Bakan Çavuşoğlu, "Biz bölgesel ülkeler ve koalisyonun içindeki ülkeler olarak özel kuvvetlerimizi devreye sokabiliriz, sokmamız gerekir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın telefon görüşmesinde Rakka'ya operasyon için tam mutabakata varıldığı açıklanımştı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, bugün sona eren "Türk-Suudi Koordinasyon Konseyi Toplantısı"nın ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesini sorması üzerine Çavuşoğlu, dün gece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump'ın son derece faydalı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini belirtti.
Görüşmede, ikili ilişkileri güçlendirme ve ivme kazandırma konusunda ortak iradelerin dile getirildiğini belirten Çavuşoğlu, liderlerin ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konular ve özellikle de terörle mücadeleyi birlikte değerlendirme fırsatı bulduklarını, ele alınan konulardan birinin de DAEŞ ile mücadele olduğunu ifade etti.
İki liderin görüşmesinde bundan sonraki süreçte neler yapılması gerektiğini de ele aldıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Önümüzdeki süreçte DAEŞ için üç kritik şehir var. Suriye'de El-bab ve Rakka, Irak'ta Musul, DAEŞ için stratejik bir şehir. Bu şehirlerden DAEŞ'in temizlenmesi ve yenilgiye uğratılması için ortak mücadele etme konusunda iradeyi de belirtmişlerdir. Bu sebeple önümüzdeki süreçte öncelikle El Bab operasyonun bir an önce tamamlanması gerekiyor. Son günlerde, bizim özel kuvvetlerimiz, askerlerimiz ve Özgür Suriye Ordusuna mensup askerler ciddi mesafe katetmişlerdir. Koalisyonun da havadan verdiği destek, Rusya'nın DAEŞ'e yönelik yaptığı operasyonlarda katkı sağlamıştır. Bir an önce bu operasyonu tamamlamak istiyoruz" diye konuştu.
Çavuşoğlu, Rakka operasyonu konusunda ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bundan sonraki hedef tabii ki Rakka operasyonudur. Rakka operasyonunun da başka terör örgütleriyle değil, doğru kişilerle yapılması gerekiyor. Başından bu yana Rakka operasyonunun, Suudi Arabistan'ın da bu konudaki düşüncesi aynıdır. Biz bölgesel ülkeler ve koalisyonun içindeki ülkeler olarak özel kuvvetlerimizi devreye sokabiliriz, sokmamız gerekiyor. Arazide de muhalif güçlerle, yani ılımlı muhaliflerle, Özgür Suriye Ordusu ile iş birliği yapmamız gerekiyor. DAEŞ gibi bir terör örgütü ile mücadelede diğer terör örgütlerine bel bağlamamız lazım. Onlara güvenmememiz gerekiyor. Aksi takdirde Suriye'nin geleceği için çok ciddi hata olur. Bir önceki yönetime Türkiye ve Suudi Arabistan olarak anlatmaya çalıştık, maalesef sözümüzü de dinletemedik. Maalesef PYD/YPG gibi... Aslında sadece ideolojisi farklı hedefleri bakımından DAEŞ'ten farklı olmayan bir terör örgütüne destek verildi. Bu da bizi üzmüştür. Suriye'nin geleceği için çok tehlikeli bir adım olduğunu söyledik. Biz, tüm bu şehirlerde ve genel anlamda DAEŞ ile mücadele konusunda ABD ile iş birliği yapacağız. Bundan sonraki mücadelemizin daha etkili olacağına, DAEŞ'i kısa sürede Suriye'den ve Irak'tan temizleyebileceğimize inanıyoruz."
Ayrıntılar geliyor...