"Bu dünya benim memleket"

Birkaç gün önce Youtube'da yaklaşık 100 bin takipçisi bulunan Çay Kahve İnsan kanalıyla küçük bir söyleşi gerçekleştirdik.

Sağ olsun Çay Kahve İnsan ekibi bendenizi de söyleşi yapmaya değer görmüş, takipçileri ile buluşturmak istemişler.

Yaklaşık 15 dakika boyunca Çay Kahve İnsan kanalının kurucusu Tarık Çayır iaşemizi kazanmak için yaptığımız iş ile ilgili sorular sordu. Tarık Bey'in program formatının en ilginç tarafı bence siyah beyaz renklendirilmiş Kamu Spotu kısmı.

Bu kısımda bizi izleyenlere neler söylemek istersiniz diye fasılayı açıyor Tarık Çayır, zülfü yare dokunuyor...

Bendeniz tam bu esnada içten bir sayha kopartıp, yayını izleyen özellikle de genç arkadaşlara 'dünya vatandaşı' olmalarını salık verdim.

Türkiye'deki kısır tartışmalardan sıyrılıp, tüm zihin mesailerini Edirne'nin ve hatta Van'ın ötesinde değerli olacak meselelere harcamalarını tavsiye ettim.

Gelen yorumlardan bazıları Türkiye vatandaşlarının yaşadığı, özellikle de Schengen bölgesi vizeleri hakkında olsa da benim kastım çok daha başka bir şeydi.

Aslında dünya vatandaşlığının, bu hissiyatın hareketle de pek alakası yok. Bu bir ruh hali, tamamen ruh halimizin debisi ile alakalı bir durum.

Hem hareketle alakalı olsa idi, bir fıçıda ömür tüketmiş, koskoca Büyük İskender'e dahi 'Gölge etme başka ihsan istemez' diye gider yapmış Diyojen ilk dünya vatandaşı sayılır mıydı hiç?

Yıllar önce defterime küçük bir şiir yazıvermiştim.

'Hudut bir çocuğun kanıdır,
dikenli tellerden çiçeklere uzanan'

Benim için arz böyle bir şeydi işte... Kırmızı çizgilerle maalesef bölünmüş ama esasen yaratıcının tüm insanlara tertemiz bir mabed kıldığı koca bir coğrafya.

Ama dünya vatandaşlığı meselesi yorum yapan kimi arkadaşların işaret ettiği tarzda bir anlam  ihtiva ediyor.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 13'üncü maddesine atıfla dünya vatandaşlığını iddia eden Garry Davis'in ömrünü adadığı fikriyat mesela.

İkinci Dünya Savaşı sırasında müttefiklerin İtalya çıkartmasında kaybettiği kardeşinin intikamını almak için savaş pilotu olan, ama attığı bombaların daha çok bu işle yakından uzaktan alakası olmayan masumların canına kıydığını anladıktan sonra hem pilotluktan, hem de ABD vatandaşlığından ayrılan Davis...

1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 13. maddesi aynı yıl Dünya Vatandaşlığı'nı duyuracak Davis'e büyük bir cesaret vermişti.  Düşünüyorum da aynı maddeleri o tarihte ben de okusaydım muhtemelen sırt çantamı takar, aynı şeyleri yapardım.

Madde 13 diyor ki:

1. Herkesin, her Devletin sınırları içinde seyahat ve oturma özgürlüğüne hakkı vardır.
2. Herkes, kendi ülkesi de dahil, herhangi bir ülkeden ayrılma ve o ülkeye dönme hakkına sahiptir.

Davis'in öncülük ettiği Dünya Hükümeti ve onun verdiği Dünya Pasaport'u 30 sayfadan oluşan, makine tarafından okunabilen (sınır geçişlerinde malum pasaport kontrolü artık bilgisayrlarla yapılıyor.) bir seyahat belgesi, yani pasaport. İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça, Çince ve tabii ki Esperanto dilinde yazılmış bu döküman aralarında Avrupa Birliği devletlerinin de olduğu 185 ülke tarafından ülke giriş çıkışlarında damgalanmış, bir şekilde vize verilmiş bir döküman. Tam liste için Word Service'in sistesini ziyaret edebilirsiniz.

(Davis 2013 yılında ebediyete intikal etti. Dilerim aradığını gittiği yerde bulur. )

Eski NSA çalışanı bugün Rusya'da sığınmacı statüsünde bulunan Edward Snowden, İngiltere'de bir hapishanede tutuklu bulunan Wikileaks'in kurucusu Julian Assange da bu pasaporta sahip olan ünlülerden. Dünya Pasaportu'na World Service'in web sitesi olan https://worldservice.org/'dan başvurabilirsiniz. World Service'in sitesinden Dünya Pasaport'u haricidne Dünya Vatandaşlığı kimliği için de başvurabilirsiniz.

185 ülke bu pasaportu en az bir defa ülke girişi ya da vize işlemlerinde tanımış olsa da, güncel durumu gitmek istediğiniz ülkenin elçilikleri ile doğrulamanızı tavsiye ederim. Davis'in kendisi dahi 20'den fazla kez yasadışı sınır geçişi suçlaması ile tutuklanmış.

Dünya vatandaşlığı konusu mühim bir konu. Bir evrak ve pasaporttan daha geniş ölçekli, tartışılması, düşünülmesi gereken bir hadise.

Gelecek birkaç yazıyı bu konuya hasretmek istiyorum tabii fani ömrümüz de bu sözümüze vefa ederse.

Yazı başlığını dizelerinden iktibas ettiğimiz, yine bir dünya vatandaşı olan Barış Manço'nun Hemş'erim Memleket Nire isimli şarkısı ile bitirelim:

'Barış garibim bulamadı çözümü, oturdu etti bunca sözü
Gelin hep beraber anlaşalım diyen yok
Zaten paramparça bölünmüş ve yaşanmaz olmuş dünyamız
Daha fazla kesip bölmeye hiç gerek yok'

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum