Tarhan Erdem ağlıyordu
Merhum Tarhan Erdem biz gazetecilerin ağabeyi, aynı zamanda onurlu bir entellektüel, dürüst bir siyasetçiydi.
Bizde, gerekli bilgilere sahip olmadan ve de araştırma ihtiyacı bile duymadan ahkam kesmek yaygındır. Böyle bir toplumda Tarhan Ağabey’in KONDA’yı kurarak toplumsal araştırmalarda çığır açması, bu ülkeye başlı başına büyük katkıdır.
Araştırma, sorgulama, entellektüel dürüstlük, gerektiğinde kendi mahalleni eleştirme, bir parti ya da lidere yapışmak yerine, prensiplere sarılmak… Bu değerlere çok ihtiyacımızın olduğunu; partiler tarihimizin siyasi kabileler savaşı şeklinde cereyan etmesinde görmek mümkündür.
BİR SEÇİM GECESİ
Mayıs 2007 seçimleri… Tarhan Erdem, KONDA olarak, seçimlerden önceki araştırmasında AK Partinin açık ara önde olduğunu belirterek oranlar vermişti. Seçim akşamı CNN Türk’teki yayınımızda Tarhan Erdem de bulunuyordu. Milliyet’teki köşemde şöyle anlatmıştım:
“Seçim gecesi, CNN Türk’ün stüdyosundayız. Sandıklar açılmaya başlamış. İçimizde en gergin insan, Tarhan Erdem...
Çünkü, Radikal gazetesinde yayımlanan kamuoyu araştırmasında AKP’yi yüzde 44-48 arasında göstermiş ve bundan dolayı ‘satılmış, yalaka’ diye bir yığın hakarete uğramış! Bir de şimdi sandıktan onu mahcup edecek bir sonuç çıkarsa?!. Erdem’i boğarlar alimallah!
Erdem ikinci bir sebepten dolayı da gergindi: Türkiye genelinde ‘örneklem’ olarak tespit ettiği 480 sandığın sonuçlarına göre, seçimlerin geneli hakkındaki tahmini CNN Türk’te yayımlanacaktı.
Yine, ya ters bir sonuç çıkarsa?!
Sonra, sandıklardan gelen sonuçlar Erdem’in bulgu ve açıklamalarını, artı ve eksi hata payları içinde, doğruladı! Stüdyoda Erol Tuncer, Hasan Cemal, Ferhat Boratav, ben, diğer arkadaşlar Tarhan Erdem’i kutladık!”
ÜSTÜNDEN DAĞ KALKMIŞTI
Yazım şöyle devam ediyordu:
“Tarhan Ağabey gözyaşlarını tutamadı! Ağlıyordu! Tarhan Bey’in üzerinden koca bir hakaret ve iftira dağı kalkmış; ahlaken dürüst, teknikçe doğru bir araştırma yaptığı ortaya çıkmıştı!
Bu gözyaşları sevinç gözyaşlarıydı!
‘Metot’ fikrinden yoksun ideologların hücumları karşısında Erdem, ‘saha araştırması’ denilen bir sosyal bilim usulünün bulunduğunu da ispatlamış oluyordu! Elbette bunun da haklı sevincini yaşıyor, sevinç gözyaşlarını döküyordu.
Tarhan Erdem’e uzun yıllardan beri duyduğum saygının bilhassa arttığını belirtmek isterim: Hücumlardan, iftiralardan sakınmak için bile ‘kenara çekilme’yi reddeden dürüstlüğünü yakından gördüm... Yaptığı işin, bilimsel ve teknik metotları konusunda nasıl titiz davrandığını da gördüm, elbette saygım arttı.
Anketlerde yanılmalar olur elbette... Hatta ciddi anketlerde ‘artı, eksi hata payı’nın ne olduğu da belirtilir. Önemli olan, temel eğilimlerin makul alt ve üst sınırlar içinde bulgulanmasıdır.
Bazı anketler şişirme de olabilir. Bu bilim dalına biraz aşinalığı olanlar bunu sezerler. Eleştirilerini de teknik dille yaparlar. İnanmadıklarını da söylerler elbette...
Ama suçlamak, hakaret etmek?! ‘Erdemli tarhana, hormonlu anket, Soros’un çocukları, demek ki Türk halkının yarısı cahilmiş!’ gibi sözlerle saldırmanın neresinde bir metot fikri var?! Düpedüz bağnazlık!..” (Milliyet, 27 Temmuz 2007)
İLKELİ AYDIN
Ortak zihniyet sorunumuzu görüyor musunuz; “Soros’un çocukları” suçlamasını bugün muhafazakâr muktedirler yapıyor!
Bütün mahallelerimizin müzmin hastalığıdır hakikat tekelciliği…“Araştırma, metot, bilgi, veri, tahlil” bunlara ihtiyacımız yok! Karşı olduklarımıza “hain, dış güçler, Sorosçu, mandacı” gibi çamurlar atmak yaygındır!
Merhum Tarhan Erdem ağabeyimiz ‘kime yarar’ diye çıkar hesabına girmeden sadece “hakikat”in, “bulgu”nun peşinde koşan gerçek bir araştırmacıydı. Özgürlükçü fikirlerini hem kendi mahallesine, hem bütün iktidarlara karşı, böyle acılar çekerek, ‘kahramanca’ savundu…
Dürüstlük, ilkeli davranış, araştırmacılık, bilgi ve etik gibi değerleri nesillere miras bırakarak gitti.
Nuri Çolakoğlu YetkinReport’ta yazdı; son zamanlardaki merakı şuydu: “Ben Türkiye’nin bu badireden çıkışını görebilecek miyim?”
İstanbul dışında olacağımdan maalesef cenazesine katılamayacağım. Tarhan Ağabeyime Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum, hatırası önünde hürmetle eğiliyorum. Nur içinde yatsın.