Millet İttifakı umut olabilir mi?

İktidara karşı gönlü kırılmış ama muhalefete de içi ısınamayan geniş bir kesim var ve bir kısmı bu nedenle iktidarı kerhen desteklediklerini dile getiriyor.

Peki, muhalefetten umutsuz olmak için elimizde yeterli veri var mı?

Kimine göre cevap “evet”. Aşırılara göre CaHaPe zihniyeti! Aslında ifade ettiğim şekilde tepki verenlerin iktidara bir muhaliflikleri yok, yapılan sadece bakın biz de eleştiriyoruz havası.

Diğerlerine gelince, CHP’ye karşı endişesi olanların bahsettikleri zihniyet tek parti dönemi yani 45 öncesine hadi zorlayalım 50 öncesine ait. Ülke 14 Mayıs 1950’den beri asker izin verdiği sürece genelde sağ-muhafazakâr iktidarlarca yönetilmiş. Arada Ecevit’le iki kesinti var ve ötesi yok.

Askeri vesayeti CHP olarak görmek de çok doğru değil çünkü askeri vesayet için sağ-sol ayrımı yok. Askerlerimizin sağcılığı da solculuğu da Kemalizm’in versiyonlarından ibaret. 12 Mart ve 12 Eylül’ü Solcu ve CHP’li olarak görmek ne derece doğru olabilir ki?

Bugün AK Partinin Kemalizm’den uzak olduğunu düşünmek de tarih bilmemek demektir. Partinin dindar söylemi bile bu rengin üstünü örtmüyor. Ak Partinin Kemalizm’den uzak olduğunu düşünenler Ak Partiyi hala 2002-2010 arasındaki parti sanıyor.

O Ak Parti’nin kurucu paydaşlarından Erdoğan dışında hemen hiç kimsenin partide kal(a)madığı ortada ve dahası parti bugün hiçbir partinin ol(a)madığı kadar devlete eklemlenmiş durumda.

Millet İttifakına itiraz edenler şunu deseler hak veririm: “İttifak bana 2002’deki Ak Partinin verdiği heyecanı vermiyor!” Burada sonuna kadar haklı olduklarını söyleyebilirim ama işi tersinden soralım “Bugünün Ak Partisi ve Cumhur İttifakı bize bu heyecanı veriyor mu?”

Bu soruya olumlu bir cevap verebilir mi, sanmıyorum.

Biz Türkler askeri vesayete kızarız ama militarizme de bayılırız. Bazılarımız için Ak Partiyi desteklemek bu açıdan çok da bir problem teşkil etmez.

Mevcut Cumhur İttifakının ülkenin demokrasi, özgürlük, eşitlik taleplerine vereceği bir cevap maalesef uzun süredir yok. İşin üzücü tarafı böyle bir talep de yok. Ekonominin hali ortada. Ancak her iktidar gibi Ak Partinin ciddi şekilde zenginleştirdiği ve sınıf atlattığı kitleler var. Bu kitlelerin devletin işleyişi nedeniyle endişe taşımaları da normal çünkü bu ülkede zenginlik Selçuklulardan beri devlet eli ile siyaseten dağıtılıyor ve alınıyor.

Bu konuda M. Akdağ’ın Türkiye’nin İktisadi ve İçtimai Tarihi adlı eserinin vakti olmayanlar için sadece “XIII. Asırda Anadolu Türk Cemiyeti” kısmını okumalarını şiddetle tavsiye ederim.

Bu kesim açıkçası beni çok fazla ilgilendirmiyor. Neden derseniz, emin olun bir iktidar değişikliğinde herkesten çok daha hızlı bir şekilde bu kesimler değişime ayak uyduracaktır.

Peki, Millet İttifakı demokrasi ve özgürlükler babında bizi bugünden daha kötüye götürebilir mi?

CHP’nin sicili, İYİ Partinin bazı söylemleri pek çok kişide endişe yaratıyor ama bir şey gözden kaçırılıyor.

Kılıçdaroğlu ya da bir başkası bu topraklarda belki bir 50 yıl daha Erdoğan’ın eriştiği güce kolay kolay erişemeyecek. Bu nedenle ileri-geri gidişlerin olması kaçınılmaz. Bu itirazda bulunanlara şunu sormak lazım, “2010’dan bugüne temel hak ve özgürlükler noktasında ne kadar ilerledik, ne kadar geriledik?”

2010’daki seviyede olduğumuzu düşünüyorsak zaten problem yok. Yok, eğer düşünmüyorsak Ak Partinin bize vereceği yeni bir şey olmadığını kabul etmemiz gerekiyor.

Peki, çıkış var mı?

Toplumların bazen içine düştükleri sarmaldan çıkabilmeleri için o sarmalı kırmaları gerekir. İktidar değişikliği yeni bir iklimin doğmasına yol açacağı için -bana göre- eğer olursa yeni bir başlangıca vesile olabilir. Ak Partinin tekrar eski Ak Parti olamayacağı ortada iken Ak Parti ile devam etmek alışkanlıklardan vazgeçememek gibi bir durumdur ve mevcut sorunların çözümünden çok derinleşmesine yol açacağı da ortadadır.

Ülkenin önünün açılması için bir değişim şart ancak bir değişim isteğinin olup-olmadığını ancak 14 Mayıs akşamı göreceğiz.

Buna da halk karar verecek, verecek ama sanırım kamplaşanlar değil ortada olan ve demokrasi, özgürlük, eşitlik talebinde bulunan küçük azınlığın alacağı tavır seçimin kaderini belirleyecek.

Niyetler hayır, akıbetler de hayır olsun inşallah!

YORUMLAR (31)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
31 Yorum