‘Tek kişilik hükümet’

Merkez Bankası’nda başkan yardımcılığına atanmak için en az on yıl süreyle tecrübe sahibi olmak şartı bankanın ana sözleşmesinden kaldırıldı.

Artık istenirse herhangi bir üniversite mezunu bu göreve atanabilecek.

Siyasi iradenin atamalar yetkisini böyle liyakat şartlarına bağlayan düzenlemeler birer birer kaldırılıyor. Yargı bağımsızlığını törpüleyen, kamu kurumlarını siyasi irade karşısında silikleştiren, Merkez Bankasını da “laf dinler” hale getiren uygulamalar...

Kurumların ve kuralların aşınmasıyla “tek kişilik hükümet” uygulaması pekişiyor.

Bu “tek kişilik hükümet” tanımı doğrudur. CB Başdanışmanlarından Mehmet Uçum, “16 Nisan” adlı kitabında yazıyor:

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, siyasi açıdan tek kişilik hükümettir.” (S. 79 vd.)

Evet böyledir.

Fakat tek kişilik hükümet parlamento çoğunluğuna ve HSK’ya “talimat” vererek “siyasi”den öteye, yasama ve yargı alanlarına doğru genişlemektedir.

Sürelerin ve sınav koşullarının değiştirilmesi bu açıdan fevkalade önemlidir.

MERKEZ BANKASI

Merkez Bankası’ndaki son düzenleme aslında yeni değil. OHAL döneminde çıkarılan 703 Sayılı KHK ile Merkez Bankası (MB) Kanunu değiştirilmiş, atamaların sürelerini düzenleyen kanun maddeleri kaldırılmıştı. (9 Temmuz 2018)

Merkez Bankası başkanı beş yıl dolmadan görevden alınamazdı, KHK ile bu şart kaldırıldı ve “laf dinlemeyen” MB Başkanı Murat Çetinkaya 3 yıl, 2 aylık başkanken görevden alındı. (6 Temmuz 2019)

Ardından, derecelendirme kuruluşu Fitch, “Merkez Bankası’nın kurumsal bağımsızlığının bozulması”nı gerekçe göstererek Türk ekonomisinin reytingini düşürdü. (Reuters, 13 Temmuz 2019)

Kanunda MB Başkan Yardımcısı atanmak için on yıl tecrübe şartı vardı, aynı KHK ile bu şart da kaldırıldı.

Sürelerin böyle kaldırılması veya aşağı çekilmesi, Merkez Bankası gibi araçsal, yani kendi görev alanında uygun göreceği politikaları uygulama bağımsızlığı olan bir kurumda bile tek kişilik siyasete çok geniş yetkiler kazandırdı…

Sadece başkan değil, Merkez Bankası’nda 8 genel müdür ile Baş Ekonomist Doç. Dr. Hakan Kara da görevden alındı. Ekonomi dünyası bunu “deprem” olarak niteledi. Bilgi, tecrübe ve liyakatiyle “Merkez Bankasının omurgası” olarak bilinen Hakan Kara’nın uzaklaştırılması “büyük kayıp” olarak gördü. (Bloomberg, 9 Ağustos 2019)

AB ilerleme raporlarında benzer eleştiriler yer aldı. Uluslararası sıralamalarda aşağılara kaydık…

Sermaye getirmek ve kredi almak için yapılan resmi Londra seferleri bir sonuç vermedi…

Prof. Dr. Şebnem Kalemli-Özcan’ın sözlerini hatırlayın:

“Uzun vadeli yatırımcı teknoloji getiren, fabrika kuran yatırımcıdır. Güven, istikrar, değişmeyen kanunlar ve kurallar istiyor. Bu ortam sağlanamadığı için de bir süredir Türkiye’den uzak duruyor.”

NİYE ‘BAĞIMSIZ’

Ehliyet ve liyakatin nasıl “sadakat”e feda edildiğinin hazin bir örneğidir MB’de bu yaşananlar.

Yargıda ve hemen bütün kamu kurumlarında böyle.

Beni eleştiren okur yorumlarında da “milli iradeden bağımsız MB mi olur, sen nasıl hukukçusun” gibi ifadeler okuyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “seçimlere biz giriyoruz, halka biz hesap veriyoruz, Merkez Bankası değil” şeklindeki konuşmalarını biliyoruz.

