TL kazan EURO öde

Türkiye’ye her geldiğimde Türk ekonomisinin daha da kötüleştiğini, alım gücünün daha da azaldığını görmek beni yıpratıyor.

Her üç ayda bir dramatik bir şekilde değişen fiyatlar insanları artık tepkisiz hale getirmiş durumda.

Aklıma böyle durumlarda hep kurbağa deneyi gelir.

Bilmeyenler için anlatayım.

Bir kurbağayı kaynayan suya koyduğunuzda zıplayarak kaçar. Ancak ılık suya koyup suyu kısık ateşte kaynatırsanız ölene kadar o tencerenin içinden çıkmaz. Uyuşmuş ve artık sıcağa alışmıştır. Ama sonunda öleceğinin farkında değildir elbette...

Türkiye’deki ekonomik krizi Türkiye’ye gelmeden, para harcamadan yurtdışından anlamak çok mümkün olmuyor.

İnsan durumun vehametini buradayken çok daha net hissediyor.

Bir kere şunu söylemeliyim.

Türkiye’deki fiyatlar dövize sabitlenmiş görünüyor.

Son 3 yılda yaşadığım iki ülke olan Almanya ve Malta’da temel ihtiyaçlara, gıda hizmetlerine ne ödüyorsam burada da fiyatlar aynı. Hatta bazı yerlerde Türkiye daha pahalı.

Alım gücünün düşüşünün en net göstergesi de bu zaten.

Sıradan bir AVM’nin sıradan bir kahvecisinde iki soğuk kahveye 170 lira hesap ödedim mesela.

Bugünkü kurla 5,88 Euro.

Almanya’da veya Malta’da da bu kadar öderdim.

Almanya’da yaşayan çift Gizem ile Erhan’ın Mukayese diye bir instagram hesapları var. Mutlaka takip edin. Çoğunlukla Türkiye ile Almanya’daki fiyat karşılaştırmaları yapıyorlar. Geçtiğimiz haftalarda bir karşılaştırma yaptılar.

Dana kıyma karşılaştırması…

Almanya’da Aldi isimli marketten, Türkiye’den de Migros’tan alınan fiyatlar bize aradaki uçurumu kıyma üzerinden göstermiş oldu.

Ortalama 1600 Eur asgari ücret kazanan bir Alman Aldi’den kilosu 9,58 Euro’ya 167 kg kıyma alabiliyor.

Türkiye’de yaşayan bir Türk ise 11402 TL asgari ücretle Migros’tan kilosu 272,50 TL’ye sadece 41 kg kıyma alabiliyor.

Yani Mukayese’nin attığı manşetle Almanya’daki asgari ücretli Türkiye’deki asgari ücretli den 126 kg daha fazla kıyma yiyebiliyor.

Bu hazin tablo hayatın her aşamasında maalesef aynı şekilde gözlemlenebiliyor.

Hatta bazı ürünlerin Türkiye’deki fiyatı kur farkından sonra ortaya çıkan rakamdan da fazla.

Mantık dışı fiyatlar da var.

Yarım litrelik pet şişedeki su 7 lira olmuş.

Nisan ayında 2 liraya aldığım fiş duruyor.

5 liralık banknot hiç bir işe yaramıyor.

Artık neyin ucuz olup olmadığını anlayamıyorum ben. Buradaki yakınlarım “Biz de anlamıyoruz, üzülme ” diyorlar.

Sıfır atmanın vakti geldi galiba ne dersiniz?

Şakası bile güldürmüyor artık bu durumun, farkındayım…

İşin daha da dramatik tarafına gelelim şimdi… Temmuz ayında Dünya Bankası Gıda Enflasyon raporunu yayınladı.

Türkiye dünyanın en yüksek gıda enflasyonuna sahip 9. Ülkesi oldu.

Listedeki ülkelerin hepsinde siyasi krizler, darbeler, iç savaş ya da kronikleşmiş ekonomik kriz var.

Lübnan, Zimbabwe, Mısır, Arjantin…

Yalnızca bizim ülkemizde siyasi iktidar daha bir kaç ay önce halktan güvenoyu aldı.

Halk iktidara “5 yıl daha yönetme” yetkisi verdi.

Bu durum listedeki ülkeler arasındaki toplumsal farkımızı ortaya koyuyor aslında.

Toplumun çoğunluğu bu derinleşmiş ekonomik krizin faturasını iktidara çıkartmıyor.

Dünyanın en verimli topraklarında tarımın, hayvancılığın bitme noktasına gelmesine, alım gücünün tarihin en düşük seviyesine gelmesine karşı herhangi bir tepki yok.

İktidar seçmeninin büyük bir çoğunluğu Erdoğan’dan hiç bir şartta vazgeçmeyeceğini son seçimde gösterdi.

Dolayısıyla Türkiye’de artık seçim, salt kimlik üzerinden şekilleniyor desek yanlış olmaz.

Demirel’in “ Tencere iktidar götürür” önermesi artık geçerli değil.

Siyaset muhafazakar milliyetçi eksen ile seküler milliyetçi eksen arasında sıkışmış durumda.

Bu kısır döngüde muhalefet seçmeninin darmadağın olan moralini, siyasete olan azalan ilgisini geri getirecek bir söylem de gözlemlenmiyor.

Aynı kadrolarla gidilen seçimden farklı bir sonuç beklemeyeceğini bilenler seçimi boykot edebilir.

Bu durum böyle devam ederse Erdoğan tarihin en sert ekonomik krizinde kazanması en kolay seçimine gidebilir.

Bu da biz sosyal bilimcilerin üzerine çalışacağı bir konu olur.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum