Pandeminin ikinci döneminde Avrupa ülkeleri ardı ardına sert önlemleri devreye soktu. Atılan adımlar ise Türk otomotiv sektörünü vurdu. Ekim ayında Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yüzde 11 geriledi.
ALİ YILDIRIM / KARAR
Salgının yeniden artışa geçmesiyle birlikte Avrupa’da ikinci kısıtlama dönemi başladı. Ekim ayında üretim geçen yıla göre yüzde 14 artış gösterirken, kısıtlamaların etkisi ihracatta görüldü. Aynı dönemde ihracat yüzde 11 geriledi. OSD Başkanı Yenigün “Pandeminin ikinci dalgasıyla birlikte en önemli pazarımız olan AB pazarlarında bayilerin kapanma oranı yüzde 35 civarında” dedi.
Koronavirüste ikinci dalga çoktan başladı. Avrupa başta olmak üzere birçok ülke kısıtlamalar için yeni kararlar alırken, Türkiye’de durum sert kurallar şimdilik başlamadı. Türk otomotiv sektörünün bel kemiği olan ihracat tarafında da vites Ekim 2020 ile birlikte düşmeye başladı.
Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) açıkladığı Ocak-Ekim 2020 verilerine göre, üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 azalarak 1 milyon 4 bin 974 adet, otomobil üretimi yüzde 15 azalarak 671 bin 676 adet oldu. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 33 bin 485 adede ulaştı. Ekim ayında Türk otomotiv sanayisinin toplam üretimi geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 14 artarak 150 bin 746 adet olurken, bu dönemde 95 bin 915 adet otomobil üretildi.
Geçen yıla göre ise ihracat yüzde 13 geriledi. 10 aylık dönemde ise ihracat yüzde 30 daraldı. Otomotivin 10 aylık kapasite kullanım oranı yüzde 60 olarak gerçekleşti.
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün “Son iki yılda yarı yarıya daralan iç pazar sebebiyle ertelenen talep, finansal koşullar nedeniyle araç alımının yatırım aracı haline dönüşmesi ve uygun faiz koşulları gibi etmenler Haziran’dan itibaren iç pazarın hızlıca toparlanmasını sağladı.
Temmuz, Eylül ve Ekim aylarından tarihsel olarak en yüksek iç pazar rakamlarına ulaştık. İhracat açısından bakacak olursak, pandeminin ikinci dalgasıyla birlikte en önemli pazarımız olan AB pazarlarında bayilerin kapanma oranı yüzde 35 civarında.
Bu durumun, kısa vadede binek araç satışlarında bir miktar düşüşe sebep olsa da ticari araç sınıfında normalleşmenin devam etmesini sağlayacağını öngörüyoruz. Kısa vadede sanayiimiz açısından olumsuz etkiler söz konusu olsa bile orta ve uzun vadede olumsuz bir etki beklemiyoruz” ifadelerini kullandı.
YENİ VERGİ SİSTEMİYLE 2 MİLYON ZOR DEĞİL
“Pazarın öngörülebilir şekilde daha da büyümesinin sağlanması için kalıcı düzenlemeler önem taşıyor. Daha fazla araç satışı ile vergi gelirini yükseltmeyi hedefleyen, satın alma vergi yükünün aracın kullanım sürecine yayıldığı bir vergi sistemi ve yaşlı araç değişim programı ile iç pazarın önce 1 milyon ardından 1.5 milyon sonrasında da 2 milyon adetlik potansiyeline kısa sürede ulaşabileceğini düşünüyoruz” diyerek sözlerine devam eden Haydar Yenigün “OSD olarak gelecekten beklentimiz, değişen otomotiv eko-sisteminde ülkemizin mevcut rekabetçiliğinin korunması ve geliştirilmesini hedefleyen uzun vadeli planlar üzerine kurgulu bir yaklaşım ile ihracatımızı artırmak, öngörülebilir ve büyüyen bir iç pazar ile ülkemize daha fazla yatırım gelmesi için gerekli ortamın oluşturulması” diye konuştu.