Merkez Bankaları tam da bunun için bağımsızdır: Yani politikacıların “önümüzdeki seçim” hesabına, ya da piyasanın “hemen ucuz kredi” iştahına kapılmadan gelecek yılları yani uzun vadeyi hesaplayarak para politikaları oluştursunlar diye bağımsızdır.

Türkiye çok iyi eğitimli ve kurumlarda yıllarca tecrübe ve donanım kazanmış yüksek düzeyli insan hazinesine sahipti. Kamu görevlerindeki zor sınavlar ve görev süreleri bu liyakat sistemini sürdürüyordu.

Siyasi sadakatin öne çıkması petrolden değerli bu insan hazinemizi aşındırıyor.

İktidarın ilk iki dönemindeki başarılarda imzası olan teknokratların şimdi Akşener, Davutoğlu veya Babacan yanında olması, yurt dışına beyin göçü, gençlerdeki hayal kırıklığı, ekonominin daha 2018’de tıkanması; hep bu yüzden değil mi?

TARİH NEDİR?

Tarih şuuru marş dinleyip coşmak değildir.

Koçi Bey’in liyakat sisteminin bozulması hakkında yazdıklarını hiç akıldan çıkarmamaktır.

Cevdet Paşa’nın, Tunuslu Hayrettin Paşa’nın niye “devlet-i muntazama” diye çırpındıklarını anlamaktır…

Kuralları ve kurumları güçlendirmekten başka çaremiz yok; kaybettiğimiz yıllar yeter.

YORUMLAR (78)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
78 Yorum
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 22:33

    hacı murat,sen bu ülkedemi yaşıyon.kararları akepenin cumhur reisi alıyor,dediğin danışmanlar itiraz edemeden uyguluyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • cumhur / 14.07.2020 21:54

    Dönülmez akşamların ufkundayız vakit çok geç...Vatanımızı ve milletimizi uçuracak anayasa maddelerine milletimiz evet diyerek bu yönetimi seçti!

    Yanıtla (0) (0)
  • osman akman / 14.07.2020 21:03

    turgut ertav konunun ana fikrine ne kadar hakim bilemiyorum ama aynı ruh ve inanç zaviyesinden Tolkien'le beraber müslümanlara ve İslam'a saldırmış. Resmettiği profiller genel doğulu müslüman tipidir ve tek adam çok adam fark etmez Allah'a kulluk iddiasını sürdürdükçe benzer bir görüntüde olacaktır. Dilekleri (Dua diyemiyorum) gerçekleştiğinde olacak olan müslümanların azalması ya da değişmesi değil paylaşabildiğimiz ortam sayısını ciddi anlamda çoğulcu bir şekilde azaltacakları için daha az görüyor katlanıyor olacaklardır, hepsi o.

    Yanıtla (0) (0)
  • ahmet hamdi kara / 14.07.2020 18:54

    Allah sayılarınızı artırsın. Ağzınıza sağlık.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 18:45

    Dünyanın hiç bir ülkesinde tek bir kişi her şeyi yönetemez. Trol maaşlarina ne kadar zam olacak acaba?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 18:44

    Yahya bey korkuyoruz tabii ki.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 18:27

    2020’deyiz, II. Dünya Savaşı’ndan sonraki 1950’yi bugünkü hukuksuzluklar için kendisine referans alıyor. O zamanın hükümetleri ülkeyi savaşa soksaydı da yerle bir olsaydık binlerce, milyonlarca ölü daha eklenseydi I. Dünya Savaşı’ndaki kayıplarımıza, ne yapacaktı acaba? İnanılır gibi değil!

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 18:01

    "Tek kisilik hukumet" diktatorluk demektir...

    Yanıtla (0) (0)
  • ad soyad / 14.07.2020 17:33

    hem tek kişilik hükümet diyorsunuz hende mekez bankasının omurgası hakan kara diyorsunuz.o tek kişi olmuyor yani

    Yanıtla (0) (0)
  • Bir Karar Okuru / 14.07.2020 16:48

    Siz tek kişilik hükümet görmemişsiniz.. size tavsiyem 1950 öncesi hükümetlerine bir bakın.

    Yanıtla (0) (0)
  • Demir pusat / 14.07.2020 16:04

    Kaliteli kitaplarınız ve yorumlarınız var.Ama piyasa ekonomisi ve mevcut dünya siyasi sistemlerini fazla yüceltiyorsunuz.Onları hantal,gerici bulanlarda var.Hayat değişim, sistemler değişir.

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 14.07.2020 15:58

    6-Peki o halde orta dünyanın kahramanları ne duruyorsunuz?İlk seçimde yüzük kardeşliği bilinci ile, o barbar orklara ve Tek adam rejimi karanlık güçlerin komutanı Saruon a hadlerini bildirin güç yüzüğünü imha edin.İmha edin ki,başkalarına cazip gelip doğru yollarından şaşmasınlar.Saygılar.

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 14.07.2020 15:58

    5-Düşündüm de ,Ten adam rejiminin lideri karanlık güçler tarafına geçen Sauron Erdoğan a ,onun taraftarları ve peşinden gidenler de barbar orklara ne kadar benziyor.Orkların ayaklarına nalin/takunya ,başlarına takke ve sarık,sırtlarına cübbe geçirseniz tıpkının aynısını benziyorlar.Ha karanlık güçlerin askeri barbar orklar,ha tek adam rejimini askerleriha karanlık güçler safına geçen Sauron ,ha Erdoğan:Hiç farkları yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 14.07.2020 15:57

    4-İnsanlar,zombiler,elfler,cüce hobbidler karanlık güçleri oluşturan yamyam,vahşi,acımasız,yayılmacı,bütün ırkların düşmanı barbar orklara karşı birleşir.Yaptıkları güç birliği neticesinde hem güç yüzüğü imha edilir hem karanlık güçler olan orklar.

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 14.07.2020 15:56

    3-İnsan, elf ve cüce orduları, karanlık güçlerin karşısında tüm eski düşmanlıklarına rağmen bir araya gelmişlerdir. Hepsi birden küçücük bir Hobbit'in eline ve onun yeteneklerine bakmaktadırlar. Orta Dünya'nın kaderi belli olmak üzeredir. Ancak Tek Yüzük'ü sahiplenmek, kimi zaman taşıyanına daha cazip gelebilir.

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 14.07.2020 15:56

    2-Sauron'un orduları büyüdükçe büyümektedirler. Frodo ve onun can dostu Sam, korku dolu bir yolculuğun göbeğinde, korkunç Mordor'a adım adım yaklaşmaktadırlar. Tek yüzük yok edilmelidir ve iyilik bunun için savaşmaya hazırdır. Karanlık tarafa geçmiş olan Saruman'ın yaptıkları, yanına mı kalmaması için savaşlar ve mücadeleler başlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 14.07.2020 15:55

    1-The Lord of the Rings (Yüzüklerin Efendisi)isimli 3 bölümlük fantastik film dizi vardı.Belki çoğunuz seyretmişsinizdir.Televizyon kanallarında zaman zaman yayınlandı.11 dalda Oscar ödülü almış, ilk olarak Oxford Üniversitesi profesörü J. R. R. Tolkien tarafından kitabı çıkarılmış.Daha sonra film dizisi yapılmış. Yüzüklerin Efendisi , dünyanın kaderini değişterecek olan yüzükten kurtulmak için verilen mücadeleyi konu ediyor.Yüzük kardeşliğinin vurguluyor. Bu yüzükten ve müstakbel savaşlardan kurtulmanın tek yolu, gücünü toplamaya çalışan Sauron'u da engellemek için bu yüzüğü yok etmektir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Yahya Özal / 14.07.2020 15:36

    "Karar Okuru " diye gölgesinden korkanlar gibi değil, adlı adımca yaptığım yoruma bile yayınlayamayan ödleklersiniz

    Yanıtla (0) (0)
  • AK-Pak katakulli ve sahte diplomalilar partisi.. / 14.07.2020 15:15

    Hinc,kibir,böbürlenme modasi gecti Padisahim,senden büyük Allah var...Ayinesi istir kisinin,herkes önceden yaptiklariyla puanlaniyor..Ülkenin en yüce makaminin sahte diplomayla isgal edildigi iddialarina bile sirt cevirerek arastirilmasini engellediler.. Tek adam devrinde olanlarin sadece bir kücük kismi...

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 14.07.2020 14:18

    Bu siyasi bir tanı değil, objektif kadrajın yörüngesindeki reel görüntüdür. Yazar bunu, itiraz edenlerin siyasi hınç ve hırsına göre söylemiyor. Bazı olaylar sözcükleri ve tanımları kendilerine çağırırlar. Yazarımıza teşekkürler.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 14.07.2020 14:03

    01.10 yorumu ekonomik ve yakıcı konular konuşulmasın diye Ayasofya ortaya atıldı diyenleri haklı çıkarıyor. dikkatli ol açık verme.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hüseyin / 14.07.2020 14:01

    Halk karar verdi, başkanlık geldi, diz de bunu sindiremediniz . Reis yıllardır faizi indirin diyor, indirmediler, daha mı iyiydi size göre aydınlar takımımız.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 14.07.2020 13:49

    Siz bir müslüman olarak Ayasofya Camisinin ibadete açılmasına niçin sevinemiyorsunuz? Bu ifademi yayınlayıp, beni şaşırtın lütfen olur mu?

    Yanıtla (0) (0)
  • İbrahim Ünlü / 14.07.2020 13:37

    Sayın Taha bey sanki geçmişte -şimdiki gibi de değil gerçek anlamda- tek kişilik hükümet olmamış gibi kelam etmek size yakışmıyor. Ayasofya'yı camilikten çıkaran hükümet iradesi tek kişinin değil miydi ?!!

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 13:37

    Tek kişilik Hükümet diktatörlük rejiminin 100% taaa kendisidir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 13:10

    TAHA BEY BU KADAR TEK KİŞİLİK HÜKÜMET KARŞISI İSENİZ TEK PARTİ DÖNEMİNE NEDEN METHİYELER DİZİYORSUNZ O ÖZLEDİĞİNİZ DEVİRDE NECİP FAZIL BAŞIMIZA KULAK İSTİYORUZ DİYE DERGİYE KAPAK YAPINCA İNİÖNÜYE SAĞIR DEDİN DİYE MAHKEMELRDE SÜRÜNDÜ BUGÜN GAZETNİZ YAZARLARI AÇIKTAN HER HAKARETVARİ YAZILARINZA RAĞMEN BÖYLE BİR DURUM YOK

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 13:07

    egemenlik kayıtsız şartsız milletindir (any. m.6/1). milletin seçtiği ve seçimlerle yenilediği temsilcilerine, "yürütme içindeki şu kuruma karışamazsın" demek, sonuçları hoşuma gitmiyor ise demokrasiden vazgeçerim demektir. (teknokratlar hükümeti isteyin o zaman, merkez bankası kötü de diğerleri çok mu iyi).

    Yanıtla (0) (0)
  • Hulki / 14.07.2020 12:30

    Yaşanan süreç çok vahim. Ülkenin böyle bir iktidar anlayışına bırakılması çok vahim. Ülkenin üniversiteleri devlet adamı yetiştiremedi ki adam yokluğunda devletin yönetimi bunlara kaldı. İçimiz yansada ülkede aydın sorunu var.Yetişmiş devlet adamın olmadığının kanıtıdır. Ülkenin kaynakları,hukuk sistem ve demokrasi talan ediliyor. Cumhuriyetin kadrolarında yetişmiş hukukçular buna el birliğiyle cumhuriyetin ve kazanımlarını talan ediyorlar. Akıl alır gibi değil hiçbir vicdan bunu kabul edemez. İktidarda oldukları sürece geriye gidiş yoksullaşma, yolsuzluklara alışmak zorundayız.

    Yanıtla (0) (0)
  • Muhalif / 14.07.2020 12:23

    Ekonomide ki tek yanlış Damat, onunda dokunulmazlığı var

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 12:19

    İktidar başarısızlığını hamasetle örtüyor. Ülkemizin toparlanması hiç kolay değil.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 14.07.2020 12:18

    Hocam ne oldu size. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine onay veren Yüce Türk Milleti ve onun hür iradesidir. Hak, hukuk, Adalet gibi kavramların arkasına saklanıp, gerçek niyetinizi sakladığını düşünmek istemiyorum. Bunu Taha Akyol'a yakıştıramam. Cumhuriyetin sahibi özbe öz Türk Milletidir. Olması gereken de budur. Saltanatı Özlemiyoruz. Saltanat kaldırılıp, Cumhuriyet ilan diliyor. Referandum yapıldı mı? Cumhuriyetin kurulmasına itirazımız yok. Lâkin Cumhuriyetin ilanında, bir kaç kişinin iradesiyle gerçekleşti. Gerçi siz buna da bir kılıf uydurursunuz. Birikiminiz var. Usta kalemsiniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • HACI MURAT / 14.07.2020 12:05

    Tek kişilik hükümet ifadesi siyasi sorumluluk açısından doğru olabilir.İcraatların sorumluluğu Cumhurbaşkanına aittir. Ama bu,bütün işleri Cumhurbaşkanının yaptığı anlamına gelmez.Örneğin sağlıkla ilgili işleri Sağlık Bakanı,savunma ile ilgili konuları Savunma Bakanı yürütüyor.Ayrıca bakanların dışında bir çok danışman var.Her biri kendi uzmanlık alanıyla ilgili çalışmalar yapıyor.Erdoğan bütün kararlarını konunun uzmanları ile istişare ederek alıyor,tek başına almıyor. Öte yandan şimdi liyakata önem verilmiyor da bütün devlet kurumlarına fetöcüler çöreklendiğinde mi önem veriliyordu?

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru, / 14.07.2020 12:04

    THK’ya 1 ay önce üye şimdi de başkan oldu 95 yıllık geçmişiyle Cumhuriyet tarihinin en köklü kurumlarından Türk Hava Kurumu’nda (THK) yapılan atama dikkat çekti. AKP’li Harun Karacan’ın oğlu, 17 Haziran’da THK’ya üye oldu. 1 ay sonra da THK’nın en yüksek gelire sahip olan Eskişehir Şubesi’ne başkan atandı... THK’ya 1 ay önce üye şimdi de başkan oldu Geçtiğimiz eylülden bu yana kayyum tarafından yönetilen THK'da, Eskişehir Şubesi'nin başına AKP Eskişehir Milletvekili Harun Karacan'ın oğlu Alihan Karacan getirildi. 26 yaşındaki Alihan Karacan' İŞTE TEK KİŞİLİK HÜKÜMET DÖNEMİNDE YÖNETİM .

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 11:53

    Birisi yorum yazmış bu yapılanlar demokrasili millet iradesi diye! %49 millet değil mi? Dünyada hangi demokratik ülkede %51ile istediğimi yaparım, güç bende tek adam zihniyeti var? Halife, ululemr, mehdi beklentisi olanlar için sorun yok, mevcut durum onlar için ilahi bir lütuf telakki ediliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 11:52

    Egitimimiz yetmiyor anlamaya, insanimiza hala karisik geliyor demokratik sistemler. Biri yapsin herseyi , bize sormasin istiyor. Mahalleye

    Yanıtla (0) (0)
  • Erkan Doğan / 14.07.2020 11:39

    47 yaşındayım.Şu halk böyle istiyor diyen şerefsizler yok mu beni deli ediyor.Halk yarın sizin........ yapmak ister ise yaptıracakmısınız. Aşağılık herifler işte bir ülke bu avam kafası yüzünden bitiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mehmet / 14.07.2020 10:50

    Cemaatler ve radikal kesimler baskanliktan degil hilafetten bahsediyor.Adaletsizlik,torpil,rüşvet,yolsuzluk vs halifelikle uzerini kapatacaklar.Yoksa halife olacak yani bu vasiflari taşıyan siyasetçi yok ortada.Kurumlar bağımsız olmadığı için bitti.Su anda adalet güçlü olanda zayıfın yasama hakkı bitti.Mesela ayasofya kararını veren danıştay aynı danıştay değil mi.Neden açılmasına daha önce karar vermedi.Adalet böyle siyasalasirsa kurum kalır mi

    Yanıtla (0) (0)
  • Turkalp / 14.07.2020 10:29

    Taha bey Turkiye'de aydin olanlarin problemi sadece kendi fikrindeki kesimin haksizliklarini görüyor başka insanlara yapılana kör oluyo malesef. Sonuç Resim ortada

    Yanıtla (0) (0)
  • Ismail / 14.07.2020 10:24

    yazar siyasi sadakat in insan hazinesini yok ettiğini yazıyor ki müthiş tespit kafa ayasofya yi kutla diyor zeten bizim

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 10:16

    emeğinize sağlık güzel bir yazı olmuş.

    Yanıtla (0) (0)
  • Muhabbet demokrasisi... / 14.07.2020 10:13

    Cumhurbaşkanlığı sistemi milletin iradesine başka iradelerin maydanoz olamadığı güzel bir sistemdir. Siz buna tek kişilik hükümet diyorsunuz. Milletin iradesine saygısızlık ediyorsunuz. Millet, beğenmediğiniz bir siyaseti tercih edince onu hazmedemiyorsunuz... Demokrasiyi özümsemiş değilsiniz. Sadece muhabbetini yapıyorsunuz.

    Yanıtla (0) (0)
  • yerli / 14.07.2020 10:04

    Sayın yazar şaşkınlıkla okuyorum yazınızı. sayın cumhur başkanı dilinde tüğ bitti yıllarca faizi indirin bu yüksek faiz oranlarıyla yatırımcı yatırım yapamaz esnaf ve vatandaş kredi kullanamaz diye kim dinledi . millet için o çok beyendiyin burokratlar indirdimi faizi hayır faiz lobileri kazandi o vakit niye dile getirmedin bukadar bu faizleri indirin cumhur başkanı haklıdır diye diyemezsin çünkü. birde koaliyosyanları çok özlemişsin sanırım ithal bakan ve üç tane başbakan yan yana kimin ne yaptığı belli olmayan bakanlar. sayın cumhur başkanı olmasaydı bu devasa projeleri biz rüyamızdagörürdük

    Yanıtla (0) (0)
  • Vatandaş Adem / 14.07.2020 09:45

    Merkez Bankasına liyakatsiz atamalar yapiliyorda başka kurumlara liyakatli,bilgili,rasyonel olanlar mi atanıyor.Hepsi devletin değil Parti'nin burokrati.Universiteye atanan rektörlerin çoğunun bilimsel makalesi yok,olanında makalesine atıf yapilmamis.Ulkemizde bürokrasi verim bakımından çöl olmuştur.

    Yanıtla (0) (0)
  • Türklerin kendi kaderine sahip olma hakkı elinde / 14.07.2020 09:43

    Padişahlık geldi, sıra saltanatta, sonra resmi dil arapça! Ayasofya açıldı, oylar cepte, artık Türk emirliği kuruluşu tamamlandı, ilana kaldı.. Allah devlete millete zeval vermesin! Mukaddes dini alet eden hukuku, askeri, MB mı dinleyecek, nitekim neyi engel görürlerse tarumar ediyorlar işte.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 14.07.2020 09:40

    Liyakati, her işin kendi tekniğine, bilimine göre yapılması gerektiğini önemsemeyenlere sormak lazım: daha dün pilot brövesi almış iki pilotun kullandığı uçakta yolculuk yapmak ister misin? Önemli ameliyatlarda neden 3-4 doktora daha sormadan karar vermezsin ameliyat olmazsın? O tek kişi acaba herşeyi bilebilir mi? Herşeyden anlayabilir mi?

    Yanıtla (0) (0)
  • ibrahim / 14.07.2020 09:39

    çok kişilik hükumetler vardı da ne oldu sayın yazar, siz yine zengin biz yine fakirdik, sanki müthiş bir adalet, zenginlik, demokrasi vardı da şimdi hepsi bozuldu, bizim için birşey fark etmiyor sayın yazar, şükür bugün ayağımızda kara lastik değil kundura var, karnımızda tok...geçiniz bunları neye ağladığınızı net yazın bilelim.

    Yanıtla (0) (0)
  • Husam / 14.07.2020 09:39

    Turkiyenin bu tecrubeyi yasamasi gerekiyordu. Toplumlar baslarina buyuk felaketler gelmedikce tecrube kazanamazlar. Bakiniz Avrupa iki dunya savasi yasadiktan sonra avrupa birligi surecine girdi. Ondan once onlarda da din kavgalari vardi 90 yil surdu. Bu bir surectir.bizim de bu sureci yasayarak demokrasinin kiymetini gercek anlamda kavramamiz demokrasinin sadece kendimiz icin olmadigini bizim gibi dusunmeyenlerin de hakķi oldugunu kavradigimiz zaman bu is duzelir. Ama bu tahribatin tamiri biraz uzun surecektir. Gercek demokratlara selamlarimla

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 09:39

    Akıl devreden çıktı

    Yanıtla (0) (0)
  • Halk / 14.07.2020 09:34

    Karar verildi, halk başkanlık dedi.

