edenler müptezeldir. 9 Temmuz'da yeni sistemin 1 yılı dolmuş olacaktır.
Sistem tartışmalarını yeni baştan açmanın ülkeye bir katkısı olmayacaktır. Son 1 yılın tüm olumsuzlukları yeni sisteme yükleme ye çalışanla ne istiyor, neyi amaçlıyorlar. Şaşkın ve şuursuzlar nereye ulaşmayı amaçlıyorlar. CHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı'nın partisiyle olan bağını sorgulayarak 'referanduma hazırız' diyor. Durup durup referandum mu yapılacak. Türkiye'nin PKK'yla aynı bloğa girenden öğreneceği bir şey olmayacaktır. FETÖ'ye itiraz edemeyen, S-400'de Türkiye'nin tezlerini savunamayan CHP Genel Başkanı'nın referandum önerisi, tedavisi aciliyet arz eden tükenmişlik sendromudur. CHP zihniyeti Gezi Parkı komplosunun içindedir ve bir kez daha horltması için fırsat kollamaktadır.
DAVUTOĞLU İLE GÜL'E SERT SÖZLER
Türkiye'nin kuyusunu kazmak için sıraya girenler yeni hükümet sisteminin gözden düşürmek için çaba harcıyor. Yeni sistemin gelişmesi ve güçlenmesi için atılacak samimi adımların sonuna kadar yanındayız ve arkasındayız. Ancak yeni hükümet sistemini, 1. yılı bile dolmadan tahrip etmeye yönelik çabaların içinde olanlar, Türkiye düşmanlarının karşısında selam durmaktadır. AKP içinden de, sisteme ilişkin kamuoyu önünde yapılan bazı değerlendirmeler CHP'nin değirmenine su taşımaktadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yaşaması için bizden bir fedakarlık isteniyorsa yapacağız, sözümüzden dönmeyeceğiz.
Ya yeni bir hal ya da izmihal diyen zatın bugün susma vakti değildir demesi manidardır. Bugüne kadar sanki hiç konuşmamış birisi gibi sızlanan eski siyasetçinin ülkenin başına ne çoraplar ördüğü ortadadır. Sistem eleştirileri trajikomiktir. Ülkemizi dipsiz kuyulara sürükleyip stratejik derinlikte boğulmasını sağlayanların şimdiki açıklamaları 'yeni bir hal' özlemiyle açıklanamaz. Türkiye’nin yeni bir hale değil, yeni bir partiye değil, kararlı ve inançlı yürüyüşünü devam ettirmeye ihtiyacı vardır. Niyet sahipleri bilmiyor ve görmüyorlarsa ikazen kendilerine hatırlatayım; sosyal doku, siyasal bünye yeni bir parti kurulmasına kapalıdır.
Bugün susma vakti değildir diyenler, her şey güzel olacak mesajı verenler, aldıkları sufle neyse gereğini yapmaya başlamışlardır. Düne vefa duymayanların ülkeye onurluca hizmetleri mümkün değildir. Buyursunlar partilerini kursunlar, nasıl olsa siyaset mezarlığına bir yenisinin daha ilave edilmesi önemsiz bir ayrıntı olacaktır... Ayrıca, erken seçim yoktur, seçim sayfası yerel seçimlerle birlikte 2023'e kadar kapanmıştır."
