3600 ek gösterge, öğretmenler, emekliler, asgari ücretliler!..
Türkiye’de önemli hemen her işte siyasiler maalesef arkasını önünü düşünmeden seçim odaklı kararlar alıyor. Bu işlerden birisi de 3600 ek gösterge ve Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK).
3600 ek göstergenin amacı ne idi?
Kamu çalışanlarının maaşları ile emeklilik maaşları arasındaki makas açıklığını kapatmak ve emekliliği gelmiş yüz binlerce memurun özellikle de öğretmenleri emekliliğe teşvik etmekti.
Çünkü, öğretmenler yan ödemelerle birlikte maaş aldıkları ve bu yan ödemeler de –kesilen vergilere rağmen- emekliliğe etki etmediği için aradaki makas çok daha fazla açılıyordu. Bu nedenle tek maaşlı, yan geliri olmayan ve çocuğu okuyan bir çalışanın emeklilik hayali kurması mümkün olmuyordu.
Halbuki, 3600 ek gösterge ile en az 100 bin öğretmenin emekli olması bekleniyordu ama öyle olmadı, sayı 38 binde kaldı.
Peki, neden?
Tam 3600 tartışmaları sona ererken ÖMK çıkarıldı ve aslında aynı işi yapan öğretmenlerin maaşlarına yapılacak üç beş kuruşluk iyileştirmeye kılıf bulunamadığından kariyer basamakları getirilerek öğretmenler sınıflara ayrıldı…
Maalesef bu gün öğretmenler:
- Ücretli öğretmen (çoğunluğu asgari ücret kadar bile alamayan atanamamış öğretmen adayları)
- Özelde çalışan öğretmen (Allah yardımcıları olsun, çoğu çok az ücretle köle gibi çalıştırılıyor)
- Sözleşmeli öğretmen
- Kadrolu öğretmen
- Uzman Öğretmen
- Başöğretmen
Teknik olarak yaptıkları iş arasında hiçbir fark yok.
ÖMK ile öğretmenlerin emekliliği daha da zora girdi. Çünkü, 3600 ile hedeflenen olmadı. 3600 emekli öğretmenlere bir nebze soluk verirken çalışanlar için ise daha emeklilik dönemi gelmeden anlamsızlaştı.
ÖMK ile öğretmenlere verilen maaş iyileştirilmelerinin emekliliğe hiçbir katkısının olmaması ve makasın inanılmaz derecede açılması emeklilik hayali gören on binlerce öğretmenin emeklilik hayallerini başka baharlara erteledi.
Nasıl ertelemesinler ki?
Bugün 35 yıl ve üstü çalışan bir öğretmenin alabileceği maksimum emekli maaşı 26 bin TL’nin biraz üstü.
Yani yol+yemek ücreti ile asgari ücretin bir tık üstü.
Peki, kaybı ne?
Aynı şartlarda çalışan bir başöğretmen -biz de şişirme açıklamalar gibi yapalım- eşi çalışmıyor, iki çocuklu ise alacağı maaş 48 bin 934 TL (düz öğretmen 37 bin 800 TL). Emekli olsa aylık bağlanma oranı %70’den %53’e düşerek 26 bin TL olacak.
Bir sınıf öğretmeni 4 haftalık dönemde yaklaşık 7500 TL ek ders alıyor. Kurs-Etüt var ise bu rakam ikiye katlanabilir.
Aradaki farkın ne denli açıldığını sanırım yazmaya bile gerek yok!
ÖMK konusunda Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in ne denli hassas olduğunu bilen birisi olarak bu konuya dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum. Binlerce öğretmen tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya ve emekli olmak istiyor ama mevcut şartlar nedeniyle emekli OLAMIYOR.
Oldukları takdirde geçinemeyeceklerini çok iyi biliyorlar.
Okulların içinde bulunduğu durum zaten malum ve okullar çok uzun süredir öğrenci-veli tahakkümü altında ve öğretmenlerin neredeyse itibarı sıfır.
“Madem itibarları sıfır, maaşlarını beğenmiyorlar, bırakıp gitsinler” diyenleri duyar gibiyim. Keşke her şey lafta olduğu kadar kolay olsa ama kazın ayağı öyle değil.
Son söz yetkili sendikalara, hemen her ciddi kanun değişikliği ve toplu sözleşme müzakerelerinde çuvalladınız. Erken Emeklilikle ülkenin çökertilmesine katıldınız. Sizin yüzünüzden binlerce genç 60-65 yaşında emekli olacak ve alacakları maaşın hiçbir anlamı kalmayacak. EYT dediniz çalışabilir durumdaki binlerce insan bir günlük sigorta ile erken emekli olurken yine binlercesi bir günle emekliliği kaybetti ve muhtemelen kısa bir süre sonra onlara da –seçim kazanabilmek için- emeklilik hakkı verilecek. Emeklilik kesenekleri her yıl bilinçli bir şekilde aşağı çekilirken yetkili sendikalar hep birlikte uyudu. Emekli maaşları kuşa çevrilirken de sustular. Tabi onlar susarken üyeleri de onları hiç cezalandırmadı…
Rahmetli babam 58 yaşında (2008) inşaat işçiliğinden emekli olduğunda aldığı maaş asgari ücretle çalışan kardeşim ve eşinin maaşına yakındı ve hiç unutmuyorum “Bunlar bu maaşla nasıl geçiniyorlar” diye hayıflanmıştı. Vefat ettiğinde ise aldığı maaş asgari ücretin yarısına düşmüştü.
Şimdi o ve onun gibiler de, asgari ücretli de geçinemiyor…