ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Müsteşar Yardımcısı Victoria Nuland, Türkiye ile birlikte Suriye'nin kuzeyinde sivillerin Esad rejimi ve IŞİD'den korunacağı bir alan yaratmak istediklerini söyledi. Nuland, "güvenli bölge" seçeneğinin ise "masada olmadığını" belirtti. Güvenli bölge olmadan sivillerin nasıl korunacağı anlaşılamadı.
ABD Kongresi Temsilciler Meclisi'nin gündeminde Suriye'deki kriz vardı. ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Victoria Nuland, oturumda Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı.
Nuland, konuşmasının Türkiye ile ilgili bölümünde, Türk hükümetinin IŞİD karşıtı koalisyona üslerini açtığını, IŞİD ile mücadeleye katılımını artırdığını ve IŞİD'e karşı Suriye'de kendi hava saldırılarını düzenlediğini belirtti.
Nuland, "IŞİD'i Suriye'nin kuzeyinde etkisiz hale getirmek için Türkiye ve benzer düşünen ortaklarımızla çalışmamızı artırırken, bunun yan faydalarından biri de Suriyeli siviller için Esed'in bombaları ve IŞİD vahşeti olmayan bir alan yaratılması olabilir" dedi.
Rusya yüzünden 120 bin kişi evini terk etti
Türkiye'nin 2,2 milyon Suriyeli sığınmacıyı ağırladığını, bu kişiler için 8 milyar dolar harcadığını hatırlatan Nuland, Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin bu yıl Avrupa ülkelerine gitmek isteyen 68 bin göçmeni denizde kurtardığını kaydetti.
Nuland, Rusya'nın hava saldırılarının başlamasından sonra Suriyeli göçmen sayısında artış meydana geldiğini, Rus bombardımanının eşlik ettiği rejim saldırılarında sadece geçen ay BM'nin rakamlarına göre 120 bin kişinin Suriye içinde yerinden olduğunu vurguladı. Nuland, "Sadece Hama ve İdlib'in güneyinde 52 bin 800 kişi yerlerinden oldu" dedi.
Amerikalı diplomat, Rusya'nın Suriye'deki operasyonlarının IŞİD'i değil, muhalefeti hedef aldığını belirterek, "Rusya, askeri hareketlerinin IŞİD'e yönelik olduğunu iddia ediyor ama Rus hava saldırılarının büyük çoğunluğu, Esed rejiminin ılımlı muhaliflere toprak kaybettiği Hama, Humus, Halep ve İdlib'deki bölgeleri hedef alıyor" diye konuştu.
Esad, Moskova'dan cesaretle katliamlara devam ediyor
Nuland, Rusların Hama ve Humus'ta ağır silahlar ve kara birliklerini sahaya sürmesinin Rus askerlerini tehlikeye soktuğunu, Moskova yönetiminin verdiği destek karşılığında Esed rejiminden insani tavizler koparamadığını dile getirerek, "Rejim, hatta belki Moskova'nın da cesaretiyle kendi halkına ayrım yapmadan varil bombaları atmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.
Nuland, şöyle devam etti:
"Tüm bunların Rusya'ya maliyeti oldu. Ekonomik anlamda, Rus halkının kötü yönetim, düşük petrol fiyatları ve Kremlin'in Ukrayna'daki son askeri macerası nedeniyle getirilen yaptırımlarla daralmayı hissettiği bir zamanda Rusların hava saldırılarının günlük maliyeti 2 ila 4 milyon dolar arasında. Kremlin kapatmaya ve asker ailelerini susturmaya çalışsa da Rusların asker kayıplarının da arttığı bildiriliyor. Rusya'nın akıllı olmayan bombaları Şam'daki pazar yeri, Halep'teki idari bina gibi ya da Özgür SuriyeOrdusu'nun mühimmat çöplüğü gibi yanlış hedefleri vuruyor. Rusya terörle savaşında itibar kaybediyor."
"Güvenli bölge masada değil"
Temsilciler Meclisi'ndeki oturuma katılan diğer ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Anne Patterson'a da milletvekilleri, Suriye'de bir "güvenli bölge" ya da "uçuşa yasak bölge" oluşturma düşüncesi bulunup bulunmadığı soruldu.
Böyle bir bölge oluşturmanın çok karmaşık ve kaynak gerektiren bir konu olduğunu dile getiren Patterson, "Yönetim bunu defalarca inceledi. Şu anda masada böyle bir seçenek yok. Savunma Bakanlığı da böyle bir tavsiyede bulunmadı" dedi.
Patterson, bu konu üzerinde çalışmaya devam ettiklerini ancak şu anda görünürde yaşayabilir bir seçenek bulunmadığını bildirdi.