CHP’nin yöntemi bu

Halk oylaması süreci boyunca sayısız yalan, yanıltma, yön saptırma dolaşıma sokuldu. Gerçeküstü savlar, abartılı ve zorlama hukuki yorumlar, paketin içeriğinde yer almayan hususlar. Bu konuda yazmayı ısrarla sürdüreceğim. Çünkü siyaset yapma biçimi açısından büyük bir sorun görüyorum burada. Sözünü ettiğim şey bilinçli bir tercihti hiç kuşkusuz. Siyasi ahlakla bağdaşmayan, kolaycı bir yöntemdi. Bugün servis edilen yeni savlar da bu bilinçli tercihin bir uzantısı.

Muhalefetin seçmeni aldatmaya ve yanıltmaya yönelik stratejisinin belli ölçüde iş gördüğünü düşünüyorum. Ama ne pahasına? Siyaseti daha da akıldışı kılma, siyasi sağduyuyu tahrip etme, sosyopolitik iletişimsizliği daha da artırma pahasına. Tek bir örnek: Şu son günlere kadar dillendirilen “İsterse kararnameyle eyaletler kurabilir” saçmalığı. Toplumsal hassasiyetleri kaşıma ve sömürmede hiçbir sınır tanımadan dolaşıma sokulan bir yalan. Daha paket komisyondayken söylenmeye başladı bu.

***

İşin ayrıntısına girmeyeceğim: 27 Aralık tarihli yazımda anayasanın 126. maddesine getirilen yeni düzenlemenin CHP tarafından nasıl bir yanıltmaca konusu yapıldığını, eğer CHP haklıysa mevcut anayasayla da bunun mümkün olması gerektiğini yazmışım. Çünkü düzenleme “birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulması” yetkisine yönelik. Değişiklik bunun kanun yerine, kararnameyle yapılabilmesine ilişkin. Daha açık yazayım: Eğer CHP haklı olsaydı bugün de kanunla eyalet kurulabilirdi. Mevcut anayasaya göre bu mümkün mü? Elbette değil.

CHP’nin o gün yaptığı bariz bir yanıltma, yön saptırmaydı. Peki, ne oldu? Ak Parti ve MHP daha o gün gördüler ki CHP bu düzenlemeyi istismar edecek ve seçmenlerin kafasını karıştıracak, o maddeyi anayasa paketinden çıkardılar. Yani 16 Nisan günü oy verdiğimiz pakette bu madde yoktu. Peki, bu durum CHP’yi “kararnameyle eyaletler kurabilir” savını kullanmaktan vazgeçirdi mi? Hayır. CHP bunu ısrarla kullandı. Pek çok CHP sözcüsü bundan pakette varmış gibi söz etmeyi sürdürdü.

Bunun üstüne söylenecek bir şey var mı sizce? Bunun siyasi ahlak açısından açıklanacak bir tarafı var mı? Ama kimsenin umurunda değil. Bu gerçeği böyle apaçık bir biçimde yazıyorsunuz, ama muhalefette de muhalif seçmenlerin çoğunda da bir karşılığı olmadığını görüyorsunuz. Söz konusu siyasal körleşme halini hem çok tehlikeli hem çok dokunaklı buluyorum. Mevcudu okumayı reddeden bu tutum bir süre sonra meşruiyeti okumayı da reddeder hale geliyor.

Halk oylaması sonuçlandığından beri yaşadığımız da bu. CHP kampanya boyunca kullandığı ve yukarıdakine benzer yanıltmaları sistematik olarak dolaşıma sokmasına yarayan bir taktikten ibaret olan uyumlu ve uzlaşmacı tutumu terk etti. Ama yöntemini değiştirmedi. Önce oy oranlarının birbirine yakınlığı üzerinden anlamsız bir meşruiyet tartışması açmaya çalıştı. Belki de Baykal’ın daha yüksek yüzde önerisini pek bir ciddiye almışlardı, bilemiyorum. Kendilerine Brexit oylamasından siyasi yasakların kalktığı 1987 halk oylamasına kadar pek çok örnek hatırlatıldı.

***

Sonra da YSK’ya sardılar. Millet iradesini önemsedikleri için değil. Öyle olsa YSK’nın anayasa hükümlerine dayanarak seçmenin oy verme hakkının elinden alınmamasını gözeten kararına itiraz etmezlerdi. Öyle olsa geçmişte aynı gerekçeyle kendilerinin il seçim kurullarına başvuruda bulunduğunu unutmazlardı. Öyle olsa seçim günü sandık güvenliğini nasıl sağladıklarına ilişkin kendi demeçlerini göz ardı etmezlerdi.

CHP Genel Başkanının grup toplantısında aslında olmayan bir Anayasa Mahkemesi kararına atıfta bulunmasını nereye koyacağız, onu da bilemiyorum. CHP’nin bu tutumu kampanya boyunca benimsedikleri yöntemin sürdürülmesinden ibarettir. Siyasal körleşmeyi, Türkiye’nin zararına olacak şekilde artırma çabasıdır. 7 Haziran sabahı “plakasız araba” uyarılarıyla başlayıp geceyi seçim şenlikleriyle kapattıklarını unutmuş olamazlar. CHP için tek meşru seçim, işine gelen sonucun çıktığı seçimdir. CHP’yi yöneten ve seçmenini de zehirleyen seçkinci kafanın özeti budur.

YORUMLAR (20)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
20 Yorum