“Baba bu adamlar neden yerde çıplak uyuyor?”
Batılı ülkelerin Şam ziyaretlerine en son ABD Dışişleri Bakanlığı katıldı.
Üst düzey üç diplomatın fotoğraf karesi vermeden yaptıkları ziyaretin gecikmesinin sebebi Obama ve Biden ekibinin 2015’den sonra Suriye’deki tezlerinin çökmesi olabilir.
Suriye’yi Rusya ve İran’a terk etmişti Obama.
ABD heyetinin esas gündemi Suriye’nin de en büyük ihtiyacı.
Yaptırımları kaldırmak.
Bu yaptırımlar aslında 2020 yılında Esad’a karşı çıkarılmıştı.
Yaptırımların tuhaf bir adı var:
Sezar.
Peki nereden geliyor bu Sezar adı?
Sezar, 2011’den önce Suriye askeri polisinde görevli bir adli fotoğrafçının kod adı.
Görevi, normalde kazaları ve suç mahallerini belgelemek.
Ama iç savaş başlayınca rejimin hapishanelerinde öldürülen kişilerin cesetlerini fotoğraflama görevi ona verilir.
2011-2013 yılları arasında Sezar, her gün cesetlerin detaylı fotoğraflarını çekmek zorunda kalır.
Esad rejimi, öldürülen kişilerin kimliklerini ve ölümlerinin “gerekçelerini” belgelemek için bir numaralandırma sistemi oluşturmuştu.
Cesetlere önce tutuklandıkları hapishanenin bir numarası, ardından bağlı oldukları güvenlik biriminin numarası verilmektedir. Cesetlerin “ölüm sertifikası” düzenlenmeden önce arşivlenmek üzere de fotoğrafları çekilir.
Bir otoriter rejimin soğukkanlı bürokrasini çalışmaktadır.
Sezar, yıllarca tanık olduğu bu vahşet karşısında bürokrasinin çarklarından çıkmaya karar verir
2013 yılında yaklaşık 55.000 fotoğrafı gizlice Suriye dışına çıkarmak için Suriye muhalefetiyle ve insan hakları savunucularıyla temas kurar.
Fotoğraflar, uluslararası insan hakları örgütlerine ulaştırılır.
Belgeler, birkaç aşamada dijital olarak kopyalanır ve gizli ağlar aracılığıyla taşınır.
Bu sırada ifşa olduğu endişesiyle işe gitmeyen Sezar, kendini ölmüş gibi gösterir.
Sonunda 10 kişilik çalışma arkadaşlarından oluşan bir ekip ve fotoğraflarla Doha'ya kaçar.
Oradan Türkiye’ye geçer.
Aile fertleri Suriye'den çıkarılmadan Avrupa'ya gitmez.
Çünkü aile üyelerini de risk altında atmıştı.
Ve 2014 yılında ortaya çıkar. Başında bir mavi kapşonla ve sesi değiştirilmiş olarak
ABD Kongresi ve Avrupa Parlamentosu’nda fotoğraflarıyla birlikte ortaya çıktı.
Konuşmasında, rejimin hapishanelerinde yaşanan sistematik işkenceleri şu sözlerle anlattı:
“Her gün onlarca ceset fotoğraflıyordum. Cesetlerin çoğunda açlık izleri, dayak ve işkence izleri vardı. Bazılarının tırnakları çekilmiş, bazıları yanmış, bazıları elektrik verilmişti. Cesetler öylece bırakılıyordu; insanlık tamamen yok olmuştu.”
Esad, fotoğrafları inkar etti. Neden işkencenin fotosu çekilsin ki dedi.
Ama İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşlar, fotoğrafların gerçek olduğunu onayladı. Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Parlamentosu, fotoğrafları rejimin insanlık suçlarını belgeleyen güçlü bir kanıt olarak kabul etti.
Fotoğraflar internette yayınlandı.
Ve insanlar kaybolan yakınlarını teşhis etmeye başladılar.
