AK Parti'li Muhammet Balta'yı bacağından ısırdığı iddia edilen CHP'li Eren Erdem, "Ben şiddet karşıtı bir insanım ama zoraki olarak bir şiddetin parçasına dönüştürülmüşsem, o şiddetin de kurallarına göre hareket ederim. Isırma iddiası doğru değil" dedi.
KARAR/ANKARA
Dün gece anayasa değişikliği oylaması sırasında AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında çıkan kavgada, AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta'nın bacağından ısırıldığı iddiasıyla ilgili işaret edilen CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, söz konusu iddiayı yalanladı. Konuyla ilgili CHP'li Erdem, "Kendisi iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Yani böyle bir şey olmaz. Kavganın da bir ahlakı vardır. Ben şiddet karşıtı bir insanım ama zoraki olarak bir şiddetin parçasına dönüştürülmüşsem, o şiddetin de kurallarına göre hareket ederim. Karşındaki insanı fiziksel olarak yaralamaya dönük bir şey yapmayı etik bulmam. Bu saldırgan bir tutumdur. Zaten kensinin de ısırıldığını düşünmüyorum. Bacağındaki iz bir tekmek izi. Anlaşılan arbedede bir tekme almış veyahut da bir yere vurmuş olabilir ama tekme almış olduğu daha bariz. Yani belli ki kavga esnasında muhalefet grubundan bir tekme almış ama biz de bir sürü tekme aldık. Mesele kimsenin tekme almamasını sağlamaktır. Doğru değil, yanlıştır" dedi.
"BUNU ONAYLAMAM"
Genel Kurul'da parlamentonun geçmişine ve saygınlığına yakışmayan şiddet görüntülerini tasvip etmediğini belirten Erdem, "Hangi siyasi partiden kaynaklanırsa kaynaklansın, benim mensubu olduğum partiden de kaynaklanmışsa bunu onaylamam. Çünkü şiddet ve kavga, şu anda iktidar partisinin halka parlamenter sistem yürümüyor, Meclis tıkandı görüntüsünü vermesi için araçsallaştırılıyor. Kavga bizim saygınlığımıza yakışmıyor. Biz milletvekiliyiz. Biz böyle yaparsak yarın sokakta insanlar birbirini öldürürler ve toplum kutuplaşır. Tam tersine bizim bu toplumu kutuplaştırmamamız lazım. Çünkü şu anda iç ve dış odaklar, Türkiye'nin kutuplaşmasını, şiddetin büyümesini istiyor. Batılı emperyalistler, Türkiyede iç savaş koşullarının oluşmasını istiyor. Bizim siyasetin görevi, bu tehlikeyi görüp daha suhuletle, sükunetle konuşmak, birbirimizi ikna etmeye çalışmak. Bu anayasanın yanlış olduğu fikrimizi söyleyip onların da bizi ikna etmeye çalışması, burada barışçıl ve demokratik bir şekilde tartışmaların yürümesiyle halkın önüne gitmesi veyahut da burada kalması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
