Yaptırım diplomasisiyle Ankara’yı geri adıma zorlayan Washington’un son kıskaç hamlesi Doğu Akdeniz’de geldi. Senato’da kabul edilen tasarıyla, Rumlarla ortak sondaj şirketi kurulacağı belirtildi. Füze krizinin menzilini Akdeniz’e uzatan metne S-400 de dahil edildi: S-400 gelirse F-35 sevkiyatı biter.
Türkiye ile S-400 gerilimini tırmandırmaya devam eden ABD, Doğu Akdeniz’de de Türkiye’nin karşısında durmaya kararlı Bu kapsamda ABD Senatosu Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı tasarısına onay verdi.
Buna göre ABD, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasında enerji işbirliğini koordine edecek bir merkez kuracak, ayrıca Türkiye S-400 hava savunma sistemi alma planından vazgeçmezse F-35 sevkiyatını durduracak. ABD Senato Dışişleri Komitesi tarafından kabul edilen tasarıya, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e ikinci bir sondaj gemisi göndermesinin ardından geldi. Tasarı, ABD, İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs arasında enerji işbirliğini koordine edecek bir ABD-Doğu Akdeniz Enerji Merkezi kurulmasını öngörüyor. Tasarıya göre ayrıca; Kıbrıs’a silah satışı ile ilgili kısıtlamalar kaldırılacak, Yunanistan’a 3 milyon ABD doları tutarında askeri doğrudan yardım yapılacak ve 2020-2022 yılları arasında mali dönemlerinde Yunanistan ve Kıbrıs’a Uluslararası Askeri Eğitim yardımı yapılacak. ABD’nin tasarısında Ankara ile Washington arasında kriz yaratan S-400 alımı da yer aldı. Buna göre, Türkiye S-400 hava savunma sistemi alma planından vazgeçmediği sürece ABD kanunları hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye F-35 sevkiyatı yapılmayacak. Tasarıya göre ayrıca, ABD yönetimi Kongre’ye “Rusya’nın ve bölgedeki diğer ülkelerin faaliyetlerine karşı” bilgi verilecek.
Tasarı ABD’nin Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail ve Mısır’a desteği ilk değil Geçtiğimiz ocak ayı ortalarında Mısır’da ABD destekli Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun kuruluşu ilan edilmişti. Merkezi Kahire’de olacak yapı, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin dahil edilmediği faaliyetler yürüterek 3 trilyon dolarlık enerji rezervini yönetecek.
Türkiye ve Kıbrıs arasında Akdeniz’deki doğalgaz kaynaklarının paylaşımı konusunda uzun süredir anlaşmazlık yaşanıyor. Yunanistan’ın destek verdiği Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bölgenin kendi karasuları içinde olduğunu iddia ederek sondaj faaliyetlerinin egemenlik haklarını çiğnendiğini savunuyor. Türkiye ise bölkgede Kuzey Kıbrıs’ın haklarının gasp edildiğini belirterek Lefkoşa’nın ruhsat verdiği parsellere Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) sondaj gemisiyle arama çalışmalarına devam ediyor. Konuyla ilgili AB’yi de arkasına alan Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, yaptığı son açıklamada ‘Ankara’nın sondajı aklından bile geçirmemesi gerektiğini’ söylemişti. Çipras’ın “Sondaj olursa AB yaptırım uygular” tehditlerine Fransa başta olmak üzere Akdeniz’de sınırı bulunan birlik ülkeleri de destek veriyor.
Öte yandan Washington yönetimi S-400’ler üzerinden Türkiye’ye F-35 uyarılarını da sürdürüyor. Brüksel’de konuşan ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Kay Bailey Hutchison, Türkiye’nin S-400’leri almasının F35’leri kaybetmesi anlamına geleceğini söyledi.
GERGİNLİĞİN NEDENİ RUM TARAFININ 'OLDU BİTTİ' TAVRI
Güney Kıbrıs, 2002’den itibaren Doğu Akdeniz’de başta Mısır olmak üzere diğer kıyıdaş ülkeler Lübnan, Suriye ve İsrail ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmaları yapmaya başladı. Türkiye ise bu anlaşmaların Kıbrıs ve Türkiye’nin haklarını çiğnediği gerekçesiyle konuyu BM’ye taşıdı. Rum tarafı BM kararına rağmen 2007’nin başında 13 adet arama sahası ilan etti ve petrol şirketlerine ruhsat vermeye başladı. Buna karşılık Türkiye, kendi ekonomik bölgesinde Kuzey Kıbrıs’ta adanın kuzeyi ve doğusunda TPAO’ya arama ruhsatları verdi.