Türkiye, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı üretilen aşılar için başlangıçta sadece Çin’le anlaşma yaptı. SinoVac adlı şirketten önce 50 milyon, sonra 50 milyon daha, toplam 100 milyon doz aşı almaya karar verdi.
İkinci olarak Alman aşı üreticisi BioNTech ve ABD'li ortağı Pfizer'in geliştirdikleri aşıdan 4.5 milyon doz alındı.
Daha sonra Çin önce aşı gönderimini yavaşlatmaya başladı, bir süre sonra ise tamamen durdurdu. Aşı sıkıntısı patlak verirken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Rusya'nın ürettiği Sputnik V aşısından 50 milyon dozluk alım ve yerli üretim için anlaşma yapıldığını duyurdu.
TÜRKİYE'DEN ACİL KULLANIM ONAYI
Anlaşma haberinin ardından Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Rus aşısı Sputnik V’ye acil kullanım onayı verdi.
Türkiye’de de üretilmesi planlanan aşı için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “6 aylık zaman diliminde 50 milyon doz Sputnik V aşısının gelmesi planlandı. Mayıs itibarıyla ilk etabı gelecek. 10 gün içerisinde ne kadar aşının gelebileceği konusu netleşmiş olacak” dedi.
Peki Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin radarına giren, 60'dan fazla ülkede kullanım izni bulunan Sputnik V aşısı ile ilgili neler biliniyor?
KORONAVİRÜSE KARŞI İLK DUYURULAN AŞI
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın ve DW'de yer alan haberlere göre; Rusya, Ağustos 2020’de genel kullanım için koronavirüs aşısı geliştirdiğini duyuran ilk ülke oldu. Sputnik V, Moskova'daki devlete ait Gamaleya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) tarafından fonlanan Gam-COVID-Vac isimli aşı, AstraZeneca ve Johnson & Johnson aşıları gibi bir vektör aşı.
Vektör aşılar, çok düşük sıcaklıklarda depolanmaya gerek olmadığı için mRNA aşılarına kıyasla lojistik açıdan daha avantajlı. Bir vektör aşısında, inaktif virüsler gibi olan zararsız canlı virüsler, koronavirüsün insan hücrelerine girmek için kullandığı spike proteinlerinin genetik kodunu vücuda iletiyor. Aşılanmış kişinin vücudu, bu kodları yabancı maddeler olarak tanıyarak bağışıklık sağlamak için antikor ve spesifik T hücreleri oluşturacak şekilde reaksiyona giriyor.
Bunun yanı sıra, Sputnik V ile ilgili farklı olan şey, ilk ve ikinci dozlar için iki farklı tür adenovirüsün kullanılması. Sputnik V dozlarında, rAd26 ve rAd5 tipi virüsler kullanılıyor. Bu kombinasyonla amaçlanan, vücudun ilk seferde düşük seviyede bağışıklık üretme riskine karşı etkiyi artırmak.
SPUTNİK V NE KADAR ETKİLİ?
Rus aşısına ilişkin faz çalışmaları ve elde edilen verilerin şeffaflığına ilişkin eleştiriler dile getirilirken, aşıyı geliştiren ekipte yer alan Denis Logunov aşının etkinlik oranının yüzde 97,6 olarak tespit edildiğini duyurmuştu.
Dünyanın önde gelen tıp dergilerinden Lancet’te ise aşının Faz 3 sonuçları Şubat 2021’de yayınlandı. Sputnik V'nin şiddetli hastalığı ve Kovid-19'dan ölümleri tamamen önlediği belirtilen makalede aşının etkinlik oranı ise yüzde 91,6 olarak açıklandı. Ağır vakalara karşı yüzde 100 koruma sağladığı ifade edilen aşı, 2 ila 8 derece sıcaklıkta saklanabiliyor.
AB, SPUTNİK V KULLANMAYA BAŞLAYACAK MI?
Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz yılın sonlarında BioNTech-Pfizer ve AstraZeneca ile yaptığı gibi gelecekteki tedarik sözleşmelerini müzakere etmese de, Avrupa'da Rus aşısına artan bir ilgi olduğu gerçek. Çek Cumhuriyeti, Almanya ve Avusturya, Sputnik V dozlarını güvence altına almaya çalışıyor. Ancak aşının ancak EMA onay verdikten sonra kullanılabileceğinin altını çiziyorlar.
EMA, Sputnik V'in aşamalı incelemesini çoktan başlatmış olsa da, onay sürecini ancak bilimsel ve klinik çalışmaların ilk sonuçları değerlendirildikten sonra başlayabilecek. Bu aylar değilse bile en az haftalar sürmesi anlamına geliyor. Rusya, Avrupa Birliği'ne Haziran ayından itibaren 50 milyon doz tedarik etmeyi planlıyor. Ayrıca Avrupa'da üretim tesisleri kurmayı planlıyor. Ancak AB Komisyonu'ndaki aşı kuruluna başkanlık eden Thierry Breton ikna olmuş değil. Der Spiegel gazetesine verdiği demeçte, "Üretim normal koşullarda aylar sürebilir. Sputnik V'yi Avrupalıları yazın aşılanma hedefimizde kullanmak için çok geç" dedi.
BREZİLYA'DAN ONAY ÇIKMADI
Öte yandan Brezilya Sağlık Düzenleme Kurumu (Anvisa) ise 26 Nisan Pazartesi günü yaptığı açıklamayla Sputnik V'ye onay vermediğini duyurdu. Anvisa, aşının etkinliği ve güvenliğine ilişkin verilerin eksik olduğunu, bu nedenle ithalatına onay verilmediğini belirtti. Anvisa’nın kararının ardından Sputnik V'nin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, kararın 'siyasi' olduğu belirtildi ve gerekli tüm bilgilerin paylaşıldığı ifade edildi.
‘ÜLKELER BİRBİRİNİN AŞILARINI KÖTÜLÜYOR ÇÜNKÜ...'
Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut’a göre Türkiye’nin acil kullanım onayı verdiği Sputnik V aşısının kabul edilebilir yan etkileri bulunuyor. Rusya’nın da aşıyı uyguladığını ve herhangi bir başarısızlığının olmadığını belirten Bulut, “Hakkında birtakım dedikodular çıkarılıyor ama bunun nedeni kapitalist sistemin yarışı. Ülkeler birbirlerinin aşılarını kötülemek için infodemi yaratıyorlar” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yüzde 50’nin üzerinde koruma etkinliği olan aşıları kabul ettiğini hatırlatan Vedat Bulut, Sputnik V aşısı için etkinlik oranının yüzde 90’ların üzerinde açıklandığını belirtti ve “Türkiye’de Sputnik aşısına dair bir önyargı oluşur mu” sorumuza şu yanıtı verdi:
“İnsanlar, bilim insanlarının sözlerini dinlesinler. Sosyal medyada açığa çıkan bilgi kirliliği ya da değişik şirketlerin birbirlerini karalamak için yaptıkları kampanyalara kulak asmasınlar. Bizler önümüzdeki günlerde inceleme yapacağız ve rakamları paylaşacağız. 14 Mayıs’ta aşı bildirgesi raporumuz yayınlanacak. Orada da bu konuları ele alacağız.”
'ULAŞABİLDİĞİNİZ İLK AŞIYI YAPTIRIN'
İnsanların ulaşabildiği ilk korona aşısını yaptırması gerektiğini, özellikle sağlık çalışanları arasında aşılamanın ardından ölüm oranlarının düştüğünü ve bunun önemli bir veri olduğunu belirten Vedat Bulut sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye eğer 5-6 farklı firmadan 150 milyon doz aşı getirmiş olsaydı biz aşılar arasında kıyaslama yapardık. İnsanların seçim şansı yok. Eldeki aşı sayısı kısıtlı olduğu için şunu söylüyoruz. Ulaşabildiğiniz ilk aşıyı vurulun. Çünkü en azından ölümü engelliyor. Biz bunu sağlık çalışanlarının ölüm rakamlarında görüyoruz. İlk aşamada aşılanan sağlık çalışanları arasında ölüm oranları düşerken toplumda ölüm oranı günlük 300’leri geçer oldu. Bunu aşının başarısı olarak görüyoruz. Hiçbir aşının yüzde yüz koruyuculuğu yoktur, bunu da toplum bilmelidir. Yüzde 75, 80, 90 gibi koruyuculuk oranları kabul edilir. Bu nedenle de ulaşabildikleri ilk aşıyı olmaları gerekir. Böylelikle ya hastalığı ağır geçirmeyeceklerdir ve hafif atlatacaklardır. Bu bile toplum sağlığı açısından bir kazanımdır. “
‘AASTRAZENECA VE JOHNSON’A BENZİYOR’
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Akova ise Sputnik V’ye ilişkin yayınlanmış bir makale olduğunu, aşının yapısı itibariyle Oxford/AstraZeneca ve Johnson and Johnson aşılarına benzediğini belirterek şunları söyledi:
“Sputnik V de taşıyıcı olarak adenovirüsü kullanılıyor. Oxford/AstraZeneca ve Johnson and Johnson’dan farklı olarak her iki dozda da farklı adenovirüsler kullanılıyor. Oxford/AstraZeneca’yı iki tam doz yaptıklarında aşının etkinliği çok azalmıştı. Gerekçesi de birinci dozdan sonra aşının içinde taşıyıcı olarak kullanılan adenovirüslere karşı vücutta antikor gelişmesi olarak söylenmişti. Sputnik aşısında olduğu gibi iki ayrı adenovirüs şeklinde yapınca o faktörü ortadan kaldırıyorsunuz. Dolayısıyla aşının etkinliği daha fazla oluyor diye söyleniyor.
‘SPUTNİK V AŞISIYLA İLGİLİ ÇOK FAZLA VERİ YOK’
Ama şöyle bir şey var. Bu adenovirüsü aşılarının her ikisinde yani Oxford/AstraZeneca ve Johnson and Johnson’da, çok nadir de olsa beyin damarlarında pıhtılaşmayla beraber giden bir yan etki ortaya çıktı. Özellikle 50 yaş altı kadınlarda, özellikle kuzey ırkında sarışın fenotipi olan kadınlarda bu yan etkinin daha fazla olduğu öne sürülüyor. Bir makale dışında Sputnik aşısına dair çok fazla bir şey yayınlanmadı. AstraZeneca ve Johnson and Johnson aşılarında sözünü ettiğim yan etki bu Rus aşısında hiç belirtilmedi. Ama gerçekten kullanılan yerlerde takip ediliyor mu böyle bir tereddüt var. Oxford/AstraZeneca ve Johnson and Johnson’da da bu yan etki çok nadir, milyonda bir ile beş arasında değişen bir yan etki olduğu söyleniyor. O yüzden Amerika Johnson and Johnson aşısına tekrardan onay verdi. İngiltere de AstraZeneca aşısını kullanıyor. Sputnik V'yle ilgili onay aldıktan sonra çok fazla bir veri yok.”
‘BAKANLIK TOPLUMU BİLGİLENDİRİRSE YARARI OLUR’
Türkiye’de bu zamana dek BionTech/Pfizer ve Çin’in ürettiği Sinovac aşıları kullanıldı. Toplumda her iki aşıdan hangisinin olunması gerektiği yönünde soru işaretleri açığa çıktı. Sputnik aşısına ilişkin ortaya çıkacak soru işaretlerinin sonuçlarına dair bir tahmin yapamayacağını ifade eden Prof. Dr. Murat Akova, Sağlık Bakanlığı’na acil kullanım onayı gerekçesini açıklama çağrısı yaptı ve şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığı acil kullanım onayı verdiğine göre, bu verdiği kullanım onayının gerekçelerini, hangi verilere dayanarak kabul ettiğine dair toplumu bilgilendirirlerse yararı olur. Ülkede 50 milyon dozla 25 milyon kişinin bu aşıyla aşılanması planlanıyor. Belki de bizim erişemediğimiz birtakım bilgileri aldılar. Bu aşıyla ilgili yayınlanmış bir çalışma var onun dışında bilimsel bir veri yok. Buna karşılık Rusya’da 3,5 milyon kişinin aşılanması için kullanıldığı belirtiliyor. Orada da çok fazla kullanılmamış gibi gözüküyor. Diğer ülkelerden gelen verilere mi baktılar, yoksa Lancet’te yayınlanan makaleye dayanarak mı onay verdiler bilemiyorum.”