    Yanıtla (0) (0)
  • okur / 14.07.2020 09:16

    adam uzayda yaşıyormuş gibi hala bu kadar milletvekili,bu kadar bakan var diyor.Biz bunlar yok demiyoruz ki bunların nihai karar verme inisiyatifleri yok diyoruz.El kaldırıp indiren m.vekili sayısına bakıp yönetimde demokrasi var diyorsan kafandaki demokrasi şablonuyla çağdaş demokrasi birbirine uymuyor demektir

    Yanıtla (0) (0)
  • Hulki / 14.07.2020 08:39

    Sayın Akyol, İyi bir hukukcusunuz. Yıllardır hukuk ülkenin yöneltilmesini istiyorsunuz. Halkımızin çoğuda hukuk yönetilmesini istiyor. AKP yıllardır dini istismar ederek halķi ortaçağ bir dini anlayış benimsetiyor bunu salt iktidarda kalmak için yapıyor inandığı için degil. Amaç kendi altın küpünü doldurmak.Onurlaŕını korumak için ekipten ayrılar oldu . Bunların yatacağı yer yok. Fakirlik yarat o yaratılan fakirlikte eğitimsiz cahillerin oynu kap.Siyaset bu. Sosyal adelet ve hukuk devleti olmayınca bunlarda istedikleri gibi at oynatıyorlar. Temel sorun kanunların yetersizligi değil kanunların

    Yanıtla (0) (0)
  • Abidin / 14.07.2020 07:49

    Islamın en temel şartı Allahın varlığina ve birliģine inanmaktır.Demokrasinin şartı ise kuvvetler ayrılığına inanmaktır. Hocam kuvvetler ayrılığını hukukun üstünlüğünü lütfen her seferde anlatın. Bir bebeğe anlatır gibi anlatın. Bir daha anlatın ,bir daha,bir daha.......

    Yanıtla (0) (0)
  • sabır / 14.07.2020 06:49

    Hükümetlerin başı hep tek kişiliktir.Çok başlı hükümet olmaz.Olursa koalisyon olur.Bununda zararlarını geçmişte yaşadık.Bürokatlar yanlış yaparsa orada tutmak hatalıdır bunun zararını Tüm millet çeker.Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde 600 baz puanlık 1000 baz puanlık faiz artışları yapılmaz,yapılamaz.Böyle bir artışı yapacak bürokratı da orada tutmazlar istifaya zorlarlar.Ne yazık ki bizdeki bürokratlar dokunulmaz olduklarını bildikleri için yanlış işlerinde de istifa etmiyorlar.Oysa istifa et denildiğinde istifa edebilseydi.Merkez bankası tartışılıyor olmazdı.Kurumuna zarar vermiştir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Köl Tigin / 14.07.2020 06:14

    IV-Karşılaşılan sorun ve kapsamı ne?Sorun çözme kabiliyetimiz mi yok/ gelişmemiş? "...Sosyal sermaye yoksa yolsuzluk, mafyalaşma, din istismarı, “babana bile güvenmeyeceksin” felsefesi hâkim. Siyasî partiler, mafyacılığın başka usullerle yürütülmesinin kurumları gibi çalışıyor. Seçmene rüşvet verilerek oy almak, birinin adamı olduğunuz için yükselmek, birinin adamı değilseniz adamı olacağınız birini aramak… İktidara gelelim de biraz da biz yiyelim, bizim adamlarımız yesin… Bunların hepsi birbirine sebep-sonuç zincirleriyle bağlı unsurlar..."-"Sosyal sermaye sebep mi sonuç mu?"-İskender Öksüz

    Yanıtla (0) (0)
  • Köl Tigin / 14.07.2020 06:04

    III-"..Başarılı ülkeler, bir avuç da olsa elit yetiştirebilen ve sonra işlerin başına bu elitleri geçirebilen ülkelerdir. Bunu becerebilirseniz, kalite kaliteyi doğurur. Bu da yükselen bir helezondur. Bunda da bir önceki halka bir sonrakini doğurur ve kısa zamanda o bir avuç elit bütün ülkeyi elit yapar. Elitlik sıradanlaşır! İskandinavya olursunuz..."-"Alt Akıl: Aptallar ve Diktatörler"-İskender Öksüz

    Yanıtla (0) (0)
  • Köl Tigin / 14.07.2020 05:31

    II-Sorunumuzun kök nedenini belirlemek gerekmiyor mu? "..İnsan sermayesini eğitim sistemi inşa eder. Eğitim sistemi öğretmen demektir. Öğretmenleri üniversiteler yetiştirir. Sizin üniversiteleriniz dünyada hiçbir sıralamaya girmiyorsa, içi yandaş dolduysa… Öğretim üyesi unvanlarının ölçülerini “bizim adamlar” terfi edebilsin diye aşağı çekiyorsanız, o üniversite birinci sınıf öğretmen yetiştiremez. Diploma verir ama o diploma verdikleri öğretmen değildir ve kendi dallarında yapılan sınavlarda 20 üzerinden 2, 40 üzerinden üç buçuk falan alırlar..." -"Beka Sorunu"-Prof. Dr. İskender Öksüz

    Yanıtla (0) (0)
  • Köl Tigin / 14.07.2020 05:18

    Müzmin ve yaygın sorunu(n)/muzun özeti değil mi "Bizimkiler bizim kabiledir, bizim partidir, bizim cemaattir, bizim camiadır, bizim ideoloji mensuplarıdır, bizi parayla destekleyenlerdir, bize alkış tutanlardır… Ama her geri ülkenin bol miktarda “bizimkileri” vardır. Bizimkilerin cinsine göre bu hâle nepotizm, ali dibo, hâmili kart, torpilli, alnı secde görmüşler, eski tüfekler v. s. adı verilir. Fakat sonuç hepsinde aynıdır."-"Çan Eğrisi ve Bizimkiler"-İskender Öksüz

    Yanıtla (0) (0)
  • Saltuk Buğra / 14.07.2020 04:14

    Tarihi dinledikleri uydurulmuş hikayelerden ibaret zan eden, dini ritüeller yumağı zan eden insanı kamilleştirme yolu değil de dava kabul eden inandığı davayı dinleştirmiş bir zihniyete Koçi Bey'den, Cevdet Paşa'dan ,Hayreddin Paşa'dan bahsediyordunuz ki onların akılları onları Osmalıyı batıran zındıkacılar olarak görür.Dolayısı ile yapılan bunca yanlışa dur diyecek kişilikler oradan çıkmaz çıkamaz.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 03:36

    Aglasak mi gulsek mi bilemiyorum. Baska ne bekliyordunuz ki? Diplomasi olmasi gerekenler hala saibeli. Bakin ortadoguya, var mi bunun baska sekli?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 02:09

    Bosta ki oglan gecsin meekez bankasinin basina. Aksamlari yemekte karar verirler daha iyi olur. Pandemi var zaten. Evden cikmadan yonetsinler ulkeyi.

    Yanıtla (0) (0)
  • MEVLANA-MESNEVİ / 14.07.2020 01:47

    Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikene su vermek. Adalet, bir nimeti yerli yerine koymaktır Su çeken her köke su vermek değil. Zulüm nedir? Bir şeyi uygunsuz -konmaması gereken- yere koymak. Buysa ancak belâya kaynak olur

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 01:44

    Kanuni döneminde İstanbul’da görev yapan Avusturyalı diplomat Busbeck: “Türkiye’de şahsi meziyet ve kabiliyetten başka hiçbir şeye kıymet verilmez, nesep ve irsiyet bir şey ifade etmez. Herkes, liyakat, bilgi, ahlak ve seciyesine göre bir mevkie tayin edilir. Ahlaksız, bilgisiz ve tembeller hiçbir zaman yüksek mevkilere çıkamazlar. Osmanlıların başarısının ve bütün dünyaya hâkim olmalarının hikmeti budur. Türklerin en büyük düşmanı iltimastır.”

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 14.07.2020 01:31

    ''Tek adam'' degil,''Tek kişilik hükümet'' diyor gazetecinin biri. sanki çok farklıymış gibi. gerçekten büyük ilerleme.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.07.2020 01:10

    cehapenin kuruluş döneminden bahsediyor olmalı, tek kişilik hükümet göremiyoruz, 300 den fazla danışman, kaç tane bakan, ne kadar milletvekili tek kişilik hükümet oluyorsa, muhtemelen demokrasiyle kastettiği çok kişilik hükümet cehapenin kuruluş yıllarındaki milli şef döneminden ibarettir:))) Hayırdır Taha bey Ayasofyayı kutlamanız gereken bir zamanda bu mızıkçılık nereden geliyor?

    Yanıtla (0) (0)