Türkiye’deki 206 rektörden 71’inin uluslararası atıf yapılan makalesi, 68’inin ise uluslararası hiçbir yayını yok. Çok şey anlatan tablo, akademide bilimin unutulduğunun, liyakatin yok edildiğinin ve makam için harcanan çabanın bir kısmının bile eğitime harcanmadığının en çarpıcı kanıtı oldu. Bu durum üniversitelerdeki çöküşe karşı reform gerekliliğini gösterdi.
SEDA ÇAKIR
Türkiye’deki 206 üniversitenin 68’inin başında bulunan rektörlerin uluslararası hiçbir yayını bulunmuyor. Uluslararası alanda makale yayımlayan 71 rektöre yapılan atıf sayısı ise sıfır. Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında eğitim kalitesini ölçen PISA sonuçlarındaki puanı, dünya çapında listelere giremeyen üniversitelerimiz, bilimsel çalışmalarda uluslararası derecesi sürekli gerileyen akademisyenlerimizin durumu ve ‘para ile tez-atıf piyasası’ tartışılırken, daha da kötüye gideceğimizin sinyali yine bir araştırmadan çıktı.
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Karadağ’ın tüm dünyanın kabul ettiği, Scopus ve Web Of Science bilimsel makale veri tabanlarında yaptığı araştırma, yükseköğretimde vahim tabloyu ortaya koydu. Karadağ’ın 206 üniversitedeki akademisyenlerin uluslararası yayınlarda çıkan bilimsel makalelerini incelediği çalışmaya göre, 71 rektör hiçbir atıf alamadı. 68 üniversitenin başında bulunan rektörlerin ise hiçbir uluslararası makale yazmadığı ortaya çıktı.
Prof. Karadağ, araştırmasında bilimsel makalelere yapılan atıfların kaydedildiği Scopus and Web of Science’ın verilerinde Türkiye’deki üniversitelerin başında bulunan rektörlerin atıf sayısını tabloya döktü. Tabloya göre, sıfır atıf alan rektör sayısı kadar 1 ila 5 arasında atıf alanlar da dikkat çekti. Sadece 12 rektör bu sayılar arasında atıf alabildi. Bilimsel çalışmaları en çok atıf alan rektörlerden 4’ünün vakıf üniversitesinden olması ise dikkat çekti. Harran ve Tarsus’un ise sıralamada 3. ve 6. sırada yer aldığı görüldü.
Sonuçlarla ilgili konuşan Prof. Karadağ, ‘Scopus’ ve ‘Web Of Science’ veri tabanlarının uluslararası makaleleri derlediğini ve bütün sıralama şirketlerinin bunları baz aldığını belirterek “Buralarda ne kadar çok yayın yaparsan üniversitenin sıralamadaki yeri yüksek çıkıyor” dedi.
GİDEREK DÜŞÜYORUZ: “2011 yılında ilk 200’de 2 üniversitemiz varmış, 2015’te 4’müş şimdi sıfır. Kimler yönetiyor bu üniversiteleri?” diye soran Karadağ şöyle konuştu: “Şu andaki üniversitelerimizin rektörleri yani hali hazırdaki rektörlerin 68’inin sıfır yayını var. Hayatı boyunca... Türkiye’de yapmış yayınları. Yani bu veri tabanlarında yok. Yani dünyanın okuyabileceği yayınlar yok. Atıflara dikkat etmek lazım. 71 rektörümüzün yaptıkları araştırmalardan sıfır atıf alıyorlar. 71 rektörümüzün uluslararası atıf sayısı sıfır.” Karadağ, 139 rektör hakkında ise “Yani Edirne’den dışarı çıktıktan sonra kimse tanımıyor onları” ifadelerini kullandı.
BİLİMSEL ATIF NEDİR?: Atıf bilimsel bir makalenin, diğer bir bilimsel makaleyi kaynak göstermesidir. Bilimsel bir derginin bir yılda, önceki iki yıla ait makalelere aldığı atıfların, önceki iki yılın yayımlanan makale sayısına bölünmesiyle elde edilen orandır.
PROFESÖRLÜK ŞARTI 2018’DE KALDIRILDI
Resmi Gazete’de 13 Eylül 2018 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yükseköğretim kurumları görevlileri hakkında değişiklikler yapılmıştı. Değişikliğe göre, rektörlük için üç yıl profesörlük şartı aranmıyor, Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanı rektör görevlendirmesi yapabiliyor, Yükseköğretim Kurulu norm kadro yönetmeliği hazırlayabiliyor.