Ahmad al-Musalmani 2 Ağustos 2012'de, 14 yaşındayken, ailesinin güvenlik nedeniyle gönderdiği Lübnan'dan annesinin cenazesine katılmak üzere Suriye'ye dönmüştü. Beş kişiyle birlikte bir minibüste seyahat ediyordu.
Kontrol noktasındaki bir memur yolcuların telefonlarını aldı ve Ahmad'ın telefonunda Esad karşıtı bir şarkı buldu. Yolcu arkadaşlarından birinin bir gün sonra ailesine anlattığına göre, memur Ahmad'ı kontrol noktasındaki küçük bir odaya sürükledi. Yolcuların geri kalanı minibüsle yola onsuz devam ettiler.
Ahmad'ın amcası Dahi al-Musalmani Mart 2013'te ülkeden kaçmadan önce 20 yıl boyunca yargıçlık yapmıştı. Dahi İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne Ahmad'ın kaybolmasından sonra birkaç hükümet yetkilisiyle görüşmeye gittiğini söyledi. Ahmad'ın muhtemelen Hava Kuvvetleri İstihbaratı'nın gözetiminde olduğunu öğrendi ve Ahmad'ın serbest bırakılmasını sağlamak için 14.000 ABD Doları'ndan fazla rüşvet ödedi ama başarısız oldu. Sonunda aile üyelerinin kendisine tutuklanmak üzere arandığını söylemesi üzerine Ürdün'e kaçtı.
Sezar'ın fotoğrafları yayınlandığında amcsı Ahmad'ı aradı:
“Doğrudan Hava Kuvvetleri İstihbaratı'nın dosyasına gittim ve onu buldum. Bu bir şoktu. Onu burada görmek hayatımın şokuydu. Onu aradım, 950 gün boyunca onu aradım. Her günü saydım. Annesi ölürken bana 'Onu senin korumana bırakıyorum' dedi. Nasıl bir koruma sağlayabilirim?”
Deyr el-Zorlu olan Şam sakini Rehab el-Allawi, Suriye'deki ayaklanmadan önce Şam Üniversitesi'nde mühendislik öğrencisiydi. Alıkonulanların cesetlerinin Sezar tarafından çekilmiş fotoğrafları arasında bir kadına ait tek fotoğraf onunkiydi.
Askeri polisin özel bir birimi olan Baskın Tugayı onu 17 Ocak 2013'te tutukladığında Rehab 25 yaşlarındaydı. Rehab, Şam'ın yerel koordinasyon komitelerinden birinde - çalışıyordu.
Tutuklanmasının ardından aile, Suriye hükümeti içindeki kişisel bağlantıları aracılığıyla onu aradı.
Hanadi hakkında bilgi almak ve serbest bırakılmasını sağlamak için Suriye ordusu ve güvenlik servislerindeki çeşitli yetkililere 18.000 ABD dolarından fazla para ödediler ancak girişimleri başarılı olmadı.
Eski bir tutuklu olan Hanadi, İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne Rehab'la birlikte 215 Şube Askeri İstihbarat tesisinde üç haftadan uzun bir süre gözaltında tutulduklarını anlattı.
Hanadi, “24 gün boyunca yan yana hücrede birlikte kaldık Ailesini görmek istiyordu. Her zaman kardeşleri hakkında konuşurdu. Ailesi için korkuyordu” demişti.
Hanadi üç buçuk hafta sonra Adra Cezaevi'ne nakledildi. Rehab'ı bir daha hiç görmedi.
Mart 2015'te, Sezar'ın fotoğrafları internette yayınlandıktan sonra, bir kuzen aileyi aradı ve Rehab'ın fotoğrafının serbest bırakılanlar arasında olup olmadığını sordu. Kuzen “Rehab'a çok benziyor” dedi.
Aile Rehab'ı tanımış olsa da, tutukluluğu sırasında dış görünüşü değiştiği için, Rehab'ı hapishanede gören eski tutuklulardan teyit istediler.
