Alman milletvekillerinin İncirlik ziyareti sonrası, heyet üyeleri açıklamalarda bulundu. Irak ile yaşanan asker krizi konusuna değinen Sosyal Demokrat Parti'den Rainer Arnold, Türkiye'nin hakkı olduğunu belirtti.
Alman milletvekillerinin İncirlik ziyareti sonrası, heyet üyeleri İzmir'de değerlendirmelerde bulundu. Ermeni soykırımı tasarısının kabul edilmesinden sonra gerilen ilişkilere yönelik Alman milletvekilleri, diyalog mesajı verdi. Irak ile yaşanan asker krizi konusunda da Sosyal Demokrat Parti'den Rainer Arnold, Türkiye'nin hakkı olduğunu söyledi.
Alman Parlamentosu'nun 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan tasarıyı kabul etmesinin ardından yaşanan gerilim sonrası Almanya Federal Parlamento Savunma Komisyonu'nun 7 üyesi, Ankara'daki temaslarının ardından askeri uçakla gittikleri İncirlik Üssü'nü ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleştirilen ziyaret sonrası Alman askerleriyle de görüşen heyet üyeleri, Hıristiyan Birlik Partisi'nden Prof. Karl A. Lamers, İngo Gaedechens, Florian Hahn, Sosyal Demokrat Parti'den Rainer Arnold, Dr. Karl Heinz Brunner, Sol Parti'den Dr. Alexander S. Neu ve Yeşiller Partisi'nden Agnieszka Brugger, havayoluyla İzmir'e geçti. Alman heyet, Swiss Otel'de basın mensuplarına ziyareti değerlendirdi.
TÜRKİYE ALMANYA ARASINDAKİ BUZLAR ERİDİ
Hıristiyan Birlik Partisi'nden Prof. Karl A. Lamers, Federal Meclis üyeleri olarak, Savunma komisyonu üyeleri olarak Türkiye'de bulunduklarını anlattı. Ziyaretlerinin, Türkiye ile Almanya arasında buzların kırılmasını, erimesini sağladığını ifade eden Prof. Karl A. Lamers, "Güvenlik ve savunma politikalar arasında buzların erimesinden söz ediyorum. Türk tarafından savunma komisyonu üyeleriyle bir araya geldik. Bir saatlik görüşme planlanmıştı, ancak iki saat sürdü. Bu da görüşmenin ciddi olduğunu ortaya koymaktadır. Çok açık, samimi ortamda geçen bir görüşme oldu. Belirli kalıplaşmış görüşler dile getirilebilirdi, ama öyle olmadı. Faydalı görüşme oldu. Türkiye tarafının da görüşme ihtiyacında olduğu, bir araya gelme talebinin olduğunu hissettik. Yeniden ilişkilerin iyi bir düzeye gelmesi, görüşmelerin devam etmesi, iki tarafın talebi olduğunu biz ifade ettik" dedi. İki ülkenin birbirini daha iyi anlaması için adımların atılması gerektiğini de ifade eden Prof. Karl A. Lamers, "Dünkü görüşmede bunu başardığımızı düşünüyorum" dedi.
'15 TEMMUZ DARBE TEŞEBBÜSÜNÜ KINADIK'
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe teşebbüsünü de değerlendiren Prof. Karl A. Lamers, "15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak bu darbeyle ortaya çıkan tabloyu da tam anlamıyla son derece sert bir şekilde kınadık. Üzüntülerimizi tekrar dile getirdik. Neticede 241 insanın hayatını kaybettiği bir darbeden bahsediyoruz. Bu konuda da özellikle Meclis'i ziyaret şansımız oldu. Yerinde görme şansımız oldu. Türklerin bu gecede, 15 Temmuz gecesinde neler yaşadığını, yüreklerinde neler yaşadığını daha iyi anlama fırsatı bulduk. Bundan dolayı da bizimle, Türk dostların daha fazla dayanışma beklediğini de hissettik. Görüşmelerde bu daha fazla dile getirildi. 15 Temmuz'dan sonra gerek sayın şansölye, gerek dışişleri bakanı ve partiler bu konudaki üzüntülerini bildirmişlerdi. Ama görüşmelerin devam etmesi, Almanya'nın bu konudaki üzüntülerini bildirmesi gerekiyordu bizde bunu bildirdik" dedi. Türkiye'nin yanında olduklarını da ifade eden Prof. Karl A. Lamers, ancak darbeye yönelik soruşturmaların hukuki kurallara uygun şekilde yapılması gerektiğini de vurguladı.
'MECLİS BAŞKANLARININ GÖRÜŞMESİNİ UYGUN BULUYORUM'
Türkiye ve Almanya savunma komisyonu üyeleri arasında görüşmelerin çok sıcak bir ortamda geçtiğini, görüşme sonrasında Türk komisyon üyelerini ülkelerine davet ettiklerini onlarında bunu kabul ettiğini aktaran Prof. Karl A. Lamers, Ermeni yasa tasarısının kabul edilmesine de değinip, "Kritik olan konular üzerinde de durduk. Hassas konular. Geleceğe dönük konular ele alındı. Ermeni yasa tasarı konusu gündeme geldi. Federal meclisin karar alması, federal meclisin hakkı. 100 yıl öncesinde olan bir olayda da, bunu ele alma hakkının olduğunu ifade ettik. Alman tarafı da varsa bir kabahati, bunu da yüklendiğini ifade etmiştir. Siyasi karar olarak bunu da içerdiğini ifade etmek istiyorum. Türk tarafı da konunun tarihçilere bırakılması gerektiğini dile getirdi. Sonuçta bunların da ifade edilmesi önemli. Meclis başkanlarının, birbirlerine mektup teyakkisinde bulunarak ilişkileri, ileriye dönük geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Bu konudaki görülerimizi de, paylaştık" dedi.
'ALMAN ORDUSUNUNU BULUNDUĞU YERLERİ ZİYARET ETMEK HAKKIMIZ
Tartışma yaratan İncirlik üssü ziyaretlerine de değinen Prof. Karl A. Lamers, Suriye politikasına yönelik olarak ise, "Türkiye tarafının komisyon başkanı bizlere 'müttefikiz, partneriz' dedi. Haklı, burada Türkiye tarafındayız. Türkiye'yi bu anlamda destekliyoruz. Kahramanmaraş'a patriotların konuşlandırılmasında Suriye'den gelebilecek saldırılardan korunmasında önemlidir. Bu dayanışma açısından önemliydi. Bunu da ifade ettik. Bu çerçevede Alman ordusunun görevleriyle ilgili olarak önemli göreve sahibiz. Yurt dışında göreve katılmasında, onların ziyarete edilmesinde hakkımız var. Görevimiz de var, bunu da bugün yaptık. İncirlikte konuşlu olan Alman askerlerini ziyaret ettik. Bu askerlerin burada bulunmaları, bizim kararımızda uzatılmaktadır" dedi. Alman askerlerini İncirlik üssünde ziyaret etmelerinin de Türkiye tarafından normal olarak karşılandığını ifade eden Prof. Karl A. Lamers, "Biz de öyle anladık. Bizleri anladıklarını düşünüyoruz. Böylece aslında buzların eridiğini düşünüyoruz. Bu adımla birlikte tekrar başka ziyaretlerde olacaktır. Alman ordusunu nerede varsa onları ziyaret etme gibi bir hakkımız olduğunu ifade ettik" dedi.
'EN ÖNEMLİ MESAJ MÜTTEFİKİZ'
Bugünkü ziyaretleri sonrasında Türkiye'ye yönelik müttefik olunduğu mesajları veren, IŞİD'e karşı ortak mücadelenin önemine değinen Lamers, "Bugünün en önemli mesajı şudur, sizlerle müttefikiz ve özellikle terör grubu olarak IŞİD'e karşı birlikte, dayanışma içinde mücadele etmemiz gerekiyor. BM çerçevesinde bir karar vardır. IŞİD'in terör örgütü olduğunu, onlarla mücadele edilmesi gerektiğini dünya barışı açısında son derece önemli bir konudur ve bizde bunu yapacağız. Biz tabi ki İncirlik'te üs komutanıyla biraraya geldik. ABD tarafının komutanıyla, Alman tarafının komutanıyla bir araya geldik. Türk tarafı komutanı, ABD tarafı komutanı tarafından ne kadar önemli bir görev yaptıklarını, Alman tarafının askerlerinin ne kadar önemli bir görevi ifa ettiklerini ortaya koyduklarını gördük. Bu teröre karşı mücadeledir. Alman tarafı, 6 tornado keşif uçağıyla elde ettiği görüntüleri önemli bir kaynak sağlamaktadır. Bunların mücadelede önemli bir yeri olduğu, onlar tarafından ifade edildiğini duyduk" dedi. Prof. Karl A. Lamers, İncirlik üssünde Alman askerlerin barındığı yerlerin koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini de, ifade etti.
'BEKLENTİLERİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE KARŞILADIK'
Ziyaretleri öncesinde büyük beklentiler oluştuğu da vurgulayan Prof. Karl A. Lamers, "Beklentiler içerisinde olundu. Farkı kesimlerde beklentilerini dile getirdi. Bu beklentileri de önemli derecede karşılayabildik, başarılı olduk. Bu adımla birlikte normalleşmeye doğru geri döndüğümüzü düşünüyorum. Kendi alanımızla ilgili bunu ifade ediyorum. Türkiye Almanya ilişkileri için önemli bir katkı sağlayacağını, gerçekten önemli bir katkı yapacaktır. Türkiye Almanya ilişkileri eski haline gelmesi için önemli bir katkı yapacaktır. İnsanların bir araya gelmesini sağlayacaktır. Siyaseten de ilişkilerin düzelmesi için önemli bir katkı yapacaktır. Dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı, birçok şeyin tehlikeli boyutlara geldiğini, bunun için dünyada barışı tesis etmek için çalışmamız gerektiğine inanıyorum" dedi.
Görüşmelere ilişkin söz alan Sol Parti'den Dr. Alexander S. Neu ise, "Prof. Karl A. Lamers'in açıklamalarına katıldığım ve katılmadığım yerler var. Dün yaptığımız toplantıyla ilgili olarak şunu aslında Türkiye ile Almanya arasında sorunun henüz ortadan kalkmadığını, Ermeni yasa tasarısıyla ilgili yaklaşımın halen bir nevi sorun bağlamında devam ettiğini gördük. Yasa tasarısı bir kez daha tekrarlanacak olursa meclisten aynı tablonun çıkabileceğini ifade ediyorum. Türkiye de pozisyonunu net şekilde ortaya koydu. Sorunun tamamen ortadan kalktığını ifade etmemiz zor" dedi.
Yeşiller Partisi'nden Agnieszka Brugger'de, "Görüşmelerimiz yapıcı geçti. İki taraf sıkıntılı konulara temas etti. Vize serbesti konuları, hukukun üstünlüğü konuları gündeme geldi. Diyaloğun karşılıklı saygı içerisinde devam etmesi vurgulandı. İfade edildi. Bu bölgede olmak üzere terörle mücadele konusunda da, sorunun sadece askeri tedbirlerle çözümlenemeyeceği, siyaseten de alınacak kararlar lazım. Bu kararlarını alınması gerektiği ifade edildi" dedi.
TÜRKİYE'YE KUZEY IRAK DESTEĞİ
Alman milletvekilleri, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Irak hükümetinin Başika kampındaki Türk askeri varlığına yönelik aldığı karara ilişkin soruya Sosyal Demokrat Parti'den Rainer Arnold, yanıt verdi. Türkiye'nin meşru hakkını kullandığını vurgulayan Rainer Arnold, "Bir Irak meclisi kararından bahsediyoruz ama bir kanun değildir. Tıpkı federal mecliste alınan karar nasıl kanun değilse, bu da kanun değildir. Kuzey Irak'ta peşmergelere eğitim vermek için biz de bulunuyoruz. O nedenle burada aslında tamamen meşru bir hak olarak uluslararası hukuk olarak vardır. Çünkü BM'nin bu konuda bir kararı vardır. IŞİD'le mücadele etmek, Irak'ın bir daveti vardır. Burada bir mücadele vardır, bu nedenle bunun meşru olduğunu düşünüyorum. BM'nin Irak'ın kendisi IŞİD'le mücadele için böyle bir meşruiyet sağlamıştır. İki hükümet arasında çözülmesi gereken konudur. Tabi son söz söylenmemiştir. Görüşmeler yapılacaktır. Önemli olan burada ittifakın terörle mücadelenin devam etmesidir. Uzun vadede ülkelerini başka ülkelerde askeri varlık göstermeleri sıkıntı olabilir. Onun dışında burada bizimde olduğumuz gibi Türkiye'nin de bulunma hakkını vardır" dedi.
'TÜRKİYE'NİN YERİ NATO'DUR'
DHA'nın haberine göre Prof. Karl A. Lamers, IŞİD'le mücadelesine ilişkin soruya da, "Ortak bir mücadele verildiğini hatırlatıyorum. IŞİD terör örgütü olarak dünya barışını, uluslararası güvenliği tehdit ediyor. Ortak mücadeleyi devam ettirmemiz gerekiyor. BM'nin kararı var. Bütün ülkeler açısından baktığımız zaman çok tehlikeli terör örgütünden bahsediyoruz. Mücadele devam etmesi gerekiyor" dedi. Prof. Karl A. Lamers, Türkiye Rusya ilişkilerine yöneylik soruya da, "Türkiye'nin yeri NATO'daki yeridir. Türkiye Rusya'yla görüşmelerini yapması doğal. Rusya önemli bir ülke. Buradaki ittifakın yeri NATO'dur. Ortak gidilen bir yol vardır. Bu da NATO çerçevesinde yoldur. Rusya'yla, başla ülkelerle görüşmeler yapılacaktır, yapılmalıdır. Türkiye'nin geleceği açık şekilde NATO'nun içerisindedir" dedi.