Sisi ‘Atatürk’ dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kahire’ye gitmesi, ardından Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin Ankara’ya gelmesi, iki ülke arasındaki anlamsız ve zararlı kavgaya son verdi. İyi de oldu.

İki ülkenin işbirliği yapması sadece kendileri için değil, Doğu Akdeniz’in istikrarı için de yararlı olacaktır.

Hepimiz için de öğretici bir ‘diplomasi dersi’dir.

Bu açıdan Sisi’nin mesajındaki Atatürk vurgusu üzerinde durmak istiyorum.

SİSİ’NİN MESAJI

Sisi’nin Atatürk’e referans yapan X mesajı bizim basında genellikle yer almadı. Cumhurbaşkanlığının resmi sitesinde de iki gün geniş haber yapıldığı halde Sisi’nin bu mesajına ver verilmedi.

Sisi’nin Arapça mesajı şöyleydi:

“Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin başından bu yana iki ülke arasında güçlü siyasi bağlarımız var.”

Sisi, “güçlü tarihi bağlar” diyebilirdi. “Atatürk’ten beri…” vurgusunun özel bir anlamı var: Osmanlı dönemini dışlıyor!

Sisi’nin bu mesajı, bizim iktidarın “gönül coğrafyamız” kavramından çok farklıdır. Daha önemlisi, Başbakanlığı döneminde Erdoğan’ın 30 Eylül 2012 günü Kahire Üniversitesi’ndeki konuşmasında söylediği “bir asırlık mahkûmiyet ve yapay sınırlar kalkıyor… bir asırlık ayrılık sona eriyor” sözlerine cevaptır.

Erdoğan’ın kastı ne olursa olsun, bu sözlerden bir yabancının “Neo Osmanlı” anlamı çıkarması mümkündür. Halbuki milli devletler çağında yaşıyoruz, diğer bir deyişle ulus devletler…

NEO-OSMANLI?

Yakın tarih konusunda dünyaca saygın bir otorite olan tarihçi Şükrü Hanioğlu Arap dünyasında Osmanlı imajının olumlu olmadığını, Türkiye’nin dış politikada “Neo Osmanlı imajından sakınması gerektiğini” defalarca izah etmiştir. (Karar, 11 Ocak 2021)

Hatırlayınız, Erdoğan’ın Sisi rejimiyle sert kavga sürdürdüğü dönemde, özellikle Körfez Arapları Osmanlı’yı suçlayan açıklamalar yapmışlardı.

Çok uluslu imparatorluğun yıkılış sürecini gözlemlemiş olan sosyolog Ziya Gökalp, “İslam beynelmileliyeti” kavramını izah ederken, bunu artık ümmet siyaseti veya imparatorluk siyaseti gibi anlamanın yanlış olduğunu, ancak, Arapların da kendi milli devletlerini kurarak milli devletler arası işbirliği yapılmasının yararlı olacağını anlatmıştı.

Atatürk’ün rejimini “hukuk” açısından eleştirmek mümkündür. Hatta hukuk bilincinin gelişmesi için yararlı da olur… Fakat dış politikasından öğreneceğimiz önemli dersler vardır. Hiçbir devletin iç işlerine karışmamıştır. Kimse onun bir ‘neo-impratorluk’ peşinde olduğu şüphesine düşmemiş, bu sayede hem Balkan hem Orta Doğu devletleriyle güvenilir ilişkiler hatta faşist İtalya tehlikesine karşı “pakt”lar kurmuştur. Şerif Hüseyin’in oğlu Ürdün Kralı Abdullah’ın bir ayağı İstanbul’daydı, bizzat Atatürk tarafından ağırlanırdı.

1935’te Meclis açış konuşmasında dış politika prensibini “iyi geçimli” olmak diye tanımlamıştı.

Sisi’nin iki ülke ilişkileri konusunda Atatürk’e referans yapmasının sebebi, Osmanlı referansını reddetmesidir. Osmanlı öyle miydi, böyle miydi; bu devlet adamlarının işi değil, tarihçilerin, aydınların işidir.

İKTİDAR YANLISI BASIN

İktidar yanlısı basında, Erdoğan’ın Mısır konusundaki U dönüşünü, Atatürk’ün Venizelos’la ilişkilerine benzetenler oldu. “Osmanlı’yı yıkan İngilizle bile dost oldu” gibi anlamsız benzetmeler bile yaptılar.

Mustafa Kemal, Atina’daki bir rejim yüzünden değil, Anadolu’yu işgal ettikleri için Yunan’la savaştı. Faşist İtalya’nın Balkanlar ve Doğu Akdeniz’deki tehditleri üzerine de Balkan Paktı’nı kurdu. Atatürk-Venizelos ilişkisi diplomatik sağduyu örneğidir.

İngiltere ile Birinci Dünya Savaşı’nda ve ardından da Sevr’i yırtmak için çarpıştı. Sonra “iyi geçimli” politikalarla da Montrö’yü ve Hatay’ın ilhakını başardı. Hatta İngiltere ve Fransa ile ittifak imkanlarını arıyordu, vefat etti. NATO’nun temeli olacak bu İttifak Anlaşması’nı 1939’da İnönü imzaladı.

Mısır’la ilişkileri düzeltmek doğrudur ama bu benzetmeler kesinlikle yanlıştır.

Netice-i kelam: Dış politikayı mutlaka diplomasi diliyle yürütmek gerekir.

Sürekli yazıyorum, “faiz sebeptir” politikasından nasıl “rasyonel zemin”e dönmek zorunlu olduysa, dış politikada da Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneksel diplomasi ilkelerine dönmek zorunludur.

YORUMLAR (260)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
260 Yorum
  • İki klan / 09 Eylül 2024 00:17

    Sürekli, dedem şunu demiş, dedem şunu yapmış diye anlatan insan tipi hayal edin; bu tip, eski liderin askerleri, müritleri, bağlıları, kulları, köleleri. Bir de hergün konuşan yeni liderin askerleri var.Tek tip lider askeri olursa Kuzey Kore rejimi oluyor, iki tip lider askeri olunca da çok tanıdık bir ülke rejimi olunuyor.Kuzey kore ve diğer ülke ,çağdaş uygarlık için çalışıyor, özellikle heykelcilik çok gelişmiş, nufustan çok heykel var. Kısaca; "Birey olamayanlar başkasına kul olmakla övünür"

    Yanıtla (3) (9)
  • Mehmet Dursun / 09 Eylül 2024 12:32

    "Birey olamayanlar başkasına kul olmakla övünür" Niye?
    Çünkü, Gazzali fetvasına göre, birey olmaklığa adım atar iseniz eğer:
    --"yol"dan çıkadığınızı garanti edemez,
    -- Şeriat ile tam uyumlu olduğunuza güvenemezsiniz,
    ve sonuçta,
    -- Cennet Yolu'ndan hiç çıkmadan yaşantınızı tamamladığınızdan da emin olamazsınız.

    Yanıtla (0) (1)
  • Yavuzcan / 08 Eylül 2024 22:36

    Sisi gibi bir diktatör Atatürk gibi birisi nin övmesi çok normal. Yani sisi Atatürk üe değilde hz ömer denmi bahsedecek.

    Yanıtla (3) (20)
  • Erol bayraktar / 09 Eylül 2024 05:22

    Sisi diktatör peki Atatürk neydi? Önce kendimize bakalım.

    Yanıtla (0) (11)
  • alicemal / 09 Eylül 2024 00:48

    akp den kopan ve kopmaya yüz tutmuş oyları tekrar akp ye kazandıracak tek bir konu var dı onu da hortlatıyorlarrrr.. hayretle ve ibretle izliyorum...

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar / 08 Eylül 2024 21:28

    Eski liderler tarihselleşmeli, bugüne taşınmamalı, topluma 1930 model düzen ve uygulama dayatılmamalı.Dayatılan rejimlere faşist rejim denir zaten.

    Yanıtla (6) (12)
  • Eğitimci / 08 Eylül 2024 22:24

    Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacak. Farklı rejim arayışından vazgeç lütfen..

    Yanıtla (12) (3)
  • İkinci cumhuriyetçi / 09 Eylül 2024 00:03

    1040 yılında kurulan devletimiz kalıcı, rejimler ise gelip geçicidir.Fransada 5.Cumhuriyet var, eskisinden daha mutlular, kimse de De Gaulle'nin asleriyiz diye işid gibi kılıç göstermiyor.Fransada bir tane krallık, beş tane cumhuriyet adında, altı devlet iddiası yokken, bunlar sadece rejim(düzen) dönemleri sayılırken, bizde yeni devlet lafı kullanılıyor.Ordu,Egm,Jandarma, Yargıtay, Danıştay,Sayıştay vb temel kurumların kuruluş tarihleri ortada, sorgulayacak zeka olsun yeter ki!

    Yanıtla (4) (11)
  • Ömer / 08 Eylül 2024 22:37

    O dönemde devrimler yapıldı.Şu an geri gidiş var!

    Yanıtla (9) (3)
  • Hasan / 08 Eylül 2024 21:24

    Son yerel seçimde Ak Parti'den ciddi bir oy geçişi olduğu biliniyor.Aklı başında her insan ülkenin genel gidişinden endişe duyuyor,bunun sorumlusu hiç kimse değil,akp. Cumhuriyet Halk Partisinin kadroları ülkeyi temize çıkarmak için yeterli.

    Yanıtla (17) (6)
  • Çakır / 08 Eylül 2024 08:43

    Elmalarla armutları kıyaslamak hem matematiksel,hemde mantıksal olarak mümkün değildir.Mustafa Kemal Atatürk gelmiş geçmiş en iyi lider ve devlet Ada'mı idi ne yaptıysa kendi ülkesi ve halkının menfaati için yaptı kendini değil sadece ülkesini düşündü lüks ve şatafatlı bir hayat sürmedi itibardan tasarruf edip halkının ve milletinin itibarını artırdı.
    Birde bugüne bakarsak aradaki farkın nekar büyük olduğunu görebiliriz.

    Yanıtla (48) (6)
  • Abdullah / 08 Eylül 2024 13:47

    "lüks ve şatafatlı bir hayat sürmedi"
    Çankaya sofralarını okuyun lütfen...

    Yanıtla (10) (39)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 19:42

    Köşkün aşçısına herhangi bir resmi yemek olmayan günlerde "Yapasın bir kuri, yanında da yağlıcana bir pilaf!" diyen adam mı lüks ve şatafat düşkünüymüş? İyi yaşamaya düşkün olamakla lüks ve şatafat düşkünü olmak aynı şey değildir. Örnek vermeyeyim :)

    Yanıtla (29) (6)
  • Hasan / 08 Eylül 2024 21:18

    Atam çok kaliteli bir insandı, millet de öyle yaşasın diye,bir ömrü savaşla geçti.

    Yanıtla (14) (3)
  • Eğitimci / 08 Eylül 2024 20:43

    Her büyük siyasi lider, devlet adamı, yazar, çizer, düşünce insanı... birer insandır. Her insanın iyi tarafı olduğu gibi zaafları, tutkuları, alışkanlıkları olabilir. Ancak biz bu insanların bireysel zaafları veya olumlu taraftarı yönüyle değil ortaya koyduğu eserlerle değerlendirmek gerek. Bu bağlamda Mustafa Kemal Atatürk Ulusal kuruluş savaşını vererek Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran büyük bir insandır.

    Yanıtla (18) (5)
  • Okur / 08 Eylül 2024 20:39

    Bizim basın demeyin. Ihaleler, vergi afları ile beslenen, para karşılığı herşeyi yapan bir güruh var. Bunlara basın veya gazeteci demek bile yanlış. İnsanlık tarihinin yüz karası satılık kalemler olarak tarihe geçiyorlar..

    Yanıtla (19) (3)
  • kerim / 08 Eylül 2024 19:34

    Venizelos'un karısıyla kol kola girmek iyidir ! Yunanla savaşmak da iyidir. Barışmak da iyidir. Padişahı övmek de iyidir, yerin dibine batırmak da iyidir. Meclis açılışında dua etmek de iyidir, hocaları asmak da iyidir. Hasılı kelam ne yaptıysa iyidir. Kötü yapabilmez !

    Yanıtla (9) (21)
  • Okur / 08 Eylül 2024 20:29

    En tehlikeli aşk lider aşkıdır, toz kondurmamak için zaman makinesiyle gittim ben yaptım bile der bunlar:)

    Yanıtla (9) (2)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 08:15

    Dış politika kıyaslamasını aşıp yine tek parti hakkında masal anlatan yorumcular var. Türkiye 1925 den önce (o günkü şartlarda ) demokrasiydi, çok partili hayat,meclis denetimi, basın özgürlüğü vardı.Almanyada Reictag yangını kararnamesi,Türkiyede Takriri sukun kanunu; demokrasiyi ,çok partili hayatı,basın özgürlüğünü ortadan kaldırmak için amacı dışında kullanılmıştır; toplum bugün de devam eden parçalı hale getirilmiştir.

    Yanıtla (4) (15)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 14:47

    Reichstag yangınını Nazilerin kendilerinin çıkardıklarına dair kuvvetli argümanlar var. Şeyh Sait isyanı ise Musul ve Kerkük konusunda Türkiye'nin elini zayıflatmak amacıyla İngilizlerin en iyi ihtimalle göz yumduğu, en kötü ihtimalle de desteklediği bir başkaldırı hareketidir. Hiçbir devlet sınırları içinde silahlı bir kalkışmaya müsade etmez. Hele de önceki isyanların hatırası tazeyken.

    Yanıtla (24) (1)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 16:01

    İngilizlerin isyanı destekledigine dair belge? TCF nin isyanı desteklediğine dair belge? Mecliste hükümete beraber hareket edelim bile diyen TCF ye bile isyancı ve hain vs demek, sonraki hırslı liderler için kötü gelenek miras bıraktı, bugün hiç ciyaklamayın, sizin eseriniz.Konu; isyanın , mutlak gücü ele geçirmek, muhalafeti tasfiye, tek parti rejimi için fırsat olarak görülmesi.

    Yanıtla (3) (11)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 18:32

    Yorumda İngilizlerin göz yumma ihitmalinden de bahsedilmiştir. İngilizler 1924 sonabaharında silahları ile birlikte Musul'a giden 300-400 kadar askeri Türkiye'ye iade etmese dahi silahlarını Türkiye'ye iade etmiş midir? İngiliz ateşe militeri, isyanın hedeflerinden birinin Abdülhamit'in oğullarından Selim Efendi'yi tahta çıkarmak olduğunu nereden bilmektedir? Elbette isyan daha Lozan'da Kürtleri Türkiye'den koparmak isteyen İngiltere'nin işine gelmiştir.

    Yanıtla (3) (3)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 19:15

    Lozanın gizli maddeleri diyenlerden farkınız yok,sadece mahalleniz farklı.Nutuktaki herşey doğru kabul edilse, milli mucadelenin ilk beş liderinden dördüne bile en hain! kafalar demek gerekir. Şeyh Said isyanı da dini ayaklanmadır, ayrılıkçı değil.Herşeyi dış güçlere bağlama hastalıgı,kolaycılığı ,çıkarcılığı yüzyıl önce başladı ve artık her kesime sindi; uzun zamandır Akp ve Mhp nin yaptıgı da tam olarak aynı yani farkınız yok.

    Yanıtla (7) (0)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 19:24

    TCF'nin güneydoğudaki yerel yöneticilerinin Şeyh Sait isyanı sırasındaki tutum ve hareketleri hususunda İstiklal Mahkemesi kayıtlarına müracaat edilebilir.

    Yanıtla (2) (1)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 20:18

    Suçlular hüküm verirse ,suçlulardan çok masumları idam eder, üstelik emirle; çıkar ve ikbal uğruna! Mahkemede Karabekir'i konuşturdular diye liderin korkusundan pencerenden kaçan hakimleri pardon cellatları de araştırın.

    Yanıtla (2) (6)
  • Gerçek / 08 Eylül 2024 18:10

    Yapay zeka çağının ilkeleri de Kemalist ilkeler olacak. Başta yurtta barış dünyada barış ilkesi. İnsanlarla robotlar, İnsanlarla insanlar, robotlarla robotlar, arasında barış. Her yerde barış. Laiklik ilkesi, bütün ilkeler yeni çağın kodları olacak.

    Yanıtla (2) (2)
  • Mutlu / 08 Eylül 2024 16:42

    Sırf Erdoğan aleyhine sonuç doğuracak cümleler kurabilmek için tarihin hakikatini bile çöpe atmayı göze almak nasıl bir şeydir. Dahası Taha Akyol gibi biri bu anlamsızlığa ya da eğri büğrüye nasıl bel bağlayan biri olabilir. Ne çarpıtmalar görüyoruz!!!

    Yanıtla (3) (41)
  • Okur / 08 Eylül 2024 17:16

    Gözlerini kontrol ettirmen önerilir

    Yanıtla (12) (0)
  • vatandaş / 08 Eylül 2024 17:51

    bir tane çarpıtma örneği göstersene.

    Yanıtla (5) (0)
  • Kararlı / 08 Eylül 2024 17:46

    Öncesi hatırına,1925 sonrası eleştiriden muaf olamaz; öncesi hatırına 2011 sonrasının eleştiriden muaf olamayacağı gibi! 1912-1922 arası kesintisiz savaşa ,işgale, birbuçuk milyon şehide neden olan tecrübesiz ve siyasetçi askerler, yeni liderleriyle birlikte İzmiri ve Dogu trakyayı geri alabildiler diye kutsal falan da olamazlar.

    Yanıtla (5) (12)
  • Okur / 08 Eylül 2024 17:37

    Askerlerimizi öldüren anzaklara bile bizim evladımız diyen ama kendi halkına şiddet uygulayan pozitivist hayalperestlik de tutarsız yoldur

    Yanıtla (4) (17)
  • Tek 1 / 08 Eylül 2024 14:37

    Eleştirilen Gazi yıllarca cephede kalmış kan kıyım yıkım görmüş. Bırak kitap yazdı 3 dil biliyoduyu. Bu hayat bile insanı erdirir. Son dönem siyasetçileri ne görmüş ne biliyor.
    Fakir çalmasını bilmediği için fakirdir.
    Şu felsefi derinliğe bakarmısın?

    Yanıtla (29) (2)
  • Hacı Bekir / 08 Eylül 2024 17:29

    14.37 Gazi rumuzlu okur, "Eleştirilen Gazi yıllarca cephede kalmış kan kıyım yıkım görmüş." demiş. Sadece Gazi değil. Erinden, çavuşundan, teğmeninden generaline kadar neredeyse tüm kadro öyleydi. Tabii çoluğu, çocuğu ile tüm Ülke de öyle. Balkanlarda, Yemende, Suriye'de, Arabistan'da, Çanakkale'de şehidi- gazisi olmayan var mıdır? Cephedeki ölüm kalım savaşı verir, cephe gerisinde ki yaşama ve cephenin finansmanı kaygısıyla yaşar. Bunun için "Yurtta sulh, Cihanda sulh "ün değerini bilir.

    Yanıtla (9) (0)
  • Korkuyorum / 08 Eylül 2024 17:19

    Ülke menfaatleri başkalarının iç işlerine karismamaktadir. ABD emoeryalizmi Mısır da olduğu kadar bizim.ulkemizde de etkindir. Feto ya bizim çocuklar diyen düşünce Mısır yönetiminde istediğini getirir. Çünkü seçilmişler atanmislari silah zoruyla ezen kültüre sahiptir. M.vekili bakan saltanat içerisinde olan ülkede halkın refahı ile değil cebi ile ilgilenir.Bkz.Afyon ili geçen yıl günlerce elk.kaldi.Kim ilgilendi? Halk ilk seçimde cevabını verdi.

    Yanıtla (2) (1)
  • Abbas / 08 Eylül 2024 16:58

    Bizim basın besleme, nasıl görsün ekmeksiz kalır, yedikleri de başkasının hakkı, yani haram, en büyük günah

    Yanıtla (3) (0)
  • Cabbar / 08 Eylül 2024 16:49

    Bizimkisi, gittikçe monşerleşiyor azizim !

    Yanıtla (4) (0)
  • AOS / 08 Eylül 2024 16:42

    Mısır, Suriye gibi ülkelerle inatlaşmanın, yoktan bozuşmanın ülkeye verdiği varsa ekonomik zarar da uzmanlarca çalışılmalı, ortaya konmalıdır.

    Yanıtla (6) (0)
  • Serçe / 08 Eylül 2024 16:05

    Araplar neden yeni Osmanlıcılık la beraber olmak istesin.
    Anlatabilirmisiniz

    Yanıtla (8) (0)
  • okur / 08 Eylül 2024 15:56

    hamaset üfürüp duran, ayakları yere basmayan, üstelik tornistan üstüne tornistan yapan, üstelik yolsuzluk üstüne yolsuzluk yapan burnubüyükler bu memlekete pahalıya maloluyor.

    Yanıtla (6) (0)
  • Emekli Asker / 08 Eylül 2024 10:22

    Sayın Akyol işte gördüğünüz gibi bugün hain ilan ettiğini yarın dostum diye bağrına basan çok dengesiz bir yönetim ile karşı karşıyayız. 12 yıl önce oy ve iktidar uğruna herkese saldıran Erdoğan şimdi ise yine oy uğruna Atatürk’ün askerleriyiz diyen subaylara kafayı takmış ve onları Ordudan atacakmış. O zaman bir kanun çukartsın Atatürkçülük yasaktır desin ve millet ona göre konuşur.

    Yanıtla (61) (8)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 11:01

    Hakaret yasak. İstersen Atatürk’e hakaret et, sonra Peygamberler hakkında konuş bakalım hangi konuşmaya hemen tutuklama çıkar. 20 yıldır Atatürk ile sembolleşmiş her şeye karşı olan iktidarınız ortada neden rahatsızsınız anlaşılmıyor. Dücane Cündioğlu ne diyor Atatürk konusunda?

    Yanıtla (34) (5)
  • Musta / 08 Eylül 2024 11:08

    Cut: Atatürk’ü sevmeyenlerin zamanındayız işte. Daha ne istiyorsun, sen de bir türlü mutlu olamıyorsun. Gizlenmiş tarih safsatalarıyla uğraşmayı bırak da çok önemsediğin Atatürksevmezler ile anın tadını çıkar. Çünkü herşey geçici, bu dönem de geçecek. Anketlere göre Gençlerde Atatürk ilgisi muazzam artıyor; bunun için Atatürksevmezlere teşekkür edilmeli. Sevmek zorunda da değilsiniz; ama tarih uydurmayın; yaşlı huysuzlar gibi söylenmeyin yeter.

    Yanıtla (49) (3)
  • cut / 08 Eylül 2024 12:05

    Musto Atatürkçüiük ne demek yaw..Bir tarif et...Günümüz dünyasında nereye düşer anlasak iyi olur...Ben bakıyorum birşey göremiyorum...Gördüğüm insanların kafalarındaki bazı şablonları Atatürk e yamamakta oldukları..İçlerinde iyi niyetliler kadar birilerine hizmet edenler de var..Ve benim gördüğüm bugün Atatürkçülük bağımsız Türkiye nin önündeki baş engeldir..Vesayettir....

    Yanıtla (3) (56)
  • cut / 08 Eylül 2024 12:21

    Uyanık Dücane karşı mahalleye giriş biletinin Atatürk ten geçtiğini bilir tabii ki...Bir de Sapına kadar Aristocu oldunmuydu seni bütün çağdaş ve aydınlar bağrına basar zaten....Karşı mahallenin entellektüel açığına yama olduğu doğru ama çare olabilmiş değil maalesef...Bence Rol kesiyor..Aklı hala eski mahallesinde...

    Yanıtla (4) (39)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 12:44

    Atatürkçülük:
    Hayatta en hakiki mürşid müspet bilimdir, fendir;
    Yurtta sulh cihanda sulh;
    Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir;
    Ve muassır medeniyet.
    Ah bu doğulu genetik fakirliğimiz

    Yanıtla (36) (4)
  • Dokuzuncu Köy / 08 Eylül 2024 14:23

    Büyük ihtimal ile helalinden kazanıp yaşayanlardan değilsin ki bu saçmalıkları yapıyorsun yoksa sana bu vatandaşların helal kazancından alınan vergilerle kimse beslemezdi zaten.

    Yanıtla (12) (1)
  • OKur / 08 Eylül 2024 15:19

    “Atatürk, yalnız Türk milletini değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. Onun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.” – Sucheta Kripalani – Hint Parlamento Heyeti Başkanı

    Yanıtla (13) (3)
  • OKur / 08 Eylül 2024 15:21

    “Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış, olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir. Kendisi için, bugünkü Avrupa’nın en güçlü devlet adamıdır diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en cesur ve orijinalidir.”– Herbert Sideabotham – Yazar (İngiltere)

    Yanıtla (12) (2)
  • OKur / 08 Eylül 2024 15:24

    :Mustafa Kemal yeni Türkiye’nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, eşsiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır.” – Ma Shao- Cheng – Yazar (Çin)

    Yanıtla (15) (1)
  • OKur / 08 Eylül 2024 15:26

    “Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir… Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.” – Eleftherios Venizelos – Yunanistan Başbakanı (1933)

    Yanıtla (16) (0)
  • Matrakçı... / 08 Eylül 2024 15:36

    Cumhuriyet sonrasi,,Osmanlı Hanedanı avrupaya gittiler,,,Araplar avrupada ev vb alıp oraya yatırım yapıyorlar,,Doğuda birinin imkanı düştüğünde hayalinde istediği ülke Avrupa,,,Bir sanayici ürününü evvela avrupaya satmak ister..ve daha çok sebeb dusunebilriiz..Atatürk tüm bunların karşılığıdır...Bir köşede oturup şöyleydi, böyleydi Osmanlı iyi idi sonra borç versene,,veya Atatürk çağdaş,ilerici idi biraz borç versene..ikiside aynı kapı.. ama iki fikrin elit tayfasi da bati konforuyla yaşar..

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Malat / 08 Eylül 2024 16:32

    Karar okuru kardeşim önemli olduğu için belirtmek istedim.Rahmetli Atatürk yazdığın o sözü söykerken "fen" kelimesini söylememiştir.çünkü fen kelimesi "ilim"kelimesinin mütemmim cüzüdür.Atatürkün kültür seviyesine kesinlikle uymaz.Eğer ilimden sonra fen kelimesini kullanırsa bu avami olur.Kaynak 1944 ve 1946 baskılı nutuk. lisan biraz ağırdır ama bulup okumanı isterim. saygılar.

    Yanıtla (0) (1)
  • Matrakçı... / 08 Eylül 2024 18:56

    Eskimiş bilim olmaz..!...Bilim eskimez..Ekmek değil ki bayatlasin.. Manuel arac,gerecli yaşamdan. Mekanik arac,gerecli yaşama dönüşmüş..Ama yobazın sekuleri de başka eğlenceli oluyor..Laf sokacağım diye seviyesini ortaya çıkarıyor..

    Yanıtla (1) (0)
  • Ömer / 08 Eylül 2024 22:46

    OKur teşekkürler,dışardaki düşmanları mertçe hakkını teslim ederken,içerdeki düşmanlar aynı

    Yanıtla (0) (0)
  • Bir Dost / 08 Eylül 2024 13:20

    @Emekli Asker...Dün "Erdoğan; ilerici, laik, seküler Sisi ile niçin görüşmüyor " diyerek tabiri caizse havalara hopluyordunuz..Bugun ise "Erduğan; Sisi ile nicin görüşüyor?" diyerek havalara hopluyorsunuz.. Şimdi bu durum çok dengeli bir yaklaşım mi komutanım..

    Yanıtla (1) (17)
  • Musta / 08 Eylül 2024 14:25

    @BirDost, İnşallah Reis ülkeyi senin bu yaklaşımınla yönetmiyordur. “Ak saçlıların bir bildiği vardır” savı bile senin mantığından daha makul.

    Yanıtla (10) (0)
  • Etem / 08 Eylül 2024 15:01

    Bir Dost, sen olayı kavramış görünmüyorsun. Bir de ben anlatayım. Sisi ile görüşülmesine karşı çıkan yok. Reisiniz Sisi’ye yıllarca demediğini bırakmazken muhalefet bunun yanlış olduğunu, ideolojik saplantılarla dış politika yapılmasının yanlışlığını belirtti. Reisiniz on sene sonra muhalefetin çizgisine geldi. Eleştirilen uzak görüşlü politikanın yokluğu, ve ülkeye verdiği zarar.

    Yanıtla (21) (0)
  • OKur / 08 Eylül 2024 15:34

    Akşener: "Dış politika devlet adamlığı ve ciddiyet ister.Devlet, ciddiyet ister.
    Devlet, ecek, acak, demez. Başlıyoruz derse, başlar. Yapacağız derse, yapar."

    Yanıtla (4) (0)
  • Osman / 08 Eylül 2024 15:38

    Bizim mahallede buna tükürdüğünü yaladı denir,b.dst

    Yanıtla (8) (1)
  • İstanbullu bir okur / 08 Eylül 2024 15:37

    İnsanlar şu veya bu partiye semoati duyabilir.Şu veya bu ideolojiye de olduğu gibi.Ama o partiye ve ideolojiye saplanmak,o partinin Gnl.Bşk.nı ne diyor fiye ağzının içine bakan kültür ve millet yapısının ülkesinden hayır çıkmaz.Her bir fert kendini,kendinden ziyade milli menfaatin öne alındığı istikamette geliştirmedikçede,bir ülke kalkınıp gelişemez.Ancak şahsi menfaat paydaşlığı olur,ki burada da kimsenin huzuru olmaz.Syglr.

    Yanıtla (1) (0)
  • İstanbullu bir okur / 08 Eylül 2024 15:30

    Ülkeler arası ilişkiler,insanlar-aynı ve başka milletten olsa bile-arası ilişkilere benzemez.Bunun dünyada örnegi o kadar çok ki,en dikkat çekeni Ab.ülkeleri,Fransa-Almanya ikide bir biri diğerinin,öteki berikinin şehirlerini işgal eder.13.parağraf,o kadar dikkat çekici ve düşündürücü,ki şapka şıkartacak akıl,bir düşüncesi olan,ama hiç bir saplantıya çağırmayan derim.Kaleminize vede yazıdaki akli bakışa hayran kaldım.Sn.Akyol bu tarzdır,bence sizi siz yapan.Syglr.

    Yanıtla (0) (0)
  • Matrakçı... / 08 Eylül 2024 15:23

    Ata ve Dedeler bize göre Yakışıklı,Güçlü,Akıllı,Cesur olup köyde büyük toprak sahibleri idi ve hizmet etmiş olabilir..Devir değişmiş köyde iskan sınırları ve arac,gerec hakimiyeti de değişmiş..Muhataplar senin görüşünde degilse uyanık ve Akıllı olup zamana göre gelişme,,üretimle hareket etmek gerekir...Eskileri konuşup akşam eve giderken biraz para versene çarşıdan biseyler alacağım, sonra borçu öderim ile söylem ve eylem tutarsizligi olmaz..komik oluyor hatta..

    Yanıtla (0) (0)
  • Dokuzuncu köy / 08 Eylül 2024 00:24

    Sayın Akyol, hatırlarsanız Erdoğan 2011 yılında Mursi döneminde mısıra yaptığı ziyarette laikliği överek bu yönetimlere tavsiye etmişti.
    Ama ne ilginç ki laikliği savunan Sisi'ye ise diktatör ve katil demişti. Ama Sisi bunun intikamını bizim sanayicilerin özellikle tekstilcilerin fabrikalarına sökerek mısıra götürmeleri ile bence intikamını almıştır. Çünkü biz uluslararası ilişkilerde sınıfta kaldık.

    Yanıtla (40) (2)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 01:44

    Mursi de Erdoğan'ı dinlemiş akşamdan sabaha laik olmuştu(!)

    Yanıtla (8) (2)
  • Ayak Takımı / 08 Eylül 2024 02:53

    O biraz dönemin konjonktüründen kaynaklanmıştır. O dönem erdoğanın kendi iktidarının darbe tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını akılda tutmak lazım, o sebepten mısır özelinde dış politikayı iç politikada safları sıklaştırmanın aracı haline getirmiştir. Aşırı reaksiyonun temelinde bu ruh hali yatar ve çoğu insan bunun farkında değil.

    Yanıtla (3) (18)
  • Abidin / 08 Eylül 2024 06:09

    Yani diyorsun burada da dük duramamislar

    Yanıtla (12) (0)
  • Güngörmüş / 08 Eylül 2024 06:40

    Yeni kurulmuş cumhuriyet te silahlı ayaklanmalara karşı gösterilen reaksiyonu yüzyıldır kabul etmeyenler, AKP iktidarına yönelik bir kaç sözlü tehditten ruhsal sıkıntıya mı düştüler demek istiyorsunuz. Ne ince bir hassasiyet ve anlayış!

    Yanıtla (20) (2)
  • Ayak Takımı / 08 Eylül 2024 15:22

    Aynen öyle olmuştur ancak tehtidin boyutu sizin ifade ettiğiniz şekilde birkaç söz falan değildir, arka planda bayağı ciddidir, ciddiyeti 3 yıl sonra darbe fiiliyata döküldüğünde anlaşılacaktır. Üstelik o tehdit sürpriz bir şekilde ailenin içinden gelmektedir. Böyle bir tehtide karşı iktidarı ve tabi ki canlarını korumanın yolu arkalarına halk desteğini almaktan geçer, o da halkı manipüle etmeyi gerektirir. Sisi tatavasını bu bilinçle okumak lazım.

    Yanıtla (0) (5)
  • Alp Demir / 08 Eylül 2024 15:11

    Bizde basın falan yok. Dış politikada ne haltlar döndüğünü dış basından izliyoruz.

    Yanıtla (12) (0)
  • İtirazım var / 08 Eylül 2024 11:10

    Yüz yıllarca balkanların kanını emen Osmanlı emperyalist değilmiydi neo osmanlıcı abiler? Ne işimiz vardı bizim o topraklarda? Cevabınız yine din ile ilgilidir sizin kesin.

    Yanıtla (13) (8)
  • Hacı Bekir / 08 Eylül 2024 14:56

    11.10 İtirazım var rumuzlu okur; "Yüz yıllarca balkanların kanını emen Osmanlı emperyalist değilmiydi." demiş. Size göre Osmanlı Anadolu'nun da, Suriye'nin, Irak'ın Kuzey Afrika'nın da kanını emdi. Böyle mantık olur mu? Balkanlar tıpkı Anadolu, Suriye ve hakim olduğu diğer topraklar gibi, Osmanlı toprağı idi. "Kanını emdi" ne demek? Vergi aldı. Vergi aldı da ne yaptı, vergi alan diğer devletler ne yaptıysa onu yaptı. (Not: Osmanlıcı değilim. Ama iyisiyle kötüsüyle Osmanlı benim tarihim. )

    Yanıtla (2) (5)
  • Tavşan / 08 Eylül 2024 14:52

    İlkel bir görüş var
    Sisi ile barışınca neden eleştiriyorsun
    Barış demiyormuydunuz diyorlar.
    Mısıra 4 parmak gösterirken de haklı barışır Ken haklı olmak istiyorlar.
    Sisi ile barışmanız eleştirilimiyor
    İlkesizliğiniz miyopluğunuz eleştiriliyor

    Yanıtla (16) (0)
  • Okur / 08 Eylül 2024 14:35

    Ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için bizler 85 milyon olarak tek vücut olmamız gerekirken öyle bir ayrıştikki bir daha asla birleşemiycez gibi her kim buna senbep olduysa,oluyorsa kişisel çıkar ve kişisel ikbal uğruna bu vebali hiçbir zaman ödeyemeyecek gibi..biz ayrışanlar bir düşünelim Allah için neden,alıp veremediğimiz ne, neden birilerinin kişisel çıkarlarına alet oluyoruz ve en önemlisi NEREYE KADAR.....

    Yanıtla (3) (0)
  • Objektif bakış / 08 Eylül 2024 12:04

    Atatůrk " Yurtta Sulh Cihanda Sulh" tarihi sözünü sırf slogan olarak kalsın diye söylememiştir. Bunu izlediği dış politika ile de ispatlamıştır. Uluslararası ilişkilerde bu çizgiden sapmamak gerekir. Bu ilkeyi aşan bir dış ilişki ve politika takip edilmesi halinde, olumsuz sonuçlara yol açılması kuvvetle muhtemeldir.

    Yanıtla (24) (1)
  • cut / 08 Eylül 2024 12:27

    Hay Allah...Halkı niye savaşa sürmüş o zaman...Yunana öbür yanağını uzatsaymış ya...İngilizle ne güzel kardeş olmuşuz..yunanla bir türlü olamadık...

    Yanıtla (3) (31)
  • Hacı Bekir / 08 Eylül 2024 14:37

    "Lafı arkasından anlamak" için bir örnek göster dense, herhalde en iyi örnek 12.27 'deki Cut rumuzlu yorum olur.

    Yanıtla (14) (1)
  • Musta / 08 Eylül 2024 14:29

    Yurtta sulh, cihanda sulh sözü; cihanda sulh sağlamaya yelteneceksen önce yurdunda sulhu sağla demek. Mesela, yurdunda sınırları ortadan kaldırıp; cihana kafa tutma demek. Sosyal birliği ve sanayi gücünü elde ettikten sonra “belki” orta doğuda ağabeylik yapmaya soyun demek. Zannettiğiniz gibi; romantik barışseverlik değil. Anlamayan bir daha okusun; anlayıp sevemeyene de yapacak birşey yok; çay koysun içsin.

    Yanıtla (6) (1)
  • Özay İbrahimbaş / 08 Eylül 2024 14:29

    ... Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. ...

    Bu günü ne güzel anlatıyor...

    Yanıtla (10) (1)
  • Aklın yolu / 08 Eylül 2024 14:27

    Bunun için akıl, düşünme ve iştişare gerekir. Bu bedava ama zahmetli işi yapmak insanlara zor geliyor. Bunun yerine yine bedava olan diğerini seçiyorlar. ( Dücane Cündioğlu'nun "düşünmek de bedava aptallık da bedava ama düşünmek zahmetli aptallık zahmetsiz" minvalindeki sözü burada anlam kazanıyor. İnsanlar bedava da olsa sonunda kendilerini rahat ettirecek akıl-düşünce boyutundan baştan rahat edip sonunda sıkıntı oluşturacak aptallık boyutunu tercih ediyor ya da saldım çayıra mevlam kayıra...

    Yanıtla (2) (0)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 14:24

    M Kemal Atatürk'ün yaptıkları tarihsel süreçte geç kalmış adımlardı. saltanatın kaldırılması, cumhuriyete geçilmesi, harf devriminin yapılması gerekiyordu. diğer devrimlerle birlikte iyi bir başlangıç yapılmıştır. Ak partide modernleşmek istiyor. bu anlamda Atatürk'ün aşıldığı söylenemez. kuzey-güney Müslümanlığı arasında fark vardır. güneyde din kültürdür aynı zamanda. kuzeyde inançtır. öylede olması gerekir. çünkü kültürler çok farklıdır.

    Yanıtla (5) (2)
  • A.Karataş / 08 Eylül 2024 12:26

    Değerli beyefendi,
    İngiliz aklının modere ettiği küresel akıl, zaten M.K.A'e içeriyi değiştirme ve dönüştürme görevi vermişti.
    Bu durumda elbette dışarıyla çatışamazdı.
    Çatışmayı gerektirecek bir durum da yoktu zaten.
    İngiliz ve Fransızların yapmak isteyeceklerinin fazlasını içeride yaptı zaten.
    Büyük Doğu mecmuasının 29.sayısındaki "Lozan'ın İçyüzü" adlı makaleyi, (şimdiye kadar yazılanlar sebebiyle önyargıya kapılmadan lütfen) tetkikinizi istirham ederim.
    Saygılarımla

    Yanıtla (7) (29)
  • Türk / 08 Eylül 2024 14:14

    Karşıdevrimcilerin cehalet derecesi artık tümüyle sıktı.

    Yanıtla (13) (1)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 14:10

    İyi de bilge Adam, her şeyi doğru yapınca -ilçe başkanı yapacak adamı- bulamayız dedik ya....

    Yanıtla (7) (0)
  • Metin ali / 08 Eylül 2024 14:03

    ...sisi edebiyatına mı sarıldın...muhalif olunca gözler kör olmamalı...yaldız döküldü demokratlık buraya kadar mı.....

    Yanıtla (0) (3)
  • Ali Bal / 08 Eylül 2024 10:58

    Cok yasa Reis, sen olmasan Türkiye de Atatürk özelestirisi hic olmazdi, eskiden Atatürk ü elestirenler hapsi boyluyordu inanmayan sorsun veya kanunlar hala var

    Yanıtla (2) (9)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 14:03

    Özeleştiri kişinin kendini eleştirmesidir. Mevtalar durumları elvermediğinden özeleştiri yapamaz.

    Yanıtla (8) (0)
  • Sinto / 08 Eylül 2024 00:14

    Atatürk dönemi hukuk sorunludur..bu konuyu tartışmak isteyen var mı medenice..sayın yazar bu konuyu anlatır bir gün tartışılır umarım.

    Yanıtla (6) (35)
  • Aziz sel / 08 Eylül 2024 08:10

    Atatürk dönemi dış politikası ile, Atatürk dönemi hukuk sorunları ile ilgili onlarca tez var YÖK sitesinde. Siz Atatürk döneminin tartışılamadığı, yazılamadığı gibi safsataları boşverin, onlar kızanın ‘gizli maddeleri’.

    Yanıtla (13) (0)
  • birol / 08 Eylül 2024 08:49

    1933 lerin Avrupa'sını araştır ondan sonra konuşalım. Hitler'i araştır Mussolini'yi Stalin'i Salazar'ı... katliamlarından bahset. Saydıklarım hepsi aynı dönemin liderleri.

    Yanıtla (9) (2)
  • Sinto / 08 Eylül 2024 13:54

    Kita avrupasinin tamamı olmak üzere Avrupa saydiklarin hariç demokrasi ile idare olunuyordu...bu krallıkları saysana..bunlar niye örnek alınmadı

    Yanıtla (0) (4)
  • Okur / 08 Eylül 2024 02:02

    Taha bey liberal ve demokrat karakterinden dolayı severim seni. Lakin Atatürk diplomasisi ve politikalarını temize çıkaran ve hikmet doluydu anlamına gelen değerlendirmelerin konusunda seninle aynı fikirde değilim.
    Venelizeos, Ürdün kralı ve diğer yeni Ortadoğu ülkelerinin başına getirilen idareciler ve Atatürk aynı dönemin yeni ülke başkanlarıdır. İngiliz siyaseti ve organizasyonu ile oluşan bu liderlerin birbiriyle kavga etmesi düşünülemeyeceği gibi iyi geçinmeleri de son derece anlaşılabilir

    Yanıtla (21) (83)
  • Ayak Takımı / 08 Eylül 2024 02:48

    Saçma. Tarihi verilerden kopuk, uydurma laflar.

    Yanıtla (40) (12)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 09:53

    Karar yazarı Prof. Dr. İskender Öksüz; “ Bazıları millî mücadeleyi ve Mustafa Kemal Atatürk’ü küçültmek için hiç harp edilmedi, tek kurşun atılmadı gibi laflar ederler ya. Gerekçeleri de vardır: Bizim Millî Mücadele dediğimiz şey Yunan okul kitaplarında yoktur” Doğrudur, Millî Mücadele yazmaz; Yunanlılar ona “Anadolu Felaketi” derler. Nasıl doğada her şeyin, bizim zehirli dediğimiz yaratıkların bile bir yararı varsa; bunların da yararlı tarafları var.”

    Yanıtla (29) (1)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 10:06

    Karar yazarı İskender Öksüz önermiş; “Rahmetli Prof. Stanford Shaw’un, dev eserinin III-1 cildinin son bölümünü okudum; o kadar. Beş cilt denilen fakat üçüncü cildi III-1 ve III-2 diye ikiye bölündüğünden fizikî altı ciltlik, “İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e- Dokümanter Tarih” eserinden. Shaw Hoca’nın en büyük çalışması; binlerce büyük sayfa. Nerede bulacaksınız? Türkçesini bulamayacaksınız. Sadece İngilizcesi var.”
    İngiliz planı diyorsunuz ya okuyabilirsen oradan bak öyle miymiş.

    Yanıtla (5) (1)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 10:14

    Shaw’un Kitabından İskender hoca aktarmış;
    Sir Rumbold, 21 Mayıs’ta şöyle yazmıştı: Mustafa Kemal’i kontrol edemeyiz “Bir taraf kazanacaksa ben Yunanı’ı tercih ederim. Yunanlılar üzerinde baskı kurmak imkanına sahibiz, fakat Yunanlılar’a karşı zafer kazanmış bir Mustafa Kemal’le ne yapabileceğimizi göremiyorum. Eğer büyük bir yanılgı içinde değilsem onu kontrol etmek mümkün olmayacaktır ve buradaki işimiz, gelecek yıllarda çok zorlaşacaktır.“

    Yanıtla (34) (5)
  • KONTROLLÜ YORUM / 08 Eylül 2024 11:11

    Peki kontrol edemediler de ne oldu? Yeni nesiller İngiliz'e ve kültürüne düşmanı mı oldu? Tek kontrol edilemeyen hareketi, yerinde bir kararla Hakkari civarındaki kuvvetlere Musul'u alın emridir. O emir de yorgun, bezgin(!) olduğu için yeni savaşı göze alamayarak bize İstanbul'u teslim eden İngilizlerin... Bizim kuvvetleri darmadağınık etmesiyle yerine getirilememiştir.

    Yanıtla (4) (13)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 12:48

    Muassır medeniyet esasdır, İngiliz mi, Fransız mı bakılmaz. Kendinle de çelişme İstanbul’u bırakmak zorunda kalmışlar işte. Biraz ciddi argüman bul çok okuyorsun ya görelim

    Yanıtla (4) (0)
  • Ayak Takımı / 08 Eylül 2024 13:15

    Britanya istediğini almıştır, Anadolu içlerine daha ileri askeri harekat için hiç bir menfaati yoktur. Bir süreliğine Yunanlıları desteklemeyi uygun bulmuş ancak onların sonuç alamayacağını gördüğü için bu politikadan da vazgeçmiştir. Yorum yapılırken Britanya'nın bir demokrasi olduğu ve hükümetlerin seçimle iş başına geldiği unutuluyor, acaba Britanya kamuoyu yeni bir savaşı ne kadar desteklemektedir? Atatürk ve arkadaşları bu politik ortamdan yararlanmıştır, buna diplomasi denir.

    Yanıtla (7) (0)
  • Ayak Takımı / 08 Eylül 2024 13:21

    Keza Fransa ve İtalya da öyle. Sovyetler zaten Anadolu hareketini desteklemiştir. Türkiye bölge politikasında bir denge düzlemidir, aynı Britanya'nın Yeşilköy'e kadar geldiklerinde Rusları durduran koalisyonun parçası olduğu da unutulmamalıdır yoksa Rusların İstanbula girmesi işten değildir. Devlet adamlığı, işte bu çelişkilerden yararlanmayı bilmektir, yoksa kimse İngilizleri mağlup ettik ya da mağlup ederdik demiyor. Nerede güç gösterip nerede çekileceğini bileceksin, ayak takımı bilmez.

    Yanıtla (6) (0)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 13:30

    Musul ve Kerkük 30 Ekim 1918'de Mondros ateşkes antlaşmasının imzalanmasından sonra İngilizler tatafından işgal edilmişti. İngilizler ateşkese rağmen, yanlış hatırlamıyorsam, 14 Kasım'a kadar ilerlemeye ve işgale devam etmişlerdi. Hakkari'de İngiliz varmış ta gitmiş Kerkük'ü işgal etmişmiş. Yoksa oralar esasında bizimmiş. Feslinin ruhu, geldiysen git!

    Yanıtla (11) (0)
  • Gece lambası / 08 Eylül 2024 20:57

    Feslinin ruhu gitmez ‘derin tarih’ olarak devam ediyor.

    Yanıtla (1) (0)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 21:45

    Tarihin derini sığı olmaz. Geçmişte yaşananlara dair delilleri toplar, önem ve öncelik sıralarını belirler; toplum bilimlerinin, kimi zaman da fen bilimlerinin ve sanatın desteğini alarak geçmişe dair mantıklı bir anlatı oluşturursun. Tarih budur. Delilsiz tarih olmaz. Delilleri Menemen testisi gibi yanyana dizmekle de tarih olmaz. Tarihin içinde insan ve imkan olmalıdır. Bilimsiz olmadan da bu ikisi olmaz. Tarih bilimden yaralandığı halde bilimsel bir alan değildir. Metafiziktir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Musta / 08 Eylül 2024 13:42

    Okur 02:02; tam bir kahvehane yorumu yapmışsın. Görümce elti gün dedikodusu da diyebiliriz. Hangisini tercih edersen. “ O, onla iyi geçinmeliydi çünkü kaynım hepsine tarla verdi “ formatında yorum. Ha, buna inanırsın tercih. Ama yaptığına tarih diyemezsin, anahtar deliğinden bakıp binanın mimarisini çiziyorum demiş oluyorsun. Sana tabii ki “bravo be!” diyen olacaktır. E, bu da normal. Yazdığın normal yani.

    Yanıtla (2) (0)
  • Mustafa / 08 Eylül 2024 13:26

    Birkaç defa yaptığımız Mekke ve Medine ziyaretlerimizde normal halkta asla olumsuz izlenim edinmedik. Aksine bize sempatiyle davranıyorlar. Bir defasında Mekke Medine arasında verilen molada abdest alırken, oradakilerden yaşlı bir amca nereden geldiğimizi sordu. Türkiye'den geldiğimizi söyledim. Gülümseyerek ve belki de biraz takdir ve gururla: "Osmanlı, Osmanlı!" diye cevap verdi.
    Türkiye karşıtları, sesleri çok çıkan çıkarcı bir avuç zümredir.

    Yanıtla (0) (3)
  • Mamosta / 08 Eylül 2024 13:22

    İç siyaseti Sisi üzerine kuracaksın. İstanbul seçimlerinde Sisi’mi kazanacak yoksa Binali mi diyeceksin. Yollarca katil Sisi deyip, dört parmak Rabia yapacaksın. Sonra kalkıp Mısır’a gidip katil sisiye kardeşim Sisi diyeceksin. Sonra katil sisiyi ülkende ağırlayacaksın. Veee CHP genel başkanı Özgür özel bu büyük “u” dönüşü hakkında tek söz etmeyecek! Sonra dönüp nasıl oluyorda Erdoğan 22 yıldır ülkeyi yönetiyor diyeceksiniz? Sizin beceriksiz ve kifayetsiz muhalefetinizden dolayı.

    Yanıtla (3) (0)
  • Samil has / 08 Eylül 2024 13:04

    Evet Osmanlı 25 milyon kilometrekare tarihin en büyük impatorlarından biridir ve Her Türk gurur duyar ama kendi egemenliğinde kalan ülkeler de bundan gurur duyarmı hayır mesala İOsmanli' a en yakın Bosna Hersek ve Arnavutluk bile Osmanlı' ı her fırsatta eleştirir bu da çok garipsenecek bir şey değil hiç bir ülke oh oh ne iyi olmuş işgal edilmiş bir başka ülke tarafından demez bazılaro bunu niye anlamıyor belli değil

    Yanıtla (3) (0)
  • Hakkı / 08 Eylül 2024 12:57

    Siyasi dinci iktidar siyaseti cok iyi kullanıyor (hem de faiz sebeptir gibi saçma sapan akla sığmayan teorilerine ragmen) dolayısıyla hayatta en hakiki mürşit ilimdir' diyenin öğrencileri de siyaseti öğrenmek ve çok daha iyi kullanmak mecburiyetinde. Daha aydınlık gelecekler için buna mecburuz dostlar

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 08 Eylül 2024 12:46

    Türkiye devleti ,1040 yılında kurulmuştur.Devlet başkanları Selçuklu ve Osmanlı hanedanından olurken, 1920 de fiilen 1923 de resmen devlet başkanlığında soy şartı olmayan şekle (cumhuriyet) geçilmiştir; devlet değil yeni rejim(düzen) kurulmuştur.Kişilere saygı duymak başka şeydir ama birilerine kul, ,asker olmak başka şeydir; kişisel tercihler , fetişler herkese dayatılamaz, köle ahlakını herkes kabul etmez.2024 yılında bile Kuzey kore ye benzeme istegi uğruna kılıç şakırdatmak abes!

    Yanıtla (2) (1)
  • Emir / 08 Eylül 2024 12:37

    Sisi'nin Osmanlı'yı sevmek gibi bir mecburiyeti yok.

    Yanıtla (5) (0)
  • Osman / 08 Eylül 2024 12:27

    Yeni nesil,Gazi Mustafa Kemal'i ve yaptıklarını öğrenince, saygı ve sevgisi daha da katlanıyor.Sapkın güruhun iftira ve yalanları tek tek açığa çıkıyor.Anıtkabir ziyaretlerine katılımın artması bunu belgeliyor.

    Yanıtla (23) (1)
  • Tezcan / 08 Eylül 2024 12:19

    Neoosmanlici, fetihci, ( isgalci degil.. ), hosgorucu, bariscil.., devletin politikasina, niye karsi geliniyor ? Maasli cihatcilarimizin SMO ( Suriye Milli Ordusu...) Suriyenin toprak butunlugunu savunmasi icin kuruldu ve savasiyor !! Boyle ilkelli.. - durust - vefali - politikayi... lordlar - coniler bile dusunemez !! Suriye devletinin ordusunun ismi nasil olmali ? Araplar bizi arkadan vurdu.. Onden vurus nasil our ? Daima biz her konuda hakliyiz ... ve magduruz ..ve antiemperyalistiz..!!

    Yanıtla (2) (0)
  • Balaban Beyi / 08 Eylül 2024 12:18

    Tebrikler Sayın Taha Akyol. Akl-ı selim ile düşünüp yazdığınız için . Dünyayı hala Ortaçağ kafasıyla " ümmetin birliği " safsatasıyla görenlerin yazınızı pek çok kere okumasını dilerim...Türk Osmanlı İmparatorluğunun başında ,güya " İslam halifesi " ünvanını taşıyan padişahlarımız varken dahi olmayan " İslam ümmeti birliği " bu modern ve MİLLETLER ÇAĞINDA asla olamaz .Bu gerçeği göremeyenlere acımak gerek...!!

    Yanıtla (9) (0)
  • Bir Garip Karar Okuru / 08 Eylül 2024 12:17

    Cehalet ayıp değildir. Cahil olduğunun farkında olmadan ya da buna aldırmadan, ülkedeki herşeyin (ekonomi, dış politika, üçüncü köprü nerden geçsin) tek karar vericisi olmak ise felakettir. Türkiye şu an dış politika dahil her konuda bu felaketi yaşıyor. Mısır Yunanistan ile münhasır bölge anlaşmasını çoktan yaptı. İş işten geçti. Şimdi istediğin kadar "kardeşim Sisi" de. Cehaletin bedelini hep beraber ödüyoruz, daha yıllarca ödeyeceğiz.

    Yanıtla (12) (0)
  • Emekli okur / 08 Eylül 2024 12:08

    Akıl ve Dürüstlük her zaman kazanır.

    Yanıtla (2) (0)
  • Hüseyin Başdoğan / 08 Eylül 2024 11:57

    Atatürk, Osmanlının küllerinden laik,sosyal,hukuk devleti olan Cumhuriyeti'ni kuran liderdir.Bunu,dünya liderleri bilir.Dünyada,düşünceleriyle yaşayan başka bir lider yoktur.

    Yanıtla (13) (3)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 11:21

    Memleketimizin NURTOPU GİBİ bir ayrışma konusu daha oldu. Atatürk öyle miydi - böyle miydi ?

    Yanıtla (4) (1)
  • Ratio / 08 Eylül 2024 01:26

    Arap baharına kadar Arap Ermeni Slav coğrafyasıyla kültürel iktisadi yakınlaşmalar önemliydi. Davutoğlu sadece Araplarla değil bütün yakin cografya ile yakın ilişkiler tesis edilmesini savunuyordu ve nitekim öyle de oldu. Arap baharı ile el yükselten Erdoğan oldu. Zannedildiği gibi Davutoğlu etkili olsa en güçlü olduğu zamanda başbakanlıktan "tekme tokat" indirilmezdi. Sol ve Akp medyası ortak bir abalı bulup bütün ihaleyi Davutoğlu'na yıkmayı başardılar. Tek ittifak ettikleri konu bu olabilir.

    Yanıtla (7) (6)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 02:54

    Davutoğlu'nu başbakanlıktan Arap Baharı değil, rantçıların çıkarları götürdü.

    Yanıtla (18) (0)
  • Ratio / 08 Eylül 2024 11:17

    Yazımda Davutoğlu'nun neden indirildiği ile ilgili bir yorum yok. Davutoğlu'nun Arap baharında, Suriye'de (askeri müdahale iç savaşta taraf tutma vs gibi) konularda (ilk 10 12 yıllık dış politika çizgisinin dışında işlerde) karar verici olmadığına dair bir analiz bu.... Niçin indirildiği başka bir tartışma vesselam

    Yanıtla (1) (0)
  • Mürsel / 08 Eylül 2024 11:17

    6/7 Eylül 1955 akşamında Rumların evlerinin basıldığı haberi çapulcuların kendisinden önce sokağa ulaşıyor. Rum çocuklar derhal evlerine giriyor. Sokağa büyük bir korku siniyor… Belki korur umuduyla evlere bayraklar asılıyor. 8 numaranın büyük gelini Nazime, evde o an mevcut en küçüğü 10, en büyüğü 19 yaşlarındaki altı çocuğu, dört Rum evinin kapısına dağıtıyor. Görevleri, çapulcular geldiği anda “Burası bizim evimiz amca!” demektir. Boboların evinin önünde de Münir Bey bekliyor.

    Yanıtla (5) (0)
  • haluk d / 08 Eylül 2024 05:56

    Turkiye TEK ADAM duzeni ile yonetiliyor. Denge ve denetleme sistemi kalmadi. Turkiyenin kaderi TAYYIP beyin iki dudagi arasinda. Bugun ak dedigine yarin kara diyebiliyor.

    Yanıtla (32) (5)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 10:11

    evet çok önemli yazarın dediği gibi bugün ak dediğine yarın kara diyor yüzlercede örneği var.Enteresan olanı bu dönüşlerden hiç rahatsız olmuyor.

    Yanıtla (17) (0)
  • TEKLİ YORUM / 08 Eylül 2024 11:14

    Evet ben de sizin gibi tek adam yönetimine karşıyım. O yüzden son Anayasa oylamasında hayır verdim. Ama ben bugünkü tek adam yönetimine de dünküne de yarınki ne de karşıyım. Bir millatin kaderi, bir kişinin iki dudağı arasına bırakılamaz. Yönetimin adı monarşi ya da cumhuriyet olsun fark etmez.

    Yanıtla (4) (0)
  • Dolap niçin inilersin / 08 Eylül 2024 11:01

    Bu zevatta döne döne hal kalmadı; artık bizim de başımızı döndürmeye başladılar.

    Yanıtla (5) (0)
  • HAKİKAT / 08 Eylül 2024 10:43

    EMPERYALİST: Belli bir güce sahip devletin, başka devletler, milletler ve topraklar üzerinde onların rızası olmadan egemenlik kurma çabası ve gayesi olarak tanımlanır.

    EMPERYAL: Yayılmacı, işgalci, sömürücü imparatorluk.

    Tanımlara göre Osmanlı Imparatorluğu emperyalist olmuyor mu?

    1. Dünya savaşında, Osmanlı Imparatorluğu emperyalist imparatorluklar koalisyonu tarafından yenilmedi mi?

    Mısır'ı biz işgal edince iyi, başkaları bizi işgal edince kötü...
    Düpedüz İKİ YÜZLÜLÜK!!!

    Yanıtla (19) (1)
  • Cut / 08 Eylül 2024 10:43

    Sisi ye sormak lazim bakalim o kimin Askeriymis.

    Yanıtla (0) (13)
  • Okur / 08 Eylül 2024 10:38

    Aynen katılıyorum ancak Teğmen konusu konuşuluyorken bu başlık bazıları için yanıltıcı olabilir

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 10:36

    Birey olamayanlar; falancanın filancanın kuluyum, askeriyim derler ve herkese de söyletmek isterler.Faşizm, söyleme mecburiyetidir; özgür birey olmak isteyenler , kılıçlarımız keskin diye tehdit edilir.

    Yanıtla (4) (7)
  • Ahlatlı / 08 Eylül 2024 06:51

    Zaten Müslüman olan, hatta o günkü halifenin yaşadığı ülkeye, Mısıra sefer düzenleyip ele geçirmişiz, halifeliği de Osmanlı olarak almışız. Şimdi neredeyse bizleri minnetle anmalarını bekliyoruz. Bunlar tarih, olmuş bitmiş ama bu beklenti biz de bir sorun olduğunu gösteriyor sanki.

    Yanıtla (27) (3)
  • Okur / 08 Eylül 2024 10:10

    İmamhatiplerde bu çok işlendi .Kadir Mısırlı yı dinleye dinleye yetişenler öyle olduğunu düşünüyor.

    Yanıtla (17) (2)
  • İlhan / 08 Eylül 2024 10:10

    Biz iyice soyulmadan rasyonel olamıyoruz. Aç kalmamız lazım başka yolu yok.

    Yanıtla (8) (1)
  • sıtkı sıyrıldı / 08 Eylül 2024 01:03

    "Mısır’la ilişkileri düzeltmek doğrudur ama bu benzetmeler kesinlikle yanlıştır."... Yıllarca uluslararası ilişkilerde kendi kabadayı üsluplarını övüp Atatürk'ün diplomatik girişimlerini ve geleneksel diplomasi ilkelerini uygulayanları "monşer" diye akıllarınca (!) aşağılamışlardı. Sisi mevzusunu yerel seçimlerde "Binali mi Sisi mi" sığlığında kullandıktan sonra U dönüşü yapınca tabii ki alay konusu oldular. Şimdi de "Atatürk de benzerini yapmıştı" diyerek savunmaya geçtiler.

    Yanıtla (41) (3)
  • Izmirli / 08 Eylül 2024 10:08

    "Atatürk de aynısını yapmıştı" tezini savunmak ancak AKP'li kafasıyla mümkün. Mısır'a karşı verilen bir milli mücadeleyi kazanıp sonra yendiğimiz düşmana mı el uzattık? Tam tersine hayalperest Türk ihvancıları (AKP diye okuyun) Osmanlı hayallerini ellerine yüzlerine bulaştırıp rezil oldular, şimdi de mecburiyetten bükemedikleri eli öpüyorlar.

    Yanıtla (21) (1)
  • Hartum / 08 Eylül 2024 07:15

    Yazıda her şey birbirine karışmış. Kemalist Türkiye bağımsız Arap dünyasıyla mı muhataptı? Suriye ve Lübnan Fransız mandasıydı. Irak Filistin İngiliz mandasıydı. Ürdün ve körfez tamamen İngiliz kontrolündeydi. Mısırda da İngilizler kontrol sahibiydi. Türkiye deki Mısır elçisi fes giyiyor diye Atatürk nerdeyse adamın fesini kendi elleriyle çıkarmaya kalkışınca büyük diplomatik kriz yaşandı. İran'da Cumhuriyet ilan edilsin diye Türk diplomatlar çabaladı durdu.

    Yanıtla (7) (37)
  • Okur yazar / 08 Eylül 2024 09:53

    Esas sizin yorumunuz karışık, ne dediğiniz anlaşılmıyor. Taha Bey'in ifadesi şu: Başka ülkelerin iç işlerine karışmadan kendi çıkarlarımızı koruyarak, diplomatik bir dille dış politikayı yürütmeliyiz. Siz ise "Atatürk'e çamur atayım ama nasıl olduğunun önemi yok" dercesine iki saçma argüman atmışsınız ortaya; önü yok, sonu yok.

    Yanıtla (19) (1)
  • Okur / 08 Eylül 2024 09:51

    O değil de cübbeli mahmut ünlü saldırıya uğramış. Yaşlı insandan ne istediniz yahu? Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet, yaşlıya şiddet, doktora öğretmene şiddet, orman yakma, futbolda da takım taraftarları birbirine hakaret, ağız dalaşı, adalette yaşananlar, geçim derdi vs... Ülkenin çivisi çıkmış siyasetçiler nelerle uğraşıyor.

    Yanıtla (5) (0)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 01:41

    Atatürk Türkiye'si hukuk bakımından, özellikle siyaset alanında bugünkü hukuk anlayışımıza göre sorunluydu, bu tamam. Toplumun o günkü durumunda bir demokratik hukuk devleti tesis edilebilir miydi? İrade mevcut olsa bile siyasileri ve toplum kesimlerini anayasa va hukuk çerçevesi içinde tutabilecek güç mevcut muydu? Benim tahminim ey Venizelos, ey Edvard, ey Abdullah diye dayılanan popülist bir şahsımın devleti daha o zaman batıracağı yolunda.

    Yanıtla (36) (3)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 03:43

    Bir de zaman zaman birinci meclisin ikinci meclise göre daha demokratik olduğuna vurgu yapılıyor. Şunu gözardı etmemek lazım: Birinci meclisin üyeleri aralarındaki rekabet ve çekişmeyi dış tehdit altında daha medenice yürütüyorlardı. Birbirlerine muhtaçtılar. Dış tehdit ortadan kalkınca rekabet nasıl bir karaktere büründü? Bunu anlamamız gerekli. Yine unutulmaması gereken bir husus 1924'e gelindiğinde Tükiye'nin hepi topu 1 + 12 + 4 = 17 yıllık bir parlamento tecrübesi olduğuydu.

    Yanıtla (18) (3)
  • Aliceli / 08 Eylül 2024 06:45

    Keşke ‘bugünkü hukuk anlayışımıza göre sorunluydu’ demeseydiniz:)

    Yanıtla (16) (3)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 09:29

    20 yıl öncekine göre belki, bugün hukuk filan yok. Dün için de feodal, ataerkil bir köylü toplumunda demokrasi filan olmaz!! Bizde yarım porsiyon liberal, sol, muhafazakar güruhun hal ve tavrı aşamalı olarak iyi niyetle başlar, saflıkla devam eder akılsızlık ve şaşkınlık ile de biter. Toplumsal temel olmadan medeniyet olmaz, devrim ve dönüşüm çabaları bu geri kalmışlığı telafi çabasıdır.

    Yanıtla (5) (1)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 09:58

    Haklısınız, adalet anlayışımıza demek gerekirdi.

    Yanıtla (3) (2)
  • sinan / 08 Eylül 2024 07:41

    "Bugün" kü hukuk anlayış "ımız" tüm zamanların en sorunlu anlayışı olabir!

    Yanıtla (4) (1)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 14:09

    Bugünkü adalet ve hukuk anlayışımızın devletin anlayışı ile özdeş olmak zorunda değil. Burada bugünkü ile uygar ve dürüst insanların hukuk anlayışı kastedilmiştir.

    Yanıtla (2) (0)
  • Gerçek / 08 Eylül 2024 09:09

    Bu güne göre demenin bir anlamı yok. Ortada daha pişmekte olan bir yemek varken, hem de yüz yıl sonrası gelecekten kazana kepçeyi daldırıp bu pişmemiş, bu diri kalmış, hiç tadı yok gibi, atın bu yemeği demenin mantığı olur mu? Atatürk düşmanlarının sürekli yaptığı bu. Elmayla armudu topla, çıkart, çarp, böl. Bu anlayış integrale geçebilir mi? Bu anlayış demokrat olabilir mi, kişi başı milli geliri 50 bin dolar yapabilir mi? Bunların mantığına ancak gülünür.

    Yanıtla (7) (0)
  • Yıldız / 08 Eylül 2024 09:44

    Almanya da hitler, İspanya’da Franco,italyada Mussolini,Rusya’da Stalin varken, Türkiye’yi güç bela kurmaya çalışan Osmanlı paşalarından demokratik hukuk
    Düzeni bekleyenler, ya saftır yada iyi niyetli değildir. Bunu diyenler Türkiye’nin bugünkü despotik haline,ayni zamanda ses çıkarmayan bundan nemalananlandır.

    Yanıtla (7) (1)
  • Okur / 08 Eylül 2024 09:43

    iktitarda muhalefet olsaydı; Sisi, Engin polatlar olayı, mülakat, sancaktepe baklava, kılıçdaroğlu montaj kaset, tasavvuf tedbirlerine hükümetin, sarayın uymaması vs... Akpliler ne derdi acaba? (yazacak çok olay var ama günümüze en yakınları yazdım)

    Yanıtla (8) (0)
  • Yıldız / 08 Eylül 2024 09:39

    Siyasi islamcı zihniyet budur kendisi adamların Kabe’si sayılan kiliseyi yeniden cami yapar, ibadete açar, budist tapınaklarını Taliban gibi topla yıkar, aşırı yahudi de aynidir yapmaya kalkınca kıyamet kopar. Başkalarını incittiğini düşünemeyecek kadar akıl ve vicdandan uzaklar,sanki ortaçağda Osmanlı devrinde yaşıyorlar.

    Yanıtla (9) (2)
  • Orhan / 08 Eylül 2024 09:28

    Dolandırıcılık, örgüt kurmak ve yönetmek suçlamasından tutuklanan filan ve Engin Polat tahliye olmuş Engin Polat’ın tahliye konvoyu C.B nımızın konvoyundan fazla olduğundan savcılarımız harekete geçip hakaretten dava açılması lazım derhal C.B konvoyundan kimse fazla olamaz o kadar

    Yanıtla (9) (0)
  • Necmi uğurlu / 08 Eylül 2024 09:21

    200 yıllık geçmişi tecrübesi olan dış işleri bakanlığını by pass eder. Ciddi bir tecrübe birikimi olan diplomatları monşer suçlaması ile bir kenara koyar.. dış işleri ve uluslararası ilişlikeri üniversite diploması bile olmayan birine teslim eder en stratejik kararları bile adamın iki dudağı arasına bırakırsan ülkeyi inim inim inletir dibin dibine vurdurur sonucuna da katlanırsın. İçinde bulunduğumuz durum tamamen yurdum insanının tercihidir

    Yanıtla (3) (0)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 09:20

    “Sürekli yazıyorum, “faiz sebeptir” politikasından nasıl “rasyonel zemin”e dönmek zorunlu olduysa, dış politikada da Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneksel diplomasi ilkelerine dönmek zorunludur.” Haydaaaa! Yine mi vesayet, yine mi kemalizm? Ne güzel gidiyorduk ileri demokrasi, yeni Türkiye, Türkiye yüzyılı filan; yetmez ama evet, ilk onyıl diye diye, olur mu şimdi bu geri vites. Oysa ne güzel geri geri dalmaya çalışıyorduk şaşkın ördek misali.

    Yanıtla (8) (0)
  • Selman / 08 Eylül 2024 02:08

    Sisi ne kadar muteber bir adam ki söylediği söze bu kadar anlam yüklüyorsun anlatamadım. Emperyalist devletlerce atanan ve değeri kendinden menkul olmayan bir adamın sözünün de itibarî olmaz. Böyle bir adamın söylediği söze anlam ve hikmet yükleyenin de itibari düşer. Atatürk söz konusu olduğunda bildiğim liberal ve demokrat Taha beyi tanıyamıyorum.

    Yanıtla (3) (36)
  • Ayak Takımı / 08 Eylül 2024 02:47

    Sisi bir rejimin görünen yüzüdür, gökten zembille gelmemiştir. O rejimin ardında hiç değilse 50 milyon mısırlının iradesi ve bürün bir arap dünyası vardır, bunu da görmek gerekir. Lafla peynir gemisi yürümez.

    Yanıtla (10) (2)
  • mimli / 08 Eylül 2024 02:48

    Taha Beyin de kendine göre vardır bir bildiği!!!!
    Sizin gibi ben de böyle bir "diploması dersi"ne hayretler içerisindeyim..

    Yanıtla (3) (9)
  • Süleyman / 08 Eylül 2024 08:03

    Sisi ile ilgili bir kanaatiniz var, Esad ile ilgili de, falanca ve filanca ile de ve ülkemiz bu başkanların ülkeleriyle ilişkisini bu kanaatlere göre yönetmeli diyorsunuz. Zaten öyle yapıyoruz, onun için bugün bu durumdayız. Sorun sizin kanaatinizin ya da Sisinin berbatlığı değil bizim ortadoğunun en önemli ülkeleriyle ilişkimizi çıkarlarımız doğrultusunda yürütmemiz.

    Yanıtla (2) (0)
  • MC / 08 Eylül 2024 09:17

    Hem Mursi zamanında hem de Sisi zamanında Mısırı görmüş biri olarak söyleyebilirim ki ikisi arasında dağlar kadar fark var. Birisi liyakatin l sine bile sahip olmayan müslüman kardeşler üyelerini her yere yerleştirdiği için heryerin pislik içinde olduğu, hiç bir işin yürütülemediği bir yer, diğeri ise, biraz Batı'nın ve Körfez araplarının maddi yardımıyla da, ortalamanın üstünde iyi yönetilen bir devlet.

    Yanıtla (3) (0)
  • Serçe / 08 Eylül 2024 03:05

    S400 alınması bir ihtiyaç değildi. Türkiye'ye yüz yıldır bir saldırı olmamıştı.
    NATO ülkesine de kimse saldırmaya cesaret edemezdi
    Erdoğan NATO dan çıkmak Rusya ve ABD karşısına üçüncü güç olarak çıkmak istiyordu
    Denedi olmadı.
    Hayalleri destekleyecek ekonomik ve silahlı güç yoktu

    Yanıtla (15) (1)
  • Fena / 08 Eylül 2024 09:15

    Az internete bakın S400 menzili nedir ? Merak edin. Bir de nereye konuşlandırıldığına bakın. Hava saldırısi nerden olabilir? Suriye , iran , Yunanistan. Şayet buralara yakın değilse nereyi koruyacak bu anti füze sistemi?

    Yanıtla (2) (0)
  • Okur yazar / 08 Eylül 2024 09:02

    Arap ülkeleri bizim sahip tavrımızı hiç sevmiyor nefret ediyor. Bizim siyasal islamcılar hala hayal aleminde. Onlar da her ülke gibi yabancı bir ülke. Yabancı ülkeler ile eşitler arası ilişki kurulur. Siyasal islam bir beka sorunudur.

    Yanıtla (9) (0)
  • Gerçek / 08 Eylül 2024 08:50

    Batı ülkelerinde olsa Tayyip Erdoğan’ı değil bakan, değil başbakan, değil kuvvetler birliğine yol açmış cumhurbaşkanı devlet memuru bile yapmazlardı. Nereye atasalar orayı batırırdı. Erdoğan bu kapasitesiyle bir batılı ülkede toplumda evsiz biri olurdu ancak.

    Yanıtla (3) (1)
  • Karar okuru / 08 Eylül 2024 08:44

    Birey olamayanlar; kişisel hayatında dedem, dedem diye sayıkladığı gibi siyasi konularda da (eski-yeni) liderim liderim diye sayıklar.Kendi aklı olmayanlar dedesinin, liderinin aklına sığınırlar; mevcut kötü yönetimden bıkanlar da eski ve daha kötü yönetimleri bile çöldeki serap gibi hayal ederek kendilerini kandırırlar.

    Yanıtla (2) (1)
  • HKK / 08 Eylül 2024 08:34

    Küçümsediği MONŞERLER Politikasına dönüş yani, ekonomide olduğu gibi!

    Yanıtla (3) (0)
  • birol / 08 Eylül 2024 08:33

    Kitabınızı aldım okuyacağız. Kuvvetler Ayrılığı Olmayınca . Dikkatimi çeken hep 2024 gözüyle Atatürk ve İnönü dönemini eleştiriyorsunuz. O dönemin demokrasi anlayışıyla şimdikinden çok farklı. 1933 lerin Kara Avrupa'sında bir tane demokratik devlet yok bütün faşizmler çok partili yaşamdan çıkmış siz tutuyorsunuz Atatürk, Kuvvetler Birliğini savunuyordu . Avrupa da Kuvvetler Ayrılığına İkinci Dünya Savaşı sonrası geçtiğini hatırlatalım . Bizde askerlerin yaptığı 1961 Anayasası ile

    Yanıtla (3) (0)
  • Tsli / 08 Eylül 2024 08:25

    Akp neyin mi hazirliginda.ilahiyat fak. Subay, imam hatipliler ast subay uzman çavuş ve akplilede adker olacak. Gayeleri o. Tegmenlwr üzerinden Ordu'da istemedikleri kendilerine ozellikler ihalelerde engel olan subaylari atacaklar. Bakın görün.

    Yanıtla (6) (0)
  • The end / 08 Eylül 2024 08:20

    Akp hastalikli din anlayışının ve ortaminin ürünü ve sonucudur. Dini CHP de akp de yanlışın içinde. Yani akp istismardan CHP din hor görmesi ve özünü bilmedigi bir dusmanloktan gidiyor.asil olan akp nin hadtalikli ortamidan istifade etmesi bir çoğunluk.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali / 08 Eylül 2024 08:11

    Bu iktidar siyasal islam ideolojisini benimsemiş ve bundan vazgeçemez. Türkiye bu iktidardan kurtulmadikca gün yüzü göremez.

    Yanıtla (6) (0)
  • Musto / 08 Eylül 2024 07:16

    Ittihat-ı İslam denilince aklıma hep teşkilatı mahsusa'nın bahtsız lideri Süleyman Asgeri Bey gelir... Bağdat Basra bölgesini kurtarmak için gönüllüler toplar..Savaşır.. Savaş meydanında yaralanır sedye üzerinden muharebeyi idare eder.Araplardan Kürtlerden vb yardım gelmez ve orada seslenir.. Ben sizin kadınlarınızın bile savaşmasını dahi Beklerken sizler kaçıyorsunuz saklanıyorsunuz..Köpek bile mahallesine yabancıları sokmaz..Köpekler kadar dahi olamadınız der ve...31 yaşında intihar eder...

    Yanıtla (23) (1)
  • memmet / 08 Eylül 2024 06:36

    Bu keskin dönüşler, o devlet adamı için nasıl bir düşünce yaratır o halk üzerinde?

    Yanıtla (4) (0)
  • SG / 08 Eylül 2024 06:35

    Bir Ağa ile marabanin hikâyesi biz bu pisliği (B.k) Niye yedik.İki Mısırlı Arapların iliğine işlemiş Osmanlı/Türk düşmanlığı ağzını açtıkları zaman Dört yüz sene bizi sömürdünuz.Sisi ne diyecekti Atatürk demeyipte Yavuz Sultan Selim han dan bellimi diyecekti.Buradakiler/azınlıktalar Mustafa'nın askerleriyiz, Mısır'da kiler/Azınlıktalar Firavun'un askerleriyiz diyecekler.

    Yanıtla (2) (5)
  • Etem / 08 Eylül 2024 00:50

    Her konuyu herkesten iyi bilen RTE “pısırık” dediği yurta sulh cihanda sulhu beğenmeyip daha atılgan, dik duran, oyun kuran bir lider olmak istedi. Sonuç; Obama’nın beyzbol sopası, Trump’ın aşağılayıcı mektubu, Putin’nin kapısında bekleme, Kaşıkçı dosyasının Saudilere verilmesi, F35’den atılma, ambara konan S-400’ler ve sonunda topunun bir Türkiye etmez dediği ülke liderlerine kırmızı halı sermeler.

    Yanıtla (65) (2)
  • mimli / 08 Eylül 2024 02:54

    İşte işin özeti bu...

    Yanıtla (16) (2)
  • Okur / 08 Eylül 2024 06:27

    İmamhatip zihniyeti 22 yıl denendi boylarının ölçüsünü aldılar. Çoğu insanı dinindende ettiler. Atatürk düşmanlığı ile yaşamanın nelere yol açacağını da öğrenirlermi bilmem.

    Yanıtla (30) (7)
  • Hemhâl / 08 Eylül 2024 06:19

    Yakında Esad'ı da kırmızı halılarda görürsek şaşırmayalım

    Yanıtla (14) (1)
  • Ali Efe / 08 Eylül 2024 06:18

    Üstadım hani Arapça sevdası bu dönemde arttı ya ben de özendim yazivereyim "kellim kellim la yenfa".
    Ne dersek diyelim hangi misali koyarsak koyalım olmayacak. Hani alimlerin büyüklerinden biri "kırk alimi bir delil ile ikna ettim,bir cahili kırk delil ile ikna edemedim"
    Uzatmayalım okuma özürlü bir milletiz.
    Tarih tekerrürden ibaret değildir. Bakalim yarın nasıl bir gün doğacak.

    Yanıtla (4) (1)
  • Fani / 08 Eylül 2024 06:10

    Bunca tahribat ne olacak hesabını kim verecek. Yine biz yine biz, tercihlerimiz kaderimiz olmasın. İş olursa olur suyu olmazsa hamur suyu dersek, dönülmez ufkun akşamında yız olur. Rabbim sonumuzu hayır eylesin.

    Yanıtla (5) (2)
  • Musta / 08 Eylül 2024 06:02

    Siyasal İslamcıların, Neo Osmanlı hayali vardır. Ancak planı yoktur. Çünkü planlama beceri gerektirir. Siyasal İslamcılara bakın; sürekli hazır bir oluşumu elde ederler. Sıfırdan birşey kurdukları olmamıştır. Hala kurumları, ülkeleri, belediyeleri fetih aracı görürler.

    Yanıtla (17) (3)
  • Cem Öz / 08 Eylül 2024 05:48

    Keşke sağcı değil de sosyal demokrat olsaydınız,o alandaki açığı kapatıyorsunuz.

    Yanıtla (4) (1)
  • Tavşan / 08 Eylül 2024 05:46

    Bir İngiliz le bir Arabın Türkiye'ye bakışı aynıdır
    Başka biri olarak bakarlar.
    Araplar tarihsel nedenle nefret eder
    İngiliz nefret etmez. Düşman olarak ta görmez
    İş yapabilir miyiz diye bakar.
    Bizim vatandaşımız herkesi düşman görüyor.
    Aptalca bir yapı ama öyle eğitilmişler

    Yanıtla (9) (7)
  • haluk d / 08 Eylül 2024 05:14

    TAYYIP BEYIN BASARISI Her yaptigini olumlu veya olumsuz kendi secmen kitlesine inandirmasi ve secmeninde Reisin bir bildigi vardir deyip TAYYIP beye tam destek vermesi." nas var nas sana bana ne oluyor dedi. " faizler % 50 oldu . soran yok nas' a ne oldu diye

    Yanıtla (14) (1)
  • Metin ali / 08 Eylül 2024 05:00

    Yazar bey sende bilirsin...mıknatıs kendi cinsini çeker.....

    Yanıtla (2) (1)
  • Serçe / 08 Eylül 2024 03:09

    Yazıya eklenecek bir şey yok.
    Tamamı ile katılıyorum

    Yanıtla (8) (2)
  • Serçe / 08 Eylül 2024 03:09

    Modernleşme hareketlerini İngiliz boyunduruğuna girmekle açıklayanlar var
    Bu kişiler Lozan da gizli maddeler var diyen kandırılmışlar.
    Atatürkü de İngiltere getirdi derken de kandırılıyor ama. Henüz fark edemiyorlar

    Yanıtla (20) (3)
  • mimli / 08 Eylül 2024 02:44

    RTE şimdi bize, ya da ilgililere "hepimiz için öğretici bir diplomasi dersi mi vermiş oldu?!!! Böyle bir derse ancak gülünür.

    Yanıtla (4) (0)
  • Ali Rıza / 08 Eylül 2024 01:55

    Devlet yönetmek ciddiyet ister, sabır metanet, bilği ister, bunun sıkıntısını çekiyoruz !. Devlet adamı öyle hemen yetişmiyor demek ki!!.

    Yanıtla (15) (0)
  • Hasbi Mentesoglu / 08 Eylül 2024 01:16

    Kimsenin Osmanliyi bekledigi yok. AKP'nin hayalleri yüzünden bugün ülkede 8-9 milyon Arap var, bunlarin 2 milyonu, cogunlukla ev satisindan, vatandaslik almis. AKP'nin akildisi hayelleri yüzünden bundan 50 yil sonra Anadolu'nun bir Türk yurdu olmayacagi artik kesindir. TC adli bir devlet kalacagini bile artik kimse garanti edemez. AKP Islamcilik nedeniyle hem kendini bitirdi, hem de ülkeyi. 1913'te yayimlanan bir kitap var: Anadolu'da Türklük Yasayacak mi? AKP ayni soruyu bize 2024'te sorduruyor

    Yanıtla (37) (2)
  • karar okuru / 08 Eylül 2024 01:10

    500 milyon nüfusa sahip Araplara, önderlik yapmak isteyen ümmet hayali ile yanıp tutuşan İslamcılar var bol miktarda. sizin önderliğimizi neden kabul etsinler. idraksiz mi bu insanlar. Y. Kaplan bunların önde gideni. Tüm Müslümanların gözü bizim üstümüzdeymiş, bize bakıyorlarmış, önderlik etmemizi istiyorlarmış. elinden gelse herkese savaş açacak.

    Yanıtla (21) (1)
  • EMEKLİ / 08 Eylül 2024 01:08

    Bugün yazasım yok; KARAR ın
    "Bazılarına az bazılarına çok adalet"
    Manşet haberi okunmasını tavsiye etmekten başka.Allah sağlık sıhhat versin
    Bu halka..

    Yanıtla (8) (0)
  • Hasan Erzincan / 08 Eylül 2024 01:06

    Arap coğrafyasında devletleşen halkların lider ve öncüleri çoğunlukla ittihat ve terakki üye sempatizanlarıdır. Bu parti imparatorluk partisidir. Yani Atatürk’ü tanıyorlardı. Daha sonra oralarda oluşan BAAS cumhuriyeti , CHP yi örnek alıyor. CHP / Atatürk’ün hiç bir dönem onlara üst perdeden bakışı yok. İyi ilişkileri var. AKP hayal aleminde oraları arka bahçesi görüyor, sonra çark ediyor. Sorun bakış açısında. Saygıya dayalı eşit ilişki hep kazandırır.

    Yanıtla (7) (2)
  • Herşey bitti / 08 Eylül 2024 01:06

    Biden'le çay içmişti,sisiyle içmemiş mi?
    Dış politika öyle bişey değilmiydi yahu.

    Yanıtla (3) (0)
  • Hasbi Mentesoglu / 08 Eylül 2024 01:05

    17 yildir Avrupa'nin cesitli ülkelerinde ikamet etmis bir Türk vatandasi olarak itiraf etmeliyim ki, Osmanliyi özleyen Türk Islamcilarindan baska kimse yok. Bazıları kendilerini gercek olmayan bir tarihe inandirmislar ve aldiklari siyasi pozisyonda, siyaset okuyuslarinda bu hayali tarihin izlerini görmek mümkün. Nedir bu hayali tarih? Osmanli Devleti sinirlari icinde yasayan Müslüman halklar, Osmanlidan cok memnundu ve Osmanliyi Yahudiler ve Bati yikti.

    Yanıtla (7) (1)
  • 07Cem / 08 Eylül 2024 00:54

    Devletimiz var olsun, milletimiz sağolsun...durmak yok çalışmaya devam,tanrı enerjilerini arttırsın bir de range rover ile almaya gelmişler. hadi siz de 10-15 yıl 70 metrekare ev ve bir araba almak için çalışmaya devam edin.

    Yanıtla (5) (0)
  • OKUR / 08 Eylül 2024 00:52

    Sisi de bizim Teğmenler gibi Atatürk demiş. ABD, Sisi ile Teğmenlere mesaj göndermiş olabilir. İvedilikle araştırılmalıdır !

    Yanıtla (11) (2)
  • emekli müfettiş / 08 Eylül 2024 00:36

    Her şeye bir şey söyleme mecburiyeti hissederseniz ve dilinizin ölçüsü olmazsa, bunları yaşamak normal olur. Devletleri yönetmek kabadayı tavrıyla olmamalı, değil mi? Nelere mal oldu. herkesin değerlendirmesi gerekir.

    Yanıtla (9) (0)
  • Ahmet Zengin / 08 Eylül 2024 00:19

    Devlet birikimi ve kurumların tecrübesi yerine popülist Hamasetle, sloganla dış politika belirlersen sonu böyle olur. Tatlı tatlı oylarla koltuğuna kurulmaya devam edersin bedelinide MİLLET öder.
    Marifet duvara çarpmadan frene basmak, bizimkiler "çarptıktan sonra" frene basıp işte gerekeni yapıyoruz diyorlar.Vizyonsuzluk değilse kesin ihanettir.

    Yanıtla (17) (1)
  • Abbas / 08 Eylül 2024 00:17

    Sisi M. Kemal diyor. Bizim teğmenler de M. Kemal dedi. Ellerinde kılıç vardı. Suçmuş. Yakında hepsi ordudan atılır. Gerçi onlarda bunu hak etti. Şampanya viski patlatsanıza. Dilan kardeşlerden bi şeyler öğrenin. Beşyüz milyon naylon fatura kesmişler. faturayı patlattılar sonra gittiler adaleti patlattılar. İ Türkiye sizinle gurur duyuyor...

    Yanıtla (33) (3)
  • Yorumm / 08 Eylül 2024 00:14

    Arapların bizi ümmet lideri diye dört gözle beklediği gibi hayal halüsinasyonları olanlar yüzünden nur topu gibi 10 milyon sığınmacımız, darmadağın bir dış ilişkilerimiz oldu..Atatürkün değerini herkes biliyor, bi bizim kindarlar bilemedi..Artık ülkenin halkın çektiği yeter..

    Yanıtla (49) (3)