Sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti ilk kez ciddi şekilde seçimi kaybetme riski ile karşı karşıya kaldığı için rahmetli Süleyman Demirel gibi pek çok konuda “dün dündür, bugün bugündür” moduna girmiş durumda.
EYT adımı bunu gösteriyor. Bu adım Erdoğan’ı rahatlatır mı?
Burası Türkiye… Daha düne kadar SGK’yı batırmakla itham ettiği Kılıçdaroğlu ile birlikte SGK’nın ikinci kez batışına bu sefer de Erdoğan ortak olacağa benziyor. Şimdiki SGK başkanı kim bilmiyorum ama ileride o da bir partinin başına gelirse belki birileri de ona “SGK’yı batıran adam” diyebilir. Halbuki, o sadece bir bürokrat ve hükümet ne derse onu yapıyor.
Geçmişte Kılıçdaroğlu ve bugün de mevcut başkan gerekli uyarıları yapmamışsa ikisinin de görevlerini yapmadıklarını varsayabiliriz. Yapmışlarsa işin sevabı da günahı da iktidarlarındır.
***
Nedense geçmişteki bu hata yüzünden bugünkü gençlerin emeklilik yaşının 68 olduğu kimsenin aklına gelmiyor.
Konuştuğum bir uzman 50 yaş altı emekli olacak kişi sayısının en fazla 100 bin civarında olacağını belirtti. Burada bence mesele o değil. Bu kadar az ise sorun değil demek yerine genele göre ve daha adil adımlar atılmalı idi. Kılpayı kaçıranlara siz 60’da, gençlere de sizler 68-70 yaşında emekli olacaksınız demek doğru değil.
Artık herkes bir başka seçim arifesinde gündem oluşturma peşinde olacak!..
İşi sulandırınca herkes haklı olarak bir şeyler istiyor. Okulda staj yapan da 98 öncesi bir gün SSK’sı ya da Bağkur’u olan da istiyor. İsteyenin bir yüzü…
Ama bir de memleketin geleceği var söz konusu olan.
***
Erken emekliliği içime sindiremesem de bazı insanlar için sevindiğimi de belirtmek isterim. Sağlığı erkenden bozulan ya da ağır işlerde çalıştığı için artık piyasada kendisine iş bulmakta zorlanan pek çok insan bu sayede emekli olma fırsatı bulabilecek.
Her mesleğin yıpranma payı birbirinden faklı. Bu nedenle emeklilik yaşı konusunda mesleklere göre daha düzgün ve adil bir yönetmelik hazırlanmalı.
Loading diyenler bence bu konularda da fikir beyan etmeli.
Mesela emniyet ve güvenlik mensuplarından, özellikle aktif sahada çalışanlardan 55-60 yaşına kadar çalışmalarını beklemek abes bir durum. Aynı şekilde öğretmenleri 55-60 yaşına kadar sistemde verimli şekilde tutmak da çok mümkün değil. Yine pek çok inşaat işçisi de erkenden güçten düşüyor. Bakmayın siz insanların hala çalıştıklarına, pek çoğu mecburiyetten çalışıyor.
Bazı mesleklerde çalışırken alınan ücret ile emeklilik halinde alınan ücret arasında çok büyük bir uçurum var. Bu da emekliliği geciktiriyor. 25+ yıl çalışan bir öğretmen 11-12 bin TL civarı maaş alırken emeklilik halinde bu rakam 7-8 bin TL aralığına düşüyordu. Maaş bağlanma oranları %66-67 gibi gözükse de bir öğretmen çalışırken ek ders alabiliyorsa bu rakam 16 Bin TL’yi bulabiliyordu.
Düz mantıkla baktığımızda bir öğretmen emekli olduğunda nerede ise %50’den fazla gelir kaybına uğruyor bu nedenle pek çoğu istese de emekli olamıyordu.
Temmuz ayında memurları emekliliğe teşvik için 3600 ek gösterge çıkarıldı. Böylece yüz bini aşkın öğretmen ve bir o kadar da memurun emekli olması bekleniyordu. Memurlar için olmasa da pek çok öğretmen için emeklilik hayali başka baharlara ertelenmiş durumda.
Çünkü, Öğretmenlik Kariyer Basamakları ile çalışan-emekli öğretmen maaşı arasındaki uçurum daha büyüdü.
Dün açıklanan zam ile birlikte bir öğretmen emeklisi 12 Bin TL civarı maaş alacak. Uzman ya da baş öğretmen maaşlarındaki kademeli artış nedeni ile aradaki fark daha da büyüyecek!..
***
Fakat asıl üzücü durum tüm Türkiye’nin giderek bir asgari ücret bataklığına dönüşmek üzere olması. Devlet asgari ücreti özel sektöre yıkıp kendi çalıştırdığını da asgari ücrete yaklaştırmakta hiçbir behis görmüyor.
8/1’indeki bir öğretmen ve pek çok memur ocak ayında (%25 zamla) 13-14 bin TL civarı maaş alacak.
Asıl bomba da tam burada: İşçisine değer veren bir firmanın vereceği asgari ücret, Sayın Nebati’nin verdiği rakamlara göre, yemek 2860 TL, yol 1456 TL, ısınma desteği 1000 TL ile birlikte 13822 TL’yi bulabilecek. İkramiyesi de ayrı… Allah daha çok versin.
Okumanın çok da bir manası kalmadı yani!
Sosyal medyada ona buna “beğenmiyorsanız istifa edin” diyenler sanırım şimdi mutludur!.. Hep birlikte asgari ücrete talim edebiliriz…
Maalesef ekmeğimizi büyütmek derdi yerine hep gözümüz başkalarının ekmeğinde.
Halbuki başkalarının ekmeğinin büyümesi bizim de ekmeğimizin büyümesi anlamına geliyor fakat biz gıpta etmek yerine kıskançlıktan çatlıyoruz.
Bu arada şunu da belirteyim o çok göze gelen kamu çalışanlarına ödenen ücretler bir gece yarısı bir imza ile silinen vergilerin, dağıtılan ihalelerin, bedava verilen kredilerin yanında devede kulak rakamlardır.
Ey muhalefet, iktidar istiyorsanız pastayı nasıl büyüteceksiniz biraz da ona odaklanın!..
