Beynimizi şarj edebilir miyiz?

Bu köşenin müdavimleri anımsayacaktır, Estonya merkezli bir şirkette siber güvenlik araştırmacısı olarak çalışıyorum. Web geliştirici olarak geçirdiğim birkaç yıldan sonra 2015 yılında kariyerimde ciddi bir yol değişikliği yapıp, siber güvenlik alanına geçtim.

Ecnebilerin out-of-box, yani alışılmışın dışında düşünmek dedikleri benim günlük rutinim. Bir çarkın dişlilerine çomak sokmak sizin işiniz ise o çarkın nasıl çalıştığını bilmek, o çarkın çalışma sistemindeki güncellemelerden haberdar olmak, yeni eklenen bir özelliği bir saldırı vektörü olarak kullanabilir miyim sorusuna kafa yormak eğlenceli fakat bir o kadar da yorucu.

Öyle ki gün sonunda mesaim bittiğinde, bütün gün masa başı çalışmama rağmen fevkalade bir yorgunluk hissediyorum. Zihinsel bu yorgunluk sadece mesai bitiminde değil, zaman zaman gün içerisinde, hatta önemli bir işin ortasında dahi beliriveriyor.

Titreyip kendine gelebilmek, silkinip yorgunluğu atmak o kadar kolay değil; rahatlama seansını takiben çok hızlı şekilde tekrar işine de konsantre olmak zorundasın.

Bütün bunlarla bir süredir keyifli müzikler dinleyerek baş edebiliyorum. Bu haftayı da bu konuya ayırmak isterim.

Hissedilen bu yorgunluk aslında beyindeki enerjinin tükenmesi. Yoksa cancağızım, bütün gün masa başı iş yaparak bunca yorulmak, izaha muhtaç. Hatta 'haline şükret be kardeşim!' itirazlarına muhatap olmak da cabası.

Bu zihinsel yorgunluk halinden kurtuluş çok ilginç bir şekilde beynin tekrar şarj edilmesinden geçiyor. Peki beynimizi nasıl şarj edeceğiz? Mübarek organın USB girişi yok ki bilgisayara yahut başka bir güç kaynağına bağlayalım.

Fransız Tıp ve Bilim Akademileri üyesi  Dr. Alfred Tomatis'a kulak verecek olursanız, kulakların beynin yeniden şarj olma ihtiyacı için kilit bir rol oynadığını söyleyecek. Peki bu nasıl olacak? Kulağımıza fısıldanan hangi sihirli sözcükler derdimize deva, yaramıza merhem olacak?

Tomatis'e göre 5000 ile 8000 Hz arasında yüksek dalgaları içeren müzikler beynin yeniden şarj edilmesi konusunda yardımcı olabilir. Çoğunlukla Mozart'ın müziklerinde görülen, Barok müzikte de rastlanan bir tema bu. Yani bu tarz müzikleri dinleyerek beynin tükenen enerjisini yeniden sağlayabilir, en önemli netice olarak da tekrar konsantrasyona ulaşabilirsiniz.

Ben bir süredir bu konuda geliştirilmiş bir ürünü kullanıyorum. Plasebo etkisi mi bilinmez ama kendimde gözlemlediğim sonuçlar beni tatmin etti, birkaç aydır da devam ediyorum. Günlük rutinimin 0 (sıfır) numaralı adımı kulaklığı takıp, Focus kategorisindeki şarkılardan birini seçmek. Focus kategorisine ilaveten, benim kullandığım servis rahatlama ve uyku modu için de farklı müzikler öneriyor.

Ne kadar yorucu olursa olsun, gün bitiminde keşfedilmiş yeni bir zafiyet benim tüm yorgunluğumu alıyor alıyor olsa da bu noktaya ulaşana kadar ki zihinsel azığımızı Brain FM'in sunduğu müzikler sağlıyor.

Bir deneyin derim.

Bu hizmeti sunan birkaç firma var, benim bildiklerim Focus At Will ve Brain FM. Ben Brain FM'i kullanıyorum.

Normal şartlarda Brain FM üç günlük deneme süresi verirken, bir referal kodu ile 1 aylık deneme süresine sahip olabiliyorsunuz. Amme hizmeti kapsamında brain.fm/invite/qQJlgBzg0R referans bağlantımı kulaklarınıza fısıldayıp, gönüllerinize taht kurmak isterim.

Konsantrasyonunuz bol olsun.

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum