Drone pilotu olmayı bir düşünün gençler
İnternet çağının içerisine doğmuş gençler Drone kelimesini mutlaka duymuştur.
Drone kelimesi sözlük anlamı itibariyle erkek arı demek. Zaman içerisinde insansız hava uçakları için kullanılan bir yan anlam kazanmış. Bu anlam giderek kelimenin esas anlamına dönüşmüş durumda.
Savunmadan medyaya; sağlıktan tarıma, ulaşım ve nakliyata kadar pek çok alanda Drone'lar kullanılıyor.
Ülkemizde sadece dizi çekimlerinde güzel İstanbul manzarısının havadan fotoğraflandığı mucizevi cihazlar olarak bilinse de, aslında Drone'lar bundan daha fazlası. Drone'lar yerkürede 300'den fazla sektörde kullanılıyor, ülkemizde ise bu sayı sadece 15!
Dünya e-ticaret devi Amazon Drone'lar sayesinde PrimeAir adını verdiği hizmet ile satın alınan ürünleri 30 dakika içerisinde adrese ulaştırmayı planlıyor; Uber uzun süredir taşımacılık deneylerini sürdürüyor.
Facebook Open Internet projesinde, internet bağlantı noktası hizmetini Drone'lar ile vermeyi planlıyor.
Türk savunma sanayisinin silahlı insansız hava uçakları SİHA'lar da aslında bir Drone.
Tarımda sulama, acil kurtarma, haritacılık vb. sektörlerde hali hazırda Drone'lar kullanılıyor. Gelecekte en çok ihtiyaç duyulacak mesleklerden biri olacağı nazarıyla bakılan Drone pilotluğu, gençler için yepyeni bir seçenek olabilir.
Örneğin medya ve yayıncılık sektöründe Drone kullanabilen bir kameramanın, diğer kameramanlara nazaran neredeyse iki kat daha fazla maaş alabileceği belirtliyor.
Görünen o ki teknoloji devlerinin gelecek planları hayata geçerse Drone pilotlarına olan ihtiyaç da o derecede artacak...
Peki ülke olarak bu hususta ne durumdayız?
Açıkçası bu, geçtiğimiz Pazar gününe kadar ayrıntılarını bilmediğim bir konu idi. Ta ki Forum Istanbul Tech Drone League (TDL) etkinliğinde, TDL kurucusu Can Tayfun ile tanışana dek.
Can Tayfun bir hukukçu, fakat hukukçuluk macerası tahsilinin tamamlaması ile son bulmuş; bu işi hiç yapmamış. Önceleri borsa, ardından da organizasyon işleri ve yarış sporları hobisinden sonra Drone ile bir nevi hobisini iş edinmiş. Heyecanının esas sebebi bu olsa gerek.
2012 yılında Drone sporuna başlayan Tayfun, 2016 yılında Tech Drone League'i (TDL) ve Drone Sporları Kulubü'nü kurarak 1.5 milyon insanın hayallerine dokunmuş.
50 sporcusu ve 25 eğitmeni ile TDL, Drone başlangıç eğitimleri, Drone pilot eğitimleri veriyor. Yakında Sivil Havacılık akreditasyonu ile birlikte Drone ehliyeti de vermeye hak kazanacaklar.
Drone ehliyeti mi? Evet...
25 kg üzerindeki Drone'ları kullanabilmek için ehliyet şart. İki tür ehliyet söz konusu IHA0 ve IHA1.
IHA0 için 8; İHA1 için ise 36 saatlik bir eğitim uygulanıyor.
Eğitimlerin kapsamını şu şekilde özetlemek mümkün: İHA Tanıtım, Hava Hukuku ve Sorumluluklar, Hava Aracı, Uçuş Dinamiği ve Uçuş Prensipleri, Meteoroloji, ATC Usulleri, Seyrüsefer ve Operasyon, Kumanda Edilebilir Sistemler, İtki Sistemleri, Aviyonik Sistemler, Bakım ve Onarım.
Peki Drone'unuz 25 kilonun altındaysa?
4 kilonun üzerindeki tüm dronlar için kayıt yaptırmak zorunlu. Hobi amaçlı kullanıyorsanız, eğitim alma zorunluluğu yok. Ama dronunuz 25 kilonun altında bile olsa, eğer uçuşunuzu ticari amaçlı yapıyorsanız, ehliyet şart.
İşin bir de yarış, yani spor boyutu var.
Genellikle bu Drone'lar 500 gr'ın altında olduğu için, ki hız için hafiflik önemli, bu takdirde ehliyet gerekmiyor. Hız demişken, bu minik canavarlar saniyede 200 km/s'e ulaşabiliyorlar. Dolayısıyla bu yarışların güvenli bir alanda yapılması şart. TDL bu işte de kendini gösteriyor, yarış pistleri yapılması konusunda da kuruluşun faaliyetleri mevcut.
Türkiye'de tahmini 15 bin Drone pilotu var. Yarış pilotu sayısı ise 2018 yılında 100 civarında idi.
Can Bey, Forum İstanbul'daki TDL etkinliğinin ilk gününde Drone yarışlarını 6 bin kişinin izlediği belirtiyor. Yarışa katılan ve uluslararası yarış tecrübesi bulunan pilotlara göre bu rakam oldukça iyi.
Drone'ları uzaktan kumanda ile kullanabiliyorsunuz. Kamerası olan bir Drone'unuz var ise FPV yani First Person View teknolojisi ile tıpkı bir F-16 pilotu gibi Drone'un uçuşunu gözünüzdeki bir gözlükten takip edebiliyorsunuz.
Drone liglerinde yaş, cinsiyet gibi kategoriler yok. Türkiye'de gelecek vaad eden bir yarış pilotunun 15 yaşında olduğunu duyunca çok şaşırdım; 15 Haziran'daki Drone yarışını kazanan da bir Türk pilot. Kendisi 29 yaşında bir dövme sanatçısı.
Yaş, cinsiyet ayrımı olmadığı gibi; Drone liglerinde zengin, fakir ayrımı da yok. Çünkü yarış için kullanılacak Drone'lar ortalama 2 bin TL'ye mal edilebiliyor.
Nasıl yani, bu Drone'ları satın almıyor muyuz?
Dilerseniz satın alabilirsiniz ancak bu işe gönül verenler, Do It Yourself yani kendin yap felsefesine uygun olarak Drone'un kasasını, kullanacakları aparatları satın alıp, Drone'larını kendileri yapıyorlar. Bu da ister istemez bir Maker'lık perpektifi gerektiriyor. Drone pilotları hem lehimlemeden anlıyorlar, hem de cihazlarına yazılım yüklemekten. Dolayısıyla bu hobi bir süre sonra yaşam tarzına dönüşüyor. Benim gibi elinden hiçbir iş gelmeyen, tornavida bile kullanamayanlara kötü haber...
Hem bir spor olarak, hem de geleceğin önemli iş araçlarından biri olarak Drone'lar umut vaad ediyor.
İstikbal Drone'lardadır, dersek, abartmış olmayız sanıyorum.