AYM Başkanı ne diyor?

Anayasa Mahkemesi’nin 57. kuruluş yıldönümü töreninde konuşan Başkan Zühtü Arslan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve yasalaşmış OHAL kararnamelerinin anayasal denetime tabi olduğunu anlattı.

Parlamento ve kamuoyu denetimlerinin hayli etkisizleştiği günümüzde AYM denetiminin ne kadar önemli olduğunu belirtmeye ihtiyaç yok sanırım.

Öncelikle törene beni de davet ettiği için Sayın Zühtü Arslan’a teşekkür ediyorum. Aynı gün Gaziantep’te hukuk-ekonomi ilişkileri üzerine bir konuşmam olduğu için Ankara’ya gidemedim.

Zaman tasarrufu için İstanbul dışında konferans vermeye gitmiyorum, fakat Gaziantep Kulübü’ne bir yıl önce söz vermiştim. Gösterdikleri sıcak ilgi ve dostluk için teşekkür ediyorum.

‘Hak-eksenli’ ne demek?

Sayın Zühtü Arslan’ın kitap ve makaleleri hakkında daha önce defalarca yazdım. “Hak eksenli” hukuk anlayışını, yani otoriteye değil, bireysel hak ve özgürlüklere öncelik verilmesini savunan bir hukukçudur.

Hukukun “hak eksenli” yorumu konusunda AYM üyesi Prof. Yusuf Şevki Hakyemez’in de kitaplarını tavsiye ederim.

Zühtü Arslan’ın konuşmasını okudum. Kitaplarında olduğu gibi yine “hak eksenli” kavramını vurguluyor. Örnek olarak, İstinaf’ın ilk kararına karşı Yargıtay’a gidilemeyeceği şeklindeki kanun maddesini iptal ettiklerini söylüyor. Böylece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki asgari hak arama garantisinin “ötesine” geçtiklerini belirtiyor.

Sanırım bundan haklı bir gurur duyuyor.

Evet AYM, mutlaka AİHM içtihatlarında ifade edilen evrensel hukuku temsil etmelidir. Bunun gerisinde kalırsa, dünya hukuk camiasının gözünde çok onurlu bir statü olan “iç yargı yolu” olma vasfını kaybeder, AYM için onur kırıcı olur.

OHAL döneminde AYM böyle bir riskle karşı karşıya idi. Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın tutuklanmalarının insan hakları ihlali olduğuna karar vererek, evrensel hukuka uygun davrandı, “iç yargı yolu” statüsünü korudu.

Fakat aynı durumdaki Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve benzerlerinin dosyası, AYM’de 2.5 yıldır bekliyor, bu arada “hükümlü” oldular, dosyaları Yargıtay’a geldi...

Osman Kavala’nın başvurusu hala cevapsız...

OHAL yasaları

Sayın Arslan’ın verdiği bilgiye göre, Meclis’e sunularak yasalaştırılan OHAL kararnamelerinden 50 kadarı hakkında anayasaya aykırılık iddiasıyla iptal davası açılmış bulunuyor. (İptal davalarının yüzde 70’i)

Bu son derece önemlidir: OHAL döneminde hiç bir yargısal denetime tabi olmadan yürütmenin çıkardığı kanunnameleri meclis çoğunluğu onaylamıştı, şimdi ilk defa anayasaya uygunluk denetimi yapılacak.

Normal yasalarda OHAL yetkileriyle yapılan değişikliklerin, OHAL kalktıktan sonra prensip olarak anayasaya aykırı olduğu kanaatindeyim.

Daha önemlisi, OHAL döneminde Türk Ceza Kanunu’nda, Ceza Muhakemeleri Kanunun’da ve Seçim Kanununda yapılan değişiklikler tereddütsüz anayasaya aykırıdır.

Tabii, KHK ile ihraç edilenlerin, mahkeme kararı yoksa, kamu hizmetinde çalışamayacakları hükmü de tereddütsüz anayasaya aykırıdır.

AYM’nin yapacağı bu denetimin ‘normalleşmek’ için ne kadar önemli olduğu açıktır.

Kuvvetler ayrılığı

Zühtü Arslan’ın konuşmasında, hukuk tarihimizden üç anayasa hukukçusuna atıfta bulunmasını sevinçle karşıladım: Meşrutiyet döneminde Babanzade İsmail Hakkı Bey, Cumhuriyet döneminde Ahmet Ağaoğlu ve Ali Fuat Başgil...

Babanzade’nin 1913 basımlı “Hukuk-ı Esasiye” (Anayasa Hukuku) adlı eseri, Mustafa Kemal Paşa’nın 1920 ve 1921 yıllarında Ankara’da rejim tartışmaları yapılırken okuduğu, altını çizip notlar aldığı kitaptır.

Atatürk daima kuvvetler birliği yanlısı oldu, bu üç hukukçu kuvvetler ayrılığını savundular.

Tarihimizde, Namık Kemal’den başlayarak, anayasal devlet, fert hak ve hürriyetleri, kuvvetler ayrılığı gibi yüksek değerleri savunmuş büyük düşünürlerimizi tanımak, günümüzde bu değerlere zihinlerde derinlik ve güç kazandırır.

Zühtü Arslan konuşmasında “Yargı bağımsızlığı demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz gereklerindendir” diye vurguladı. Yargının “her türlü paralel yapı ve oluşuma karşı bağımsız olması gerektiğini” belirtti.

Yazımı Arslan’ın şu sözleriyle noktalıyorum:

“Hâkim hiçbir şart ve ahval altında aklını ve vicdanını başkasına emanet edemez.”

YORUMLAR (75)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
75 Yorum
  • Okur / 30.04.2019 23:55

    Ne dediğinizi hiç anlamadım. Ne demek ‘hukuk gibi bir hokkabazlık”? Hukuksuz devlet tarihte görülmüş şey mi? Herkes kafasına göre vergi verse ya da vermese, kafasına göre hiç askerlik yapmasa ya da kırk sene askerlik yapsa, çalışsa ya da çalışmasa, nasıl toplumsal bir düzen, devlet olur? Olsa olsa, orman kanunu olur, ki onun da kanunu var! Sonra 'hukukun üstünlüğü'nden bahsediyorsunuz, ama hokkabazlık dedikten sonra havada kalıyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.04.2019 23:49

    Düzelten arkadaşa teşekkürler. Hafıza-i beşer... Afedersiniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 29.04.2019 18:53

    Ne protokol konuşmasına ne de yorum yapmaya gerek yok. Ülkedeki adaletin durumunu görmek için Yıldıray Oğur'un Karar daki bugünkü yazısını okuyun yeter.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARARLI KARAR OKURU / 29.04.2019 00:28

    Ahlakın olmadığı yerde kanun bir şey yapamaz. Hükümdar haksız olarak bir köylüden yumurta alırsa, adamları köylünün bütün tavuklarını alır. Toplumda en büyük güveni her şeyin sonunda adil bir mahkemenin bulunabileceği inancı sağlar. Adalet yorumlarımız saatlerimize benzer: Çoğu başka başka yerler gösterir ve herkes kendininkine itimat eder. Olayın bir yanını anlatmakla yetinmesi, onun avukatlık eğitimi görmesinden ileri gelir, yoksa doğuştan yalancı olduğunu sanmayın.

    Yanıtla (0) (0)
  • TEZAT / 29.04.2019 00:26

    “Yanlışlıkla tutuklanabilirsiniz; ama hiçbir zaman yanlışlıkla salıverilmezsiniz.” Çin Atasözü “Yanlışlıkla tutuklanabilirsiniz; yanlışlıkla (!) salıverilebilirsiniz.” Türk Atasözü (Misal Mahrem İmam Adil Öksüz, Namahrem Rahip Branson )

    Yanıtla (0) (0)
  • KARARLI KARAR OKURU / 29.04.2019 00:25

    Türkiye’nin hukuk imajı hiç iyi olmadı ki; İstiklal Mahkemeleri, Üç Aliler, Yüksek Adalet Divanı ve bir başbakan iki bakan idam, Türkiye’deki Nato askerlerinin işlediği suçlar ve cezalandırılamamaları, bir sağdan bir soldan idam ederek adalet sağlandığının söylemesi, Adalet bakanının kendi partililerini bakanlığa alarak kadrolaştığını övünerek söylemesi, baklava çalan çocukların bankayı usulünce boşaltanlardan daha fazla ceza alması, FETÖ nün yargıda çöreklenmesi ve asılsız operasyonlar daha neler neler!!!!!!!!!!!!!!

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur ve sorar / 28.04.2019 23:37

    “AYM kararına uymuyorum, saygı duymuyorum.” Bu sözden sonra sayın Arslan istediği kadar konuşsun. Yazarlar da sayfalarca aferin Arslan'a desinler. Öte yanda ; lafla peynir gemisi yürümez ve Emir demiri keser.

    Yanıtla (0) (0)
  • ali namlı / 28.04.2019 22:55

    Evet burada da belirtildiği gibi maalesef AYM kendi içtihat kararına rağmen OHAL dönemindeki KHK lerini yetki alanında görmemiş ve denetlemekten kaçınmış ,kendini inkar etmiştir. AYM ne şunu sormak lazım: OHAL ilanına sebep olan konularla ilgisi olmayan KHK leri Anayasaya aykırılık açısından denetlememekle hukuku ayaklar altına almış ve bir çok mağduriyetlere sebep olmuştur; bu şeref AYM ye yeter de artar bile !

    Yanıtla (0) (0)
  • metin / 28.04.2019 22:04

    Allah'ın en şerefli varlık olarak yarattığı binlerce insan idarecilerin keyfi tavırları ile, asılsız şikayet ve iftiralarla delilsiz işlerinden ekmeklerinden oldular çoluk çocuk açlığa mahkum edildiler. Hukukun geçici olarak askıya alınması binlerce mağdur yarattı. Fakat yetkililer "büyük bir mücadele verdikleri için kurunun yanında yaş ta yanabilir diyerek" vicdanları da askıya aldılar. Adalet dininde hayatında merkezidir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 22:05

    O söz eski yargıtay başkanı Mehmet uygun’a aittir. Düzeltelim.

    Yanıtla (0) (0)
  • murat / 28.04.2019 21:42

    bakanın açıklamasına göre hakkında işlem yapılanların sayısı 512 bin olmuş..bir de bunların eşlerini çocuklarını düşünün. Aradan üç yıl geçti kim suçlu kim masum hala anlaşamadı. zamanında gelmeyen adalet adalet olur mu

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 21:41

    Yargı mensupları sayın Sami Selcugun ifadesi ile eskiden sadece cüzdanları ile vicdanları arasında sıkışmıştı. Şimdi ise eski günleri bile mumla arar hale geldiler. Aşağı tukurseler sakal yukarı tukurseler bıyık. Acaba ne zaman gerçekten bağımsız bir devlet erkinin mensupları olabilecekler. Benim umudum yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 21:36

    Güçlü olan haklıdır böyle gelmiş böyle gider. Bizler iltisak ihbarı ile iftiraya uğrayıp ihraç olduk 3 yıldır çalmadığımız kapı yazmadığımız dilekçe kalmadı ama sesimizi duyan yok. Aldığımız takipsizlik belgesi kimsenin umrunda değil işe yaramayan bir diploma ve yüksek lisans diploması. Kimse iş vermiyor korkudan biz insan değil miyiz ?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 21:30

    Anayasa mahkemesi bu KHK hükümlerinin anayasaya uygunluğunu denetlerken evrensel hukuk ilkelerine göre mı denetleyecek, yoksa iktidarın siyasî kriterlerine göre mı? Anayasa mahkemesinin bugüne kadarki siciline bakarsak pek de umitlenmeye gerek yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • Maraton Koşucusu / 28.04.2019 21:20

    KHK lar hukuksuzdur. Er ya da geç tümü iptal edilecek. Bari vakit kaybetmeden iptal olsun da binlerce insan çalışmadan maaş almasın. Devlet maaş karşılığı hizmet alsın. Hem insanlar hem de devlet boşuna Zarara uğramasın.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 20:57

    Taha bey siz anayasa mahkemesinin belirttiğiniz anlamda denetleme yapacağına ve hukuk değerleri içerisinde kararlar verebileceğine gerçekten inanıyormusunuz. Ben inanmıyorum...

    Yanıtla (0) (0)
  • Raşit / 28.04.2019 20:31

    Bir de kadın savcıların kıyafeti aynı olmalı. Ya hepsinin başı açık ya da hepsinin başı kapalı olmalı. Bir kadın inançlı olduğum için başımı örtüyorum dememeli. Karşısına başı açık yada inançsız bir sanık çıkarsa vereceği karar sonucu acaba böyle olduğum için mi bu karar bu şekilde aleyhime çıktı diye düşünür. Kadın veya erkek hakim ve savcılar da kıyafet birliği şarttır. Bir kısmı öyle bir kısmı böyle olmamalı. Kişi kıyafetine bakıp da bu benim görüşüme daha yakın veya daha uzak diye düşünmemeli.

    Yanıtla (0) (0)
  • murat / 28.04.2019 19:35

    Adaletin bir insanın yaşamı için bu kadar önemli olduğunu bu kararlardan sonra anladım..insanı çok değersizleştiriyor..suçlular yurt dışında gariban binlerce insan aç susuz ve itibarsızca dolaşıyor aramızda

    Yanıtla (0) (0)
  • Bekri Mustafa / 28.04.2019 18:55

    Taha bey, biz hiçbir zaman hukuku üstün tutan bir millet olamadık.Hep güç ve güçlüden yana olduk.Halkta hak, hukuk bilinci oluşmadı.iktidarda olanlarda bu cehaleti cok iyi kullandı.Herkeste bir"bana dokunmayan yılan. ." duygusu hakim oldu.Cunku aydınlanma gerçekleşmedi. Üniversiteler bitirse de tam olarak gerçekleşmedi.Bizim insanımız üni. bitirsede ne laikliği nede demokrasiyi tam olarak anladı. Sadece bildiğini zannetti...Bu toplumdan da ancak bu kadar hukuk bu kadar demokrasi çıkıyor. Süt neyse kaymagi da o dur..

    Yanıtla (0) (0)
  • musto / 28.04.2019 18:31

    Türk milleti adına karar vermeye yetkili .....mahkeme. Bunun altına imza atan bir hakim bilirki millet adına vicdanı ile karar vermiştir. Yok eğer birilerinden emir alarak karar verip altına'da birilerinin sık sık kullandığı milletim bize yetki verdi biz millete hesap veriyoruz diyorsa artık tuz kokmuştur.

    Yanıtla (0) (0)
  • vatandaş / 28.04.2019 18:10

    Hukukun üstünlüğü olmadıkça,kuvvetler ayrılığı olmadıkça her söylenen sözde kalır.Bunun için güçlü kişi değil güçlü meclis olmalıdır...

    Yanıtla (0) (0)
  • Zeynel Çelikbilek / 28.04.2019 18:09

    Taha Bey; ''O, otoriter bir muhafazakâr olabilir; fakat parlamenterizim ve liberalizmin kusurları konusundaki teşhisi, inandığı değerlere yönelik tercihlerinin bir kez daha dile getirilmesinden çok nesnel bir çözümlemedir. Onun 'egemenlik' kavramı meydan okuyucudur; çünkü bizi 'hukuk' gibi bir hokkabazlık hakkında dikkatle düşünmeye iter. Liberalizm, devleti hukuka tabi kılmaya çalışır. Kanunlar, belirlenmiş usullere göre layıkıyla uygulandığında meşrudur; yani 'hukukun üstünlüğü' söz konusu olduğunda.''

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 17:24

    OHAL kararnamelerine, kendi kapı gibi içtihatları varken kapsam incelemesi yapmayan AYM, çoktan mevta bir kurumdur. Yerel mahkemeler bile onun kararlarını uygulamıyor. Daha bu hafta içinde AİHM, AYM'ye "halen geçerli bir iç hukuk yolu olduğun konusunda beni ikna et" çağrısı yaptı. Adalet konuşarak icra edilmez. Adalet, tam zamanında ve çağdaş hukuk ilkelerine tam uyumlu hem süreçler hem de yazılmış gerekçeli kararlar içeren imzalı, mühürlü evrak ile olur.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 17:01

    ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.

    Yanıtla (0) (0)
  • İbrahim Erdoğan / 28.04.2019 15:26

    Evet, hakim aklını ve vicdanını başkasına teslim etmemeli; iktidar sahiplerine de!..

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 14:53

    VAR LDP ama kimse gormek istemedi

    Yanıtla (0) (0)
  • cumhur / 28.04.2019 14:20

    söylenenler doğru ama ya uygulama?Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu çağımızda kimse gerçekleri tam olarak söyleyemiyor!yetkilerin bir kişide değil mecliste olması gerekir.Akıl akıldan üstündür!

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 14:11

    Taha bey herkes güzel anlatiyo söylüyor ama uygulamaya gelince. Sizce tatafsiz mi bağımsız mi ? Konuşunca herkes hz. Ömer adaletinden bahsediyor

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 28.04.2019 14:07

    Anayasayı bir kez delsek ne olur dediğiniz Özal’ı desteklediniz bu anlAyışa bir zaman desteklediniz. Şimdi hukuk diye yazıyorsunuz ne yaman çelişki bu? O mahallenin hiçbir türünün kumaşından elbise çıkmıyor zira hep çok gerilerde yaşıyoruz. Artık kimsenin güveni yok. Yağma dönemindeyiz devlet bitince sıra vatandaşa gelir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 13:53

    Yaşasın hukuk devleti, Yaşasın TC, Yaşasın Ülkemin güzel insanları.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 13:33

    AYM Baskani kendi söylediklerine, acaba kendisi inaniyor mu? OHAL"de cikarilan kararnamelerle ilgili olarak "Biz karisamayiz, Cumhurbaskani istedigi kararnameyi cikartir" (mealen) demislerdi. Yargiclarin bagimsiz ve tarafsiz oldugunu görüyoruz; Ana Muhalefet Liderine linc girisimcileri serbest, twitt atan eski polis müdürü Cumhurbaskanina hakaretten tutuklu..

    Yanıtla (0) (0)
  • Cemil / 28.04.2019 13:26

    Şu sizdeki iyimserliğin milyonda birine nasıl sahip olabilirim? Yapılanlar ile sizin yazdıklarımız, söylenenler ile uygulamalar çooook farklı. Yaşayan bilir... Dilerim en kısa zamanda güzel ülkemiz için güzel gelişmeler olur.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 13:21

    Neden çocuk istismarı artıyor kadın tecavüze uğruyor neden ?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 13:04

    672 khk ile sorgusuz sualsiz ihrac edilen bir öğretmenim. Diyorsunuzki mahkeme kararı olmayan, beraat, takipsizlik alan sucsuzdur. Ama aktif eğitim sene üye oldum, bank asya ya para yatırdım diye, silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardim suçu islemissin diyor mahkeme. Mahkum ediyor, bu mu hukuk? Bu mu adalet? Olan guzel ülkeme oluyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 28.04.2019 13:01

    Kimimiz akp dedik,kimimiz ak parti dedik ,kimimiz akepe dedik ,kimimiz akape dedik; oysa sözüm ona bu partinin adı adalet (!) ve kalkınma partisiydi,ne partiyi savunanlar ne karşı çıkanlar adalet diyemedi; demediler çünkü bu partide adalet yoktu.bir sefer Delinse ne olurdan; olsada olur olmasada olura geldik,oysa hepimize lazımdır adalet.Adaleti benimsemeyenler onu sadece tazminat kazanma aracı olarak görüyor; adaletin ticareti olmaz,istifaya götürür adamı

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 12:25

    Evet atatürk kuvvetler birligini savundu ve de uyguladı. Tek parti demek parlamenter sistemde yasama ve yürütmenin birliği demek. Yargı da bu ikilinin atamasıyla olunca tam bir kuvvetler birliği olur. Basın da hür değilse daha ne denir bilemem. Tabi ben son ikisi atatürk döneminde nasıldı bilmiyorum. Ama yasama ve yürütme tek eldeydi.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 12:16

    ilk kez olumsuz bir yorum yapacağım sondaki alıntı cümleniz için. Bu suçlunun adaletten bahsetmesi gibi bir şey olsa gerek.

    Yanıtla (0) (0)
  • küskün vatandaş / 28.04.2019 12:09

    Beraat edenler görevine dönmeli nokta.

    Yanıtla (0) (0)
  • khk lı / 28.04.2019 12:02

    Taha Bey, konuşmakla işler halledilmiyor. Binlerce insanın kaderi iki dudak arasında olmamalı. KHK mağdurlarının sonu ne olacak. 2,5 yıldır işsizim. Beraat ettim fakat derdimi anlatabileceğim bir makam yok. İdare mahkemesine dava açtım. Davanın sonuçlanması için 791 gün öngörülüyor. Bu mu adalet Allah aşkına. Senede bir kere çıkıp nutuk atmakla bu işler hallolmuyor Zühtü Bey.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 11:26

    AKP ,YSK olağanüstü itirazında, sandık kurulundaki üye ve başkanlarin durumunu göstermişti; oysa aynı görevliler "24 haziran başkanlık ve milletvekili seçimlerinde gorevliydiler " usulsüzlük varsa o zamanda vardı, şimdiki itiraz kabul edilirse,24 haziran seçimlerinde 1 yıl dolmadigi için CHP nin de itiraz hakkı doğar; o seçimde iptal edilir,kurula seçilecek kişilerin kimler olduğu yasada açık,yerlerine başkalarıda atanabilir,itiraz süresi tanınmış, AKP kaybedince mızıkçılık yapmıştır.gazeteci Muharrem Sarıkaya nin yazısından alıntı yapılmışt

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 10:47

    iktidarin hoslanmadigi kararlar veren hakim ya isini kaybeder, ya da Fetocu diye hapse atilir. Sayin Arslan bunu bilmiyor mu?... Yarginin bagimsiz olmasi gerekir; tamam da sadece bugun degil, Cumhuriyet kuruldugundan beri bu ulkede bagimsiz yargi hic olmadi ki. Aktorler degisiyor senaryo hep ayni. En kotusu de, bugun bile hala demokrasiye, insan haklarina saygili bir hukuk devleti kurmak isteyen bir siyasi parti yok Turkiye'de.

    Yanıtla (0) (0)
  • Murat KARADUMAN / 28.04.2019 10:35

    Sevgili Taha AKYOL, Günaydın. Emekli bir eğitimciyim. Her sabah ilk işim yazdığınız günlerde yazılarınızı okumaktır. Hemen söyleyeyim aynı görüşlerde değiliz. Buna rağmen sizin fikirlerinizi önemsiyor. beğenerek okuyorum. Hele hele konu hukuk açısından ele alınmışsa bayılıyorum adalet duygularınıza. Kuvvetler ayrılığı ilkesini savunuyor olmanız karşısında adeta "esas duruş"a geçiyorum. Bu günkü yazınızda Atatürk'ün "kuvvetler birliğini" savunduğunu yazıyorsunuz. Anlayamadım. Başta yazdım ayrı kulvarlarda düşündüğümüzü. Ancak At

    Yanıtla (0) (0)
  • Yüksel dinçer / 28.04.2019 10:37

    öyle bir sistem kuruldu'ki iktidar aleyhinde bir karar veya soruşturma yapılsın o hakim veya savcı kendisini nerde bulur acaba? bunun farkında yargı kendisini neden riske atsın ya ekmeğinde yada özgürlüğün'de olacak

    Yanıtla (0) (0)
  • BURSALI KARARLI / 28.04.2019 10:23

    Ama siyasi otoriteye emanet eder.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mehmet Ali Kara / 28.04.2019 09:24

    Siyasi ,gurup,tarikat,cemaat aidiyeti ile hareket eden hakim ve savcılara siyasi baskının esir ettiği hakim ve savcıları da ilave ettininiz mi adaletin tesisinin çok zor olduğunu kabul etmek gerekir. Bunlara devlet gücünü arkasına almış ama kişilikleri oturmamış karakterlere verilen bu pozisyonları şahsi kudret gösterisine çevirmelerini de (Ülkemizin bir yerinde halı sahayı kiralamış öğretmenleri polise gözaltı yaptırıp saha boşalttıran savcı) misalini de ekleyelim nasıl bir durumda olduğumuzu anlarsınız.

    Yanıtla (0) (0)
  • Takıpcı / 28.04.2019 09:12

    Eger gercekcı olursak; Anayasa Mahkemesının adı var kendısı yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 09:11

    Haşim kılıcın son sözleri üzerine duracağınız bir yazı olacak diye okudum. Fakat yanılmışım.

    Yanıtla (0) (0)
  • Menderes YILDIRIM / 28.04.2019 09:05

    Taha Bey; AYM Başkanı Zühtü Beyin “Hâkim hiçbir şart ve ahval altında aklını ve vicdanını başkasına emanet edemez.” sözü ile yazınızı bitirmişsiniz. Unutulmasın ki Demokrasi Hepimize, Hem de En ÇARESİZ olduğumuz da Gerek, Onu da Ektiysek Buluruz. Taha Bey; İzninizle bende, Bir ülke de Bağımsız Yargının olabilmesi için Yetkililer salona girdiğinde "AYAĞA KALKMAYAN ve ÖNÜNÜ İLKLEMEYEN YARGÇLAR" ile sağlanır diye DÜŞÜNCEM ile bitiriyorum.Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • Menderes YILDIRIM / 28.04.2019 08:57

    Taha Bey; Bir gün uygun zamanınız da sokağa çıkın ve vatandaşlara; "ADALETE GÜVENİYRMSUNUZ" diye sorun alacağınız cevap Zühtü Beyin son yazdığınız sözüne İNANIYORLAR mı? bir bakar mısınız? Taha Bey; Ne zaman söylemler (Yasalar - Sözler) eylemlere dönüşür işte o zaman demokratik ülke olmuşuz demektir. Demokratik ülke olmak için Bağımsız yargıya ihtiyaç olduğu kadar SİYASİLER ile ÇAY TOPLAMAYA gitmeyen yargıçlara daha fazla ihtiyaç bulunmaktadır diye düşünmekteyim. Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • Menderes YILDIRIM / 28.04.2019 08:47

    Taha Bey; (“Hâkim hiçbir şart ve ahval altında aklını ve vicdanını başkasına emanet edemez.”) diye bitirmişsiniz. Zühtü Beyin söylediğini kız bakkal da - manav Osman da biliyor. Uygulama acaba öyle mi? Aynı dava konusunda farklı 2 (İKİ) kararı nasıl izah edecekler? YSK KANUNUN da "MÜHÜR OY GEÇERSİZDİR" denilmesine rağmen verdikleri kararı nasıl izah edecekler? Taha Bey; Şahsım olarak ben ARTIK yukarıdan aşağıya yetkili olup, EDEBİYAT PARÇALAYANLARA, GÜNAH ÇIKARTANLARA asla ama asla İNANMIYORUM. Sizi bilemem. Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 08:16

    Herşey göstermelik. Yanlış hatırlamıyorsam intibak içinde iki yıl beklemişti. İktidarın istedklerini çabucak karara bağlıyor işine gelmiyenleri bekletiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 07:39

