Şenol Güneş'li uzun yıllar

Beşiktaş fırsatı bu kez iyi kullandı. Derbi öncesi “İster ofansif bir oyun planıyla, ister Avrupa maçlarındaki anlayışla olsun, bu fırsatı kullanalım” demiştim. Şenol Güneş fırsatı tepmedi. Gerçi ortada tepilecek bir şey de yoktu belki. Hatta apaçık bir ikram vardı. Galatasaray’daki geri gidişin taktik yetersizlikle birleştiği bir maç izledik.

Beşiktaş atağa kalktığında 3 stoperle 5’li bir defans hattı kuran Galatasaray’ı görünce şaşırmıştır herhalde Şenol Güneş. Bu önlem, Beşiktaş’ın bu sezonki futbol kalitesinin bir kanıtı niteliğinde. Katenaçyo oyna, yapabiliyorsan şans golüyle kazan! Igor Tudor İtalyan tarzı bir mucize kovaladı, ama umduğunu bulamadı.

“Demek öyle! Ben bir puanı peşinen cebime koyarım, taktik anlayışıma sadık kalır, sabırlı bir oyunla sonuca giderim” dedi Şenol Hoca, sahaya yansıttığı anlayışla. Ofansif dizilişi bozmadı, sadece daha kontrollü bir futbolu tercih etti. İşler kötü giderse vitesi yükseltecek 11 sahadaydı. Beşiktaş şanslı bir golle işi bitirdi.

Sezon performansıyla bu şanslı golü de hak etmişti zaten. Biraz dikkatli olsa gerisini de getirir, maçı daha rahat alabilirdi. Bu 11’e kontrollü futbol oynatmak da maharet ister. Karşınızda iç sahada oynayan, mutlaka kazanması gereken bir Galatasaray var. İlk yarım saate bakıyorum: Sadece tek bir gol girişimi var: Babel’in 5. dakikadaki kafa şutu.

ÖNÜMÜZDEKİ 4 MAÇ

Kısır geçen ilk yarıda gol girişimlerinde 2’ye 2 eşitlik var. İkinci yarı Beşiktaş’ın 7’ye 5 üstünlüğü. Şimdi yakalanan avantajı iyi kullanma zamanı. Başakşehir’i hafife almadan, oyun ciddiyetini bozmadan, puan farkını açmaya çalışma dönemi. Beşiktaş’ın önünde 3’ü iç saha maçından oluşan 4 maçlık bir seri var: Çaykur Rize, Olympiakos(D), Kayseri, Olympiakos.

Olympiakos Beşiktaş’ın dişine göre bir rakip. Bu 4 maçlık seride tur gelir, ligde de kayıp yaşanmazsa, Avrupa Ligi de ciddi bir hedef haline dönüşebilir Beşiktaş için. Özellikle de bu bölümde Başakşehir’le puan farkı açılırsa. Gelgelelim, sezon başından beri aynı şeyi yazıyorum: En önemli hedef üst üste ikinci şampiyonluktur. Milne döneminden beri çekilen hasretin bitmesidir.

Şenol Güneş’i geldiği ilk günden beri destekliyorum. Takımın sendelediği dönemlerde bile tek eleştirel yazı yazmadım. Çünkü daha ilk günden belliydi Beşiktaş’la Şenol Güneş’in dokusunun fena halde uyuşacağı. Şimdi tek dileğim Şenol Güneş’li uzun yıllardır. Kötü sezonlar yaşansa bile. Şenol Hoca’nın oyun anlayışı, oyuncu kazanma ve geliştirme becerisi Beşiktaş’ın yıllardır aradığı şeydir. Hepimiz bu büyük uyumun üstüne titremeliyiz.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.