Kocaeli Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra ABD’nin prestijli üniversitelerinden Harvard’da obezite ve diyabet alanında çalışmalar yürüten Doç. Dr. Furkan Burak, diyabet ve obeziteye yol açtığı belirlenen “aP2 hormonu”na karşı aşı teknolojisiyle üretilen ilaç üzerinde çalışıyor. Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil önderliğinde yürütülen araştırmada üretilen ancak henüz klinik aşamaya geçmeyen ilaç, ‘aP2’ adlı hormonu bloklayarak, kandaki şeker düzeyini düşürüyor, karaciğer yağlanmasını azaltıyor, dolayısıyla kişilerin diyabet ve obezite hastası olmasını engelliyor.
Gaziantep’te SANKO Üniversitesi’nce düzenlenen bilimsel bir toplantıya katılan Doç. Dr. Furkan Burak, klinik olarak dahiliye uzmanı olduğunu, çalışmalarına Harvard Üniversitesi’nde endokrinoloji alanında devam ettiğini, hormonlar, metabolik hastalıklar ve obezite alanında çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil öncülüğünde diyabet konusunda araştırma yürüttüğünü anlatan Burak, “Üzerinde 20 yıldır çalıştığımız ilacın keşif aşaması bitti” müjdesini verdi. ‘aP2’ proteinin bir hormon olduğunu keşfettiklerini, bu hormonun yağ dokusundan salgılandığını, karaciğerde şeker ve yağ üretimini artırdığını keşfettiklerini ifade eden Burak, söz konusu hormonun diyabet gelişiminde de büyük rol oynadığını kaydetti.
Doç. Dr. Burak, aşıyla ilgili gelişmeleri şöyle aktardı: “İlk olarak farelerde denendi ve tekrar teyit edildi. Güzel ve ciddi bir etkisi var. Tabii insanlar üzerinde denenmesi için biraz daha zaman gerekiyor. Klinik çalışmalar başlamadı ama umutluyuz. İlacımıza tam olarak aşı denmesi doğru değil ama monokronal antikor, aşı teknolojisiyle üretiliyor. Zararlı hormonu kan dolaşımındayken blokluyor bu ilaç. Hormonu blokladığınız zaman bunun etkilerinden de kurtulmuş oluyorsunuz. Kandaki şeker düzeyini azaltıyor, şeker hastalığında şeker oranını düşürüyor. Karaciğer yağlanmasını azaltıyor ki şu anda klinikte bununla ilgili hiçbir ilaç yok. Kilo aldırmıyor. Yan etki olarak mevcut şeker hastalığı tedavilerinde, mesela insülinde çok büyük bir problem. Kısır bir döngü oluşuyor. Burada o yan etki de yok. Mevcut ilaçların kardiyovasküler yan etkileri de büyük sıkıntı. Kalp krizinin, inmenin artması gibi. Üzerinde çalıştığımız ilaçla ap2 hormonunu blokladığınız zaman kardiyovasküler olarak da fayda elde ediyorsunuz. Aslında metabolik yeniden programlama oluyor. Obeziteyle gelen sıkıntıları biraz daha tersine çeviriyor bu ilaç. Bunu belirtmekte fayda var, şu an hayvan çalışmaları tamamlandı, henüz klinik çalışmalar başlamadı. Tam zaman vermek de mümkün değil. Çok ince eleyip sık dokuyoruz.”
HAFTADA 150 DAKİKA TEMPOLU YÜRÜYÜN
Doğru beslenme ve sporla obezite ve diyabete giden yolun kesilebileceğini hatırlatan Doç. Dr. Furkan Burak “İnsanların yaratılışları gereği kompleks, doğal besinler yiyip, uzun sürede sindirip hareketli bir yaşama göre programlanmış bir vücudu var. Biz onu kaybettik. Çok fazla basit şeker yiyoruz. O da direkt kana karışıyor. İlk yapılacak şey özümüze dönüp, hareket etmek. Haftada 150 dakika sağlık için tempolu yürüyüş yapmalıyız. Tabii ne kadar fazlaysa o kadar iyi” diye konuştu.