Adam Olmak şiirinin tercüme ve şerhi

Bu köşede daha çok teknoloji konularını okumaya alışkın okur muhtemelen "ne oluyoruz?" diye soracaktır.

Üstelik Türkiye gibi "adam olmaktan" çok birilerinin adamı olmanın pirim yaptığı bir ülkede kıymeti de olmayacaktır. Yine de ne yazacağıma karar veremediğim bu hafta, Rudyard Kipling'in Adam Olmak şiirini konu etmek istedim.

Adam Olmak isimli şiir benim için her dizesi altın değerinde olan, bir başucu şiiridir. 15 yaşında hayatın bütün yüküyle omuzlarıma çöktüğünü hissettiğim bir an bu şiiri keşfetmiş; deva bulmuştum.

Hâlâ bazı dizelerini tekrarlayıp kendimi teskin ederken yakalıyorum kendimi.

Rudyard Kipling Hindistan'da doğmuş bir İngiliz şair ve yazar. Bu memleketin havası ve suyu kendisine iyi gelmediği için tekrar İngiltere'ye gönderilmiş; gazetecilik mesleğini icra etmiş; çok geçmeden de dildeki ustalığı sebebiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır.

Hindistan'da tanık olduğu manzaralar zihnine ve ruhuna işleyen Kipling'in realist yönü ile birleştirdiği romantizminin membaı bu olsa gerek.

Nobel ödülü alan en geç yazar olması; iki kez şovalvelik ünvanını reddetmiş olması da yazının peşrevinde birilerinin adamı olmanın anti tezi olan adam olmak ifadelerimize ilham vermiştir.

Yazının başlığına her ne kadar tercüme ve şerh desek de, tercüme merhum Bülent Ecevit'e aittir. Bendeniz ise yaşadıklarımdan hareketle küçük bir şerh yazacağım.

Haydi başlayalım...

"çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
sen aklı başında kalabilirsen eğer
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır
hem kendine güvenebilirsen eğer
bekleyebilirsen usanmadan
yalanla karşılık vermezsen yalana
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana"

Muhtemelen pek çok kez "elalem ne der" ile köşeye sıkıştırılmış, alemin en akıllısı sen misin ile ayar çekilmiş bir nesil bu dizenin aksi sedasını ruhunda duymayacak da ne yapacaktır?

Evet sevgili okur; bazen herkes haksız ve sen haklı olabilirsin. Çoğunluk yanılıyor ve doğruyu yalnızca sen biliyor, görüyor olablirsin. Hangi peygamber kavmi tarafından delilikle, fitne çıkarmakla, atalarının yolunu inkâr ile suçlanmamıştır ki?

Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'da Raskolnikov'un ağzından insanlığı taksim ettiği şekliyle insanları alelade ve fevkalade insanlar olarak ikiye ayır. Alelade yani sıradan insanların kurallara uymaktan büyük bir keyif aldığını, otoritelerin yörüngesinde olmanın onları devindirdiğini unutma. Fevkalade insanlar ise idealleri için gerekirse toplumun tüm yasaları ile çarpışabilirler.

Sabır hilesiz olanın hilesidir, derler. Sabır acı fakat meyvesi tatlıdır. Her türlü yalan ve iftiralarına karşı doğruluk silahından başkasına meyletme.

Zaman gelecek, O büyük insan gibi "Allah'ım affet bilmiyorlar." diye onlar için dua edeceksin. Böyle bir duaya Hakk'ı icabet etmesi mümkündür. Zira günahsız ağızla edilen dua kabul olur. Günahsız ağız mı olur? Olur! Senin bir başkası için ettiğin dua, o bir başkası senin ağzınla günah işlemeyeceği için işte bu dairededir.

Bu dua samimiyet ister. Yüce gönüllü kimseler sabırla kendilerine düşmanlık edenlere dahi iyi temennide bulunurlar.

Bu her ne kadar yüce bir karakterin emaresi ise de, nefsinin bununla tatmin olup, kendini yüceltmesine izin verme.

Unutma kardeşim, biz kardeşlerinin kuyuya attığı, haraç mezat satılan Yusuf'u, Mısır'a vezir yapan bir Hakk'a inanıyoruz.

Kardeşlerin seni kuyuya atmış olabilir. Senin o kuyuda dahi gözetecek, kimsesizlerin kimsesi var.


"düşlere kapılmadan düş kurabilir
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer
ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir
ikisine de vermeyebilirsen değer
söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz
kandırabilir diye safları dert edinmezsen
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz
koyulabilirsen işe yeniden"


Düşlere kapılmadan düş kurabilmek, doğru bir ifade mi bilmiyorum. Zira şair, şiirin orjinalinde hayallerin senin efendin olmasına izin vermeden, seni yönetmesine, esir almasına izin vermeden düş kurabilirsen eğer mealindeki şu ifadeleri kullanıyor: "If you can dream – and not make dreams your master;"

Che Guevera'nın dediği gibi yani gerçekçi ol ve ondan sonra imkansızın düşünü kur ve iste.

Yunus 'un dediği gibi ne varlık ile sevin, ne yokluk ile yerin.

Nazım Hikmet'in dediği gibi körler göremese de yıldızların var olduğunu bil.

Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır, deyip besmele çekebilecek soluğun kaldıysa ne mutlu sana...


"döküp ortaya varını yoğunu
bir yazı-turada yitirsen bile
yitirdiklerini dolamaksızın dile
baştan tutabilirsen yolunu
yüreğine sinirine dayan diyecek
direncinden başka şeyin kalmasa da
herkesin bırakıp gittiği noktada
sen dayanabilirsen tek"

Mısranın alt metninde yiğit düştüğü yerden kalkar, diyor şair. Bir gün her şeyini yitirebilirsin. Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış. Unut artık kaybettiğini, yitirdiğini; vira bismillah!


"herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
unutmayabilirsen halkı krallarla gezerken
dost da düşman da incitemezse seni
ne küçümser ne de büyültürsen çevreni
her saatin her dakkasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyiyle dünya önüne serilir
üstelik oğlum adam oldun demektir"

Kalabalıklarla konuşacaksın, insanlara değer vereceksin. Görüşlerini soracaksın. Popülizm batağına düşmeden erdemini koruyacaksın.

Zaman olacak kralların sofrasına buyur edileceksin. İcabet et. Eğer kalbin hâlâ yoksullarla çarpıyorsa, ne gam! Herkese afiyet dilerken, kent yoksullarının, yoksul köylülerin de bir gün bu nimetlere erişebilmesi için de bir temennide bulunmayı unutma. Onlar arsızca kadehlerini kaldırırken, sen de bu temenniyi yükselt.

Dostun attığı gül yaralar, derler. Hem dosttan hem de düşmandan gelene "eyvallah" diyebilene müjdeler olsun.

Allah-u Teala egemenlik günlerini insanlar arasında evirir çevirir. Bugün vezir olanın yarın pek tabii durumu değişebilir. Bugün hakir görülen, yarın sultan olur.

Hem ne diyor bir gönül insanı: Harabat ehlini hor görme zakir, defineye malik viraneler var.

Her saatin her dakikasını altın bil. İki günü eşit olan vallahi zarardadır.

Bu sözleri yeniden ve öncelikle nefsime söylüyorum.

Rudyard Kipling diyor ki bu öğütlere ittiba edenlerin dünya önüne serilir.

Hepsinden de önemlisi adam oldun, demektir.

İnşallah diyelim...





YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum