Kontrolden çıkan CHP

Yeni yönetim sistemine ilişkin aylardır dolaşımda olan yalanların, yanıltmacaların, yön saptırmaların yakıtı bitti bitecek gibi. Her gün yeni ve saçma bir örnek eklenerek yinelenen bu savların sakilliği sandık yaklaştıkça daha bir görünür oluyor. Hukuki yorumları gerçeküstü varsayımlarla sündürüp abartılı hale getirmenin varacağı yer karikatürleşmedir. Bugün gelinen yer bu.

Gelgelelim, bunlara hiç de gülünç sayılmayacak hoyratlıklar da eklenince ipin ucu kaçmış oluyor. “Kontrollü darbe girişimi” savının ikide bir dolaşıma sokulması, “denize dökme” söylemi bunun en yakışıksız örnekleri. Unutmuyoruz, birileri daha 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesinde “senaryo, tiyatro” demeye, “önceden haberleri vardı” imasında bulunmaya başlamıştı. O günün toplumsal dayanışma ruhu içinde kaybolup gitti bu hoyratlık.

***

O birileri durmadı ama. Dillendirmeyi sürdürdü. Dönüp baktım, bu konudaki ilk yazımı 29 Kasım’da yazmışım, “15 Temmuz kırmızı çizgimizdir” diyerek. O yazıdan birkaç paragraf alıntılamak istiyorum: “Bugün 15 Temmuz hain darbe girişimine ilişkin bazı şeyler ima etmeye yeltenen yorumlar görüyorum orada burada. Görünüşte masumane bir kuşkuculuk gibi dile getirilen kimi sorular. Varacağı, varmaya heves edilen yer belli: 15 Temmuz’un hemen akabinde seslendirilen “senaryoydu, haberleri vardı” saçmalığı. Bu saçmalığı yeniden ısıtma çabaları.

Bu milletin ortaklaşa hafızası böyle yabancılıklara yüz vermez, kulak asmaz. 15 Temmuz’da elde ettiği zafer de bu hafıza ve bilincin zirvesidir. 15 Temmuz’da yüreğimiz derinden kanadı. Şehitler verdik, dostlarımızı yitirdik, nice gazimiz var. Gönlümüzde açılan yaraya yine bu aziz millet derman oldu. 15 Temmuz’da yaşananların ne olduğu açıktır. Bu ülkenin istiklal ve istikbalinin nasıl korunduğu o geceyi sokakta yaşayan, o gecenin öyküsünü gönülden okuyan herkesin malumudur.

Ardından bu yılın ocak ayı içinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu sahiplendi “kontrollü darbe girişimi” iddiasını. 10 Ocak’ta da bu konu üzerine yazmışım, “Kontrollü darbe girişimi ne demek?” başlığıyla. Aşağıdaki alıntı da o yazıdan, kısaltarak aktarıyorum: “Bir süredir kimi muhalif yorumcuların, bazı CHP milletvekillerinin ve şimdi de Kılıçdaroğlu’nun kullandığı bu imalı dil can sıkıcı olmaya başladı. İma etmeden, mertçe söyleyin: Ne diyorsunuz, “Biliyorlardı, göz yumdular” mı diyorsunuz?

Eğer böyle diyorsanız, bu akıldışı ima 15 Temmuz şehitlerine, gazilerine, o gece sokağa inen milyonlarca vatandaşımıza saygısızlıktır. Bu yukarıdan bakış, bu özensizlik vicdanımızı fena halde yaralar. 15 Temmuz’da, terörle mücadelede, hain saldırılarda verdiğimiz şehitler ayrı ayrı yüreğimi yakıyor.

Yine de kişisel acımı ve öfkemi bir yana koymaya, kırıcı ve yıkıcı bir üslup kullanmamaya bir kat daha özen gösteriyorum. Aynı özeni, başta CHP Genel Başkanı olmak üzere muhalif adlardan da beklerim. Acılarımızı ayrıştıracak bir dil kullanmak toplumsal enerjimizi boşa harcamak değil mi? Görelim artık: Acımız da ortak, vatanımız da ortak, geleceğimiz de. Aynılaşmak zorunda değiliz, asla. Siyasi mücadelemizi dibine kadar verelim. Mertçe, dürüstçe, arı duru bir dille.

***

Siyaset mücadeledir. Demokrasinin güzelliği buradadır. Darbeleri, siyasete dışardan müdahaleleri, toplum mühendisliği saçmalıklarını aşarak özgür irademizle sandıkta birleştiğimiz yerdir. İmalı bir dilin, hele de söz konusu olan hain bir darbe girişimi ise, bu mücadelede yeri yoktur.”

Yukarıdaki satırlar yazıldığında anayasa paketinin TBMM’de görüşülmesi yeni başlamıştı. Ortada henüz sandık yoktu. Şimdi ise 16 Nisan’daki halk oylamasına sayılı günler kaldı. Millet iradesine hep birlikte tanıklık edeceğiz. İkide bir ısıtılan, vicdanımızı yaralayan “kontrollü darbe girişimi” hoyratlığının sandığa alet edilmesini esefle karşılıyorum. CHP, hep olduğunca, yine kontrolden çıktı anlaşılan.

YORUMLAR (13)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
13 Yorum