    Türkiye ittifakını zaten Türkiye halkı yapmıştır..halkımız büyük sağduyu ve basirete sahiptir bundan kimsenin şüphesi olmasın..Gerisi siyatcilere düşüyor kim ayrıştırır bölmeye kalkarsa kutuplaştırır birbirine düşürürse zaten millet bunun cezasını sandıktan verir..bundan emin olabilirsiniz..**** Barışa huzura ve ekmeğe ihtiyacımız var gayri derdimiz bundan ibaret olunup yüce allah yar ve yardımcımız olsun

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 06:11

    Maalesef en yüksek makamda bulunan hakimler bile aklını vicdanını başkasına emenet ediyor. Örnek: KHK lilarin seçimlerde oy kullanabilecegine YSK karar verdi. İki üye hakim hayır oyu kullanmış. Bunlar nasıl hukukçu? Hukuk Fakültesi öğrencilerine sorsanız böyle bir kararın hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu çok kolay bir şekilde anlatır. Bu iki yüksek hakim açık bir şekilde vicdanlarını satmış ise alt derece mahkemelerinde ki hakimlerin durumunu düşünmek bile istemiyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 28.04.2019 06:03

    Sayın Taha AKYOL Bey! Söylem mutlaka önemli. Ancak bunu icraata geçirmedikten sonra bu anlam ifade ader mi? Herkes güzel şeyler konuşuyor.. Ama icraat???

    Yanıtla (0) (0)
  • hacı 46 / 28.04.2019 03:16

    Yani istese Aym oturup bir haftada bunlar hükümsüzdür der ve alınan Ohal kararlarını bitirir. Ama yapmıyor çünkü bağımsız değil. Çünkü birileri masum insanların eziyetinden zevk alıyor. İktidar tüm gerçekleri biliyor ama ortalığı öyle pislettiler ki artık temizleme zahmetine bile gerek duymuyorlar. Ancak bir deli rüzgar bir karşı konulmaz dalga gelir de herşeyi tertemiz eder ancak o zaman pislikler temizlenir.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 28.04.2019 02:09

    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki asgari hak arama garantisinin “ötesine”geçtiklerini belirtiyor. Vallahi hiç güleceğim yoktu.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 02:02

    Kendileri en yüksek mahkeme olarak kararını uygulamayan mahkemeye ses çıkaramazken, düz hakimlere, savcılara cesaret olun, baskıyı kabul etmeyin diyor. Boş laflar. Önce örnek olacaksın. CB’yi yargınında başı olarak kabul eden sizsiniz. CB en büyük benim, benim dediğim en son söz diyor. AYM den ses yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 01:22

    Sadece şunu eklemek isterim "GECİKEN ADALET ,ADALET DEĞİLDİR ".BAŞTA fetö olmak üzere bu teroristlerle ilgisi alakası olmayan masum insanların ve ailelerinin halini de düşünmek lazım.

    Yanıtla (0) (0)
  • Şakir / 28.04.2019 01:18

    Anayasa başkanının hak eksenli düşüncesini ; üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü prensibiyle, hukukunda hakkı ve haklıyı koruması hedefiyle açıklamak ve anlamak doğruysa geleceğimiz ve ülkemiz adına büyük bir kazançtır. Şunu da belirtmek isterim ki maalesef büyük travmalar ve toplumsal o kadar çok olaylar yaşandı ki doğru düşünebilen ve kararlar alabilen bunu da hiç bir baskı altında olmadan yapabilen insanların olduğu inancıyla yaşamak gelecek ve huzur vadediyor...

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 28.04.2019 00:57

    Hakim ve savcilari partili adalet bakani eleyip atamasini yapiyor. Nasil tarafsiz yargi bekliyorsunuz sayin Akyol? Niye gercegi soylemiyorsunuz? Bu sistem icinde tarafsiz yargi mumkun degil.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 00:43

    Arı duru bir yazı. Her yazınız bu yazınız gibi demokrasi ve hukuk şöleni.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.04.2019 00:27

    Korkudan baskıdan veya tarafgirlikle;emaneti bırak ya esir ediyorsa... Çözüm?

    Yanıtla (0) (0)