Hanadi şöyle dedi:
“Bir gün kardeşi beni aradı ve yayınlanan fotoğraflardaki kişinin Rehab olup olmadığını sordu.... Giydiği pijamaları ve yüzünü tanıdım. Ayak parmaklarının şekli bile aynıydı.”
Sezar’ın fotoğrafları, uluslararası düzeyde siyasi yaptırımlara zemin hazırladı. 2020 yılında ABD’de kabul edilen Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası (Caesar Act), bu belgeler temel alınarak hazırlandı. Yasa, Suriye rejimine karşı ağır ekonomik yaptırımlar getiriyor ve rejime yardım eden kişi ve kuruluşları hedef alıyor.
Yıllarca kimliğini gizleyerek yaşayan Sezar hala ortaya çıkmadı.
Birlikte kaçtığı çalışma arkadaşı ise nihayet Esad’ın devrilmesinden sonra gerçek adı, yüzü ve sesiyle ortaya çıktı.
Usame Osman.
Osman, evde bilgisayarında fotoğraflara bakarken küçük oğlunun yanında gelip “Baba bu adamlar neden yerde çıplak uyuyor” diye sorduğunu anlattı.
Bir de o fotoğrafların gözlerine bakarak verdiği sözü…
Kanazacağız.
Suriye gibi 50 senelik bir diktatörlük rejiminden geriye 100 bine yakın kayıp insan kaldı.
Bir dedikokodula hapishanelerdeki yer altı zindanlarında yakınlarını bulmayı umut ettiler.
Hapishanelerin çevresini kazdılar.
Ama Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün başkanı TV’ye çıkıp gözyaşları içinde hapishanelerde hizli yer altı hücreleri olmadığını açıkladı.
“Onlar öldüler” dedi.
Bu haberi, Türkiye’de utanmazlık sınırlarını aşmış birileri yalan çıktı diye dolaştırıyor günlerdir.
Ve bunlar güya solcu, demokrat, işkence karşıtı insanlar.
100 bine yakın insan ülkenin her yerinde duvarlara yakınlarının resmini yapıştırarak, toplu mezarların kazılmasını bekleyerek yakınlarını bulmayı ümid ediyor.
Ama birileri 60 yıllık bir diktatörlük rejimine işkenceyi bile yakıştıramıyor.















Bizim solcular neden diktatör seviyor. Herhalde CHP' İRSİYETİ hepsine bulaşmış..
Yanıtla (3) (3)evet şu an demokrasi ile yönetiliyoruz değil mi? Hani neredeyse diktatöryal bir çizgide, despotizmin en dehşet vericisiyle 23 yıldır can veriyoruz. Çamur atarak geçmişe avunun ...
Yanıtla (0) (1)Emevi camiinde namaz kılacağız diye işe başladık. Esad rejiminin ne kadar zalim olduğunu bilmemize rağmen kahvaltılar yaptık. Sonrasında muhalefeti eğitiyoruz diye Gölbaşı'nda misafir ettik. Sonrasında İŞID'çı olduklarını öğrendik. Milyonlarca insanı ensar-muhacir diye misafir ettik. Avrupa'dan aldığımız para cabası. Ayı ile dans etmeye başladık. Rejim devrilmeden önce de ayının zoruyla ESED'le görüşmeye çabaladık. Şimdi de HTŞ'ye biz yardım ettik diyoruz. Dünya çapında bir siyaset oyunu.....
Yanıtla (1) (3)Her şeyi bilmek nasıl bi his ?
Yanıtla (0) (1)Dehşetli acılar coğrafyasından bir kesit. Sanki antik kölelik çağında yaşıyormuşuz hissi veriyor. “ölüm sertifikası” ifadesine takıldım. Acaba diyorum, 20 bine yakın faili meçhul cinayetin de "ölüm sertifikası" tutulmuş mudur? İnşallah tutulmuştur diyorum. Hiç değilse, bin haftayı aşkın zamandır kayıplarını arayan aileler, yakınlarının akıbetini öğrenmiş olur, her hafta toplanma eziyetinden kurtulurlar. Ya, işte böyle...
Yanıtla (3) (1)Yakıştıramazlar çünkü Esad alevi, seküler ve laik. Tıpkı kendileri gibi. İşkence görenleri, tecavüz edilenleri, katledilenleri görmezden gelirler. Çünkü onlar da sünni ve müslüman.
Yanıtla (37) (46)Suriye'de halkın özgürlüğünü hazmedemiyorlar. Çünkü onlar laiklere hizmet için doğmuşlardır.
Tıpkı Türkiye'de halkın seçtiği iktidarı ve seçen halkı hazmedemedikleri gibi. Çünkü millete tepeden bakmaya alışmışlar.
Çünkü yobaz dedikleri zamane adapte oldu kendileri Tek Parti mağarası zamanında kilitli kaldı.
Genelleme yaparak büyük bir hataya düṣüyorsunuz.
Yanıtla (44) (4)Sunni olsun alevi olsun, laik, seküler olsun islamcı olsun hepsinden katil, vicdansız çıkabilir. Genelleme yapmamak lazım.
Bin haftadan fazla bir zamandır çocuklarını arayan Cumartesi Annelerini de düṣünün…
Türkiyedeki Aleviler millete tepeden bakmaya alışmış, öyle mi? Türkiye´de yapılan alevi katliamlarını bilmesek yerdik. Internet Hamas´ın, Deaş´ın katliam videolarıyla dolu. Avrupaya kaçmak isteyen afrikalıların cesetleri Libya çölüne halı olmuş halı..nereye baksan insan cesedi. Neyi savundugunu bile bilmiyorsun.
Yanıtla (16) (7)Bu kadar akıl tutulması olurmu ya. Esadın Allah belanı versin. Ama seni nasıl biliyorsa öyle yapsın. Türkiye de 1971 den beri Alevi avı yapan zihniyete söylüyorum. Sivas, çorum, maraş ta sırf alevi olduğu için katledilen insanları hatırlayın.
Yanıtla (13) (6)Devrimci..!..politika,ideoloji vb anlamayız..Sünni mezhep ve Hz.Ali k.v. ebeden Imamizdir..!..Eger Alemi Ahirette mübarek vechi saadetlerine bakacak yüzümüz olmaz ise binlerce kez yazıklar olsun bize..Marx peşine takılıp Alevi diyen bizi geçerse yuhhh olsun bizim Meveddedimize..!..(muhabbetimize) ..Hanedanı Ehli Beyt a.s.bizim tek Kutup Yıldızımız..
Yanıtla (5) (0)Kabileci zihniyet daima tek taraflı bakar meseleye. 22 yıldır peşinden gittikleri partinin suçları yolsuzlukları hiç yoktur.
Yanıtla (5) (3)Süleyman bey diktatörün dininin olmadigini bilmeniz lazim. Alevi veya sünni Hic fark etmez. Malesef 1400 lerde avrupada yasaklanan iskence, malesef gelismekte olan fakir ülkelerde hala devam etmekte.
Yanıtla (9) (0)Herseyin Asirisi kötü, biri din icin biri ülkesi icin yapmaya devam ediyor.
11:37 Genelleme çok yanlış ve kör fikir. Alevi meşrep olup Türk Milleti istiklali için bedel ödemiş ve vazife hazıri çoktur.. Ama sözde Alevi olup,,düşman kandil saflarinda borazanlik yapan coktur...Ayni şekilde sunni deyip Türk Milletinin Alalhu Ekber motivasyonlu düşmanı da çoktur..!..Kişinin lafı,firkasi, hırkasını bakmayız PRATIGINE BAKARİZ...Evet Suriyede duzen olmasın diye pkk destekçisi fitne,fesad mikrofonlarida var... @seyrediyoruz onları..!.!.!..
Yanıtla (4) (1)Karar yorumcuları çoğu zaman hassas yorumlar yapar. Sizlere yakıştıramadım bu genellemeyi, ne alakası var dediğinin tam tersi düşünen milyonlarca insan var emin ol kötünün ideolojisi mi olur
Yanıtla (0) (0)Yıldıray bey, verdiğiniz bilgiler için teşekkürler... Son satırlarda, isimsiz hedef göstermek yerine, açıkça kimler, hangi mecrada aksini iddia ediyorsa, isim veriniz de, fırsatçılar da, genelleme yaparak, kafalarına göre suçlama yapmasınılar. Lütfen ! Saygılarımla.
Yanıtla (3) (2)Allah hiçbir zalimi dünya üzerinde bırakmasın. Hiç bir mazlumu da yardımsız bırakmasın.
Yanıtla (37) (0)Amin İnşallah
Yanıtla (6) (0)Yıldıray bey bir de şu KHK mağduriyetleri hakkında yazı yazsanız..
Yanıtla (8) (4)Esadı savunan marjinal fanatikler var tabii ama kendi ülkesindeki otoriter yönetime gönüllü kulluk yapanların Esat üzerinden bütün seküler kesime kin kusması da trajikomik
Yanıtla (10) (1)Utanmazlık sınırını aşanlar; solcu, demokrat, insan hakları savunuculuğunu; faşist yüzlerini gizlemek için "maske" olarak kullanıyor.
Yanıtla (3) (9)Birinin insanlığı vicdanı ölmüş ise rengi milleti vb farketmiyor. yapacak bir şey yok
Yanıtla (3) (0)Sn.yazar okurlarınızdanım. Bu makalenizide dikkatle okudum. Kümülatif olarak diyorumki insanlık her türlü "RADIKALIZM" den çok çekiyor. Allah bunun için "Dinde aşırı gitmeyiniz" mealindeki vahyi gönderdi. Insanlığı her türlü radikalizminden kurtarmak yine insanlığın borcu olmalıdır. Saygılarımla.
Yanıtla (14) (0)Her türlü radikalizm çıkışı çok önemli.
Yanıtla (3) (1)Dün magdeburgda arabayla bir arap Noel pazarına daldı, facia oldu. Baştan fotoğraf afd'yi aşka getirdi: Bir arap, hristiyanlarin sembolik pazarını kan gölüne çevirmişti.
Ertesi günü işin rengi belli oldu.
Afd yanlısı, İslam düşmanı bir ateist arab, islam dusmanliginda o kadar radikallesmis ki..
İslama gerekli tepkiyi vermeyen almanlari cezalandırmaya kalkmış.
Akşam bir islamcinin x hesabından okudum inanmadım.
Bugün alman kanalları söyledi aynı şeyi
Sayın Oğur belirtmem gereken bir durum var sadece Suriye'de değil bu işkenceler neredeyse bütün Orta Doğu ülkelerinde var. Orta Doğu halklarının sistematik bir şekilde işkence kendilerine işkence yapan bu zihniyetlerden kurtulması lazım: İran, Suudi, Katar,BAE vd.
Yanıtla (15) (0)Suudi Arabistan elcilikte kendi gazetecisini doğradı, hangi ülke ses çıkardı?
Yanıtla (7) (0)Ortadoguyu kötülükten kurtarmak için gelen, baş "iyilik" de Ebu Gureyb mektebi işletmecisi.
Yanıtla (1) (0)Halk tv neredeyse Esedi kahraman göstercek, hiç zulum olmadı, hapishane otel konforunda diyecek. ahlaksızlık çok kötü çok..
Yanıtla (19) (13)Kendi durumunuzu haklı çıkarmak için bu gibi manipulasyonlara gerek yok.
Yanıtla (10) (6)Kimse esat rejimini aklamıyor. Ortaliktaki iğrenç abartı rahatsız edici.
Şamdaki esadin sarayı bizimkinden daha mı lüks diye soruyor muhalifler sadece.
İşkence dosyaları adam gibi patlasa hiç bir ülke temiz kalmaz.
Tecavüzden çocuğu olmuş 12 fetocu kadın mahkum haberinin üstüne gidemeyenler sidnaya hapishanesine bakıp insanlığa ağıt yakıyor...
Aşırı dozda propaganda artık bağışıklık yapıyor. Her şey "karar"ında...
Dünyayı yaşanılır hale getirmeyen insan insan degildir dini dili ırkı ne olursa olsun
Yanıtla (4) (0)Bu yazınız tek adamların, diktatörlerin, demokrasi olmayan ülkelerde neler yapabileceğini göstermesi açısından çok önemli. Suriyeliler bu yasanilanları düşünüp demokratik bir rejim kurulması için çalışmalilar...
Yanıtla (1) (1)Suriye'deki zulmü göremeyenler okumuş da değiller. Onların irfanı hiç yok. Gerçi okusalar da beyhude. Yanlışa gömülmenin konforu içinde görünüşte mutlu, fakat huzursuz bir hayata mahkum görünüyorlar. Buna entelektüel huzursuzluk demek onlar için çok büyük bir iltifat olur.
Yanıtla (1) (1)ülkemizde gözaltında kaybedilen insanların yakınlarının hikayesini hiç dilenmiş mi acaba sayın yazarımız. İnsan hakları savunucusu olmak o kadar kolaymış mı acaba
Yanıtla (6) (2)Sayın Yazara; Yeryüzünde insanlık suçunu kim işlemişse onları lahnetlememek de insanlık suçudur. Ancak anlamadığım bir şey var israil filistinde ve ayrıca ülkemizde ve dünyanın her yerinde insanlık suçları hep işlenmiştir. Ama 10 gün içinde size Suriyedeki bu insalık suçu hikayesini kim anlattı o önemli bir de hangi olay veya olaylar sizi insan hakları savunucusu yaptı onu merak ettim.
Yanıtla (5) (0)Kazandınız!
Yanıtla (3) (0)Kazandınız!
Yanıtla (0) (0)Yani siz kazandınız,biz kayıp ettik.
Siz kim,biz kim?
Durum her alanda,onlarca yıldır böyle..
Ben neden böyle göremiyorum da biz diye görüyorum,görmek istiyorum?
Gözlerim,kulaklarım mı kapalı?
İnancım aklımı mı bloke ediyor?
Dedikleri gibi cahil vb. miyim? Eğitimsiz?
Neden? Sebebi ne,nedir? Kime,neye “tutsak zihnim” ?
Nefrete kadar varan hangi duygum,bizi siz diye ayrıştırıp,kutuplaştırıyor?
Sn.Karar okuru
İşi kolay kılalım
İster gel, istersen geleyim artık “biz” olalım..
Sezar..!...Batiya zerre kadar güvenmeyiz.. Ne ismine ne de cismine..Gücü elinde bulunduranlar çok evvel engel olabilirdi bu zulme ve dunyanin heryerinde ki zulme....Tavşana kaç, taziya tut oyunu sergileniyor..sonra da kim haklı kim haksiz tiyatrosu oynuyorlar...
Yanıtla (2) (1)Esat kanlı zalimdi katildi işkenceci diktatördü madem ki öyle idi neden can ciğer oldular bir zamanlar .Neden görüşelim tekrar dost olalım o güzelim günlerimize geri dönelim diye yalvardık.Katille işkenceci ile diktatörle ahbap olunurmu .
Yanıtla (6) (3)Sezar/ Usame Osman; 2014te ABD Kongresi ve Avrupa Parlamentosu’nda fotoğraflarıyla birlikte ortaya çıktı.”
Yanıtla (4) (0)- Suriye’ deki vahşi katliamları Usa İsrail Avrupa biliyordu ve görüyordu. Bu gerçeğe rağmen Suriye’ yi İranrusya ve pkkpyd’ nin insafına bıraktılar. Hepsi ordaydı hepsi ortaktı!
- Sezar vakası 2021 de Zaim Derviş tarafından Fılaşbellek adıyla filme alındı. Normal bir dünya olsaydı bu film dünya birinciliği alırdı ve bizde 50 milyon izlerdi ama nerde?
Türkiye'de Gezi Parkında 16 ağacın kesilmesi üzerine şiddet eylemleri ile ülkenin altını üstüne getiren malum zihniyetin Suriye'de milyonlarca insanın maruz bırakıldığı zulme,şiddete ve vahşet olan bakışları ve bilinçli sessizlik ve kulak tıkayışları riyakarlığın,ikiyüzlülüğün şahikası olsa gerek
Yanıtla (5) (3)bir dönemin gizli tarihi hakkında Türk okurlarını da aydınlattığınız için teşekkürler Yıldıray bey. insanlık dışına düşmeme yönünde duyarlılığı artırdığınız için de ayrıca teşekkürler. insan kalabilmek, asıl kuvvetli iken çok değerli.
Yanıtla (6) (4)"Tutsak zihinler"e ne söylüyebilirsiniz?Cahil,kendi mahallesinden dışarı çıkamamış bir kesimin cehaletini ve "kesin inançlı"lığını anlarım. Ancak Ülkenin en okumuş , aydın fakat entelektüel olamamış seküler sol'un bu tutsaklığı Türkiye'nin geleceğini de etkiliyor.
Yanıtla (16) (6)Bir atasözü der ki...Beni niye öldürüyorsun, Ben zaten öleceğim.. Gücü eline geçirenler kendilerine boyun eğmeyenleri doğruyu konuşanları, biat etmeyenleri ya işkencelerle öldürüyor, veyahut da acıyla açlıkla sefaletle ömür boyu süründürüyor...
Yanıtla (18) (2)Bugün de zulme uğrayan milyonlarca insanın bir kısmının hikayesini okuyup ağladık. Dünya insanlık var olduğundan beridir böyle, iyi ve kötü hep birarada
Yanıtla (5) (0)Bizdeki sözde demokratlar ve solcular da sağcı ve dindar kesimler de maalesef sadece kendilerinden olana hukuku ve insan hakkını reva görürler bu böyledir, eğer onlarla değilseniz sizin zerreye bir öneminiz yoktur.
Yanıtla (14) (3)İnsanın kanı donuyor.Bunlara insan demek bile güç.Asıl mesele bundan sonra,Amerika çıkmazsa birlik sağlanamaz,kaos devam eder.
Yanıtla (3) (0)Esad İran ve Şiî milisler o kadar işkence korkunç cinayetler işlediği bilindiği hâlde onları savunan onları değil karşılarında kim varsa ona saldıran kim varsa ne gerekçe ile bu zulmün destekçisi inş.onlar da benzer zalimler le......
Yanıtla (2) (4)Sosyal faşist , ırkçı ve göçmen düşmanı, natsiyonalizme evrilen yeni “sol”!
Yanıtla (4) (10)Kürde de şimdilik “ kullanılışlı aptal” muamelesi yapan SOL!!
Bunu da mı görecektik???
Iyi de bu kanlı zalim , bütün bunları yaparken dünya nasıl seyredip durmuş, hayret !
Yanıtla (7) (1)Mesele eskiyi kaldırmak değil, yeniyi doğru inşa etmek. Buradaki hayallerin sonu nasıl oldu ortada değil mi. Eskilerin güzel bir lafı vardır; “kelin merhemi olsa kendi başına sürer”. Türkiye kendi ülkesinde demokrasi kültüründe gerilerken Suriye’ye mi destek olacak. Hadi canım!
Yanıtla (12) (5)Sn. yazar bu olaya inanmayan herkes için genelleme yapmayın. Mesela ben bu konuyu ilk kez 100 bin kişi ve yer altı hücreleri bilgileri olan bir whatsApp mesajında gördüm ve inanmadım ama bu rejime işkenceyi yakıştıramadığımdan değil. 100 bin kişilik yer altı tesisi kurmak çok masraflı, zor ve bu rejimin ihtiyaç duyamayacağı bir şey olduğu için inanmamıştım.
Yanıtla (4) (0)Ve kazandılar. İnsan kasabıyla yan yana duran ya da arkasında duranlarsa kaybetti. Suriye düştüğü yerden kalkarsa insanlık kazanacak... Bu tüm insanlığın kazanımı, zalimlerinse kaybı olacak.
Yanıtla (8) (1)